Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
, alişar, yozgat

Alişar – Yozgat

Eski 09-13-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Alişar – Yozgat



Alişar – Yozgat





Yozgat’ ın 45 km güneydoğusunda, Yozgat- Sarıkaya İlçesi karayolu üzerinde bulunmaktadır Alişar Höyüğü, geniş bir ovanın ortasında bulunmaktadır Kuzey ve batısından Alişar Özü Çayı geçmektedir Höyük, ovadan 7-8 m yüksekliğinde bir teras ile başlamakta daha üstte ise 23-24 m yüksekliğe kadar uzanan sivri tepe kısmı ile son bulmaktadır Bir çukura kurulan höyüğün eni 520 metre, boyu ise bir kilometreye yakındır Bu höyük 1927 yılında Chicago Üniversitesi Şark Kurulu alman HH Wonder OSTEN başkanlığında bir heyet tarafından kazılmıştır ve kazılar 1935 yılına kadar sürdürülmüştür



Höyüğün, HH von der Osten ve ekibi tarafından kazı yeri olarak seçilmesinde olasılıkla Hitit bölgesi içinde olması ve birçok ticaret yolunun ortasında bulunması rol oynamıştır Ankara’nın 200km doğusunda önemli bir orta Anadolu bölgesidir Geç kalkolitikten itibaren Osmanlı dönemine kadar iskan görmüştür
Çok düzenli olarak yapılan kazı işi 1932 yılına kadar aralıksız devam etmiştir Sonunda eski, doğu-batı, güney – kuzey yollarının birleştiği merkeze yakın yerde Alişar Höyük meydana çıkarılmıştır İç Anadolu’nun kronolojisini, eski kültürlerin birbirlerine geçişlerini ve devirlerini doğruya yakın olarak ancak bu kazılardan öğrenmek mümkün olmuştur Yapılan kazılarda kalkolitik döneme ait küplere gömülmüş iskeletler, pişmiş topraktan çanak çömleklere, mühürlere, taş ve kemik üzerine iyi işlenmiş insan ve hayvan figürlerine rastlanmıştır



Höyüğün ilk kuruluşundaki hali (MÖ 3200 – 2600) dörtgen planlı, kerpiç duvarlı, düz damlı evleriyle basit bir köy görünümündedir Bundan sonraki devirlerde şehrin iç kalesi olduğu, evlerin belirli bir plana göre yapıldığı ve bazılarında duvarların içten ve dıştan sıvandığı görülür Bu devirde şehir surla çevrilmiştir Mezopotamya ile kültür alış verişinin bu devirde başladığı anlaşılmaktadır
Üçüncü devirde ise, iki sur da, yani iç kale ve dış kale kuvvetlendirilmiş, iç kalenin alanı genişletilmiştir Bu devir, MÖ 2200-2000 yılları arasında olup, Hitit çağına kadar devam eder

Dördüncü devre gelince, Alişar’ın gelişmeleri iyice seçilebilmektedir MÖ 2000-1500 yılları arasında Alişar büyük bir şehir hüviyetine bürünmüştür Eski tunç çağının tersine, Hititler alt şehri yurtlandırmışlardır, yine alt şehir eski Hitit çağını karakterlendiren büyük bir surla sağlamlaştırılmıştır Şehir, geniş planlı kale kapıları, yeraltı yolları ve yer yer kulelerle kuvvetlendirilerek savunmalı bir hale getirilmiştir Büyük Hitit çağında (MÖ 1400 – 1200) önemini kaybetmeyen höyük, yine küçük bir yerleşme alanı olmuştur
Beşinci devirde MÖ 1200 – 700 yıllarında Alişar’da, Hitit – Frig Kültürü görülür Artık bu devirden sonra alt şehir önemini kaybetmiştir Bundan sonra şehirde ortaya çıkan eserler Frig kültürünün ağırlığını ortaya koymuştur Bu çağda iç kale eski temelleri üzerine yeniden yapılmışsa da MÖ 19 yüzyıla ait olan ilk yapı katının iç kale suru bir yangınla ortadan kalkmıştır


Frig devrinden sonra önemini iyice kaybeden Alişar; Med, Pers, Helenistik çağ, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerini yaşamışsa da bu devirlerden söz edilebilecek önemli izler yoktur1993 yılından itibaren, Gorny başkanlığındaki bir ekip, Alişar’da tekrar çalışmaya başlamıştır [Gorny et al 1995] Alişar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik SİT alanları listesinde yer almaktadır
Alişar Eski Tunç Çağında etrafı surlarla çevrili yerel bir prenslik merkezidir Kazılar sonucunda ele geçen buluntular arasında elde yapılmış monokrom ve boyalı seramiklere, bakırdan ve bronzdan yapılmış metal buluntulara, gliptiklere(mühür), ayaklı meyvalıklara, çıkıntı kollu küçük kadın figürlerine rastlanılmıştır Ayrıca birçok idol başı ele geçmiştir (disk ve keman biçimli) bunlar yuvarlak yüzlü, özellikle burunları belirgin olarak çıkıntılı yapılmış figürlerdir Bu başların iki tarafında birbirine yakın yerleştirilmiş minik delikler bulunmaktadır


Alişar’da ki Eski Tunç Çağında gömü türleri küp mezarlar, toprak mezarlar, taş sanduka mezarlar şeklinde karşımıza çıkmaktadır Gömüler intramuraldir (bacaklar karından içe çekik) Ayrıca Truva II-V katlardan tanıdığımız Homeros’un destanlarında adı geçen Dephas ele geçmiştir Yeni bir seramik türüne intermediate (boyalı) seramiğe rastlanılmıştır Bu seramik türünün Alişar seramiğinden farkı süslemede ki boşlukların fazla olmasıdır Boya ile nakışlı süslemelerde, kırmızımsı, krem veya deve tüyü astar üzerine pembemsi kahverengi veya kırmızı renkte boyalarla süslenmiş geometrik motifler hakimdir, ayrıca süsleme olarak basit şeritler, iç içe açılar, zig zag motifler kullanılmıştır Kapların çoğunluğunu fincan ve maşrapalar oluşturur, çift kulplu çömlekler kapodakya boyalıları veya Alişar III seramiği adını verebileceğimiz seramiğinde öncüleri ilk defa burada ortaya çıkmıştır Suriye şişelerinin yerel ve ithal örneklerine rastlanılmıştır Silindir bir mühür ele geçirilmiştir Bu mühürün en yakın benzerine Mezopotamya da Er Hanedanlar döneminde rastlanılmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.