Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
midir, yada, yaşayan, şey

Yaşayan Her Şey Midir Yada

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yaşayan Her Şey Midir Yada



Yaşayan Her Şey Midir Yada - Canan Al

Benim her şeyimsin dediğinde ilkin sevindim Gözlerinin koyuluğundan yansıyan ışık daha da perçinlemişti sevincimi Daha ne olsun, bir adam bulmuştum -onun her şeyi olduğumu iddia eden bir adam-


O sırada kavramların, kelimelerin yoktu önemidaha ne olsun her şeyindim senin


Kışın aldatıcı güneşi altında griye aşınmaktan yorulmuş taş sokaklarda yürürken adımlarımın ufaldığını gördüm Altımda kımıltısız bir zemin; tavanı delik bir gökyüzü… düşlerim, ikisi arasında seyreden bir hava akımına takılıp kaldı İnsanlar rüzgar koymuştu bu hava akımının adını Ellerimi uzattığım rüzgar kendisine teğet geçerek düşlerimi alıp uzaklaştı yanımdan Ellerim öyle havada asılı, aklım düşlerimin peşinde kalakaldım Kendimi çırılçıplak bırakılmış bir yunan tanrısının yarı insani gizeminde buldum Düşsüz kalmanın çıplaklıktan farkı yoktu


Düşündüm, acaba bu rüzgar, nereye bırakacaktı düşlerimi Kulaklarına teğet geçip fısıldayacak mıydı adımı, düşleri olmayan bir şeylerini doldurmaya Çünkü her şeyin olan ben, anlamında hiçbir şeyini de kapsıyordu Her şey, hiçbir şeyi bünyesine alıp eritiyordu işte Ve dahası ne fena şeydi her şeyimsin kelimesi Senin hem sevgilin oluyordum hem kardeşin, hem arkadaşın oluyordum hem yoldaşın, hem ayrılığın hem yalnızlığın…


Neydim ben? Her şeyden bir parça mıydım? Bir arkadaş, bir eş, bir sevgili, bir dost, bir yanaşma,bir metres, bir anne, bir baba…


Hiçbir şeyim duygusu daha ağır basıyor nedense Şu bulunduğum sokak hiçbir şeyiyle karşılıyor beni Ne sokaklarda karşılıklı duran derme çatma, sıvası dökülmüş evler ilgilendiriyor beni, ne de sağ uzağımda yaprakları hayat yorgunu, yıllık geçmişi olan ağaç Hiçbiri aidiyet duygusu vermiyor bana Yabancıyız, uzağız birbirimize Birbirimizi yalamaktan başka hiçbir işe yaramayan bir dille çatışıyoruz Ben sokak dilini bilmiyorum, o da düşler dilini


Benim dilimi bilmeyen sokak, aslında ne çok tanıklık etmiştir düşlere Bir annenin ailesi için kurduğu düşleri, taş zeminde yürürken zihninden düşürmüştür kadın Çocukların şen şakrak çığırışları, her sokak köşesinde büyüyen bir düşe dönüşmüştür Tahta çıtalı penceresi önünde dışarıda yağan karı izleyen bir gencin, sevdiğiyle kurduğu hayaller nasıl da büyümüştür kartopu oynayan çocuklarla Hepsi onun üstünde Bu sokak hepsine tanık; fakat dilsiz bir tanık Oysa dilsizlik anadan doğma eksikliktir


Şimdi yağan kar hiçbir şeyliğimi dağıtıyor Durduk yerde nerden çıktı diye düşünüyorum bu kar Hiç de kar havası yoktu hani Bu da benim düşüm mü acep? Olsun, ne olursa olsun, hiçbir şeyliğime ortak olup ıslattı beni Yüzümü ezici bir hızla çarpıp sonra yüzümde eriyen damlalar, bir yerlerde var olmanın aidiyetlik duygusunu kazandırdı bana


Çocukken karın Allah baba tarafından, eğlenelim diye atıldığını düşünürdüm Şaşırır kalırdım bu işe: Allah’ın ne kadar çok kolu var, nasıl hepsini aynı anda atıyor, ya hiç yorulmuyor mu kolu? Oysa bir tarafa itilip kakılan bendim, asıl buna şaşırmalıydım; çünkü tanrı gücünden çok yoksulluğunu bağışlamıştı bana


Her şeyimizle tüm çıplaklığımızla atılmıştık Sonunda hiçbir şey olmak için


Karaların, dağların oluşumunu anlatırdı hocamız Ben hayretle dinlerdim Senin bana anlatırken dinlediğim gibi Karalar denizin içinden çıkmıştı Her yer suydu öncesinde Demek ki kadınlar, suyun içinde doğuruyordu bebeleri, diye düz bir mantık yürütmüştüm Acaba boğulur muydu ki çocuklar? Sonra yeryüzünün insan tarihinden çok eski olduğunu öğrendim Tüm hayretliğim suya düştü Oysa okyanus çocukları olmalıydık biz Fakat kara çocuklarıyız işte O yüzden belimiz toprağa bu kadar bükük


Hani anlatmıştın ya, oysa ben biliyordum; ama sen anlatınca ilk duymuş gibi hayretlerde kalıyordum, kara denizden çıkmadır Onun çocuğudur bir nevi


Peki soruyorum sana Bir deniz bir kara daha doğurur mu? Yada bir kara daha çıkar mı bu denizden?

Ben cevaplayayım: çıkmaz Çünkü yalnızlığından olsa gerek, çocuk anaya batış yolunda


Duyuyorum sesini, sus, diyorsun Az önceki rüzgarla karşılaşmışsın Düşlerini bana getirdi diyorsun

Susmak vazgeçmektir diyorum Çığlık, bir geçmişin üzerinden yol alıp bir geleceğin üzerine kurulur Oysa susmak geçmişte kitlenmektir;bir yıkıntının çöküş süresinin uzamasını ayakta tutar sadece


Yaşayan her şey midir, her şey yaşanan mı? Peki ben neyim?


Her şeyin olmak istemiyorum Uzunca hiçbir şey olup bir düş yorgunu kalmak istiyorum


Duş kurmakta bir şeydir, diyorsun


Bir şeyi sende kalsın, ben hiç olayım, diyorum


Hiç,hiç, hiç


Hiçin toplama gücü, herin dağıtma gücünden fazladır



Nisan- Mayıs- Haziran 2009/ Aşkın E Hali


Canan Al

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.