Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Fizik / Kimya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
asitler, bazlar, bazlarla, ilgili, proje, ödevi, ödevleri

Asitler Ve Bazlar Proje Ödevi - Asitler Ve Bazlarla İlgili Proje Ödevleri

Eski 09-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Asitler Ve Bazlar Proje Ödevi - Asitler Ve Bazlarla İlgili Proje Ödevleri



Asitler Ve Bazlar Proje Ödevi - Asitler Ve Bazlarla İlgili Proje Ödevleri
Asitler Ve Bazlar Proje Ödevi - Asitler Ve Bazlarla İlgili Proje Ödevleri

Asitler Ve Bazlar Ödevi,
Asitler Ve Bazlar Proje Ödevi,
Asitler Ve Bazlarla ilgili Proje ödevi

Baz kavramı her zaman, asit kavramına bağlı kalmıştır Baz, asidin karşıtıdır; ama baz olmadan hiçbir asit tepkimesi gerçekleşemez Bazların asitlerle tepkimeye girmesiyle, gene önemli bir bileşik sınıfı olan tuzlar ve su oluşur Bu bir nötrleşme (yansızlaşma) tepkimesidir; çünkü tepkime ürünü olan tuz artık ne asit, ne de baz özelliği taşıyan nötr ya da yansız bir bileşiktir

1887’de Svante Arrhenius, sulu bir çözeltide iyonun var olduğu kuramını açıklarken, asit çözeltilerinin H + iyonları, baz çözeltilerinin de OH - iyonları içerdiğini belirtmişti1923’te Brönsted ve Lowry birbirlerinden bağımsız olarak, ama, aynı zamanda, daha genel bir tanım önerdiler: Asit, kimyasal tepkime sırasında, her zaman, bir proton vermeye elverişliyse, baz da bu protonun alıcısıdır Bir maddenin baz olabilmesi için protonu “bağlayacak”, her hangi bir kimyasal bağda kullanılmamış bir elektron çifti taşıması gerekmektedir Ama, yitirilecek protonu olduğu sürece asit olan madde, bu protonu yitirdiği an baza dönüşür Gerçekten, protonunu yitiren asitte bir elektron çifti kalır Asit – baz tepkimesi kavramına, “asit- baz çifti” ya da “aside eşlenik baz kavramı” eklenir Böylece asetik asit (CH 3 – COOH), asetat iyonunu (CH 3 – COO) ya da eşlenik bazlarını karşılar Amonyak (NH 3 ) da, NH 4 + asidinin karşıladığı bazdır

NH 3 + H 2 O D NH 4 + + OH -
Baz bir molekül (CH 3 – NH 2 ya da metilamin ), ya da OH - , CH 3 – COO - gibi bir anyon olabilir Bu asit- baz tepkimeleri, proton aktarımlarına dönüşürler 1938’te, Lewis bu kuramı, asidin, bazın verdiği elektron çiftinin alıcısı olduğunu belirterek genelleştirmiştir Bu durumda bir kovalans bağ oluşur Ama bu sonuncu tanım, Brönsted’in baz tanımına yeni bir şey eklemez

ASİT – BAZ TEPKİMESİ (BRÖNSTED)

B + AH u BH + A
baz asit asit baz
Bazlar genel olarak molekülünde bir hidroksil grubu (OH ) ile en az bir metal atomu bulunan bileşikler olarak tanımlar; bu nedenle kimyasal açıdan metal hidroksitleri sayılır Bunların çoğu suda çözünmeyen katı bileşiklerdir Oysa bazıları, örneğin metal atomları içermeyen amonyağın (NH 3 ) ve sodyum, potasyum gibi alkali metallerin hidroksitleri suda kolayca çözünür Sanayi açısından büyük bir önem taşıyan bu bazlara alkaliler denir Alkali terimi , “kül” anlamındaki Arapça bir sözcükten türetilmiştir Çünkü bu bileşikler eskiden odun ve bitki küllerinden elde edilirdi Gerçekten de alkalilerin küllü suyu andıran kendine özgü, acımsı bir tadı vardır Bu çözeltiler deriye kaygan bir izlenim bırakır ve baz belirteci olarak kullanılan kırmızı turnusol kağıdının rengini maviye dönüştürür
Kostik (yakıcı) alkali denen en kuvvetli bazlar, büyük bir dikkatle ve sakınılarak kullanılması gereken çok tehlikeli maddelerdir İnsanın üzerine sıçradığında giysilerini parçalayan ve derisini ateş ve kaynar su gibi yakan bu maddelerin kazayla yutulması da yemek borusunun ve midenin delinmesiyle, hatta ölümle sonuçlanan ağır yanıklara yol açar Sanayide çok önemli uygulamaları olan bu bileşikler arasında en çok kullanılanları sodyum hidroksit (sudkostik ) potasyum hidroksit (potas kostik) kalsiyum hidroksit (sönmüş kireç ) ve amonyum hidroksittir (amonyaklı su)
En önemli alkalilerden biri olan sudkostik beyaz renkli bir bileşiktir Ya ince levha ve çubuklar halinde katı olarak ya da suda eritilerek sıvı halde satışa sunulur Sabun yapımında ve reyon denilen yapay ipekli kumaşların üretiminde çok önemli bir ham madde olan sudkostik, ayrıca pamuk ipliklerine sağlamlık ve parlaklık kazandırmak amacıyla pamuklu dokuma sanayisinde de kullanılır
Potaskostiğin sanayideki en önemli kullanım alanı arap sabunu ve öbür temizlik maddelerinin üretimidir Sönmüş kireçten inşaat sanayisinde sıva, çimento ve badana yapımında, ayrıca asitli toprakları nötrleştirmek için tarımda yararlanılır Yaygın ama yanlış bir adlandırmayla kısaca amonyak olarak bilinen amonyaklı su evlerde en çok kullanılan temizlik maddelerinden biridir Bütün yağ ve kirleri çözen bu bileşik özellikle banyo küveti, lavabo ve cam temizleyicileri bileşimine katılır Gene kısaca karbonat tozu olarak ya da karbonat olarak bilinen sodyum di karbonat oldukça zayıf bir alkalidir Kabartma tozlarının ve bazı köpüklü içeceklerin yapımında kullanılır; midedeki fazla asidi giderdiği için mide yanmalarına ve arı sokmasından dolayı meydana gelen ağrıya karşı etkilidir
Dünyanın bir çok yerinde, özellikle ABD’nin batısında alkali topraklar denen geniş topraklar vardır Bu bölgelerde çok az yağmur yağdığı için, çözünebilen tuzlar yağmur suyuna karışarak akıp gitmez ve alkaliler toprakta birikir Alkali oranı çok yüksek olan topraklarda pek az bitki ve hayvanın yaşama şansı olduğundan, sonunda bu bölgeler çorak alanlara dönüşür
NASIL HAZIRLANIRLAR?
Bazlar çeşitli yollarla hazırlanır Bu yöntemlerin başlıcaları arasında, NaOH ve KOH için alkali klorürlerin elektroliz yoluyla ayrışmaları amonyağın (NH 3 )doğrudan bileşimi kireç ve barit için, suyla “söndürmeyle” süren karbonatların ısıl- bozulmaları (piroliz) sayılabilir
Bazlar çeşitli alanlarda kullanılmalarının yanı sıra bir ortamın PH’ını yükseltir ve ester hidrolizi tepkimelerini sonuçlandırır

I II ASİTLER
I II A ASİTİN TANIMI, BULUNUŞU, ELDESİ VE ÖZELLİKLERİ
Kimyada turnusolün mavi rengini kırmızıya dönüştürme özelliği taşıyan hidrojenli bileşiklere “asit” denir Ayrıca “asit” suda çözündüğünde H + iyonları veren hidrojenli kimyasal bir türdür Asitler: kimi metallerle (örn:demir) tepkimeye girerek hidrojen açığa çıkarırlar; bazlarla tepkimeye girip, bileşimlerindeki hidrojenin, yerine maden alarak, tuzları meydana getirirler; bazı kimyasal tepkimeleri ise hızlandırırlar (asit katalizi)
Sirke bir başka deyişle asetik asit, XIIIyy’da kadar bilinen tek asitti Günümüzde kimya sanayisinin büyük bölümü, az sayıda asidin, (sözgelimi sülfürik, nitrik, asetik ve hidroklorik asitler ) üretime ya da kullanıma dayanır
Eskiden tadı ekşi olan, suda eriyebilen, sodyum hidroksit (NaOH), potasyum hidroksit (KOH) gibi alkali özellik gösteren maddelere karıştırılınca, bu alkali özellikleri gideren, mavi turnusol kağıdının rengini kırmızıya çeviren her madde asit sayılırdı Ancak, şapın ve daha birkaç maddenin asitlikle hiç ilgileri olmadığı halde aynı özellikleri taşıdıkları anlaşılınca bu sayılan özelliklerin asitleri tanımlamaya yeterli olmadığı anlaşıldı
Fransız kimyager Antoine Laurent Lavoisier (1743-1794) elementlerin havada yanarak meydana getirdikleri oksitlerin, su ile birleşince, asitleri meydana getirdikleri sonucuna varmıştı Örneğin; SO 2 +H 2 O " H 2 SO 3 (sülfürüz asit) gibi Dolayısıyla asitlerin özelliklerinin içlerindeki oksijenden ileri geldiği görünüşünü savunuyordu Bunun sonucu olarak, oksijene gereğinden fazla önem vermişti Gel gelelim, hidroklorik asit (HC1) ,vb gibi oksijensiz asitlerin varlığı ortaya çıkınca Lavoisier ‘nin kuramı da değerini yitirdi; oksijenli asitler, “oksi asitler “ adı altında, ötekilerden ayırt edilmeye başlandı Daha sonra İngiliz bilgini Humphrey Devy (1778 – 1829), asit özelliği gösteren maddelerdeki özelliklerin, içlerindeki oksijenden değil, hidrojenden ileri geldiğini öne sürdü 1887’de Svante Arrhenius, asitlerin, bazların ve tuzların sudaki çözeltilerin elektriksel davranışlarını açıklamak için bir iyon ayrışması kuramı geliştirdi Elektrolit adını verdiği maddeleri şöyle tanımladı: erimiş ya da suda çözünmüş bu maddeler, elektriği iletir ve elektrik onları ayrıştırır Asitler H + iyonları veren elektrditlerdir; bazlarsa tersine OH - hidroksil iyonları oluşturur
Asetik asit (CH 3 COOH) molekülü koyu mavi küreler karbonu,açık mavi olanlar hidrojeni, pembeler ise oksijeni gösterir
Çizim-1
Bir su molekülünün oluşumu güçlü asit ve zayıf asit
(çizim 2)
bir metalin çözünmesi (çizim-3)
8
Arrhenius kuramı, yalnızca sulu çözeltiler için geçerlidir Oysa 1923’te Johannes Nicolaus Brönsted kullanılan çözücü ne olursa olsun H + iyonu rolünü açıklayan yeni bir tanım önermiştir Brönsted’e göre asit, bir H + iyonu bırakmaya elverişli bir maddedir Bazsa, söz konusu iyonu alan maddedir; dolaysıyla, eşlenik asit – baz çifti ortaya çıkar
Asit D Baz + H +
Aynı yıl Gilbert Newton Lewis ( 1875 – 1946) yansızlaştırmayı, renkli ayıraçların tepkimelerini ve katalizi ölçüt alarak, asit özelliklerini gösteren bütün maddeleri bir küme içinde toplamaya ve elektron yapılarında ortak bir özellik bulmaya çalışmıştır Asitler, bazların verdiği elektron çiftini alan ve ortak bir birleşme bağı oluşturan maddelerdir Bütün Brönsted asitleri bu tanıma girer ( H + ) iyonu bir elektron çifti alabilir, ama bu tanıma AlC 13 , SO 3 vb maddeleri de eklemek gerekir Brönsted kuramı hidrojenli asitler için kullanılır, dolayısıyla Lewis asitleri söz konusudur

Başlıca mineral asitler arasında nitrik asit ( HNO 3 ), sülfürik asit ( H 2 SO 4 ) ve hidroklorik asit (HCl) sayılabilir İki H + iyonu açığa çıkarılabilen sülfürik asit, bir di asit oluşturur Fosforik asitse (H 3 PO 4 ) bir triasittir, yani üç H + iyonu açığa çıkarır Kimya sanayisinde büyük ölçüde üretilen ve tüketilen bu asitler, gübre ( nitratlar ve fosfatlar), plastik madde, boya, patlayıcı, parfüm, ilaç sanayisi ürünleri vb üretiminde ya ham maddeyi ya da ara maddeyi oluştur Organik asitler, organik kimyayı ilgilendirir ve en az bir karboksil kökü (-COOH) içerirler; aralarında, temel biyokimyasal, maddelerin bileşenlerini oluşturan aminoasitlerin ve yağ asitlerinin de yer alması nedeniyle, çok büyük önem taşırlar
NASIL ELDE EDİLİR?
Hangi asit elde edilmek isteniyorsa, o asidin tuzu alınır; elde edilecek asitten daha az uçucu olan başka bir asitle işlenir Örneğin;
NaCl + H 2 SO 4 " NaHSO 4 + HCl
alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.