|
|
Konu Araçları |
alanyanin, çayisyedralearteslotapedim, doğusudim, mağarasi |
Alanyanin Doğusu-Dim Çayi-Syedra-Leartes-Lotape-Dim Mağarasi |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Alanyanin Doğusu-Dim Çayi-Syedra-Leartes-Lotape-Dim MağarasiALANYANIN DOĞUSU DİM ÇAYI-SYEDRA-LEARTES-LOTAPE-DİM MAĞARASI Şehir Alanya’nın doğusuna doğru hızla büyüyor Aradaki kasabalar Alanya şehir merkeziyle birleşti Obaköy, Çamyolu, Mahmutlar ve Kargıcak Alanya - Gazipaşa yolu üzerinde bulunan köy ve kasabalardan bir bölümü Ama hepsi de şehrin mahalleleri oldular Toroslar, sularını Akdeniz’e boşaltan çok sayıda çay ve dereye kaynak oluyor Yazın sıcak günlerinde kar ve kaynak sularıyla beslenen bu derelerin suları da insana ferahlık veren bir serinlik taşıyor Bu serinliğin yarattığı çekicilik, çay ve derelerin etrafında piknik yerlerinin ve tesislerin kurulmasını sağlıyor Alanya’nın doğusunda Kadıpınarı ve Dimçayı çevresindeki tesisler gibi Kadıpınarı piknik alanı Obaçay, Alanya şehir merkezinin 3 km doğusundan denize dökülüyor Obaçay yoğun yapılaşmanın arasında kaldığı için pek farkedilmiyor Ama Obaçay’ı izleyip te, yukarıya, dağlara doğru gittiğinizde yaklaşık 35 km sonra Oba beldesine, 6 km sonra da Kadıpınar Piknik Alanı’na ulaşacaksınız (Alanya’dan 9 km uzaklıkta) Kadıpınarı Piknik Alanı, ortasından çayın aktığı dar bir kanyon boyunca uzanıyor 1 km’lik alana dağılmış çok sayıda salaş restoran göreceksiniz Her biri dere üzerine tahta iskeleler atmışlar ve masaları da üzerine kurmuşlar Yazın sıcak günlerinde derenin azalan suyu üzerine de masa kuruluyor Alabalık diğer piknik alanlarında olduğu gibi burada da menünün ana unsuru Izgara et çeşitleri, alkollü ve alkolsüz her türlü içki servisi de yapılıyor (Restoranlardan bize en derli toplu gelenlerinden biri, en yukarıdaki Süvari Piknik Tesisleriydi ( resimdeki) Tel: 538 2126) Dimçayı Alanya’nın doğusunda ve şehir merkezinden 6 km uzaklıktaki Dimçayı, Torosların eteklerinde doğup 60 km’lik bir kolla sularını Akdeniz’e boşaltıyor Dimçayı köprüsünden önce sola ayrılan asfalt yol Dimçayı kenarından içerilere giriyor Suyun çağıltısı ve çevresindeki yeşillik çok etkileyici Suyu yaz kış soğuk Yazın en sıcak günlerinde denizde serinleyemezseniz eğer, Dimçayı’nın serin sularına bırakabilirsiniz kendinizi Yol boyunca çok sayıda lokanta var Bir bölümü yaz ayları dışında da açık oluyor Tavuk, et ve içki servisi yapılıyor Ama hem suya girmek, hem de alabalık yemek istiyorsanız Dimçayı Regülatörü’ne kadar çıkmanız gerekiyor Regülatör sapaktan 75 km sonra Regülatör’ü geçtikten 500 metre sonra karşınıza çıkacak Göl piknik alanını deneyebilirsiniz Su içine atılmış masalara oturup, serince bir yemeğe ne dersiniz? Buraya kadar gelmişken son yılların popüler sporu rafting yapabilirsiniz Rafting için gerekli altyapıya sahip Alraft tesislerine ulaşmak için 5 km daha gitmeniz gerekiyor (Sapaktan 125 km sonra) Alraft tesisleri, ağaçlar altında ve dere kenarında geniş bir alana yayılmış İçinde lokanta, okçuluk ve binicilik alanları var Alraft, Dim Çayı üzerinde raftinge uygun 5 km’lik bir parkur kullanıyor Parkur, Alraft tesislerinde bitiyor Su seviyesine göre bu parkur 1-2 saat arasında tamamlanıyor Rafting için öğle yemeği dahil 55 DM ödemek gerekiyor Dim Mağarası Dönüşte eğer zamanınız varsa Dim Mağarasına uğrayın Mağaranın içinde şelaleyi andıran rengarenk oluşumlar göreceksiniz 1986’da ortaya çıkarılan ve turizme açılması için uzun süre çalışmalar yürütülen Dim mağarası için, ünlü mağaracı ve jeolog Dr Temuçin Aygen şöyle diyor "Dim çayı havzasında ve çayın sol yamacında vadiden 230 metre yüksekte olan bulunan mağaranın bulunduğu yerden Alanya ve Dim çayı vadisine doğru panaromik şahane güzellikte bir manzara var" Mağara 1998 yılı Eylül ayında ziyarete açıldı Mağaraya ulaşmak için Kestel beldesine (Alanya’dan 11 km), oradan da içeriye 6 km daha gidiliyor Yeterli işaretleme var Mağaranın girişinde, panaromik manzaraya hakim noktadaki Seyran Tepe’de Sultanahmet Köftecisi bir şubesini açmış Mağara gezisinden sonra oturabilirsiniz 360 metre uzunluğunda, 10-15 metre genişliğinde ve deniz seviyesinden 232 metre yukarıdaki mağara, Türkiye’nin ikinci büyüklükteki mağarası Yılboyu hergün 0900-1700 saatleri arası ziyarete açık Mağara sıcaklığı 18 derece civarında Yürüme platformları ve ışıklandırma son derece iyi yapılmış Etkileyici görüntüdeki damlataşlar, travertenler tel örgülerle korumaya alınmış Mağaranın donmuş şelaleyi andıran oluşumları üçüncü bölümde En son bölümde ise göl var Fotoğraf çekilebiliyor Elektrik kesintilerine karşı jeneratör bulunuyor Leartes Dimçayı sapağından 7, şehir merkezinden 12 km sonra solda, sapaktan 900 m içeride Mahmutlar kasabası içinde, Leartes antik kenti harabelerinin bir bölümü mahalle içinde kalmış, kendi haline bırakılmış Asıl antik kent, yoldan 15 km yukarıda (şehir merkezinden 27 km) Yolun büyük bölmü bozuk toprak ve ancak arazi arçaları ile çıkmak mümkün Cebelireis dağının 900 metre yüksekliğindeki etrafı uçurumla çevrili tepesinde konumlanmış Leartes’teki kalıntıların MS 1 ve 3 yüzyıl arasında, şehrin en parlak dönemine (Roma) ait olduğu söyleniyor Harap olmuş olsa da, kiliseler, hamamlar, sarnıçlar, evlerin yanısıra stadyum ve tiyatrosuyla Leartes görülmeye değer Stadyumun güney kısmındaki kilisenin freskleri ise göz alıcı Syedra Alanya yakınlarındaki görmeye değer önemdeki antik kentlerden biri de Syedra Syedra antik kentine, daha önceki baskılarda Kargıcak köyü üzerinden gidilmesini önermiştik Oldukça karmaşık ve kötü olan bu yolu artık kullanmaya gerek yok Kargıcak köyüne dönmeden yola Gazipaşa’ya doğru devam edin Yaklaşık 2 km sonra (Alanya’dan 20 km) Syedra yön levhasını göreceksiniz Antik kenti bulmanız artık kolay (Küçük bir paranaaa: Önceki GEZİlerde, Alanya çevresindeki antik kentleri gösterir yön levhalarının yetersizliğinden şikayet etmiş, bu duyarsızlığı anlayamadığımızı dile getirmiştik Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki, karayolu üzerine Iotape dışında tüm ören yerleri için uzaklık belirten yön levhaları konmuş) Syedra, Alanya-Gazipaşa yolunun 3 km solunda kalıyor Ören yerine çıkış için kullanılan yolun 2 km’si asfalt, 1 km’si ise dar ve toprak Syedra kalıntıları tepeden aşağıya doğru yayılmış Çevrede bulunan paralardan, Syedra’nın bir Roma kenti olduğu ve MS 2-3 yüzyıllarda parlak bir dönem yaşadığı anlaşılıyor Syedra’da Bizans uygarlığı da iz bırakmış Herhangi bir restorasyon ve düzenleme çalışması yapılmayan Syedra’da dolaşmak, sık makilikler nedeniyle oldukça güç Şortla gezmeyin, ayağınız çizilip yaralanabilir Mutlaka pantolon giyin Alanya kitabının yazarı Haşim Yetkin’in, köylülerin Kuşaklı Kilise olarak adlandırdıklarını söylediği kilise, duvarları ayakta kalmış ve ilk planda karşılaşılabilecek en büyük yapı Hemen altında zamanında sarnıç olarak kullanılmış büyük bir depo görülüyor Sütunlu cadde ve çevresindeki kalıntlar da ilgi çekici Tepeye doğru yükseldikçe manzara güzelleşiyor Denize doğru yüzünüzü dönün Sağda tüm ihtişamıyla Alanya ve Alanya kalesi, önünüzde ise muz bahçeleri ve Akdenizin uzandığı muhteşem bir panoramayla karşılaşacaksınız Denizden uzaklaştıkça deniz daha bir mavileşiyor, daha bir güzelleşiyor, diye düşüneceksiniz Iotape (Aytap) Harabeleri Alanya-Gazipaşa karayolu üzerinde, Alanya’dan 30 km uzaklıkta lotape antik kent harabelerini bulunuyor Yol kalıntıların ortasında geçiyor Yolun solunda küçük bir tepe üzerinde kale, sağda ise koyun çevresine (antik liman) dağılmış kalıntılar var Iotape tabelasını göremezseniz şaşırmayın Çünkü bu önemli kenti karayolu üzerinde gösterir bir yön levhası bulunmuyor Iotape bir Roma kenti Kente, Kral Antiochus’un karısı Iotape’nin anısına bu adın verildiği biliniyor Önce ayaklarınıza ve nefesinize güveniyorsanız yolun üstündeki kaleye çıkın Etrafı surlarla çevrili kaleden çevreyi seyredin Antik cadde, kilise, nekropol ve akropol kalıntıları da kale civarında Sonra antik limana inin Yoldan 150 mlik bir patikayla koya inilebiliyor Küçük bir kumsalı var Çevre genellikle taşlı ve kayalık Bırakın kendinizi serin sulara Yorgunluğunuza değdiğini düşüneceksiniz Kumsalda piknik de yapabilirsiniz Alanya’nın kalabalığından uzak hoş bir gün geçirebilirsiniz |
|