Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Siyasal Bilgiler / Hukuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilimler, feodal, toplumsiyasal

Feodal Toplum(Siyasal Bilimler)

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Feodal Toplum(Siyasal Bilimler)



1 BÖLÜM
DUA EDENLER,SAVAŞANLAR,VE ÇALIŞANLAR
Feodal toplum birbirine bağlı üç sınıftan oluşuyorduKilise sınıfıyla askeri beslşemek için çalışan insanlar
O zamanın çiftçiliği hayvan beslemek ve yiyecek yetiştirmekten oluşuyordu ama her sınıf bu çalışanlar sınıfının sırtından geçiniyordu
Yapısal çiftlik arazilerinin büyük bir kısmı malikanelerden oluşurdumalikane birkaç yüz dönüm araziden meydana gelen,ekilip dikilebilir arazilerden oluşurlardı ve genelde sınırları ya ekilebilir toprakların kıyısında veya doğal engellerle oluşurdu
Toprakların sahibi beylerdi ve şatolarda yaşarlardı
Ekilebilir arazi ikiye ayrılmıştı:
Bir kısmı beylere aitti ve yalnız onun adına ekilebilirdi diğer kısmı toprakta çalışan kiracılara aittiBu sistemde feodal bey aynı zamanda kiracı sayılabilirdiOnlarda lordlara ait toprakların kiracılarıydıYani üst kademeye gidildikçe yoprak bölünüyordu ve alttaki kiracı duruma düşüyordu
Bu sistem israfa yol açıyorduO zamanlarda toprak işleme sistemi de ilkel yollarla yapılıyordu:Toprağı dinlendirme,toprağı ekme ve gübreleme vardıÇiftçiler arda arda hangi sene hangi ürünü dikeceklerini tam kestiremediklerinden topraklarının bir kısmını boş bırakırlardıYani toprak dilimler halinde ekilip biçilirdi
Aynı zamanda feodal beylere ait olan kiracılar lord ve feodal bey için çalışmak zorundaydılarYani aynı anda hem kendi işlerini,hem feodal beyin işlerini,hem de lordun işlerini yapmak durumundaydılar
Köylü çok kötü barınırdı ve çok zor şartlarda yaşarlardıKöylülere hem köleydi hem de toprakta çalışan fakat feodal beylerin zorunlu olarak kullandığı iş güçleriydi ve “serf” diye nitelendirilirlerdiSerf ailesiyle yaşardı toprakta çalışırdı fakat köle gibi bir yerden bir yere keyfi olarak gönderilemezdiBu özelliğiyle kölelerden ayrılırlardıLord veya derebey görevini başkasına devredebilirdi fakat serfler o toprak üzerinde kalırlardıAynı zamanda serflerin bir barınak ve bir miktar toprak kullanma hakları vardı ve böylece geçimlerini sağlarlardıSerfler arasında sınıflar vardıBir kısmı lorda tamamen bağlı ve toprağı olmayan bir kesimdi,diğer kesimi bir miktar toprak sahibi olanlar fakat en önemli olanlar serbest köylüler,yani lorda karşı fazla bir sorumluluğu olmayan kesimlerden oluşurduBazıları ise tamamen özgür köylülerden oluşurdu ve lorddan toprak kiralayanları olabiliyordu
Hepsi birbirine bağlı öğelerdi ve yaygın inanca göre lordlar köylü için vardılordlara göre serflerin pek bir hakkı yoktu ve lord serfini kaybetmemek için kendi topraklarının sınırlerı içinde serfleri tutmak için kurallar koyarlardı ve uyulmazsa serfler için çok küçük olayların bile çok büyük yaptırımları vardı
Malikane geleneği dene bir yapı vardı o zaman ve o zamanın yasalarıydı bunlarAyrıca toprağa sahiplik diye bir kavram vardıSahiplik kavramı serfin lorda karşı toprak üzerindeki yükümlülüklerini gösteriyorduBu yükümlülükler yerine getirilmezse toprak elinizden alınırdı
Adalet sisteminde iki serf arasındaki uyuşmazlık lordun mahkemesinde tartışılırdı ve karara bağlanırdı;tabiki geleneğe göre
Toprakların en üst sahibi kraldı ve alt kademeye yayıldıkça baş kiracı hep bir alttaki şahıs olurduBu sistemde lord alt kademeden ne kadar çok bey veya alt kademesinde bulunan lordu kendine bağlarsa o kadar fazla kazanacaktı ve bu düşünce ile bütün toprakları git gide daha küçük parçalara bölünüyordu
Bu dönemde yalnız toprak zenginliğin anahtarıydıToprak zenginlik göstergesi olduğundan savaşlarda toprak için yapılırdı ve yönetenler savaş ile ne kadar çok kişiyi kendine bağlarsa onun için o kadar iyi olurdu
Askeri hizmet karşılığında toprağa sahip olan soylular topraklarını istedikleri gibi devratme hakkına sahiptiler ve özgürdülerFakat sistem gereği bu değişiklikler yapılırken serf malikanenin beynine,bey lorda lordda daha üzerindekilere vergi ödemek zorundaydıEğer yeni geçeçek olan kişi yaş olarak ufak ise toprak elinden alınır ve büyüyünceye kadar lord işi ele alırdı
Evlenme konusunda dişi varisler evlenmek için süzerenden izin almalıydılarEvlenmek isterse veya istemezse,iki halde de süzerene para ödemek zorundaydı
Bu sistemin bir parçası ise kiliseydiBu çağda kilisenin çok fazla manevi gücü ve saygınlığı vardıÇünkü bu çağ dindar bir çağdıAynı zamanda en çok toprağa sahip olan da kiliseydi,çünkü insan yararına iş yapmak isteyen tanrının evine iyilik yapardı ve genelde yöneticiler toprak bağışlarlardıZamanla artık bu adet haline gelmeye başlamıştı
Bu yolla kilise Batı Avrupa’daki toprakların üçte birine yakın toprağa sahip oldu
Feodalizmin ilk dönemleri kilise ilerici bir öğeydi,çünkü kilise eski Roma öğretilerini hala içinde barındırıyordu ve uyguluyorduKilise ilerici tavırlarıyla halka yardım ediyordu
Ama olayın diğer yanı ise kilise çok fazla toprak kazanmaya başlamış ve gün geçtikçe güçleniyordu
Kilise papazlarını evlendirmezdiÇünkü eğer papazlar evlenirse ve evlatları olursa miras yoluyla kendi toprakları kalacaktı ve kilise toprak kaybedecektiKilisenin zamanla ekonomik gücü manevi gücünün önüne geçmeye başladıVe bu yerleri korumak için askeri güce başvuruyordu
Yani bu sistemde yöneticiler(kilise,lordlar,krallar,feodal beyler) aylak takımıydı ve kendilerini korumak için askeri kullanıp çalışandan aldıkları parayı bu askerlere maaş olarak ödeyen bir sistemdi

2 BÖLÜM
TÜCCAR İŞE KARIŞIYOR
Ortaçağdaki insanların karşısında paralarını yatırabileceklri bugünkülere benzer imkanlar yoktuAyrıca çok az insanda para vardıGenelde paranın çoğu kilisedeydi ama saklanırdı veya altın ve gümüşler işleme için kullanılırdıAyrıca lordlarda olan para da yatıracak iş olmadığı için durağandıGenel olarak bu zamanda para üretken olmayan ve hareketsizdi
Paranın kullanılmamasının bir nedenide üretici kesim hem kendi için hem malikane için üretirdiİhtiyaç duyulan herşey malikanede ve evlerde üretilir ve tüketilirdiO zamanlar para yerine genelde tüketilecek malzeme kullanıldığı için değiş-tokuş çok yaygındıiİnsanlar normal tüketim miktarının üzerinde üretmezdi çünkü artık mal satılamazdı,eğer fazla talep gelirse gereğinden fazlası üretilirdi
Ürün fazlasının fazla olmayışı,vergiler,yolların kötülüğü,soyguncular ve lordların ağır yol vergileri ticareti ancak mahalli kılabiliyorduAyrıca para çok kıt olduğundan ticaret gelişemiyorduFakat onbir ve onikinci yüzyıllarda Hçlı Seferleri ticaretteki talebin artmasına yol açtı çünkü doğuda zenginlikler görülmüştüAyrıca onuncu yüzyıldan itibaren nüfusun artması ticari pazarın genişlemesine yol açtıBurada çıkarları olanlar vardı ve başta kilise geliyordukilise her nekadar dini yaymak için yaptıysa da kilisenin
gücünün ve servetinin arttırılması asıl amaçtıRoma kilisesinden başka birde Bizans kilisesi verdı ve o da müslümanları topraklarından atmak istiyorduKiliseden başka borçları olan ve servetini arttırmak isteyen lordlar ve benzer yöneticiler vardıİtalyan şehirleri Akdeniz ticaret yolu kurlduktan sonra konumlarından dolayı önemleri çok arttı özellikle VenedikBu yolla Venedik’in İstanbul’a bağlı kalmış olması doğu ticaretinin Venediklilerde olmasını sağladıAvrupalılar seferleri din adına yapmış görünselerde bir amaçları da oradaki ticaret şehirlerini ele geçirmekti
Haçlı seferleri,ticareti yayarak feodal yapıyı değiştirdiAyrıca ticareti müslümanların elinden aldılar ve kuzey Avrupa kesiminde ticaretin uyanmasına yardımcı olduFakat düzenli bir mal talebi olmadığından açılan dükkanlar sürekli olmuyorduFakat batıda yapılan panayırlar ilk düzenli ticaret yaşamının adımlarını atmıştıNormalde pazarlar mahali çapta olduğu için genelde tarım ürünleri satılıyordu fakat panayırlar çok büyüktü ve dünyanın heryerinden gelen mallar satılıyorduPazarlama ve dağıtım yerleriydi
Yollardaki soygunculuk ve vergiler kalkmaya başlamıştı çünkü panayır bölgesinin lorduna zarar verirdi ve ticaret dururduBu yüzden soygunculuk yapan bölgelerde ticaret yasağı geliyorduBöylece bu olay engellenmiş oluyorduBu korumalar üzerine tüccarlar lorda para verirdiAyrıca panayıriçi güvenliği sağlamak için bekçilerden ziyade polis teşkilatları görevlendirilirdiPanayırlarda para değişimi de yapılırdı vebunu için özel zamanlar ayrılırdıAyrıca borç paralar,senetler,krediler bankerlerin elinden geçerdi ve bankerler çok büyük kaynaklara el atarlardı ve denetlerlerdiBu insanlar bütün Avrupa’da nüfuz sahibiydilerbunlarla birlikte sarraflık gibi yepyeni meslekler ortaya çıkmaya başladı
Böylece değiş-tokuşun yerini büyük ölçüde para almaya başlamıştı ve ticaretin artası buna bağlı olarak kolaylaştı,yani doğal ekonomi para ekonomisine dönüştü ve küçük çaplı olan ekonomi çok pazarlı ekonomiye dönüştü

3 BÖLÜM
ŞEHRE GİTMEK
Ticaretin büyümesi sayesinde şehirler büyüdüAyrıca ticaret endüstri ve tarımı da canlandırdıBu nedenle şehirlerin yapıları değişti ve yeni şehirler kuruldu
Ticaretin ilk gelişme gösterdiği yerler genelde kavşak noktalar ve düz arazilerdi(Hollanda,İtalya)Genelde bu dönemin şehirlerinde burg ya da katedraller bulunurdu ve bu tüccarların bekleme yapması için elverişli yerlerdiTüccarlar arttıkça burgların yapısı değişerek tüccarlara özel büyük yerler olmaya başladılarArtık şehirlerin merkazlari gibi oluyordu tüccarlardan oluşan fauburglarArtık insanlar işlerini bırakıp şehirlere göçmeye başladı ve eski şehir sistemi değiştiÇünkü insanlar şehre yeni iş sahası olarak bakıyorlardıŞehirler ağır feodal yapıya ayak uyduramayacak kadar hareketli yapılardıBu feodal yapıdan korunmak için tüccarlar loncaları kurdular ve bu yolla özgürlüklerini kazanmaya çalıştılarİstedikleri gibi seyehat hakkı ve serbesti istiyorlardı
Şehir halkı özgürlüklerinden fazlasını istiyorlardı,toprağında özgür olmasını istiyorlardıAyrıca lordların ve beylerin yanında olan feodal mahkemelerden kurtulup kendi mahkemelerini kurmak istiyorlardı ve kendi kanunlarını istiyorlardıTüccarlar iş yapmak istiyorlardı feodal sistemin ağır vergilerinden kurtulup kendi vergilerini toplamak istiyorlardıBu kadar mücadeleden sonra haklarını azar azar da olsa kazandılarBu kadar hareket birçok kasabaada kan dökülmesini engelleyemedi
Aslında tüccarlar başlarındakini devirmek için değil sadece kendilerine kolaylık istiyorlardı,sadece kişisel çıkarlar için isteniyorduBirkaç yüzyıl sonra şehirlerin genişlemesine yöneticilerin karışması engellendiŞehirliler elde ettikleri hakları yazılı olarak herzaman yöneticiye karşı savunma olarak bulundururlardıMücadelede önder olanlar tüccarlar olduğundan kendi loncaları için birçok hak kazanmışlardırBu haklarla kendi ticaret tekellerini kurmuşlardı bulundukları bölgedeLoncaya üye olmayanlara kesinlikle şehirde ticaret yapmasını engelliyorlardıAyrıca yabancı tüccarları da kendi ticaret bölgelerine sokmazlardıPazar yalnız onların olmalıydı
Lonca kendi üyeleri için bir dolu kural koymayı ihmal etmedi ve tüccarlarını bu şekilde hizada tutuyordu ve kurallara uymak için diretiyorduLoncalar aslında uzak noktalara da nüfuz edebiliyorlardı çünkü bütün loncalar bir noktada birleşebiliyorlardı
Avrupa’da dengelerin değişmesiyle para zenginliği toprak zenginliğinin yerini almaya başladıAyrıca yeni bir sınıf otaya çıkmıştı,orta sınıfPara değer kazandıkça yönetim el değiştirmeye başladı

4 BÖLÜM
ESKİ FİKİRLER YERİNE YENİ FİKİRLER
Ortaçağın başlarında faiz almak büyük bir suç sayılırdıBunda en büyük etki kilisenin idi ve kilise bunu tefecilik ve günah sayıyorduBunun yanında kiliseden başka şehir hükümeleri ve de devletlerin hükümetleri de sevmiyordu ve bunlara karşı yasalar çıkarmışlardıO zamanın adalet anlayışına göre ne alındıysa o verilmeliydi fazlası alınırsa kötü karşılanırdı o zamanın değer yargılarına göre
O zamanlada kilise halka kendi iktisadi öğelerini aşılardıTicari hayata ise istemeyerek destekliyorlardı fakat verdiğinden fazlasını almak yoktuMümkün olduğunca aza satınalıp çoğa satan tüccar o zaman lanetlenirdikendi geçiminden fazla paranın olması iyi karşılanmazdıFaiz olayına bekış olarak kullanılan zamanın parasını almak olarak nitelendirilirdi ve kilise öğretilerine göre tanrınındı ve yapılan işlem çok günahtı ve çalışmadan alınan para demekti
Fakat faize bu kadar karşı olan kilise kendi işlerinde faize başvururdu ve alırdı,ayrıca krallarda faiz işlemi ile ilgili yasalar çıkarırlardı fakat ilk kendileri uymazlardı
O zamanlarda Yahudiler küçük çaplı tefeciler oldukları için fazla sevilmezlerdi ve bunun yanında İtalyan bankerlerin yanında kilise daima bulunurdu ve faizleri verilmazse verilmeyen faiz için manevi tehditler savururdu
Fakat faiz konusunun bu durumu tüccarların işine gelmiyordu ve bu yükselen orta sınıf durmadan yatırım yapmak istiyordu onların paraları ellerinde durağan olamazdı,yatırım yapmak istiyordu yani bu da daha çok para anlamına geliyorduKiliseye faiz olayı üzerine çok baskı geldi ve çıkarılacak “faiz yasaklama yasası” engellendi
Yavaş yavaş tefecilik olgusu yasal yolara oturtulmaya ve meşrulaştırılmaya başladıBazı durumlarda faiz girilen riskin karşılığı olarak alınmaya başlandı ve otoriteler de bunu kabul ettiBöylece kilise öğretisi ortadan kalktı

5 BÖLÜM
KÖYLÜ ZİNCİRLERİNİ KIRIYOR
Para ekonomisinin gelişmesi şehirlerin daha çok birbirlerine bağlanmasına yol açtıAyrıca şehirdeki ticaretin ve endüstrinin gelişmesi,şehirlerin hammadde bakımından köylere bağlanmasına yol açtıAyrıca pazarın büyümesi çok büyük üretim artışına yol açtı
Tarımsal üretim iki şekilde arttırılmaya çalışıldıBiri gübre ve yeni üretim araçları kullanmak öbürü ise yaygın şekildir;bu sistemde ise yeni tarım alanı açmak vardırBu yoları denemek için köylüler gözlerini etraflarındaki topraklara diktiÇok ezilen bazı köylüler topraklarını bırakıp ya şehirlere ya da yeni topraklara göçüyorlardıBirçok orman ve maki benzeri yapılar hızla tarım alanlarına dönüştürüldüAyrıca bu toprakları korumak için yeni teknikler geliştirildiKöylüler bu yeni fırsata dört elle sarıldılar,çünkü bunun sonunda özgürlük vardıBunu yanında kilise ve lordlara da yaradı çünkü yeni topraklardan yani vergiler alınacaktı
Bunlardan başka serflerin kötü emekleri yerine rant alarak çalışan verimli köylü yöneticilerin daha da işine geliyorduKöylü bu yolla para kazanacaktı ama apraya alışması zaman alacaktıBöylece serflerin yapıları da değişti
Artık köylünün aklında daha çok para kazanıp lordun angaryalarından kurtulma fikrini aklına getiriyorduArtık karşısında iki seçeneği kalıyordu,ya yeni stil tarıma ayak uydurmak ya da şehre gitmek
Artık lord da paranın gücünün farkına varmıştı;çünkü eğer kendi ihtiyaçları için kullandığı kişi verimsiz olursa tam olarak sistemi çökerdi,fakat onları para ile beslerse çok daha fazla verim alacağının farkına varmıştıArıca özgür emeğin gücünün ve veriminin farkına varmıştı
Artık köylü angaryalarından bir miktar para ödeyerek kurtuluyordu ve bu yolla kendi kişisel özgürlüklerini de satın alıyorlardı
Kilise ise parayla köylünün özgürleşmesine karşıydıStatikocu kilise toprağını bir santim bile serbest bırakmıyorduKöylülerin asıl şikayetleri kilise tutumuna karşı yükseliyordu
Bu özgürlüğün bu kadar çabuk kazanılmasında bir etken de avrupada veba salgınıdır
Böylece köylü sayısı azaldı ve emek gücü değerlendiKöylülerde bunun farkında olarak ücretlerini artırıyorlardıEski feodal sistemi kullanan lordlar serflerine daha çok yüklenir oldu,diğer rantla çalışan köylüler ücretlerini artırınca lordlar zor durumda kaldılarArtık o dönemin yönetimi iktisadi ilerleme karşısında hiçbirşey yapamıyorlardı
Hakalrını alamayan köylüler ise ayaklanıyorlardıVe bu ayaklanmalar çok geniş çaplı oluyorduBunun nedeni olarak köylünün gücünü kavraması ve lordların çok baskıcı olmaları yatıyorduKöylü isyanları bastırılıyordu ama gidişe dur denilemiyordu
Bu yapı değişikliği ve köylünün özgürlüğü feodal yapının sonu demekti ve yeni bir sistemin başlangıcı olarak görülüyordu

6 BÖLÜM
VE ADI GEÇEN ZANAATTA HİÇBİR YABANCI ÇALIŞMAYACAK
Eski sistemde endüstri sadece kendin için ve yöneticiler için üretim yapmakla sınırlı kalıyorduZamanla ustalaşan insanlar için pazarın genişlemesi gerektiÇiftçiler işlerini bırakıp şehirlere gittiler ve zanaatla uğraşmaya başladılarDükkan açtılar,yalnız kendi ihtiyaçlarını değil diğer taleplaride karşılıyorlardıFazla sermayeye gerek duyulmadığından ufak bir yerde üretim yapabilir,üretimi artırabilmek için yanına iki kişi alamsı yeterliydi
Yardımcılar iki çeşitti:Çırak ve kalfaÇırak ustanın yanında işi öğrenir,eğer usta olursa ayrı bir dükkan açabilir veya ustasının yanında kalfa olarak çalışır
O dönemlerde üretim ve satış aşamalarının hepsi usta tarafından yapılırdıUstalar endüstrinin bütün evrelerini gerçekleştirirlerdiBu ustalar kendi esnaf loncalarını kurdularVe belirli şehirde oturan ve aynı işlerde çalışan ustalar lonca dernekleri kurdularBu dönemde işçi ile yardımcısı hemen hemen aynı sıfatları taşı varsayılırdı ve kararları beraber verirlerdiZamanla ayrılıklar başladı,kalfa ve ustalar ayrı loncalara sahip oldularBu dönemde hiyerarşik bir sistem vardı ama ustayla çırak eşit haklara sahipti
Bu loncaların birçok özelliği vardı kendi içinde;zor durumdaki esnafı koruyan,kollayan ve birleştiren özellikteydiBunları tüzük olarak hazırlamışlardıBir başka özellikleri ise rekabeti değil kardeşliği esnafa aşılamaktı
Bu üyeler şehirde artık kendi tekellerini kuruyorlardı bu loncalarlaArtık çalışan esnafa zorunluluklar koyuyorlardı ve o loncada bulunmayan esnafları çalıştırmıyorlardıTekel yararlarınaydı ve kilise bile karşı koyamıyordu,lonca yönetmeleiklerine uyması zorunluyduAyrıca dışarıdan gelecek olan yabancılara da izin verilmiyorduO zamanlar patentleri korumak için esnaflar zanaat sırlarını gizli tutarlardıAyrıca loncadaki esnafların birbire düşmemelri için iş sırasında eşitlik öngörüyorlardı ve satış sırasında ilave bir satışa izin verilmiyorduBunun yanında loncanın koyduğu mal kalite standatlarının dışına çıkılmaması için özen gösterilip denetleniyorduBu yapılandırmaya da şehir yöneticileri de destek veriyorduVe daha iyi fiyatlar için helal fiyat ile standartlaşma öngörülmüştüArtık helal mal ile satılıyorduBu fiyatın özelliği dürüstçe belirlenmiş bir fiyat sistemi olmasıydıAyrıca tüccarlarla oluşan sorunlar şehrmini mahkemesinde tartışırlardıMalların adil fiyatlara satılması artık şehir yöneticilerinin bir görevi haline geldiAma gelişen ve büyüyen pazarlar helal fiyat olgusunu yok etti çünkü bu fiyat sistemi genişleyen ekonomiye uygun değildiYeni üretilen mallar kırsal kesimle şehir arasını değil artık panayırlardaki geniş pazarda satıldığından dolayı bu ortamlarda uygulanamaz hale geldiHelal fiyat bu pazarlarda uygulanamz hale geldiğinden yerini piyasa fiyatına bıraktı
Artık fiyatlandırma ihtiyaç ölçüsünde belirleniyorduMalların fiyatları arz ve talebe göre şekilleniyordu
Bu değişiklikler lonca kurumunun değişimine de sebep olduBazı ustalar zenginleşti ve kandilerine ait yeni loncalar kurduAyrıca bu durum lonca tücarlarını da etkilediBazı durumlarda zenginleşen esnaflar ticarete kayıyorlar ve kendi tekellerini kuruyorlardu bu da ticaret yapan kişileri etkiliyordu ve bu esnaflar kendi ticaret tekellerini kuruyorlardıŞehirde para aristokrasisi olduğundan dolayı yönetime geçecekleri para belirler oluyorduZengin olan lonca üyeleri şehir hükümetine geçerek yönetici haline geldilerO dönemin Hollanda meclisleri yasama,yürütme ve yargıyı ellerinde tutuyorlardı
Bu da loncaların şehirleri sınırsız bir iktidarla yönettiğini gösterir
Loncaların çökmesinin bir başka nedenide loncalarda usta,çırak ve kalfaların arasının açılmasıydıAyrıcalıklı olana ustalığın verilmesi ve bunun gibi suistimaller loncaların çöküşünü hızlandırdıKalfalarda kendi loncalarından olmayandan başkasının çalışmasına izin vermez hale gelerek kendi tekellerini kurdularÇıraklar daha fazlasını ister hale gelmişlerdi bunun üzerine usta loncaları onları yasadışı ilan etmişlerdi
Veba salgınından sonra ücret anlaşmazlıkları kesinleşti ve yöneticiler fiyat artışlarını kısmak için yasalar çıkarmışlardıBazen çok sertleşiyorlardı cezalar ve hapis cezasına kadar gidebiliyordu bu anlaşmazlıklardaHapis cezası işgücünü kıstığı için sorunu çözmüyordu
Bu kurallar başarılı olamdı ve işçiler daha çok istediler alamayınca greve gittilerLonca üyesi olanlar özellikle kalfa kesiminde çok daha iyi durumdaydılarLonca üyesi olmayanlar endüstri zenginlerinin yanında çalışan sadece işverene bağımlı olan bir kesimi oluşturdularEmeği için bir işverene ve sadece kendi emeğine bağlı olan bu kesim geleceğin modern proleteryasının öncüleeriydiler
Bütün kesimler birleşip feodal beylerine karşı savaştılar fakat yine zengin olan kazandı o da şehir yöneticileriOndördüncü yüzyılın ikinci yarısından itibaren görülen köylü isyanları ayrıcalıklıyla ayrıcalıksız arasındaki savaştıZengin olan kesim epey korkulu anlar yaşadılar bu dönemlerde
Loncaların ve şehirlerin güçleri artık kırılmıştı ve bu zamandan itibaren ulusallaşma hareketleri başladı ve merkezileşme başladı

7 BÖLÜM
KRAL GELİYOR
Ortaçağda bir ulusa bağlı olunmadığında Avrupa’da din olarak Hristiyanlık’ın Katolik mezhebi,dil olarak da latince bilinirdiNe olursanız olun kiliseye vergi verirdiniz ve kiliseye karşı hiçbir devlet sınırı yoktuKral birleştirici olarak ortaya çıktıktan sonra insanlar ulusçuluğu tanıdılar ve kendilerini Fransız veya İngiliz olarak tanımlamaya başladılarKendilerine ait yasalar devletle ilgili ne varsa bir arada hareket edilerek yapılıyorduOnbeşinci yüzyılda yükselen ve zenginleşen orta sınıf düzen ve güvenlik istiyorlardıKavga eden lordlardan ve feodal beylerden sadece halk zarar görür hale geldiBu nedenle merkezi bir otoriteye ihtiyaç duyuluyorduNormalde ortaçağda kral verdı ama asıl bağımsız olan baronlardı ve bunların egemenliklerinin kırılması gerekiyordu ve kırıldıLordlar serflerini kaybettikten ve kendi aralarında kavga ettikten sonra zayıflamışlardıAyrıca şehirlerdeki iktidarın güçlülüğü de lordlara bir engeldi
Kral şehirleri destekliyordu ve bundan dolayı para alıyordu,bu sayede vasallarının yardımına ihtiyaç duymuyordu ve otoritesini kuvvetlendiriyorduAyrıca bu parayla düzenli bir ordu oluşturduAyrıca kral son teknoloji ürünlerini kullanıyordu bu ordusunda
Zengin olanlar kendilerine ayrıcalık sağladığı için kralı destekliyorlardı sadece,yoksa parayı başka yerlere yatırmayı yeğelerlerdiAyrıca feodal lordlarla uğraşmak zorunda kalmıyorlar ve istedikleri gibi bir yasalar çıkarabiliyorlardıUlusal bir vergi sistemi olmadığından dolayı kral vergilerini kendi memurları aracılığıyla düzensiz genelde ihtiyacı olduğu zaman topluyorduEskiden bu sistem lordlar üzerinden ve toprakla yapılırdı
Kral para yapıcı olarak ticaret ve endüstriyi görüyordu ve bunları ve loncalarını destekliyorduAma loncalar artık ağır işlediklerinden dolayı bu gelişmelere ve desteklere engel olur konuma gelmişlerdiUlusal kralın iktidarı sağlamlaştıkça bu loncalarla savaşıyor,bu loncalarda kendi aralarında birleşip krala karşı koyuyorlardıKral onların koydukları yasa dışı yasaları engelliyordu ve yasa yapma yalnız krala aitti
Adalet sisteminde ise kralın kurduğu “Sulh mahkemeleri”kullanılıyordu
Şehirlerin tekelleri kırlmıştıTekelleri kırlamayan Almanya ve İtalya gibi devletler birliklerini geç kurmuşlardırBazı yerlerde ise bazı şehirler birbirleri arasındaki çekişmeler yüzünden yıkılmışlardırUlusal bir devlet ve geniş sınırlar ekonomik ve ticari etkinlik için çok iyiydi ve hatta krallar aldıkları para ile burjuvazilerine daha çok bağlanıyor ve bakanları bile orta sınıftan olabiliyordu
Köylülerde pekçok mehalli yönetmelik altında ezilmektense merkezi ve geniş çaplı bir yönetmeliği tercih ederek kralın yanına geldilerArtık bir ulusçuluk bilinci oluşmuştu ve bölgesellikten,feodal sistemden monarşiye geçildi
Kralın karşısında sadece kilise kalıyorduPapa çok güçlüydüAyrıca kilisenin yaptığı bazı işler çok paralı olduğu için krallar ile takışmalar oluyorduKrallar bu kadar büyük olan kiliseyi vergiye bağlamak istiyorlardı
Adalet sisteminde de sorunlar vardıYargılama kilisede mi yoksa kralın mahkemelerinde olacağı kesin değildi ve aynı çeşit olaylara farklı kararlar verilebiliyorlardıAyrıca buralardan elde edilen para da sorunduAyrıca kilisenin bir devletin içişlerine karışmasını hak olarak görmesi kavgaları yanında getiriyorduKilise ulusüstü bir güçtü ve Kralın hazinesine akacak para Roma’ya akıyorduBunun yanında kilise hiç yardım yapmaz ve çok fazla suitimal ile dolu olduğu bilnirdi
Reform hareketleri o zaman da vardı fakat kiliseyi eleştirmekten başka yöneticileri de eleştirince başarısız oldularAyrıca kullandıkları yollar ulusçuluk düşüncesine ters yapıdaydılar ve kişileri yerinden etme amacı da taşıyordu
Artık kilise gücünü kaybetmeye başlamıştı çünkü eskiden olduğu gibi rafah getiremiyordu onun yerine kral üstlenmişti bu işi,ayrıca kilise olkullarının yanında özel tüccar okullarının kurulması eğitimdeki gücünü kırmış ve yeni hükümetleri kilise değil o toplumların içinden gelmiş insanlar yönetiyordu
Orta sınıf en büyük feodal lord olan kilisenin artık işlevini yitirdiğini ve yozlaştığını görerek savaş açtı ve bu savaşa Protestan Reformu dendi

8 BÖLÜM
ZENGİN ADAM
Ortaçağda krallar para kazanmak için paranın değerini düşürüyorlardıAsıl amaç kar olduğundan devalüasyon fiyatları yükseltiyordu zatenParaya değerli maden kadar yabancı madde de katınca paranın değeri düşüyordu ama adı aynı kalıyorduParanın değerinin düşük olması alım gücünün düşük olmasıdır ve fiyatların yükselmesidir
Para değerinin değişmesi kralı fazla ilgilendirmesede ticareti zarara uğratıyordu ve alt tabakayı sıkıntıya sokuyorduBunun yanında hammadde ve mamüller fiyatı aynı kaldığından paranın değeri düşünce,değeri yükselirÜlkedeki paranın değerinin düşmesi yabancı tüccarların o bölgeye gelmesini engeller çünkü paranın değeri yokturBu nedenle zanaatkar ve tüccar ne halde olduklarını bilemezler
Kralın danışmanları tüccarlar tarafından altın ve gümüşün ihraç edilmesinden hoşnut değillerdi ve engellemek için yasalar çıkarırlardıDar gelirli alt kesim yine bu arada ezilirdiMadenlerin bu kadar önemli o dönemde madencilere ayrıcalıklar verilirdiBu ayrıcalıklar yeni madenlerin keşfini ve dolayısıyla ticaretin genişleyip canlanmasına yol açtıBu yüzyılda Peru’dan İspanya’ya altın ve gümüş akıyordu ve bu keşiflerin değerinin anlşılmasını sağladıonbeşinci yüzyıldan sonra Doğu mallarının fiyatları ateş pahasıydıAvrupaya gelene kadar pahalanıyordu ve Avrupa içinde el değiştirdikçe fiyatı artıyorduDoğu malları Venedik üzerinden taşınması ve Venedik tekeli,doğuya giden yeni ticaret yollarının araştırılmasına itti1497 yılında Vasco de Gama Afrika kıtasını dönerek Doğu ticaret yolunu bulmuştuBu hem daha çok kar demekti hem de Türklerden ve Venediklilerin takllerinden kurtulmak demektiArtık Atlas Okyanusu kıyısındaki devletler önem kazanmışlardı ve ticari üstünlüğü ele geçirmişlerdi,çünkü ticaret yoluna en elverişli yerdeydiler
Bu ticaret devriminden sonra ticaret yeni keşfedilen Amerika ve Afrika’yla birlikte dört kıtayı kapsamış ve uluslararası ticaret sadece Asya ve Avrupa’dan ibaret olmayı bitirmişti
Pazarın genişlemesi herzaman ekonomiyi canlandıran bir etkinliktirBu etkinlik yani keşiflere,ticaret etkinliklerine,buluşalara ve yayılmalara yol açacaktıKeşifler ve yeni ticaret etkinlikleri için ticaret şirketleri kuruluyordu ve bu yanında birçok maliyeti getiriyordu bu da çok para demektiEski tip ticaret artık yeni ticaret yollarına ayak uyduramıyordu bu yüzden yani tip bir ticaret çıktıÇözüm yolu olarak anonim şirketler kurularak eski sistemdeki bir kişinin işi dağıtıldı
Bu şirketler hisselerini satarak kendilerine korsanlara karşı koruma par ave güç sağlıyorlardı,parası olan herkes girebiliyordu
Bu şirketler bu kadar riskin üzerine hükümetlerinden ticaret haklarınıtamamını alarak kendi bölgelerinde tekelliğe gitmişlerdir,onların bölgesine yabancı giremezdiŞirketler kar sağlamak için kurulmuştuYüksek kar oranları yakalanması ticaret hacminin daraltmasıyla oluşuyordu ve bunlar sermaye üzerine sermaye getirerek ileride olacak edüstriyel gelişmelere zemin hazırlayacaktı
Onaltıncı ve onyedinci yüzyıl savaş yıllarıydı ve saveşında ödenmesi gerekiyordu bu yüzden kral tüccarlarına gidiyordu
Ticaret yolu Atlas Okyanusu kıyılarına kayınca İtalyadaki şehirler yıkıldıO dönemde Venedikliler baharat ticaretini Portekizlilere kaptırmışlardıBu ticaret kolu sadece buradaki limanlardan yürüyordu ve o ölçüde de ticaret ve endüstrisi dev adımlar atıyordu
Buradaki malları elde tutmak için de yeni bir iş olan komisyoncu ve simsar ortaya çıktı
Geniş Pazar ve modern mübadele panayır kültürünü yok etti
Portekiz’in Antwerp limanı ticaretin en yoğun yapıldığı yer olarak artık paranın merkezi haline geldi ve büyük bankerler paralarını burada saklar oldularBuradaki paraların kullanımı için kolay ödeme ve alım satım yapılması için Antwerp mali sistem oluşturmuştuBurada kredi sistemi bulundu ve senet olgusu yaygınlaştırıldı
Gereken mali mekanizma onaltıncı yüzyılda temelleri atıldıSömürecek daha çok ülke çıktıkça ticaret daha da gelişecekti,fakat bu kadar zenginin yanında bir okadar da fakir olmuştu

9 BÖLÜM
YOKSUL ADAM,DİLENEN ADAM,HIRSIZ
Bu döneme Fugger adlı bir ticaret şirketi ismini vurmuştuFugger çağı bir dilenci çağıydı
Bu arada Almanya’da Otuz Yıl Savaşları yaşanıyorduBu dönemde yaşanan yoksulluğun nedenlerinden biri savaşlar bir diğeri ise Amerika’ydı
Amerika’nın keşfinden sonra İspanya’ya gümüş ve altın akıyorduBir maden kururken yenisi keşfedildiğinden akış hızı hiç değişmiyorduİspanya’daki bu madenler direkt olarak savaşlardan dolayı pazara giriyordu,çünkü masraflar karşılanıyordu
Bu kadar madenin Avrupa’ya gelmesi fiyatların artmasına yol açtıMadenin fazla olması değerinin düşüşüne neden oluyordu
Onaltıncı yüzyılda çiftçilerin ürünlerine fazla fiyat istemesi,şovalyelerin rantlarını arttırmasına neden oluyorduBunların bir nedenininde zorlayıcı yasalardan ileri geldiğini biliyorlardıAyrıca Hint adalarından Avrupa’ya akan maden de fiyatların artmasında rol oynuyordu
Bu durumdan yarar sağlayanlar tüccarlar ve önceden yatırım yapmış olan köylülerdir
Tüccarlar yaptıkları yatırımdan karlı çıkıyorlardı artı aldıkları malın fiyetına fiyat katarak satıyorlardıKöylüler ise sabit fiyattan kiraladıkları yerlerden kar ediyorlardı çünkü rant fiyatı azdı sattıklarına nazaran
Kötü durumda olanlardan biri ise hükümetler ve krallardıÇünkü masrafları günden güne artıyordu ve düzgün bir vergi sistemi olmadığından paralılar kesimine daha çok yaklaşıyorlardıBu da burjuvazilere politik güç sağlıyorduKötü durumda olan bir kesim ise işçilerdiÇünkü fiyat artışları olmasına rağmen kendi ücretlerinde bir artış olmuyordu
Bir başka kötü durumda olanlar ise sabit geliri olanlardıYine,topraktan sabit geliri olanlarda darbe yemişlerdi
Bu kötü duruma neler yapılabilirdi denirse topraktan daha fazla ürün çıkarılmak zorunlu olunmuştuToprağı çitle çevirmekte bulunmuştu bunun çözümüBu tarımın gelişmesine yol açmıştıBu kimsye zarar vermemişti aksine birçoklarına fayda sağlamıştı
Toprak çevirme işleminde en çok para getiren bölüm hayvancılıktı ve bu işgücüne fazla ihtiyaç yoktu tarımdaki kadarBu nedenle bir çok çiftçi işinden olmuştu ve çitle çevrilmiş olan arazilere saldırmaya başlamışlardı,çünkü perişan haldelerdiBazen de lord meraları çeviriyordu ve hayvanları otlatacak yer kalmıyorduBunun üzerine yargıya giderlerdi fakat yargıda parası olan avantajlıydı ve genelde lord kazanırdıLordlar küçük ve çok çiftlik yönetmek yerine büyük ve bir tane çiftliği yönetmeyi tercih ediyorlardı çünkü daha ucuza kapatabiliyorlardı
Lord topraktaki kontratlarını çiftçiyle yaparken sabit rant üzerinden anlaşıyorlardı fakat kontratın süresi bitince alınan rant ve vergi çok yükseliyordu ve köylü genelde toprağını terketmek durumunda kalıyorduLordda yeni birlerini aramaya koyuluyordu
Lordlar ve beyler çevirerek insanları yoksullaştırdılarKral köylülerin bu hazin durumdan kurtulmalarını istiyordu çünkü ordu köylü kesiminden oluşmaktaydıKral zayıf olduğundan dolayı birçok yasa çıkarıyordu fakat hırsızlık,dilencilikleri engelleyemiyordu
Ayrıca mahalli yargıçlar lordlar olduğundan ötürü yasalar uygulanmıyordu
Toprak bu dönemde değerlenmişti ve spekülatörlerin elinde oyuncak olmuştuAyrıca endüstri ve ticaretin bu kadar gelişmesi toprağa daha çok bağlanmayı öngörmüştüArtık kapitalizmle birlikte toprakta çalışanlar işgüçlerinden başka bişeylerini satamayacak duruma gelmişlerdi

10 BÖLÜM
İŞÇİ ARANIYOR-İKİ YAŞINDAKİLER BAŞVURABİLİR
Kapitalist endüstrinin ana olgusu pazarın genişlemesidir
Esnaf loncası mahalli pazarlar için uygundu fakat genişleyen pazara uygun değildiAyrıca üretilen malların uzak yerlere yaşınması olayı yeni bir aracı kesiminin ortaya çıkmasına neden oldu
Önceden lonca ustası malı üreten ve pazarlayan insandıAyrıca hem işveren,hem dükkancı hemde denetleyici idiAracı olduğu müddetçe ustanın tüccarlık ve dükkancılık işi ona ait olmaktan çıkmıştıAracı kesimi uzmanlaştı ve üretimin artmasına yol açmıştıArtık iş bölümü vardıAncak loncalar statikocu eski tekelcilik tavırlarından vazgeçemiyorlardı fakat yeni dengeye ayak uyduramadıklarından yok oldularBunun yanında ustalararası eşitlik de ortadan kalkmıştıLoncalar artan mal talebine yetişemedikleri için de yıkıldılar
Aracı artan talebi karşılamak için daha fazla işçiye ihtiyaç duyuyorSadece şehirlerden değil artık köylere kadar varıyorduAracının olması köy yaşamındaki endüstriyel faaliyetlerin gelişmesine ve köylünün birkaç kuruş fazla kazanmasına yol açmıştıÇünkü köylü çevirme yüzünden çok yoksullaşmıştı
Üretimde talebi karşılamak için büyük binalar ve çok sayıda işçi alımı söz konusu oluyordu bu da gelecekteki fabrikaların temelini oluşturuyorduArtık dolaylı bir iletişim başlamıştıAyrıca yeni sistemde kapital çok önamliydi bu yüzden eveiş verme sisteminin yöneticisi olan kişi kapitalisttiSahneye artık kapitalist giriyordu çünkü ağır endüstriyel işler ortaya çıkmaya başlamıştı
Madencilik olayında ise işler çok büyümüştü,çünkü savaş gereçleri için maden gerekiyordu ve bunların fazlalığı nedeniyle kapitalistler birleşerek anonim şirketleri kurmuşlardı
Bunların yanında yeni endüstriler ortaya çıkmıştı ve hükümetler bu endüstrilere tekeller bağışlar hale gelmişti
Ortaçağdaki bağımsız zanaatkarlar artık yok olmaya başlamış ve bunların yerine kapitalist-tüccar-aracı ve müteahitte bağımlı olan yeni bir sınıf ortaya çıkmıştıBu dönemdeki eve iş verme sistemiyle ustalar parça yapan kesim olmuştu ve diğer işlerde aracıya bağımlı olmuştuBundan sonraki adım olan makineleşme ve fabrika sisteminin temellerini oluşturmuştu
Bütün bunların yanında insan ihtiyaçları artmış ve yeni endüstriler ortaya çıkmıştı(toplu iğne,yün,vs)

11BÖLÜM
ALTIN,BÜYÜKLÜK VE ŞAN
Artık bir şehir adına değilde bir ülke adına düşünülüyordu ve bu da yeni sorunlar getiriyorduO zamanlarda politik devleti kurmuşlardı fakat ekonomik devleti kurmamışlardıHükümetler yeni yasalar çıkarıyorlardıMerkantalist sistem olarak adlandırılan bu sistem düzensizdiAyrıca ülkeyi zengin etme çabası vardı
Bu dönemde ülkedeki altın ve gümüş miktarı devletin zenginliğini ortaya koyuyordu
Bu nedenle bu mal varlıklarının ülke dışına çıkmasını yasaklamak adına yasalar ve yeni vergiler,gümrükler koyuyorlardı
Ellerinde ne altını ne de gümüşü olamayn ülkeler ise merkantalistlerin tabiriyle “karlı bir ticaret bilançosu” oluşturuyorlardıBu sisteme göre,denizler ötesine mal götürüp onun üç,dört katı fiyatına satılınca,geri dönüşü altın ve gümüşle olmak zorunda bırakılacaktı
Aldıklarından fazlasını satmaya özen göstereceklerdi ve yol olarak dış ticareti gösteriyorlardıYani tüketilenden fazla olanını satmak ülkeye ek bir gelir getirecekti
Bunun yanında endüstri tarımdan daha değerli olduğundan,endüstriyi destekleyip malı yurtiçinde üretmek önem kazanmıştıBunlardan sonra ülke kendine yetebilecek bir ülke konumuna gelerek bağımsız bir statüye gelecektiAyrıca endüstri teşvikleri için hükümet primleri,yabancılara konan yüksek gümrük vergileri ve yasaklar uygulanmıştıAyrıca yabancı usta insan gücünü çekebilmek için çeşitli ayrıcalıklar tanınarak aklı çelen teklifler sunularak yeni endüstrilerin gelmesini sağlamakta vardıÜlkeler kaybettikleri becerikli işgüçlerini geri döndürmek için gerekli herşeyi yapıyorlardı fakat bazen dinsel nedenlerden ötürü iyi olan ustalarını kaybedebiliyorlardı
Bunların yanında yeni teknikler bulan mucitlere hükümetler destek oluyorlardıAyrıca bu kişilere o endüstrinin tekelleri bağışlanıyor ve bu iş için kafa yoran insanlar için ayrıcalıklar tanıyorlardıDevlet kendi gelişimi için ulusal endüstriyi desteklemek için her zaman hazırdı
Merkantalistler bunun yanında istihdam açığının da kapandığını savunuyorlardıHükümetler ve kral işçi istihdamına önem veriyorduçünkü halkın huzurlu ve güçlü olması için ve ulusal sermaye için yapılması gerekenler bunlardıAyrıca tarıma da önem verilmişti,çünkü savaş zamanında yiyeceğe ihtiyaç duyulduğu ve halkın sağlıklı olmasına özen gösterilmeye başlanmıştı
Ticaretin ve savunmada kullanılan gemi üretiminin de gelişmesi için aynı caydırıcı tedbirler hem merkantalistler hem de hükümetler tarafından alınıyorduHatta gemicilik için zorlama bile yapılıyordu(kürek mahkumiyeti)Ayrıca gemicilik eğitimine önem veriliyorduÜretilenlerin kullanımına teşvik için propogandalar bile yapılır hale gelmişti
Bu dönemde deniz ticareti akdeniz ve uzak ticaret yolları üzerinde bulunduğundan Hollanda’nın tekelindeydi ve diğer denize kıyısı olan devletler rahatsız oluyorlardıDevletler bu takali engellemek için yasalar çıkarıyorlardı fakat bu yasalar Amerikan kolonistlerinin işine çok yaramıştıGemi yapımcılığında pay sahibi olmuşlardı
Normalde koloniler anayurt için başlıca gelir kaynağını oluşturmaları gerekiyordu ve bu nedenle bu bölgelerde endüstrinin gelişmemesi için yasalar çıkarılıyorduBütün üretilen maddeler ve hammaddeler Avrupa’ya özellikle İngiltere’ye gidecektiVe sonra bu malı Amerikalı kolonistlerin satın alaması bekleniyorduAmerika ve diğer İngiliz ülkeleri ağır koşullardan kurtulmak için bağımsızlık mücadelesine giriştilerBu mücadelede merkantalist düşüncenin payı büyüktüGenelde İngiltere malı alıp,işlerler ve tüketemedikleri malları kar koyarak satarlardıYani kolonistliğin amacı oradaki ürünleri İngiltereye getirmek ve tekrar Amerikalılara satmaktıBu bütün kolonyalist ülkeler için geçerliydi
O dönemlerde kralın hazinesine düzenli vergi sistemi olmadığından,düzenli para akışı olmuyordu;bu nedenle mültezimlerine yetki veriyordu vergi toplamaları için ve en yüksek vergiyi ödeyene memuriyet ve takal bağışlıyorduTüccar çıkarları ve devletin çıkarları eş sayılabilirdi
O zamanın ticaret düşüncesine göre bir taraf kazanırken diğer taraf kesinlikle kaybederdi
Rakip ülkelerin kaybetmesi de savaş anlamını taşıyorduKolonyalistlik ticaret savaşlarını yaratmıştı

12 BÖLÜM
BIRAKIN BİZİ

1776 ihtilal yılıydı,o yıllarda Amerikalıların kolonyalistlere baş kaldırısının olduğu ve bağımsızlık bildirgesinin yayımlandığı senedir
O yıllarda Avrupalı tüccarlar serbest ticaret istiyorlardı ve kimsenin kendi işlerine karışmalarını istemiyorlardıBunun yanında hükümetler endüstriye yardım etmek istiyorlardı fakat birine yardım edince öbürü zarar görüyorduZarar görenler protesto ediyorlardı
O zamanın tüccar kesimi bunlardan zarar görüyordu ve merkantalist kısıtlamalardan hoşnut değillerdiİşlerinde kendilerine yardımcı olacak yasalar istiyorlardı ve eski yaptıkları hataları örtmek için ülkelerinin çıkarları olarak gösteriyorlardıTüccarlar pazarlarına konan yasaklardan dolayı kolay ve serbest dış ticarette rol alamadıklarından devletlerin politikaları onları rahatsız ediyorduTicaretin kısıtlansı olgusu vardı devletlerin politikalarındaBu durumda yabancı mallara yasak konuyordu fakat bu nedenden ötürü yerli mallar satılamıyordu ve bu da serbest ticareti engelleiyordu
Bu sorun ticari denge sorunuyduKamu zararına ticaret yapılmazdıFakat kamu nekadar fakirleşirse ticaretle uğraşanlar aynı yoldan zenginleşiyorduAyrıca o dönemlerdeki sömürgelerin endüstrisinin engellenmesi ticaretin gelişmesine bir darbe vuruyordu
Bir ülkenin hazinesinin büyüklüğü o ülkeye kalıcı avantaj sağlamıyordu bu geçici oluyorduÇünkü paranın çok veya az olmasıönem taşımıyordu çünkü malların fiyatlarıda aynı oranlarda artış veya azalış gösteriyordu
Eğer ticaret yaparken fiyatlar yükselirse diğer ülkelerden alıcılar azalırve ihraç hacmi azalır ve ihracat ithalatı ödemezse o ülkeden para çıkışı olacak demektirBöylece ülkedeki paranın değeri düşeceğinden fiyat düşecek ve dengeler sağlanacaktıFakat bu uzun vadede geçerlidir
İlk olarak merkantalist politikalara muhalefet Fransa’da yaşandı,çünkü hükümet endüstriyi ço destekliyordu ve ticareti kısmak durumunda kalıyorduAyrıca lonca kurumları çok kötü durumdaydıHer tür şartta üreticileri ve endüstriyi denetlerdi fakat bu cansıkıcı durumlara yol açmıştı çünkü çok sıkıydıBunlara karşı bir muhalefet de oluştuAyrıca hükümetin her metayı denetlemesi ve fiyatlarını düzenlemesi de bunlara neden oluyorduBu nedenlerden ötürü o zamanın ileri gelen iktisatçıları isyan ediyorlardı
İktisatçılar endüstride,tarımsal üretimde tam özgürlük istiyorlardı
Ayrıca merkantalist koloni politikaları ticaret tekelleri yüzünden tıkanıyordu,bu da merkantalizmin sonunu hazırlıyordu
Bu dönemlerde en fazla ilerleme emeğin üretici bölümündeki iş bölümüdürBu da yanında uzmanlaşmayı getiriyorduBu işbölümü ticaretin pazarının genişlemesini gösteriyorduve pazarın genişliğini gösteriyorduAyrıca serbest ticaretin olması üretkenliği getiriyordu ve yanında uzmanlaşmayı arttırıyorduAyrıca bir ülkedeki üretilen malın ucuzlaması sağlanır ve toplam serveti arttırırdı
Böylece ticaret ve endüstri kendi doğal seyrine bırakılarak rekabet arttırılır ve insanlar sermayesini rekabete sokmakta tamamen serbest olurdu

13 BÖLÜM
ESKİ DÜZEN DEĞİŞİYOR
Onsekizinci yüzyılda Fransa’da vergiler yalnızca halkın yoksul olan kesiminden alınırdıRahiplerden ve soylulardan vergi almak Fransa’nın sonu gibi görülüyordu bu yüzden bütün bu insanların sorumluluğunu alt tabaka çekiyordu
Rahipler ayrıcalıklı sınıfı oluşturuyordu halk ise ayrıcalık sahibi değildiEn üst sınıf soylu ve rahipler,orta sınıf burjuvazi,alt tabaka halktıYrıca devletin aldığı vergilerden başka kilisenin ve soyluların harçları da halktan alınırdı
Fakat alınan bu paraları Fransız hükümeti müsrifçe harcıyorduBu harcamalar daha fazla vergiyi alt tabakaya yüklüyorduBütün soyluları,rahipleri ve kralı alt tabaka taşır haldeydi
Köylülerin bir kısmı serflikten kurtulmuşlardıÜzerlerindeki bir kısım vergiler kalkmıştı fakat eski anlamsız feodal vergiler hala soylulara ve kiliseye ödeniyorduYani lordlar hiçbirşey vermeden alıyorlardıKöylülerin toprağı bırakıp dilenci veya hırsız olması gayet normaldi
!789’da Fransız devrimi olduKöylüler iki yüzyıl boyunca toprak sahibi olmuşlardı fakat toprağa hala açtılarFakat sırtlarındaki vergiler onları engelliyorduBir öncü istiyorlardı ve orta sınıf(burjuva) liderleri olduDevrimden en karlı çıkanlar burjuvaziydi çünkü sermayelerine sermaye kattılarArtık ticarette,endüstride ve dinde akıl yönetimi sistemi geçerliydiFakat politik güçleri hala azdı ve spekülasyonlarla kilise ve soylulardan hileyle topraklarını alarak milyonları vurdularDevrimi yöneten burjuvazi politikanın da egemenliğini aldı”özgürlük,eşitlik ve kardeşlik” bütün devrimcilerin sloganıydıNapoleon’un başa gelmesiyle grev ve sendikalar yasaklandı fakat işveren dernekleri kuruldu ve iyi olarak anılıyorduArtık ilişkilerde işverenin sözü geçiyorduYasayı burjuvazi kendi için yapmıştı
Feodalizm ölmüştü,ayrıca Fransızların girdiği her ülkede öldüArtık kesimlerin üzerinde baskı olmadan işlerini yürütüyorlardıFakat Fransız Devrimi’nin karşısında olan İngilizler idiÇünkü İngilizler bir yüzyıl önce bu evrelerden geçmişti ve o kanlı evreleri hatırlamak istemiyordu
Bu savaşalaırn temelinde;Protestan Reformu,İngiltere’nin Devrimi ve Fransız Devrimi vardırBöylce feodalizm yıkılmış kapitalizm dönemi başlamıştı

14 BÖLÜM
PARA NERDEN GELDİ?
Çoban yününü satarak kar elde etmediğinden ve sadece kendi geçimini sağladığından sermaye elde edemiyordu,keza tüccar ise kar elde ettiğinden sermaye sahibi oluyorduPara işleme yöneldiğinde o para sermaye oluyorduKapitalist işçinin işgücünü kullanır ve ve kazandığından daha azını işçiye ücret olarak ödeyerek kar eder ve sermaye yaratır,fakat işgücini satamaz,o işçiye aitti
Kapitalist üretim araçlarının sahibidirKapitalist bütün araçların birleşmesinden ortaya çıkarKapitalistin sermayesi işgücü satın aldıkça büyürModern endüstri kısa zamanda kendi karını oluşturur
Kapitalist dönemin birikimleri Avrupa’da en çok ticaretle oluşmuştuBu birikimin başlangıcı Haçlı seferleridirHaçlı seferlerinden sonra bütün ticaret kontrolü Venediklilere geçtiğinden İtalya’ya sermaye akışı başladıFakat bu sermayenin birikmesi için yeterli olmadıAmerika’nın keşfi ve Hint adalarının keşfi ve yağması bu sermaye akışını artırmış ve sermaye muazzam miktarlarda biriktiBu yağma oralarda bulunan yerlilere zulümle birlikte olmuştuAvrupa’ya akan bu sermaye bankerlerin ve tüccarların elinde boş durmuyordu ve direkt olarak sermayeye dönüşüyorduGenelde bütün Avrupa devletleri yağma ve kan dökerek,bazen hileyle ve özelliklere zencilere zulmederek bu sermayeyi oluşturmuşlardıKoloniler ticareti anayurdu zengin etti ve en gözde ticaretlerden biri zenci insan ticaretiydi ve bu insanların işgüçlerinden faydalanıyorduTüccarların sermayeleri de bu yolla oluştuAyrıca hükümetlerde bu vahşi ticaretten memnundular,çünkü sermaye hazineye ve ülkeye akıyordu
Fakat be sermayeyi kullanmak için işgücüne ihtiyaç vardıİnsan ancak zorunda kalırsa çalışırdı doğası gereğiÜretim yaptıkları topraktan ayrılmak istemezlerdi ama insanlar toprağa açlıklarından dolayı Batı’ya göç ettiler
Kalan köylüler topraklarından edildikten sonra sadece işgüçleri kalmıştıBöylece üretim araçlarından edilmiş işçiler kalmıştı ve yaşamlarını devam ettirmek için de başkalarının yanında çalışmak durumunda kalmışlardıOnsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda işsiz kalan köylü çoktuÇevirmeden zarar gören bu köylülere işgücünü karşılamak amacıyla hükümet kullanmaya hatta her fırsatta başvuruyordu fakat bu durumdan da çekiniyordu
Bu yüzyılda çevirme düzenli yasalar haline getirildi ve işsiz kalan köylü artık endüstride çalışacak duruma getirilmişti,yani topraksız işçiydiEndüstrinin çok geliştiği İngiltere’de köylülük oldusu silinmişti
Köylüyü bu durumlara düşüren başka bir neden ise,her ne kadar dolaylı olsada,fabrika sistemine geçiştiMakineler nedeniyle rakabete giren birçok el tezgahında çalışan insanlar ise rekabet edelim derken kendi tezgahlarını satmak durumunda kalıp üretim aracı alınmış işçi statüsüne gelmişlerdir,çünkü makineler el tezgahlarından kat kat fazla ve ucuz üretim yapıyorlardı
Katolik kilisesi endüstriyel gelişime ayak bağı oluyordu çıkarları yüzünden ve onun yapamayacağı işleri meşru kılmak için Protestan kilisesi kullanıldıBöylece dinen de yapılan işler yasallaştı ve dine uyduruldu ve kapitalist anlayışa göre din değiştirildi
Anlayış şöyleydi;maddi varlıklar için zengin olamak değil tanrı için zengin olmak meşru kılındıAyrıca Kalvenizm tan olarak kapitalizme göre şekillenmiş bir mezhepti ve burjuvanın çıkarlarını korur vaziyetteydi
Bu endüstriyel kapitalizmin başlangıcıydı,ayrıca fabrika sistemi ve yarattığı sermaye modern sistemin doğuuşunu sağladı

15 BÖLÜM
DEVRİM-ENDÜSTRİDE,TARIMDA,ULAŞIMDA
11 Mart 1776 tarihinde İngiltere’de buharlı makine icad edilmiştiİletişim kötüydü ve gazeteler bu haberi verecek kadar gelişmiş değildi
Buharlı makinenin bulunuşu fabrika sisteminde üretimin artması demektiFabrikadan çıkmış olan mallar hem dışarda hem “içerde” pazar sahibiydiİçeride çünkü o zamanlarda İngiltere’de nüfus artışı yaşanmıştı ve artan iç talebi karşılamak gerekiyorduO dönemde ölüm oranları azalmıştıNeden olarak tarımdaki iyileşmeler ve tarım teknolojisinin ilerlemesi,bu nedenle halkın daha iyi beslenme sağlanmıştıO dönemde tarım devrimi olmuştu ve tarla ekim sistemi değişmiştiArtık toprak hep ekiliyordu ve aynı zamanda dinlendiriliyorduTarlayı dinlendirmek için ekilen şalgam ve yonca hayvancılığın da gelişmesini sağlamış ve hayvanları daha besili hale getirmiştiHayvan niteliklerini düzeltmek için bilimsel araştırmalar da bu dönemde başlamıştıAyrıca toprağın ekimindeki tekniklerin gelişmesi de verimi arttırmıştı
Verimin artması çiftçiliğin karlı hale gelmesini sağladı ve toprağa yatırımlar arttıBu da besin artışı demekti,dolayısıyla nüfus artışı demekti
O dönemlerde yollar kötüydüUcuz,düzenli ve hızlı bir ulaşım gerekiyorduBuharlı makinelerin bulunmasıyla buharlı gemiler ve trnler yapıldı,demir yolu ağları kurulmaya başalandı,kanallar inşaa edildi ve yol sistemleri geliştirildiUlaşım devrimi dış pazarın artık iç pazar haline dönüşmesini sağladı

16 BÖLÜM
EKTİĞİN TOHUMU BAŞKASI BİÇİYOR
Endüstri devriminin ilk başlarında fakir olan işçiler çok ağır şartlarda yaşıyorlardıBunun yanında zengin kesim de kendi rahatlarında ve menfaatleri uğruna yasalar çıkaran bir topluluktu,çünkü paranın gücü onlardaydıMakinenin ve fabrikanın kurulmasından sonra bu iki grup arasındaki uçurum daha büyüdü zengin olan daha zengin fakir olan şimdi daha fakirdi
Bunların yanında fabrika koşullarının ağır olması durumu vardıEski zamanlarda evde çalışılırdı uzun saatle boyunca ve fabrikadaki ortamda da uzun saatler bulunuyorlardı fakat sorun bu değildi,sorun fabrikanın çalışma disipliniydiBu ağır koşulların üzerine işveren makinelerden en fazla verimi alacak şekilde işçilerini çok fazla çalıştırıyor ve en az düzeyde ücret veriyordu
Bu dönemlerde bütün aile çalışıyorduAma kadın ve çocuklar daha çok çalışıyorlardı çünkü daha az ücretle erkek olan işçiye yakın verim alınıyordu bu yüzden işsizlik oluşuyorduBu nedenle işçiler çalışma saatlerinin kısalması ve ücretlerinin artması için işverene başvuruyorlardıFakat bundan bir yarar sağlayamayınca ana sorun olarak gördükleri makineleri parçalamaya başladılar,çünkü malların ucuzlatılması ve insanların işsiz kalması bu kadar sefalet bu yüzden doğuyorduFakat bu olay karşısında işveren yasal güçlerini kullanmaya başladı,çünkü yasaları zenginler yapardı ve onları koruyorduBunun üzerine işçilerin tek yapabilecekleri şey parlementoya girebilmek yani seçilme hakkını elde edebilmek ve bunu zor da olsa başardılarBöylece yasayı işçiler yapmış olacaktı
Bunların yanında işçiler kendi güçlerini arttırmak için sendikalar kurma hakkını zor mücadelelerden sonra aldılarBöylce kendilerini örgütlemiş bireysel güçten toplanıp daha
güçlü bir hale gelmişlerdiİşverenin sayısı az olduğundan onlar ya yasayla ya da kendi aralarında kolay toplanabiliyorlardı ve sendikalar bireysen bir güçleri olmayan işçi kesimin bir araya getirerek güçlendirdiSendikalar çok engellendi ve işçiler hapsedildi ama işçilerin kendi haklarını savunmalarının ve korunmalarının en güçlü yapılabildiği yerlerdi
Ayrıca sendikalar genelde sanayileşmiş bölgelerde yoğun olarak görülüyordu ve oranın gelişmesini sağlayan bir öğeydi

17BÖLÜM
KİMİN DOĞA YASALARI

Endüstri devrimi o zamanın koşullarını göz önüne alan iktisatçılar yarattı ve bunun yanında da yeni iktisadi formüllerin gelişmesinin doğuşu olduBu iktisadın kurucusu Adam Smith’tirİngiltere’de klasik iktisat sistemi yerleşmiştiÇğın işadamları bu teorileri destekler konumdaydı,çünkü kendi yaptıkları yönetim sistemine uyuyorduBu iktisadın düşünce tarzına göre bireysel iyilik bütün toplumun iyiliği olarak görülüyordu ve bu kesimden olanlara göre devletin doğa yasalarına karışmasını uygun bulunmuyordu
Halkın yoksullaşmasını halka bağlayan Malthus,nüfusun artmasının tarımsal üretimden daha fazla olduğunu söylüyorduMalthus’tan başka Richardo “emeğin doğal fiyatı kuramında;besin fiyatlarının emeğin kendi ücret değişikliğine göre olduğunu savunuyordu,yani işçi tasarruf sahibi olamıyorduAyrıca bu besin ihtiyacın karşılanması için yeni topraklar çevriliyordu ve yeni toprakların kirası artıyordu
O dönemlerde İngiliz Parlementosu’nda toprak sahipleri vardı ve verilen kararlar işçilerin aleyhine kararlardıİşçilerin sadece işgücü olduğundan çalışma süresinin onların ücretini belirlediğinden,çalışma süresinin azalması taraftarı değiller,çünkü işverenin karı işçiye yeterli miktarda ücret verilerek sağlanıyorduİşçi ücreti ancak işçi sayısı azaltılarak arttırılabilirdiWalker ise yaygın ücret sistemini ortaya koyarak bu sistemi çürüttü,çünkü bu sistem işçilere hiçbir hak tanımayarak onlara zarar veriyordu
Uluslararası iktisatta ise List servet üretebilmenin servetten daha önemli olduğunu savundu ve klasik düşünce ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında gücünü yitirdi ve uluslararası düzeyde Marx’ın düşünceleri hakim oldu


Alıntı Yaparak Cevapla

Feodal Toplum(Siyasal Bilimler)

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Feodal Toplum(Siyasal Bilimler)



18BÖLÜM
ÇALIŞANLARIN İKTİSADI
Kapitalist sistemin insanları sömürdüğünü düşünen düşünürler ilk olarak sosylizmin çehresini çizmeye başladılarBu kapital sistem insanlara çok zarar verdiğinden dolayı insanlara eşit haklar tanıyan ve mülkiyet hakkının,üretim araçlarının eşit olarak dağıtıldığı bir sistem düşündülerMarx’ın düşüncesi de buydu
Kapitalist sistemde için üretim vardıBu koşullar altında hiçbir mülkiyet hakkı olamayan işçi eziliyordu ve sadece işgücünü satar haldeydiİçi sadece işgücünün çok az miktarını kendi için kullanıyordu ama temelde sadece patronu için kullanıyordu kapitalist sistemde ve üretilen malın değerini işçi belirliyorduKar ise patrona kalarak sermaye oluyordu ve işçi bir hak talep edemiyordu,ayrıca mal sadece ticaret için üretiliyordu
O dönemde Marx’a yakın olan düşünürlerin savunduğu sosyalist sistemde,işçi yalnızca kendi kendini sistemden kurtarabilecek güçtüMarx’a göre toplumun temellerini maddi üretim belirlerdi ve her toplumun üretim ve mübadele tarzı o toplumun temellerini oluştururdu
Toplumsal ve politik devrim olgusunda eski sistem üzerine kuru olan şahsiyetlerin çıkarı yeni kurulacak sisteme ayak uyduramadığından uyuşmazlıklar,yani çatışma görülürYani tarihsel süreç kendi sistemini oluşturuyordu
Kapitalizm dönemide görülen sermayenin tekelleşmesi ve zengin kesimin alması,bunun yanında işçinin makine üretiminde kendine yabancılaşması ve işgücünün öneminin artmasına yol açmış olması kapitalizmi köretmiş ve sonunu hazırlamıştırBir işçi kesimi oluşarak,endüstride büyk bir işçi kesimi yaratıldıÜretim toplumsallaşıyordu ve bu da ortak emeğin oluşmasına ve bu da özel yaşamı ve bireyciliği getiriyordu
Sosyalizmin kurulmasında halkın fakir işçi kesimin büyük bir payı vardırProleterya kesimi devrimin temellerini oluşturuyordu ve 1848 başalarında ilk sinyallerini verdiler

19 BÖLÜM
ELİMDEN GELSE GEZEGENLERİ DE ZAPTEDERİM
Sosyalist akımın başladığı yıllarda İngiltere ve İsviçre’de bilim adamları yeni bir teori olan “Marjinal Fayda Teorisini” geliştirdiler ve bu teoriye göre bir malın değeri sağladığı faydayla ölçüldüğü doğrultusundaydıBu Ortodoks iktisadi yapınıda temellerini oluşturuyorduBu teoride insanın yapısı ve duyguları bir mala ne kadar paha biçiyorsa o ölçüde değerli olduğunu gösteriyordu,yani fayda insandan insana ve zamana göre değişiyordu be da teoriyi zor anlaşılır kılıyorduKapitalistler bu yolla stok oluşturuyorlar ve stok bazlı çalışıp fiyatı denetleyebileceklerini düşünüyorlardı
Bu dönemde rekabet vardı ve kapitalist devletlerde şirketler arasında çeşitli anlaşmalar oluyordu(tröst,kartel)Bu teori üzerinden gidilecek olunduğunda sermayesi fazla olan az olanı yok edecektiBu anlaşmalarla büyüyen şirket sermayeleri rekabet ettikleri firmaları alt edip tekelleşmeye yol açıyorlardıBu anlaşmalar firma bazlı fiyatlandırmaya yöneltiyordu ve bu sermaye sahiplerinin lehine bir olaydıEn fazla Almanya’da görülen bu süreç birleşmelerle birlikte tekelleşmeyle fiyatların sabitleşmesine imkan verdi
Endüstri ile uğraşanlar gelişimlerini devam ettirmek için bankalardan dönemlik borçlar alıyorlardıBu da sömürgecilik döneminde Protekiz’de temelleri atılan kredi sistemin tam olarak ortaya çıkmasını sağlamıştıAyrıca kredi sistemi bankaları tekelleşmeye götürdü,
çünkü bankalarda ayakta durabilmek için birleşiyorlardı
Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından sonra tekeleşme kapitalizmin biçimini değiştirerek rekabeti tekele dönüştürdü bu da pazarın biçimini değiştirdiÇünkü tekelleşen endüstriyle birlikte üretim arttı ve tüketim düzeyinin üzerine çıktıYeni kapitalist sistem kendi açlıklarından dolayı emperyalizmi doğurduPazar ihtiyacı,sermaye fazlası ve hammaddeye ihtiyaç vardıBu durumu karşılamak üzere koloniler kuruldu ve bu koloniler dönemin gereken hammaddelerine sahipti
Emperyalizm döneminde kurulan kolonilere ağır vergile uyguladılar ve bu vergileri ödeyemez durumda olan kesim zenci kesimdi,böylece onları beyaz patronlarının yanında çalıştırıyorlardı
Bu dönemde hammadde ve işgücü sahibi olan kolonilerin toprakları ya bölünürdü ya da bütün olarak nüfuz altına alınırdı
Yapılan tröstlar ve karteller hükümetlere baskı yapar durumdaydılar çünkü kendi ulusal pazarlarında da tekel sahibi olmaya çalışıyorlardı fakat burada rekabet vardıUluslararası bazda ise bu şirketler dünyayı parselliyorlardıFakat Avrupa’nın geçtiği süreçleri yeni tamamlamış olan ülkelerde pazarda söz sahibi olmak istiyorlardıYani savaş demekti
Emperyalizm savaş getiriyordu

20 BÖLÜM
EN ZAYIF HALKA

Onsekizinci yüzyıldan önce çok fazla krizlerle doluydu ve bu fazla üretim barbarlığının olmasından kaynaklanıyordukapitalist düşünceye göre sermaye sahibi ne kamu yararı

için ne de bir başkadı için üretir yalnız kendi karını düşünürEndüstri ticaret için vardı ama bu olgunun miktarı artınca kıtlığın ortaya çıkmasına yol açtı ve gelecek zamanları da etkilediKrizler yaşanmasına ve savaşlara yol açıyorduMarx ve Engels’in komünist manifestosunda tarihin ekonomik sürecinin analizini yapıyorlardı
Krizler savaşlar ve buhranlar fazla bolluktan ortaya çıkıyordu çünkü bolluk bir yere yığılıyordu ve fiyatlar düşüyordu fakat olamayan yerlerde fiyatlar yükseliyor ve çatışma ortaya çıkıyorduBu da ticarete,endüstriye ve kar eden sermayeciye zarar veriyorduKriz döneminde karların düşmesi iktisatçılar arasında tartışmalı bir konudur
İktisatçılara göre para sadece ticaret için kullanılmış bir araçtır ve değeri durmadan değişir bu yüzden psikolojik açıdan kötü birşeydir
Bir görüşe göre kriz ve buhranların nedeni,paranın değerinin değişir olması işçi kesimin üretilen maldan ücretinden dolayı faydalanamamasıdırBaşaka bir alternatif ise kapital sahibinin sermayesini elinde tutup paranın değerinin artmasına yol açması ve bunları yatırıma dönüştürmemesinden kaynaklandığını söyler
Marksizmin kapitalist sistemin pazar oluşturduktan sonra kitlelerin alımgüçlerini azaltarak pazarın işlemez hale gelmesinden söz eder ve bu da kapitalizmin çıkmaza girmesine yol açarEğer sermaye sahibi çalşanına az ücret öder ve üretilen mala yüksek fiyat koyarsa sermaye sahibinin geliri azalır ve karı düşerAyrıca düşük ücret ödenmesi de karı arttırır fakat alın gücünü kısıtlar

21 BÖLÜM
RUSYA’NIN BİR PLANI VAR
Sosyalist Rusya’nın kurulmasında Lenin’in Marx öldükten sonra teorilerini pratiğe dökmüştürDevrim için uygun koşullar kollanmıştı ama Lenin’in düşüncesine göre devrim için en önemli olgu üst,yani devrimi yöneten kesimin özellikleri,akılcılığı ve en çıkmaza girilen zamanda devrimin yapılması gerektiğinin farkında olmasıdır ve Rusya’da Bolşevik devrimi bu yollar izlenerek yapıldıBir ülkedeki sistemin değişmesi halk üzerinde olumsuz ekiler yaratır ve alışılması zor bir durum yaratır
Sosyalist sistemde üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti kaldırarak bunu ortak yarar için kullanılması öngörülmüştürBu düzende bütün üretim araçları en üst kademenin elinde,yani hükümetin elindeydiBu sistemde mülk sahibi olanların mülksüzleşeceği düşünülüyorduAyrıca üretimin esas sahibi işçi kesimi olduğundan dolayı kar düşünülemezdi,çünkü patron olmayacaktıDengeli bir üretim ve tüketim planlaması yapılırsa sistem kendi içinde işleyeceği kesindi
Sosyalist ekonomi halk için olduğundan dolayı halkkın refah düzeyi en üst seviyede tutulmalıydı ve bu yolla en uygun demokrasi düzeyi bulunmalıydı
Sovyetler birliğinin planına göre bir sistem yapılıp halkın önüne koyulup tartışılacaktı
Bu planın halk bazlı tartışma platformunda ürettimin geliştirilmesi ilkesi belirlenerek üretim araçları geliştirilmesi kararlaştırıldıFakat üretim araçlarının geliştirilmesi demek fabrika ve endüstrinin geliştirilmesi demekti ve bunların gelişmesi için dış desteğe,
sermayeye ve hammaddeye ihtiyaç vardı
Bu ihtiyaçların karşılanması demek kapitalist ülkelerin yardımı demektiFakat bu ülkeler Rusya’ya ya yardım etmediler ya da çok zor şartlar sundular
Rusya’daki sistemde hükümet kar ediyordu ve bunu eşit olarak halka bölüştürüyorduKar etme sistemleri ise endüstri ve dış ticaretten geçiyorduDış ticareti kontrol altında bulundurmak çok zordu çünkü kapitalist ülkelerle çalışılıyordu ve bu ülkeler kendi içlerinde bir krize doğru gidiyordu çünkü dünya savaşının verdiği birçok kayıp vardı ve sermaye dağılımı çok dengesizdiBilimsel yollar kullanılarak madencilik ve tarım geliştirildiBu da endüstrinin gelişimini sağladı ve dış ticarette hareketliliği sağladı
Rusya Avrupa’daki buhranı engellemek istiyordu fakat müdahale edilecek durumda değildi ve ancak kendini koruyabiliyorduÖncelik halkın rafahı ve güvenliğiydi ve halk için çalışılması için planlı bir sistem oturtulmuştuFakat plansız ve dengesiz ekonomisi olan devletler ise krizlere sürükleniyordu

22 BÖLÜM
ŞEKERİ BIRAKACAKLAR MI?
Kapitalizmin çöküşünden sonra gelen emperyalizm Avrupa’ya bolluk getirmişti fakat bu bolluğun yayılımı dengesiz olduğundan dolayı bir yandan da kıtlık ve sefalet çekiliyordu
Avrupalıların kurdukları kredi sistemleri çökmüş banka sistemi batmıştıBu krizlerin ve buhranların önüne geçebilmek için Rusya gibi bir planlama yapmak durumunda kaldılar
Fakat sistemleri farklıydıKapitalizmde üretim kar için yapılıyorduAyrıca dinsel açıdan kapitalizmde özel mülkiyet kutsal sayılırdıAvrupa kendini Rusya ile karşılaştırıyordu
Rusya’da yapılan planlama bütün kesimleri kapsıyordu fakat Avrupa’daki kapitalist sistemden dolayı planlar bölük pörçüktü
Avrupa yeni bir dönem giriyordu Planlı kapitalizmAmaç bolluğu kaldırmaktıFakat ana amaç yine kar etmektiKapitalist toplumlar eğer ulusal ekonomiye geçmek istiyorlarsa önlerinde iki önemli sorun vardı:
Birincisi ne kadar çok kendi ekonomileri için çalışırlarsa ve gelirde eşitlik sağlarlarsa özel mülkiyet kalkacaktı ve onun yanında gelir dağılımı sorunları oluşacaktıÇünkü her firma kendi planlamasını kendi yapıyordu ve kar ederken başka firmaları gözden çıkaracaklardı ve zarar etmelerine neden olacaklardıAyrıca eşit gelir dağılımı ile bulunan kitleler daha fazla alacaktı ve kapitalistlerin karı azalacaktı
Kapitalistler bu sistemi engellemek için işçileri daha çok ezmeye yani faşizme başvuruyorlardı
Birliklerini geç kuran Almanya ve İtalya’da özellikle işçi harketleri engellenmeye çalışıldıİşçi sınıfını ezen hatta yok eden faşist sistem sayesinde işçilerin hiçbir hakkı kalmamıştı,ne sendika hakkı ne de grev hakkıSosyalizmin tam aksi olan bu sistemde dış ticaret,tarım,bankacılık ve diğer ekonomiye bağlı sistemlerdeki yönetimler zor kullanımla sağlanıyorduBu savaştı
Bu dönemin en yoğun yaşandığı Almanya’sının başında Hitler ve İtalya’da ise Mussolini savaş yanlısı liderlerdiBu barbar kapitalizmin temelinde,yani faşizmin temelinde yine kar etmek ve sermaye sahibi olmak esas olduğundan dolayıbaşarılı olmamıştırBirinci Dünya Savaşının Avrupa’ya verdiği zarardan kurtulmak için yine bir savaş ile çözüm bulunmaya çalışılmıştıSonuç İkinci Dünya Savaşı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.