Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
naat

Naat

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Naat




NAAT


Seccaden kumlardı



Devirlerden, diyarlardan

Gelip göklerde buluşan

Ezanların vardı!


Mescit mü'min, minber mü'min

Taşardı kubbelerden tekbir,

Dolardı kubbelere "amin!"


Ve mübarek geceler, dualarımız,

Geri gelmeyen dualardı

Geceler ki pırıl pırıl,

Kandillerin yanardı!


Kapına gelenler, ya muhammed,

Uzaktan, yakından-

Mü'min döndüler kapından!


Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;

İki dünyada aziz ümmet,

Muhammed ümmetiydi


Konsun -yine- pervazlara

Güvercinler;

"hu hu" lara karışsın

Aminler

Mübarek akşamdır;

Gelin ey fatiha'lar, yasin'ler!


Şimdi seni ananlar,

Anıyor ağlar gibi

Ey yetimler yetimi,

Ey garipler garibi;

Düşkünlerin kanadıydın,

Yoksulların sahibi

Nerde kaldın ey resul,

Nerde kaldın ey nebi?


Günler, ne günlerdi, ya muhammed;

Çağlar ne çağlardı;

Daha dünyaya gelmeden

Müminlerin vardı

Ve birgün, ki gaflet

Çöller kadardı,

Halime'nin kucağında

Abdullah'ın yetimi,

Amine'nin emaneti ağlardı!


Hatice'nin koncası,

Aişe'nin gülüydün

Ümmetinin gözbebeği,

Göklerin resulüydün

Elçi geldin, elçiler gönderdin

Ruhunu allah'a,

Elini ümmetine verdin

Beşiğin, yurdun, yuvan

Mekke'de bunalırsan

Medine'ye göçerdin


Biz dünyadan nereye

Göçelim ya muhammed?

Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet

Altın devrini yaşıyor

Diller, sayfalar, satırlar

(ebu leheb öldü) diyorlar:

Ebu leheb ölmedi, ya muhammed;

Ebu cehil, kıtalar dolaşıyor!


Neler duydu şu dünyada

Mevlid'ine hayran kulaklarımız:

Ne adlar ezberledi, ey nebi,

Adına alışkın dudaklarımız!

Artık, yolunu bilmiyor;

Artık, yolunu unuttu

Ayaklarımız!

Kabe'ne siyahlar

Yakışmamıştır, ya muhammed,

Bugünkü kadar!


Haset, gururla savaşta;

Gurur, kafdağır17;nda derebeyi

Onu da yaralarlar kanadından,

Gelse bir şefkat meleği

İyiliğin türbesine

Türbedar oldu iyi!


Vicdanlar sakat

Çıkmadan yarına

İyilikler getir, güzellikler getir

Adem oğullarına!


Şu gördüğün duvarlar ki

Kimi taif'tir, kimi hayber'dir

Fethedemedik, ya muhammed,

Senelerdir!


Ne doğruluk, ne doğru;

Ne iyilik, ne iyi

Bahçende en güzel dal,

Unuttu yemiş vermeyi

Günahın kursağında

Haramların peteği!


Bayram yaptı yabanlar:

Semave'yi boşaltıp

Save'yi dolduranlar

Atını hendeklerden -bir atlayışta-

Aşırdı aşıranlar

Ağlasın yesrib,

Ağlasın selman'lar!


Gözleri perdeliyen toprak,

Yüzlere serptiğin topraktı

Yere dökülmeyecekti, ey nebi

Yabanların gözünde kalacaktı!


Konsun -yine- pervazlara

Güvercinler;

"hu hu"lara karışsın

Aminler

Mübarek akşamdır;

Gelin ey fatiha'lar, yasin'ler!


Ne oldu, ey bulut,

Gölgelediğin başlar?

Hatırında mı, ey yol,

Bir aziz yolcuyla

Aşarak dağlar taşlar,

Kafile kafile, kervan kervan

Şimale giden yoldaşlar?


Uçsuz bucaksız çöllerde,

Yine, izler gelenlerin,

Yollar gideceklerindir


Şu tekbir getiren mağara,

Örümceklerin değil;

Peygamberlerindir, meleklerindir

Örümcek ne havada,

Ne suda, ne yerdeydi

Hakkı göremiyen

Gözlerdeydi!


Şu kutu, cinlerin mi;

Perilerin yurdu mu?

Şu yuva-ki bilinmez,

Kuşları hüdhüd müdür, güvercin mi, kumru mu?-

Kuşlarını, bir sabah,

Medine'ye uçurdu mu?


Ey abva'da yatan ölü

Bahçende açtı dünyanın

En güzel gülü;

Hatıran, uyusun çöllerin

Ilık kumlarıyla örtülü!


Dinleyene hala,

Çöller ses verir:

"yaleyl!" susar,

Uğultular gelir

Mersiye okur uhud,

Kaside söyler bedir

Sen de, bir hac günü,

Başta muhammed, yanında ebubekir;

Gidenlerin yüzbin olup dönüşünü

Destan yap, ey şehir!


Ebubekir'de nur, osman'da nurlar

Kureyş uluları karşılarında

Meydan okuyan bir ömer bulurlar;

Ali'nin önünde kapılar açılır,

Ali'nin önünde eğilir surlar

Bedir'de, uhud'da, hayber'de

Hak'kın yiğitleri, şehid olurlar

Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı;

Yerde kalmazdı ruh kanadlıydı


Konsun -yine- pervazlara

Güvercinler;

"hu hu"lara karışsın

Aminler

Mübarek akşamdır;

Gelin ey fatiha'lar, yasin'ler!


Vicdanlar, sakat çıkmadan,

Ya muhammed, yarına;

İyiliklerle gel, güzelliklerle gel

Adem oğullarına!


Yüreklerden taşsın

Yine imanlar!

Itri, bestelesin tekbir'ini;

Evliya, okusun kur'an'lar!

Ve kur'an'ı göznuruyla çoğaltsın

Kayışzade osmanlar!


Na'tini gaalip yazsın,mevlid'ini süleyman'lar!

Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle

Geri gelsin sinan'lar!

Çarpılsın, hakikat niyetine

Cenaze namazı kıldıranlar!


Gel, ey muhammed, bahardır

Dudaklar ardında saklı

Aminlerimiz vardır!

Hacdan döner gibi gel;

Mi'raç'tan iner gibi gel;

Bekliyoruz yıllardır!


Bulutlar kanad, rüzgar kanad;

Hızır kanad, cibril kanad;

Nisan kanad, bahar kanad;

Ayetlerini ezber bilen

Yapraklar kanad

Açılsın göklerin kapıları,

Açılsın perdeler, kat kat!

Çöllere dökülsün yıldızlar;

Dizilsin yollarına

Yetimler, günahsızlar!

Çöl gecelerinden, yanık

Türküler yapan kızlar

Sancağını saçlarıyla dokusun;

Bilal-i habeşi sustuysa

Ezanlarını davud okusun!


Konsun -yine- pervazlara

Güvercinler;

"hu hu"lara karışsın

Aminler

Mübarek akşamdır;

Gelin ey fatiha'lar, yasin'ler!


Arif Nihat Asya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.