Bulantı... |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bulantı...Eros çıkar(sa) karşına, dokunduğunda elin yanarbilirsin Sobaya dokunursun, ama çocuksundur Çocuksu merak başına nice acılar bırakır Ama ben kesikleri severim elimdeki, vücudumdaki Yaşamımın anılarıdır… Tehlikesiz olmak istesem de olamam Sadece uzak tutarım kendimden seni Ama, Paylaşırım, dinlerim Sen de bilirsin, bu pırıltıların kavuşması için gece yarısı lazımdır “sleep mode on” olmadan “off”a geçilmez öyle değil mi? Elimi tut Beraber yürüyelim Belki yürümeyiz Belki sen yok’sun Her zamanki halüsinasyonlardan … Söyle, bazen birini bilmek için, tanımaya gerek var mı? bazen birinin ne hissettiğini bilmek için, O olmaya ihtiyaç var mı? bazen birine vermek için, aklını almak için, nasıl dokunacağını bilmek ya da tutkuyu hissettirmek ya da dokunuşları duyguyla yüklemek masaj yapmak ve hissetmek mi gerek?? |
Bulantı... |
10-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bulantı...Gelip geçer her sancı Ha yürekte ha beden de Uykum sanki bir hancı Bir katilin emrinde Yatağımı bir yabancı ile paylaşıyorum Hemen ardımda nefesini duyuyorumYalnız kalmamak için Sensiz uyanmamak, sensizliğimi hissetmemek için içimden geçen kaçıncı beden bu bilmiyorum Adım Despina Artık seni hiç sevmiyorum Ne sana ne aşka ne anılarıma zerre kadar saygı duymuyorum Küçülerek ve tükenerek yola devam ediyorum Gülüşünü duyar giyim… “Şaka yapıyosun…” ve sonra boynunu hafifce yana devirip gülüyorsun Hayal ediyorum… Adım Despina… Elimde kuru kuruya bir kaç anı… Senden ve seni sevmekten nefret ediyorum… |
|