Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
busenin, göz, yaşları

Busenin Göz Yaşları 24

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Busenin Göz Yaşları 24



Busenin Göz Yaşları 24 Öyküsü - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

Kız kurusu Selma,odasında aynanın karşısında süslenip püsleniyor,değişik libasları, üzerine yorulmadan giyip çıkarıyorduKahverengi renkli,yakası kapalı olan bluzunu aynanın karşısında beğenmemiş,


"Aman canım,bu renk beni oldukça karanlık gösteriyorZaten olur olmaz kısmetlerimi de teperek ruhum da kapkaranlık olduEn iyisi beyaz bluzumu giyeyimHem yakası da hafiften açıkKöylü olduysak;modernleşmekten de uzaklaşmadık yaAz çok elimizden geldiği kadar modayı da takip ederiz haniEtek yerine pantolon mu giysem acaba?Yoksa etek de mi karar kılsam?Yine de değişiklik olsun pantolon giyeyimÜzerine de kısa kollu beyaz bluzumu giydim mi tamamdırSpor takılmış olur,karşımdaki damat adayının yüreğini hoplatırım valla

Gözlerimin etrafına da biraz makyaj yaptım mı,bak sen o zaman Selma'nın çalımınaSelma oldu,bir artistTürkan Şoray ne ki yanımda,sol da sıfır"


Bu düşünceler içerisinde aynanın karşısında süslenmesini tamamlamaya çalışıyor,hafiften de Amasya'nın türkücüsü Seyit Al'ın söylediği türkülerden mırıldanmaya çalışıyordu


Vakit öğleden sonra saat ikiye yanaşıyorduBeklenen misafir, komşusu Zehra'ya gelmiş ya da gelmek üzere olmalıydıZehra,bir hafta öncesinden;


"-Selma kız,emekli memur ile annesi bir hafta sonra seni görmek için bize geleceklerSen de gelirsinÇay sohbeti gibi ufak bir toplantı yaparızEğer damat adayı ile konuşup anlaşır,birbirinizi beğenirseniz;bu işi oldu bilTamam mı tatlım" diye kulağına çıtlamış,Selma da Zehra'nın bu konuşması karşısında sevincini açıkca belirtmekten çekinmemiş,gülmüştüO da haklı olarak yuva kurup,çocuk sahibi olmak istiyor;yalnızlıktan kaçıp kurtulmanın çaresini evlilikte olduğuna kendini inandırmaya çalışıyordu


Selma,makyajını tamamladıktan sonra Buse'nin odasına yöneldiOnunla birlikte gitmeliydi


"Birlikte olursak kendime güvenim daha iyi gelir,daha sağlıklı karar verebilirim" diye düşünüyordu


Buse'nin odasının kapısını birkaç kez çalmasına rağmen yanıt alamıyor,ses-seda duyulmuyorduBir kaç kez daha kapıyı tıkladıYine ses yoktuKapıdan ayrılıp,balkona doğru yöneldiğinde; avluda,Buse'nin Gülpembe'yle ilgilendiğini gördüBuse,avlunun bir kenarına oturmuş,Gülpembe'ye okuldaki dersleriyle ilgili bir şeyler öğretmeye çalışıyordu


Buse,Selma'yı yanında süslü-püslü görünce Selma'nın içinden geçenleri hissedip,hafiften gülümsediSelma'nın yapmış olduğu kaş göz hareketlerinden de Gülpembe'nin bu işten haberdar olmaması için uyarıldığını da anladı


Buse:


"-Gülpembe, canımBugünlük dersimize burada nokta koyalımYarın kaldığımız yerden devam ederiz ha"


"-Tamam, cici anneciğim" cici anneciğimi yürekte söylüyordu


Buse ile Selma merdivenlerden yukarıya çıktılar


"-Buse,biliyorsun ki;bugün,komşumuz Zehra'lara gideceğizBenim şu mesele içinHani anlarsın ya"


"-Ben de unutmuşum Peki o zaman,üzerime yeni şeyler giyeyim de gidelim"


Buse ile Selma kavgadan sonra can ciğer dost olmuşlar, Buse'nin dayağı işe yaramış, Selma'nın aklını başına getirmiş, şimdi Selma'nın tek güvendiği kişi Buse olmuştu


Zehra'nın kapısını tıkırdatdığı zaman; yüreği heyecandan dışarıya fırlayacakmış gibi hissediyordu kendisiniKapı açıldığında Zehra ile göz göze geldilerZehra'nın bakışları,beklenen misafirlerin geldiğini doğrular gibiydiAyakkabılıktaki yabancı ayakkabıların olması da işin ciddiyetini doğruluyorduDerin bir nefes alıp yüreğinin atışlarını dizginlemeye çalıştıZehra,gözlerinin altından gülümsüyordu;panik yapma dercesine


Misafir odasına girdiklerinde damat adayı ve anasıyla karşılaştılar Onlar da ayağa kalkmışlar, bekledikleri gelin adayını merak ediyorlardı


Damat adayı,Selma'nın beklediğinin tam tersiydiHayalinde kel kafalı olarak düşlerken saçları alnından yukarıya doğru kirpi sıklığında kafasıyla bütünleşiyorduSaçları,tamamen beyazlamış ama dökülmemiştiKalın kaşları ve gözlerinin karası,yüzünün ifadesini biraz itici duruma soksa da bakışları,süt dökmüş kedi uysallığını andırıyor,uslu bir çocuk gibi anasının dizinin dibinde oturuyorduSıradan tokalaştılarDamat adayı Selma ile tokalaşırken:


"-Ben,Salih" Diye fısıldadı


"-Ben de Selma"


Salih ve Selma isim olarak tanışmış oldular böylece Karşılıklı oturmuşlar,birbirlerini süzüyorlardıHavadan sudan konuşuyorlar,sohbetin boyutları tatlı bir şekilde değişiyor ve tatlılaşıyordu


Damat adayının annesi, oğlunu kanatlarının altına almış;onun geleceği hakkında planlar ve yorumlar yapıyorduBunları yaparken de; gözlerini kartal gibi Selma'nın üzerine dikmiş,onu ince elekten eleyip süzmeyi de ihmal etmiyordu doğrusuBakışları çakmak çakmaktıHer şeye sahiplenme ve "ben" egosu yatıyorduDediğim dedikler cinsinden olduğu izlemini veriyordu ilk etapdaKonuşmalarıyla oğlunun elinde kalan tek varlık olduğunu,onu da evlendirdiğinde elinden uçup gitmesinden korktuğu için gelecek gelinin ilk önce kendisine hizmette kusur etmemesi gerektiğini ima ediyordu,konuşmalarında


Kadın konuşmalarını;sanki Selma,şimdiden yeşil ışık yakmışcasına ona doğru yapıyordu

"-Bak kızım,bizim tarla taban işlerimiz olmazAllah'a şükür kimseye muhtaç olmadan da geçinip gidiyoruzBenim rahmetliden kalan iyi kötü bir emekli maaşım,oğlumun da memurluktan emekli maaşı varİkisi bir olunca rahatlıkla,kimselere muhtaç olmadan yaşantımızı sürdürüyoruzOğluma gelecek kızı şimdiden çok şanslı görmekteyimOğlumun maşallah ağzı var,dili yokBen ne dersem onu yapar" Bu arada konuşmalarını oğluna tasdik ettirircesine:


"-Öyle değil mi,Salih oğlum?"


Salih,sahibinden kamçı yemeye hazırlanan eşek gibi kendisini büzmüş:


"-Evet,anaAynen senin dediğin gibi"


Halbuki Salih,anasının konuşmalarını dinlemiyor,bön bön Selma'ya tepeden tırnağa kadar bakmaya devam ediyordu


Selma,yaşının geçkin olmasına rağmen zeki bir kızdıKarşısındaki kadının oğlu üzerindeki hakimiyetini hemen sezmiş,bu etkisinin kendi üzerinde de uygulayacağından hiç şüphesi olmadığına adı gibi inanmıştı


Kadının konuşmalarını dinlerken,kendisi de kafasından yorum yapıyordu:


"Salih'i bir elime geçirirsem,seni yola getiririm kaynanaNasıl olsa senin bir ayağın çukurdaSen, tahtalı köyü boylayana kadar sana hizmette kusur etmemBiraz sıkıntı çekerim ama varsın olsunAslan gibi damat adayı duruyor karşımdaPek kız gibi süzülüyor ama ben ona da razıyımHele bir elime geçireyim,onu aslanlar gibi kükretmesini bilirim Bu adama varmak,evde kız kurusu gibi kalmaktan daha iyidir"


Zehra'nın kaş göz işaretiyle, mutfağa geçip çay servisi yapması için uyarıldığını,bakışlarını Zehra'dan tarafa çevirince anladıMutfağa geçtiğinde;hemen fısır fısır konuşmaya başladılar


"-Kız,damat adayını beğendin mi?"


"-Beğendim Zehra kardeşBundan iyisi can sağlığıAğzı var dili yok,adamcağızınBen, bu yakışıklımla ömür boyu mutlu olurum kız"


"-Hadi bakalım,çay servislerini yap bakalım"


Çay servisleri yapılıp,bir hafta sonrası için de Selma'nın Allah'ın emri,peygamberin kavliyle oğlu Salih' e istenmesine karar verildi




Ayhan Sarıkaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.