Prof. Dr. Sinsi
|
Agartha Hakkında Aşırı Ayrıntılı Bilgi
Hint, Tibet ve Moğol tradisyonları ve gelenekleri yerin oldukça altlarında saklı ve dünyanın bütün kıtalarında bulunan gizli girişli tünellerle yaklaşılan ve dünyanın okült yönetimini tüm kudret ve bilgeliğiyle elinde tutan Agarta ve onun reisi Dünyanın Kralı' ndan söz ederler Agarta yeryüzünde yer kürenin içinde, hepimizin yakınında durmaktadır Onun varlığı bilinir çünkü bizim onu unutmamıza fırsat kalmaz O kendini sık sık hatırlatır ama onu iyice tanımak için uzandığımızda Agarta kendini hemen geriye çeker ve kalın bir sis perdesi arkasında kaybolur![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İngiliz sömürge idaresi Hindistan 'ın hakimi durumundayken İngiliz hükümetinin de onayıyla, bazı subaylarıyla birlikte bilimsel bir ilgiden çok, daha ziyade batılı medeniyetlerin edepsiz ve soyguncu tavırlarıyla, Tibet'te araştırmalar yapmış ve böylece hem bu Agarta söylentileri gerçek mi diye bir araştırma yapmak hedefini gütmüş hem de bir takım servetler elde etmeyi düşünmüş ve sonuçta İngiliz subayları, Agarta 'nın bir efsane olmadığını hemen öğrenmişlerdir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Her teşebbüslerinde Agarta 'nın varlığı kendini bir kez daha kanıtlamaktaydı, fakat sır da sır olmaya devam etmekteydi Mesela Tibet 'te bulunan bir çok manastırların altlarında yüzlerce km ye ulaşan tünelleri buluyorlar, fakat araştırmaları bundan öteye bir türlü gidemiyordu![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Agarta 19 yy a kadar kendini gizli tutmuştur Hiçbir yerden malumat sızmamıştır Ancak sanırım Vedalarda bazı çok kapalı ifadeler var fakat bunları da pek kimse anlamadığı için yaklaşık 19 yy ın başlarına kadar Agarta devleti hakkında hiçbir bilgi yoktur Ancak Agarta 'dan yazılı olarak söz edilmesi izni çıktığında, bu tanıtma görevi Martinist Tarikat'ın Üstadı Marki Saint Yves D'alvedre'ye verilmiştir ve bu şahıs Hint Misyonu isimli kitabında, batıda ilk kez Agarta 'dan ve dünyanın okült yönetiminden söz etmiştir ve dünyanın kralından da Ancak Hiyerarşi'nin müsaade ettiği dozdan fazlasını ifşa ettiği için almış olduğu uyarı neticesinde kitabını baskıdan çıkar çıkmaz imha etmiştir Fakat imhadan kurtulan tek bir nüsha markinin ölümünden sonra majisyen Papüs'ün eline geçer ve onun oğlu tarafından yayınlanır Dolayısıyla Agarta hakkındaki ilk bilgileri bu kaynaktan aldığımızı ifade ediyorum![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İkinci büyük kaynak Polonya asıllı Rus Prof Ferdinand Antony Ossendowski' dir Ossendowski Moğol kaynaklarını kullandığı için Agarti olarak bu ifadeyi telaffuz etmiştir 1876 doğumlu olan Prof Ossendowski, 1917 Ekim Devrimi'nde, Kızıl ordudan kaçarak Yeniçay Ormanları'na, Moğolistan'a ve daha güneye doğru kaçtı ve burada bu kaçış esnasında yaşadığı müthiş serüvenler esnasında Agarta gerçeği ve gizemiyle karşılaşmış ve Agarta kralına, Cihan Hakimi olarak ifade etmiştir kendisi ve bu konudaki bilgilerini İnsanlar, Hayvanlar ve Tanrılar isimli kitabında 1924 yılında yayımlamıştır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Bu kitabın Türkçe tercümesi de ülkemizde Nasuhi Baydar tarafından yapılmıştır bu kitap ile ilgilenenler bunu Beyazıt devlet kütüphanesinde bulabilirler Şimdi Ossendowski 'nin kitabından dünya kralı veya cihan hakimi hakkında birkaç cümleyi orijinal haliyle nakletmek istiyorum Şöyle söylüyor :
"Dünya kralı, cihan hakimi, bir mitos veya doğa üstü bir varlık değil, dünyanın gizli kaderinin efendisi olan ve tamamen etten ve kemikten bir şahıstır "
Bir diğer cümle alıntı olarak :
"Dünya kralının pek çok kereler Orta Asya da Hindistan'da, Tayland 'da beyaz bir fil ya da lekesiz bir ata binmiş olarak elinde asasıyla halkı kutsadığını anlatan bir dizi kesin tanıklık mevcuttur Dünyanın kralı insanlığın kaderini yönetenlerin, hükümdarların ve idarecilerin tümünün de düşünceleriyle bağlantılıdır Onların niyet ve fikirlerini bilir, bunlar Allah'ın takdirine uygunsa, cihan hakimi bunları görünmeyen yardımları vasıtasıyla destekler "
Evet, bir diğer araştırmacı Rene Guenon, tanıyacaksınız bu şahıs daha sonra Müslüman olmuştur, Abdül Vahid Yahya olarak isim kullanmaktadır Bu şahsın asıl misyonu, Batı Gnosu, Batı Gnostik bilgileri ile Hint Mistizmi'nin bir sentezini yapmaktır Bu uğurda hemen hemen bütün dünyayı gezmiş, bir çok dinleri, felsefeleri incelemiş bu noktada Agarta gizemiyle de temas etmiş ve Agarta konusunu yani Agarta 'nın dünya okült yönetimindeki hakimiyeti ve işlevi konusunu Kabaladaki ve Ezoterik Hristiyanlık'ta ki Metatron denen kavramla birleştirmiştir ki buna uzun şekilde girmeyeceğim![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Ayrıca bir diğer kaynak gene teozofinin kurucusu Helena Petrowna Blavatsky, Agarta konusunda kitaplarının bir çok yerinde bahsetmiştir Ayrıca Agarta konusunda yaklaşık sekiz on tane araştırmacı da çeşitli vesilelerle bilgiler aktardılar Onların isimlerini sizlere sunuyorum : Jacques Weiss, Serge Hutin, Frida Wion, Richard Chanfrey, Robert Charroux, Peter Kolosimo, Nicholas Roerich, Andrew Thomas, Kut Humi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Şimdi bizlerin sizlere sunduğumuz bilgilerin kaynakları temel olarak bunlardan kaynaklanmakla birlikte bunlara ilaveten burada bazı özel bilgilerin de nakledileceğini ifade ederim Bu okuduğum kitapların tamamı okunup incelenmeye açıktır ve konunun ciddiyetini zannediyorum kavramak için yeterlidir Fakat tüm bu kitaplardaki ifşaatlara rağmen inisiyasyon ve gizlilik hala vardır çünkü bu, bilginin kendi yapısından kaynaklanmaktadır Bilgi ancak hak edene gider yani herkes layık olduğu hitaba muhatap olur Bu bilginin enerjetik yapısı ile ona muhatap olan varlığın enerjetik yapısındaki ahenkten, senkronizasyondan kaynaklanmaktadır Şimdi kendilerini belli bir program ve icap gereği geri çekmiş olan bu bilgelik üstatlarının yani bu Agarta üstatlarının, Kali Yuga'nın veya demir çağının yani içinde bulunduğumuz devrenin başlangıcından itibaren inisiyatik bilgilerin, büyük hakikatlerin yitirilişinden itibaren, yer kürenin en gizli bölgelerine çekmiş bulunan bu ruhun prenslerinin, gerçek kralların, beşeriyetin gerçek okült rehberlerinin, bu Kaliyuga dediğimiz devrenin sona erişiyle birlikte, bulundukları ölümsüzler ülkesinden (buda tabii ki sembolik bir ifade) geri dönerek yeryüzüne çıkacakları ve alenen dünya beşeri ile temas edecekleri birçok antik tradisyonlarda bildirilmektedir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Agarta devleti, büyük Himalaya dağları altındaki devasa doğal ve yapay yer altı galerilerinde bulunan bir inisiyatik merkezdir Dışsal abideyi teşkil eden Himalaya dağları Agarta ülkesi için adeta bir piramit vazifesi yapmaktadır, yani içi piramit gibi forme edilmiştir Bundan dolayı yani piramitsel formun getirmiş olduğu çok büyük bir enerji konsantrasyon merkezi durumundadır Agarta Şimdi piramit formundan biraz bahsetmek istiyorum Piramit formu kozmik bir formdur yani gelişigüzel yaratılmış bir form değildir Özellikle okült ve astrolojik bilgilere göre dünyamıza çeşitli yıldız sistemlerinden, yıldızlardan ve gezegenlerden bir çok tesirler ve enerjiler gelmektedir Bunlardan biri de piramitle bağlantılı olduğu için ifade ediyorum, Satürn planetinin çevresindeki kuşaklardan veya o alanlardan yayılan büyük iyon dalgaları veya manyetik fotonlardan dünyamıza gelen tesirlerdir İşte piramit formu bu enerjileri toplamakta, orijinal formundan dolayı bünyesinde toplamakta, biriktirmekte ve kullanıma sunmaktadır İşte bu yüzden Agarta ' da yaşayan varlıklar organik yapı olarak hem daha uzun yaşayabilmekte, hem daha sağlıklı kalabilmekte, hem her türlü bunun getirdiği avantajı kullanabilmektedirler![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Bu resim küçültülmüştür Büyük halini görmek için burayı tıklayınız![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/85/20-08-2012T09-07-23fd5945_forumsinsi.net_.jpg)
Agarta veya Agarti sözcükleri Sanskritçe de ele geçirilemeyen, ulaşılamayan, her şeyden korunmuş, şiddetin yakalayamayacağı, anarşinin erişemeyeceği anlamlarına gelmektedir Dünyanın yer altı sistemlerinin merkezi Agarta böylece Asya nın göbeğinde yer altı tünelleriyle dünyanın hemen hemen her noktasına, kıtaların ve okyanusların altına uzantıları bulunan uçsuz bucaksız bir yer altı devleti olarak bulunmaktadır Dünyasal beşeri evrimin ve yeryüzünün gelip geçmiş nice medeniyetlerinin tüm genel evrim sefahatlerinin ve onların tüm genel bilgilerinin, yaradılışın, ruhun ve tekamülün evrensel bilgilerinin ve her türlü maddesel bilimin kayıtları Agarta da mevcuttur Özellikle kadim Mu ve Atlantis' in tüm bilim ve bilgeliklerinin dünya planetinin başlangıcından son anına kadar tüm akaşik kayıtlarının ki bu kayıtları her an inceleme olanağına sahiptir Agarta üstatları, tüm bu kayıtların tamamı Agarta nın kilometrelerce uzunluğundaki kütüphanelerinde, ki milyonlarca kitaptan meydana gelmiştir, mevcuttur Böylece Agarta üstatları dünyamızda yaşanmış olan ve yaşanmakta olan bütün hadiselerin hem kronolojik gerçek akışı, hem iç yüzü, hem bilinen hem de bilinmeyen sebepleri hakkında daima bilgi sahibidirler Agarta bu devasa bilgi hazineleriyle, doğu tradisyonlarında ifade edildiği gibi bir üniversite, bir sinarşi üniversitesi, bir evrensel bilim araştırma merkezidir Sinarşi, anarşinin zıddı olan bir kavramdır Tam anlamıyla barışı ifade eden bir kelimedir Ezoterik öğretiler, Agarta 'nın hakimini, dünyanın kralı rütbesiyle anarlar Yardımcıları durumundaki iki rahip kral ile birlikte bütün dünya beşeriyetinin genel ve özel evrimsel gidişatı üstünde etkin rol oynar Sembollerinden biri bugün günümüzde hala Hint ve Tibet tapınaklarını süsleyen gamalı haçtır Bu sembol kadim Mu 'dan kaynaklanan çok orijinal bir semboldür Bunu kısaca çizmek istiyorum Gamalı haç sembolü biliniyor ama çıkış olarak bu güneşi ifade eden kadim bir semboldür, dünyanın tanıdığı en eski semboldür ve burada güneş veya bu daire, Mutlak Yaradan'ın monoteistik sembolü idi Şimdi bu sembol yaradılışın ve oluşumun bilgilerini anlatmak için gelişmeye başladı ve ikinci aşamada şu hale dönüştü Bir haç oluştu içinde, bu haç yaradılışın dört kuvvetini sembolize eder ve dört büyük enerjiyi sembolize eder Sembol daha da gelişerek şu hale geldi yani yaradan enerjiden, asıl enerjiden kendini dışarıya doğru çıkarttı anlamına geliyor bu sembol Bakın dairenin dışına taştı dört enerji veya dört elementi de sembolize eder, dört ana yönü de sembolize eder, bunlara Mu 'nun kutsal sembolleri konusunda değinmeye çalışacağım daha geniş olarak Bu sembol biraz daha gelişince şu hale geldi, yani bunların ucuna ilmik dediğimiz ekler kondu böyle oldu o zaman Bu hareket, bu ucuna konan ilmikler enerjinin faal hale geçtiğini, hareketin başladığını ifade ediyor Böylece gamalı haç denilen ve Mu 'nun orijinal sembolleri olan Agarta' nın da benimsediği ve daha sonra II Dünya savaşında Nazilerin de ancak tersini çevirip kullandıkları haline gelecektir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Mu ve Atlantis medeniyetlerinin kademeli olarak batışları ve özellikle son batışla birlikte ve yeni dünya devresinin genel programı gereği bilgi ve bilgelik giderek kendini geriye çekerken spiritüel üstatlar ve bir kısım seçilmiş halk Himalayalar' ın altındaki doğal ve yapay yer altı galerilerine yerleştiler Ve ilerleyen bin yıllarda Agarta merkezi Agarta ve Şambala olarak ikiye ayrıldı ve Şambala Gobi bölgesinde dünyanın fizik ortamının ikinci eter katmanına yerleşti Bunlar ne demek şimdi bunları bir şemayla anlatmaya çalışacağım![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Ve bu geliştiricilik ve yetiştiricilik misyonu, (Sambala) için de söz konusudur Hem Agarta hem de Şambala dediğimiz iki merkez ve bu merkezlerin yüksek hiyerarşileri ve asıl inisiyeleri dünya dışından gelen ve yeryüzü beşeriyetine çeşitli bilinen ve bilinmeyen kimliklerde rehberlik eden kozmik öğretmenlerdir Dünya Rab Mekanizması'nın fizik ve eter katmanları üzerindeki iki görev merkezi olarak hizmet veren Agarta ve Şambala merkezleri, beşeriyetin evrim olayında son derece yüksek, önemli ve kutlu işlevleriyle birer ışık ve rahmet merkezleri olarak, Rabbin fizik dünya üzerindeki iki elidir Bu ellerin kudret alanında yeryüzünün tüm ülkeleri ve beşeriyetin tümü bulunmaktadır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Yaradılış enerjitik olarak ve sayısal olarak daima yedili bir yapı izlemektedir Buna bağlı olarak dünya küremiz yedi enerjitik katmandan meydana gelmiştir En katı bölümüne, litosfer dediğimiz taş küre bu yedinci enerjitik seviyeyi ifade ediyor, altıncı enerjetik katman ondan süptil olan hidrosfer dediğimiz sıvı bölümü, dünyamızın üçüncü bölümü veya katmanı atmosfer dediğimiz gazların teşkil ettiği bölüm ve bundan sonra beş duyuyla algılayamadığımız, yani bizim donanımlarımızın, fizik beş duyumuzun algılayamadığı dördüncü eter, üçüncü eter, ikinci eter ve birinci eter dediğimiz enerjetik katmanlar gelmektedir Bu birinci eter dediğimiz katmandan itibaren dünyanın astral seviyesi başlamaktadır ve bu da yedi enerjetik katmana bölünmüştür Buradan yukarıya doğru sonsuz bir gidişe sahip olan bir enerjetik katmanların anlatım şekillerinden biri Bu anlatıma bağlı olarak Agarta merkezi şurada göstermeye çalıştığım gibi
Dünyanın fizik küresi içerisinde bulunmaktayken, Şhambhallah dediğimiz enerji merkezi veya inisiyasyon merkezi dünyanın fizik seviyesinin ikinci eter katmanında yer almıştır, mesele budur Şimdi, Şambala' nın misyonundan biraz daha bahsetmek istiyorum, bu daha ziyade dış beni eğiten bir tesir odağıdır Eşya bilimini, ruhun bilimine hakim kılmak ister ve bu uğurda ateşle simgelenen fizik enerjileri kullanır Ve gerektiğinde şiddete de baş vurabilir Her türlü fizik kıymet ve güç onların endüklemesi, onların esinlendirmesi ve onların muhayileleri sonrasında ortaya çıkar Günümüzdeki teknolojiye dayalı, ekonomiyi her şeye üstün kılan ki bu devrenin özelliğine uygundur bütün bu faaliyetler Şambala' nın esinlendirmeleri sonucu ortaya çıkmaktadır Şambala ve Agarta' yı birbirinin zıddı olan iki kutup olarak ele almamalıyız yani biri pozitif, biri negatifi ifade eder şeklinde değil Bu konu biraz yanlış anlaşılmıştır yani bir karşı kutup şeklinde değil Şambala faaliyetlerini Agarta dan ayırmış ve geleneklere göre de İsa'dan önce üç bininci yıllarda bu iş olmuştur Kendine has bir organizasyonu bulunan tesir dağıtıcı bir mihraktır Kendisi de kozmogonik bir varlık olan dünyanın, Agarta, sevgi sunumu ile dünyanın kalp çakrasına hitap ederken veya tekabül ederken, Şambala, dünyanın tepe çakrasına tekabül etmektedir Birisi Tanrının sevgisini yeryüzünde sunarken, diğeri Tanrının iradesini yeryüzünde sunmaktadır Yani meseleyi bu şekilde ele alırsak bunların asla birbirinin zıddı olan iki kutup olmadığını anlarız![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/85/20-08-2012T09-07-23f806eb_forumsinsi.net_.jpg)
Şimdi bir de ışınlar konusu var kısaca buna da değinmek istiyorum Bilgi yada logos yada bilgi enerjisi sistemimizde yedi büyük ışın yada yedi büyük enerji tarzında tezahür etmektedir Şöyle bir şemamız daha olacak
Bunların ilk üçü bu sistemin ana enerjilerini yani isteği, hizmeti ve aktiviteyi oluştururken diğer dört enerji daha tali konumda kalmaktadır İşte bu ışınların, bu enerjilerin odaklandıkları asıl astronomik sistemler gerçek astrolojinin konusunu teşkil etmektedir Eldeki bilgilere göre herkes adeta bu yedi enerji akımına ayarlanmış durumdadır veya uyumlanmış veya sabitlenmiş durumdadır Ve bir insanı anlamanın en iyi yolu o şahsın kişiliğinin hangi ışına ait olduğunu bulup çıkarmaktır Şimdi eldeki bilgilere göre birinci ışın yeryüzündeki insanlara yani ona bağlı olarak faaliyet gösteren insanlara varlıksal yapının okültist, aksiyoner, başlatma iradesine sahip olan, kudreti, gücü, isteği, amacı sunmakta ve kaynak olarak yani astrolojik kaynak olarak veya kozmogonik kaynak olarak Büyük Ayı Takım Yıldızı'ndan, tesir almaktadır Sırası geldiğinde bu konuda Tevrat ta da bilgiler var yani "Dübb-i Ekber'i bağlayabilir misin?" mealinde orijinal ifadeler geçiyor, zannediyorum bunlarla ilgilidir onları da konuşmaya çalışacağız İkinci ışın, Pleades takım yıldızı veya Ülker takım yıldızı dediğimiz hatta bizde Yedi Kandilli Süreyya diye de geçer, bundan esinlenmektedir, buna bağlı olan varlıklarda yaşamlarında orijinal görev olarak sevgiyi, hikmeti, merhameti, birleşme iradesini, inisiyasyonu ve şuur genişlemesini tezahür ettiriyorlar Üçüncü ışın dediğimiz ışın, Büyük Köpek Takım Yıldızı'ndan ve Sirius' tan esinlenmektedir Buna bağlı olan varlıklar düşünceyi, zekayı, anlayışı, yaratıcı zekayı, uyum sağlama yeteneğini, majisyen ve evrimleşme isteğini tezahür ettirmektedirler Üçüncü ışının alt ışınları olarak, dördüncü ışında uyum sağlama iradesi, beşinci ışında somut bilgi ve bilim, altıncı ışında idealizm, soyut kavramlar, kendini adama, inanç gücü, sebep olma iradesi ve yedinci ışında da grup bilinci, organizasyon, disiplin, kendini ifade etme iradesi, tiyatral ritüelleri insanların karşısında başarıyla sunabilmek ve maji Tabi burada maji kelimesini büyücülük anlamında değil, evrendeki mevcut tesirleri bilinçli, doğru ve ilahi irade yasaları yönünde kullanmak anlamında kullandığımızı ifade ediyoruz![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Buna bağlı olarak Şhamballah misyonunun dünyada özelikle son yıllarda en büyük etkinliğinden biri olan İkinci Dünya Savaşı'ndan biraz bahsetmek istiyorum Hitler Almanya' sı gerçekte bütünüyle majik bir gruptur Adeta majik bir alandır Beşyüz kişiyle devleti ele geçirmişlerdir, yani Nazi partisi beşyüz kişiyle devleti ele geçirmiştir Bu normalde mümkün olan bir olay değildir ve Hitler Almanya' sı gerçekte Sovyetler Birliğini hedef almıştır ve ana hedef yani gizli hedef, gerçek hedef Sovyet Rusya da reenkarnasyonlar yoluyla yeniden doğmakta olan eski ve barışçı Hiperboreen enkarnasyonları daha yavruyken ortadan kaldırmaktır Böyle kozmik bir savaş var aslında Dışarıdan gözüken, devletlerin didişmesi gibi gözüken savaşın altında böyle enteresan bir kozmik mücadele yatmakta Çünkü barışçı ve ruhun biliminin dünyaya egemen olmasını sağlayıcı yöndeki faaliyetler bu dünyanın, bu devredeki genel evrim gidişi için bir çatışma yaratmaktadır Bunları ileriki konularda geniş olarak anlatacağım şimdi kısa geçmek durumundayım Ana hedef budur![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Şimdi İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru bir zamandayız Tahrip olan bir Nazi karargahında yıkıntılar arasında oniki Tibet' li rahibin cesedi bulunuyor Bu duruma, o yıllarda, o keşmekeşte hiçbir anlam verilemiyor Zaten kimse bunu düşünecek durumda da değil Evet, Nazi' ler Şhambhallah ile ilişki içindeydiler Bu arada, Hitler in ve Nazi partisindeki özellikle Thule Grubu'ndaki varlıkların hepsinin çok disiplinli birer vejetaryen olduklarını da belirtirim Şimdi her şey Thule efsanesi ile başlıyordu Thule Efsanesi'nin kökeni, kayıp bir uygarlığa dayanmaktadır Bu da Nazizmin temelini teşkil etmektedir Bu efsane altında birleşen bir grup Thule adında gizli bir tarikat kurdular Nazi Partisi'nin yedi kurucusundan biri olan Dietrich Eckart, Thule Tarikatı'nın temel efsanesini şöyle açıklıyordu : Thule' nin tüm sırları eski kayıp bir uygarlığa dayanmaktadır İnsanoğlu ile dış zekaların arasında bulunan bazı aracı varlıklar bu sırlara erenlere büyük bir güç kaynağı oluşturmaktadırlar Bu güç Almanya' yı bütün dünyaya egemen kılacaktır Yine bu güç ve bu gücün kaynağı geleceğin üstün insanının ortaya çıkması için imkan sağlarken, insan türünün de değişimine yol açacaktır İşte bu ifadeler özet olarak Nazizmin temelini oluşturmaktadır, yani ezoterik Nazizmin, bilinmeyen Nazizmin Biz burada her şeyin bilinmeyeni ile meşgulüz, yani görünen ve bilinen Nazizm var, bilinmeyen ve görünmeyen Nazizm var Şimdi onunla meşgulüz Gizli Thule tarikatı üyeleri arasında Rudofh Hess tarihten bilinen, Karl Haushofer , Alfred Rosenberg ve Adolf Hitler gibi isimler bulunmaktadır Özellikle Karl Haushofer' in ve Adolf Hitler' in birtakım paranormal yetenekleri olduğu bilinmektedir Örneğin Karl Haushofer ileri derece prekognisyon yeteneğine, yani geleceği önceden bilme yeteneğine sahipti Öyle ki düşman güçlerinin saldıracağı saati, bölgeleri, hatta top mermilerinin düşeceği noktalara kadar koordinatlarını bile önceden haber verebiliyordu Bunların hepsi çağdaş ve klasik yani bilinen konvensiyonel kayıtlarda mevcuttur Dahası hakkında hiçbir şey bilmediği ülkelerdeki siyasal gelişmeleri de önceden tahmin edebiliyordu Örneğin Hitler o dönemdeki Amerikan başkanı Franklin Roosvelt' in 1945 yılında öleceğini çevresindekilere söylemiştir bu da kayıtlıdır Hitler' in bir çok vizyonlar gördüğü, bir çok bilgiler ifade ettiği bilinmektedir Hitler' in çevresindekilerin görmediği fakat kendisinin gördüğü, böyle mekanda otururken, bir çok varlıktan söz ettiği yine kayıtlara geçirilmiştir Hatta Hitler' in bu noktada şizofreni olduğundan bile şüphe edilmiştir Bu arada yine Hitler meydanlarda ve radyolarda yaptığı konuşmalarda ses majisi denilen bir tekniği uygulamaktaydı Ve böylece geniş halk kitlelerini süratle etkisi altına alıp yani obsede edip kendi alanına bağlıyor ve onları adeta taparcasına kendisine ve Nazizme biat ettiriyordu Televizyonlarda hatırlıyorsunuz on binlerce kişinin Heil Hitler deyişini ve şuursuzca olan faaliyetleri Bu arada Karl Haushofer'in Hindistan da, Japonya ve Tibet te uzun süre okült çalışmalarda bulunduğu ve inisiyasyondan geçtiği de gene bazı kayıtlarda mevcuttur İşte bu arada az önce ifade ettiğim gibi Nazizm, Haushofer 'in Hindistan da ki çalışmaları esnasında esinlendiği bu gamalı haç sembolünü ters çevirip kullanması da buradan kaynaklanmaktadır Bu sembol, bu kadim sembol, Cengiz hanın yüzüğünde de mevcuttur Cengiz hanın bir metal yüzüğü vardır, çok meşhur, o yüzükte de aynı sembol bulunmaktadır Bunu bilen bilir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Şimdi Agarta' ya devam edelim İlk verilen bilgilerde bu devlette yaşayanların nüfusunun yirmi milyon olduğu söylenilmekteyse de bugün bu nüfusun kaç kişi olduğu bilinmemektedir Şimdi Agarta' nın hiyerarşik yapısını bu şemada izlemeye çalışalım![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Yirmi milyon dediğimiz, o sayıya biz de bağlı kaldık, Dwija ve Yogi' ler, bunlar Agarta inisiyatik hiyerarşisinin en dış halkasını teşkil ederler, onlar Agarta' nın simetrik olarak bölünmüş dış bölgelerinde yaşarlar ve Agarta halklarının kendilerini temsil ederler Bunların üstünde beş bin Pandita veya alimler vardır, eskiler buna ilmiye sınıfı tabir ederler bunların görevi temel eğitim ve öğretimi halk kademelerine sunmaktır Bunların üstünde 365 Bhagwanda 'nın meydana getirdiği Yüce Meclis Dairesi gelir Sonraki daire 36 kişiden meydana gelir Hiçbir kayıtta bunların ismini bulamadığım için buraya koyamadım, 36 kişinin meydana getirdiği bir grup daha ve onların da üzerinde yüksek inisiyasyonu temsil eden oniki ulu inisiyasyon azasından meydana gelmektedir Bunlara 12 Büyük Maj Yeşiller de denmektedir Ve nihayet bunlarında üstünde iki yardımcısıyla dünyanın kralı Brahitma veya Brahatma veya bunları yan yana da koyabilirdik böyle üçgen bu şekil güzel olsun diye böyle yaptım aslında bu yanlış Mahitma ve Mahingayı yan yana koymak gerekiyor Dünyanın kralı Brahitma ve iki yardımcısı rahip kral Mahitma ve Mahinga gelmektedir Ve böylece Agarta' nın bu hiyerarşik dizilişi bir Yüce İdare Mekanizması'nın görev ve fonksiyonunu fizik planda ifade etmekten ibarettir veya temsil etmekten ibarettir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Şimdi bazı ezoterik bilgileri sizlerle paylaşmak durumundayım Bu oniki Maj hakkında biraz konuşmak istiyorum İsa Peygamberin Beytlehem'de dünyaya geldiği zaman, üç maj tarafından ziyaret edildiği bildirilmektedir Bu hikaye klasik, kanonik dediğimiz İnciller'de mevcuttur İşte İsa Peygamber'i ziyaret eden üç maj, aslında bizdeki bilgilere göre Agarta' dan ve bu oniki Maj Yesiller Grubu'ndan gelen üç üstat idi ve orada İsa henüz doğmuşken, İsa' ya orijinal görevini bir kez daha hatırlatmışlardı İsa peygamber doğumu ve gelişi itibariyle çok özel bir varlıktır Onun en büyük kavli veya ahdi, doğmadan önceki şuur halini doğduktan sonrada taşıyacağı yolunda idi ve onun dünyayı yendim ifadesi bu yönde anlaşılmalıdır Yani İsa peygamber dünyanın maddesel yapısının veya kozmik yapısının doğumla birlikte yol açtığı unutma vetiresini, örtme vetiresini, kapatma vetiresini kendi gücüyle yenmiş bir varlıktır İsa peygamberin Kuran da ana karnındayken ve doğduğu anda insanlarla konuştuğu yazılıdır Yani o enkarnasyon üstadı ulu varlığın, fizik sisteme, fizik bedene ne derecede hakim olduğunun bir ifadesidir bu Ayrıca bu üç maj, İsa peygambere bu hatırlatma görevini yapmıştır ve hatta O' nu kutsamış bir takım hediyelerde getirdiği ki onların hepsi semboliktir ifade edilmektedir Şimdi bu on iki maj ile ilgili olarak bir bilgimiz daha var onu da paylaşalım sizlerle![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/85/20-08-2012T09-07-23dc3517_forumsinsi.net_.jpg)
|