Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kemençe

Kemençe

Eski 05-04-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Kemençe



Kemençe






Karadeniz kemençesi #Parça adı (Rumca)İşlev1Tepe (To Kifal)Tutucu2Kulak (Otia)Telleri tutup, germek3Boyun (Goula)Avuç içiyle kavranan yer4Kravat (Spaler)Klavye5KapakRezonans6Ses delikleri (Rothounia)Sesin akustiği7Eşek (Gaidaron)Telelri taşımak8Palikar "yiğit" (Palikar)Tutucu9Gövde (Soma)Ana gövde10Solucan (Stoular)akustik11Teller, HordesSesin oluşması





Suluboya çalışma: Kemençe çalan iblis, MS 15 yüzyıl Timur dönemi İran


veya Orta Asya



Kemençe yapımcısı, Çago usta'nın çalışma tezgahı Kemençe, Güneydoğu Karadeniz bölgesinde yaygın olan ve rebap, kemanklasik kemençe ile karıştırılmasını önlemek amacıyla Karadeniz kemençesi ya da Laz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır türü yaylı çalgılarla akraba olduğu sanılan, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup,

Tarihçe


Bilinen en eski yaylı enstruman olan rebap (Arapça rababah) Avrupa’ya, 9 yüzyılda Bizans üzerinden (lyra adıyla) ve MS 11 yüzyılda Müslüman Arapların kontrolü altında olduğu dönemde İspanya üzerinden Rebec adıyla iki koldan yayılmış, Orta Çağ ve Erken Rönesans dönemi boyunca yoğun olarak kullanılmıştır[1] Çok sayıda farklı teoriye karşın Karadeniz kemençesinin Rumlar tarafından Kapadokya kemanesi olarak da adlandırılan Kabak kemaneden form olarak ne zaman farklılaştığı kesin olarak bilinmemektedir [2]

Coğrafi dağılım

Karadeniz kemençesi temel müzik aleti olduğu Giresun,Ordu ile Trabzon'un yanısıra Kuzey Gümüşhane ve Batı Rize'de, kısmen Samsun sahilinde, Cumhuriyet döneminde Karadenizlilerin topluca göç ettiği Adapazarı, İzmitmübadelesiyle Yunanistan'a giden Rumlar tarafından başta Selanik olmak üzere Kuzey Yunanistan'da yer alan göçmen köylerinde kullanılmaktadır köylerinde ve büyük şehirlerde, 1923

Akort

Karadeniz kemençesi genellikle beş yarım sesten oluşan aralıklarla örneğin G [sol] –D [re] –A ([la]) veya E [mi] –A [la] –D [re)formunda akort edilmekle birlikte, nadiren de olsa tulum ezgileri çalınmak istendiğinde (özellikle Trabzon Maçka ve Kuzey Gümüşhane'de) da (A [la] – A [la] – D [re] formu kullanılmaktadır Mübadeleye kadar Rumlar tarafından Trabzon ve Gümüşhane'de yoğun olarak kullanılan tulum 1970'lere kadar Trabzon'un Holo [3] ve Maçka bölgelerinde de Müslümanlar tarafından kullanılmıştır Geçmişte yaygın olarak yapılan küçükbaş hayvancılığın terkedilmesi tulumkavalın yerini kemençeye bırakması sonucu getirmiş olmalıdır

Yapım

Kemençenin gövdesi dut, karadut, akçaağaç ardıç, ladin veya erik ağacından tamamen elde oyularak tip ve özelliklerine göre 3-15 gün içerisinde yapılmaktadır[5] Özellikle Görele,Vona(Perşembe),Ordu,Fatsa,Ünye, Eynesil, Mesudiye, Akyazı, Vakfıkebir, Akçaabat, Tonya, Maçka, Sürmene'de süreklilik arzeden kemençe yapımcılığı genellikle babadan oğula geçmekte ve yapımcılar hiçbir resmi eğitim kurumunun formasyonundan geçmemektedirler 19 yüzyıla dek bağırsak olan teller yerini metal olanlara bırakmıştır Teller inceden kalına doğru zil, sağır ve bom olarak adlandırılmaktadır

Örnek kemençe ölçüleri

Sürmene yapımı kalın kemençe ölçüleri
  • Kemençe boyu : 51 cm
  • Tekne boyu : 415 cm
  • Geniş taban tekne
  • ön yükseklik : 5 5 cm
  • Tutma yeri (sap) dar
  • Taban arka yükseklik : 5 cm
  • Geniş taban eni : 10 cm
  • Dar taban eni : 7 cm
  • Tekne taban kalınlığı : 35 mm
  • Tekne yan kalınlık : 35 mm
  • Tekne yan yükseklik : 5 mm
  • Klavye tel yükseklik
  • (Burgulara yakın kısım) : 08 mm
  • Klavye tel yükseklik
  • (tekne tarafında olan kısım : 25 mm
  • Kapak üstü kaş uzunluk- en : 6 cm – 33 mm
  • Kapak üstü kaşın tekne dar
  • Kısım uzaklığı –yukarıdan : 28 cm
  • Kapak üstü kaşın tekne geniş
  • Kısım uzaklığı –aşağıdan : 14 cm
  • Klavye : 8 cm
  • Klavye genişlik : 25 cm
  • İki kaş arası mesafe : 3 cm
  • Tel alt bağlantı kuyruğu : 10 cm
  • Zil ( ince )tel : 025-028 mm
  • Orta tel : 028-030 mm
  • Kalın tel : 2 numara,sarma tel ( keman teli )
  • Yay boyu : 50 cm
  • Eşik yükseklik : 2 cm
  • Burgu bağlantı kafa derinlik -
  • Genişlik : 45 cm—25 c
  • Kapak kalınlığı : 2 mm
Karadenizli kemençe ustaları

Samsun ile Artvin illeri arasında çoğunlukla Giresun,Ordu ve Trabzon kökenli pek çok kemençe virtüözü yetişmiş olup çok azının ses kaydı hatta adı günümüze ulaşabilmiştir Bu ustalardan 20 yüzyılda kendi ekollerini oluşturabilmiş olanların listesi aşağıdadır ::
  • Halil Kodalak
  • Rize Hemşinli Sebahaddin Akpak
  • Rizeli Sadık Aynacı
  • İpselalı Fehmi Alan
  • Göreleli Piçoğlu osman
  • Giresun Dereli'den Çalcalı Hüseyin Bıçak
  • Ordulu Yunus
  • Ordulu-Fatsalı Ekrem Usta
  • Ordulu Hasan Duman
  • Ordulu-Çakalı Cafer
  • Ordulu-Ulubeyli Mehmet (Kayıkçı Mehmet)
  • Ordulu (Mesudiyeli) Hüseyin
  • Ordulu(Mesudiyeli) Muhsin Aydın
  • Ordulu Rıza Can ÖZEL
  • Salanoylu Mehmet Yavuz
  • Sürmeneli Hüseyin Dilaver
  • Göreleli Durkaya Kemal İpşir
  • Maçkalı Hasan Tunç
  • Maçkalı Osman Genç
  • Rizeli Hasan Sözeri
  • Maçkalı Ferhat Özyakupoğlu
  • Sürmeneli Bahattin Çamurali
  • Sürmeneli Ali Rıza Temelli
  • Koryanalı Hüseyin Köse
  • Sürmeneli Fahrettin Dilaver
  • Arhavili Yaşar Turna
  • Arhavili Mehmet Canoğlu
  • Maçkalı Sami Mataracı
  • Ağasarlı Ahmet Yanık
  • Mağuralı Sinan Kaya
  • Göreleli Katip Şadi
  • Göreleli Mehmet Sırrı Öztürk
  • Soldoylu Saffet Genç
  • Sıdıksalı Şevket Köroğlu
  • Akçaabatlı Hacı Kahvecioğlu
  • Ağsarlı Ali Çinkaya
  • Çaykaralı Yusuf Cemal Keskin
  • Akçaabatlı Hayri Yaşar Karagülle
  • Ağasarlı Sait Uçar
  • Oflu Dursun Dereli
  • Tonyalı hubloğlu said bahadır
  • Çarşıbaşılı Muhammed Ustabaşı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Kemençe

Eski 08-03-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Kemençe



Türkiye'de ve Asya Türkleri arasında, az çok birbirinden farklı birçok yaylı çalgının ortak adıdır Ama kemence denince akla gelen iki çalgı, Karadeniz kemençesi ile klasik kemençedir Farsça'da "küçük keman" anlamına gelen kemançe sözcüğü, ses uyumu gereğince değiştirilerek Türkçe'de kemence olmuştur




Karadeniz kemençesinin, Türkiye'ye hangi yoldan ve ne zaman geldiği kesin olarak bilinmiyor Avrupa'ya doğudan gitmiş olabileceğini söyleyen tarihçiler de vardır Dar, uzun gövdesinin uzantısı olan burguluğu yürek biçimindedir Göğsünde, kemanınkini andıran iki uzun delik vardır Üzerinden tellerin geçtiği eşik ya da köprü, bu göğüs deliklerinin arasına yerleştirilir Burgularla sap arasında bir de dip eşik yer alır Bu, çalgının üç telinin de aynı boyda olmasını sağlar Sapın üzerine yapıştırılan, sert odunlu ağaçtan perdelik, tıpkı keman ailesinde olduğu gibi, göğse değmeksizin, deliklere doğru uzanır



Teller, gövdeye, kuyruk denen ahşap bir parçayla bağlanır Göğüs ile gövde arasına içten sıkıştırılan ahşap candireği, çalgının ses gücünü önemli ölçüde artırır Çoğu kez ayakta çalınan kemence, sol elle tutulur ve bir yere dayanmaz Sol elin parmakları, teller üzerinde belli yerlere basarak belli sesleri elde eder Sağ elle tutulan yayın, gevşek olan kılları, sağ elin orta parmağıyla gerginleştirilir Yay, komşu iki tele birden sürülür Tellerden birinde melodi çalınır Öbür tel açık olarak tınlar ve bir tür armonik çalış sağlar



İstanbul'a, 19 yüzyılda Makedonyalı Çingeneler tarafından getirildiği sanılan klasik kemence başlangıçta, Yugoslav halk çalgısı gusla gibi tek telliydi Zamanla tel sayısı üçe ulaştı ve lavta ile eşleşerek, köçekçe takımlarının belli başlı çalgılarından biri durumuna geldi Tanburdan sonra kemençeyi de büyük bir ustalıkla çalan Tanburi Cemil Bey'in etkisiyle, incesazın gözde çalgıları arasına giren kemence, bugün, tanbur ve neyle birlikte, klasik Türk müziği topluluklarının üç temel çalgısından biridir
Gövdesi yarım armut biçiminde olduğundan "armudi kemence" de denen klasik kemençenin boyu 40 cm kadardır Kafa denen burguluk, boyun adı verilen sapın ve aynı zamanda gövdenin uzantısıdır Kafada, bir üçgenin köşelerini oluşturan, yaklaşık 13 cm boyunda üç burgu için üç delik açılmıştır Teller resolre (ince) sırasıyla akort edilir Ortadaki telin burgusu, öbür ikisinden daha geridedir Keman ve Karadeniz


kemençesinde olduğu gibi bir dip eşik bulunmadığından, orta telin boyu daha uzundur Bu nedenle, bu telde ayrı sol el pozisyonları kullanılır Klasik kemençenin candireği, göğüsle gövde arasına değil, eşikle gövde arasına sıkıştırılır Göğüste D biçiminde büyükçe iki delik açılmıştır Klasik kemence, keman, Karadeniz kemençesi ve başka birçok telli çalgının tersine, tellerin üzerine parmakla basılarak değil, teller tırnakla yandan hafifçe itilerek çalınır


Bu yüzden teller, perdelikten 0,5 cm kadar yüksektedir Ses alanı, usta birinin elinde 2,5 oktava ulaşabilir Günümüzde keman ya da viyola telleri kullanan kemençeciler varsa da, çoğunluk, öteden beri kullanılan bağırsaktan yapılan telleri yeğlemektedir Kemence yayında, kılların bir ucu, çıtaya kirişle ya da naylon iplikle bağlanır, öbür uç ise, bir meşinle tutulan bölüme sabitleştirilir Çalma sırasında, sağ elin orta parmağıyla kıllar gerilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.