Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kimsesiz, ölüm

Kimsesiz Bir Ölüm

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kimsesiz Bir Ölüm



Bir ramazan günü iftara yakın saatlerde ekmek alırken mahalle fırınından onunla tanıştım 76 yaşındayım ismim Emin demişti Oturduğum evden üç ev ileride bir apartmanın zemin katında oturuyordu Oturduğu ev caddeden 1 metre daha aşağıdaydı


Kendi deyimiyle yeni taşınmış ve tek başına yaşıyor, yaşlılık maaşı ile idare etmeye çalışıyordu Aslında o ev uzun süredir boştu ancak emin dedenin oraya ne zaman taşındığını bilmiyordum




Her halinden hayatının ne öznesi nede yüklemi olmadığı belli idi emin dedeyle birkaç gün sonra iftarlık olarak götürdüğüm Bir kâse sıcak çorba sayesinde muhabbeti ilerlettik…


Oturduğu ev küçücük, yarı karanlık ve tamamen boştu diyebilirim… Yerde son kullanım tarihi çoktan geçmiş bir kilim, birde dökük kanepesi vardı… Mutfağında ise birkaç tabak, bir tava, bir çaydanlık ve birde küçük bir tüpü vardı… Sessizlik hâkimdi eve…


Oturacak bir ev bulmuşum ya derdi çok severdi evini… Ana kucağı gibiydi onun için… Belki de bu eve gelmeden gökyüzünü yorgan, soğuk kaldırımları döşek yapmıştı kendine kim bilir…


Bazı konularda çok derin bilgilere sahipti… Konuştuğu sözlerin satır aralarında, çektiği acıların kalıntılarının olduğunu hissediyordum


Eşim yıllar önce vefat etti diyordu


Çocukları da boş ver ne sor nede ben söyleyeyim diyordu… O boş ver dedikçe hayatın ona ar damarı çatlamış evlatlar nasip ettiğini anlıyordum




Yani anlayacağınız eşi ve çocukları dışında her konuda sohbet ediyorduk…


Bazen haline çok acıyordum ama elimden fazla bir şey gelmiyordu üzüldüğümü hissedince de…evlat üzülme benim sahibim var diyordu


Pek yemek yapamadığı için bazı akşamlar iftarını belediyenin iftar çadırında açardı


Ramazan ayının sonu yaklaşmıştı emin dedeye kadir gecesinin olduğu gün


Yine iftarlıklarını götürdüm duasını alıp eve döndüm


Bir sonraki akşam yine iftarlıklar elimde kapısını çaldım ancak açan olmadı


Galiba yine belediyenin iftar çadırına gitmiştir diye eve geri döndüm… Ama nedense içimde garip bir huzursuzluk vardı…


İftardan 2–3 saat sonra tekrar zilini çaldım yine yoktu… Komşularına sordum hiç kimse bir şey bilmiyordu Belki de çarşıda geziyor veya parkta oturuyordur diye düşündüm…


Sahur vakti kalktığımda hemen emin dedenin evine gittim zil çalıyorum, kapıya vuruyorum ama nafile açan yok…


Artık polisi aramam gerektiğini düşündüm ve aradım…


Polisler gelince durumu onlara anlattım… Kapı basit bir omuz darbesiyle açılıverdi


İçinde hiçbir şey olmayan evi kilitlemeye bile gerek duymamıştı…


Polislerle hemen odaya daldık manzara çok üzüntü vericiydi


Emin dede yere yığılmış, Kuran-ı kerim ve rahlesi yere düşmüş ve ruhunu Allaha teslim etmişti


Bir ambulans çağırıldı… Önce bir hastaneye götürüldü bende gittim yaklaşık 24 saat önce vefat etmiş dediler…


Ve cenazesini hastane morguna koydular hastane görevlisi bu cenazenin sahibi yok mu diye seslendi


Benim emin dedeye tanıştığımız zaman kimin kimsen yok mu diye sorduğumda onun verdiği cevap Gayri ihtiyari ağzımdan döküldü;


Allah!


Hastane görevlisi kardeşim tamam onu anladıkta kim bu cenazenin yakını, yarın buradan kim alacak deyince;


Ben ismimi yazdırdım ve evime gittim…


Eve giden cesedimdi, beynim hep emin dededeydi


Öğlene doğru mezarlıklar müdürlüğüne ait bir arabayla hastane morgundan aldık


Yıkama ve kefenleme işi de bitince öğlen namazını müteakip ben, imam ve sekiz yabacı ile emin dedenin cenaze namazını kıldık defin işlemini yaptık…


Ne tabutun içindeki emin dede kendi cenaze namazını kılanları tanıyordu…


Nede cenaze namazı kılanlar tabutun içindekini tanıyordu…


Bir garip bu dünyadan göçtü diyorduk


Belki cenazesi kalabalıktı biz görmüyorduk


Bir ölüm düşününki son anda kimsesizsin


Yalınızsın kimse yok bir damla su versin


Ondan kalan Hatıra yüzü solmuş bir kitap


Rahlesi devrilmiş üzgün ve bitap


Ah emin dede… Keşke böyle ölmeseydi


Son nefeste çocuklarını görebilseydi


Düşündükçe gözlerimin içi Kan doluyor


Gül gibi baktığın evlatlar nasıl böyle oluyor




Garip geldi garip gitti yaftasını astık boynuna


Bir kadir gecesi gülüp girdi ölümsüzlük koynuna





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.