Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dua

Bir Dua ...

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Dua ...




Bir Dua
Hakkında Bir Dua




Ey Rabb-ı Rahîmim ve ey Hâlik-ı Kerimim! Benim sû-i ihtiyarımla ömrüm ve gençliğim zâyi olup gitti Ve o ömür ve gençliğin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalâlet verici vesveseler kalmıştır Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalb ve hacâletli yüzümle kabre yakınlaşıyorum Bilmüşahede göre göre gâyet sür'atle, sağa ve sola inhiraf etmiyerek, ihtiyarsız bir tarzda, vefat eden ahbab ve akran ve akaribim gibi kabir kapısına yanaşıyorum O kabir, bu dâr-ı fâniden, firak-ı ebedî ile ebed-ül âbâd yolunda kurulmuş, açılmış evvelki menzil ve birinci kapıdır Ve bu bağlandığım ve meftun olduğum şu dâr-ı dünya da, kat'î bir yakîn ile anladım ki; hâliktir gider ve fânidir ölür Ve bilmüşahede içindeki mevcudat dahi, birbiri arkasından kafile kafile göçüp gider, kaybolur Hususan benim gibi nefs-i emmareyi taşıyanlara şu dünya çok gaddardır, mekkârdır Bir lezzet verse, bin elem takar çektirir Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur
Ey Rabb-ı Rahîmim ve ey Hâlik-ı Kerîmim! كُلُّ آتٍ قَرِيبٌ sırrıyla ben şimdiden görüyorum ki: Yakın bir zamanda ben kefenimi giydim, tabutuma bindim, dostlarımla veda eyledim Kabrime teveccüh edip giderken, senin dergâh-ı Rahmetinde, cenazemin lisan-ı hâliyle, ruhumun lisan-ı kaliyle bağırarak derim: El-amân el-amân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar! İşte kabrimin başına ulaştım, boynuma kefenimi takıp kabrimin başında uzanan cismimin üzerine durdum Başımı dergâh-ı Rahmetine kaldırıp bütün kuvvetimle feryad edip nida ediyorum: El-amân el-amân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın ağır yüklerinden hâlas eyle! İşte kabrime girdim, kefenime sarıldım Teşyî'ciler beni bırakıp gittiler Senin afv ü Rahmetini intizar ediyorum Ve bilmüşahede gördüm ki: Senden başka melce' ve mence' yok Günahların çirkin yüzünden ve mâsiyetin vahşi şeklinden ve o mekânın darlığından bütün kuvvetimle nida edip diyorum: El-amân, el-amân! Yâ Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ Deyyân! Beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar, yerimi genişlettir İlâhî! Senin Rahmetin melceimdir ve Rahmeten-lil-Âlemîn olan Habib'in, senin Rahmetine yetişmek için vesilemdir Senden şekva değil, belki nefsimi ve halimi sana şekva ediyorum Ey Hâlik-ı Kerîmim ve ey Rabb-ı Rahîmim! Senin Said ismindeki mahlûkun ve masnuun ve abdin hem âsî, hem âciz, hem gâfil, hem câhil, hem alîl, hem zelil, hem müsi', hem müsinn, hem şakî, hem seyyidinden kaçmış bir köle olduğu halde, kırk sene sonra nedamet edip senin dergâhına avdet etmek istiyor Senin Rahmetine iltica ediyor Hadsiz günah ve hatîatlarını itiraf ediyor Evham ve türlü türlü illetlerle mübtelâ olmuş Sana tazarru' ve niyaz eder Eğer kemal-i Rahmetinle onu kabul etsen, mağfiret edip Rahmet etsen; zaten o senin şânındır Çünki Erhamürrâhimînsin Eğer kabul etmezsen, senin kapından başka hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki, dergâhına gidilsin Senden başka hak Mâbud yoktur ki, ona iltica edilsin!"
الْكَلاَمِ فِى الدُّنْيَا وَ اَوَّلُ الْكَلاَمِ فِى اْلآخِرَةِ وَ لاَ شَرِيكَ لَكَ آخِرُ لاَاِلهَ اِلاَّ اَنْتَ وَحْدَكَ

فِى الْقَبْرِ اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللّهُ وَ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ



Alıntı Yaparak Cevapla

Bir Dua ...

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Dua ...






KURAN'DA PEYGAMBER DUALARI

Kuran'da bahsi geçen peygamberlerin her biri, belli özellikleri ile dikkati çeken kavimlere gönderilmişlerdir Bu kavimler, daha önce kendilerine gelen elçileri yalanlamış, azgınlaşmış ve aşırılığa gitgide daha fazla yönelmiş topluluklardı Peygamberlerin görevi ise dini tanımayan veya tanıdığı halde inkara yönelen bu topluluklara hak dini tanıtmak, onları Allah'a çağırmak ve ahirete yöneltmekti

Bu ise son derece zor bir işti Tek başına bir insan, insanların çoğunun kendisine karşı çıkıp tepki göstereceğini bile bile, o ana kadar hiç duyulmamış veya duyulduğu halde kabul edilmemiş hak dini insanlara tanıtmak üzere görevlendiriliyordu Üstelik bu görev, sahip olduklarını ve hatta hayatını tehlikeye sokuyordu İnsanlar, sırf Allah'a çağırdığı için kendisinden nefret edebilir, hatta kendisini öldürmeye yeltenebilirlerdi Kendisine eziyet edebilir, inanmışgibi görünüp hainlik yapabilirlerdi Peygamberin çevresindeki hiç kimse, hatta ailesi bile kendisine inanmayabilirdi Sorumluluğu ise Allah'a karşıydı Bu, mutlaka yerine getirilmesi gereken, kapsamı ve önemi oldukça büyük olan bir sorumluluktu İnsanların dini öğrenip öğrenmemeleri ve öğrendikleri ile cenneti hak edip etmemeleri peygamberin üzerindeki bir yükümlülük değildi Onun tek vazifesi dini tebliğ etmekti

Bu, dünya üzerinde tanıyıp bildiğimiz hiçbir şeye benzemez Tek başına bir insanın büyük bir topluluğa karşı bu göreve başlaması, oldukça zorlu bir iştir

Ancak elbette durum, dışarıdan bakanlar için böyledir, aslında, herşeyin üzerinde hakim olan Allah'ın gücüdür Böyle bir durumda da inkarcıların sayısı ya da gücü önemli bir faktör olmaz Peygamberlerin her biri bu gerçeği çok iyi bilerek hareket etmişler, üzerlerindeki bu sorumluluğu Allah'a olan güvenleri ile tam anlamıyla yerine getirmişlerdir Allah peygamberlerin bu üstün özelliklerini ayetlerinde övmektedir Kuran'da bildirildiği gibi Allah'ın yardımı her zaman inananlardan yanadır ve Allah peygamberlerini insanların zulümlerinden korumaktadır Kuran'da, Peygamberimiz Hz Muhammed'in hicret sırasında yaşadığı bir tehlikeden söz edilirken bu gerçek şöyle açıklanmıştır:

Siz O'na (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir" Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı Oysa Allah'ın kelimesi, yüce olandır Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir (Tevbe Suresi, 40)

Peygamberler, Kuran'da Allah'a karşı her şartta korudukları içli yakınlıkları ile örnek gösterilmişlerdir:

Andolsun sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokca zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel örnekler vardır (Ahzab Suresi, 21)

İstekleri katıksızca Allah'tandır Kendilerine peygamberlik görevinin verilmesinden itibaren tek çabaları verilen bu görevi yerine getirmek ve kavimlerini Allah'a çağırmak olmuştur İstekleri de elbette ki amaçları ile doğru orantılı olmuştur İçli, katıksız, yakın ve samimi duanın örneklerini işte bu nedenle peygamberlerde oldukça net bir biçimde görebiliriz

Bu nedenle sitenin bundan sonraki kısmında Kuran'da öğretilen peygamber dualarını inceleyeceğiz


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.