|
|
Konu Araçları |
coğrafyalarda, farklı, islamiyetin, yayılması |
Farklı Coğrafyalarda İslamiyet'in Yayılması |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Farklı Coğrafyalarda İslamiyet'in YayılmasıFarklı Coğrafyalarda İslamiyet'in Yayılması AFGANİSTAN 30 milyon kişinin yaşadığı düşünülen Afganistan'ın resmi dini İslam ve halkın % 99'u ise Müslümandır İslamiyet, Afganistan'a Hz Osman (ra) veya Muaviye (ra)'ın Basra valisi Abdurrahman ibnu Semure'nin bu ülkeye gönderilmesiyle ulaşmıştır Afgan halkının İslam ahlakı ile tanışmasından sonra hızla yayılmıştır Ülke uzun bir süre daha çeşitli boylar tarafından yönetildi 9 yüzyılın ikinci yarısında büyük bir kısmı Sâmâniler'in eline geçen Afganistan'da daha sonra Gazneli Devleti kurulmuştur Müslümanların yanı sıra az sayıda Hindu, Sih ve Yahudi yaşamaktadır 1980'li yıllarda işgale karşı tek birlik olan Afganistan dünyanın sayılı maden yataklarına sahiptir CEZAYİR Cezayir, Peygamberimiz (sav)'in vefatından kısa bir süre sonra İslam orduları tarafından fethedilerek İslam devletinin topraklarına katılmıştır Cezayir’de resmi din İslam'dır 32 milyon nüfuslu halkın % 99'una yakını Müslümandır Cezayir halkı Kasım 1954'te yayınlanan bir bildiride, isteklerinin Cezayir'i işgalden kurtararak bu topraklar üzerinde İslam ahlakının yaşandığı bağımsız bir devlet kurmak olduğunu bildirmiştir Uzun dönem süren baskı ve zulümlere rağmen Cezayir halkının İslamiyet'e olan bağlılığı, her zaman canlı ve güçlü olmuş, bu ülkede yetişmiş ilim adamlarının çalışmalarının zenginliği bunun önemli vesilelerinden birisi olmuştur Bu alimlerden Emir Abdülkadir, Şeyh Abdülhamid bin Badis, Şeyh Abdüllatif, ünlü düşünür Malik bin Nebi ve Şeyh Ahmed Sahnun gibi alimler Cezayir halkının Kuran ahlakını öğrenmesinde öncülük etmişlerdir ENDONEZYA Endonezya, çok çeşitli etnik unsurlardan meydana geldiği halde % 87’lik oran ve 230 milyon kişi ile dünyann en kalabalk Müslüman ülkesidir İslamiyet'in Endonezya’ya ulaşması daha önceleri olsa da kayıtlara göre ilk izlerin 1290’l yllarda olduğu belirtiliyor Kaliforniya Üniversitesinde Tarih Profesörü olan Ira M Lapidus tarafndan hazrlanan ’İslam Toplum Tarihi’ adl eserde, Marco Polo’nun 1292 ylnda Sumatra adasnn kuzeyinde Pasai bölgesinde Müslüman topluluklar bulduğu anlatlyor Osmanl İmparatorluğu'nun, 1526’da Endonezya’daki topluluklarla çeşitli temaslarda bulunduğu bilinmektedir Osmanlı tarafından, Portekiz saldırılarından ve Hollanda işgalinden kurtarılan bölge halkı, Osmanl’ya ve halifeliğe karşı özel bir yakınlık duymuştur Bu yakınlık çeşitli olaylarda da kendini göstermiş, örneğin o dönemde bağllklarn bildirerek camilerinde halife adna hutbe okutmaya başlanmıştır Uzakdoğu ülkelerine ayr bir önem veren II Abdülhamid döneminde ilişkiler daha da yoğunlaşmıştır Bölge halk, 1854 ile 1856 yllar arasnda Krm Savaş’na giren Osmanl’ya destek olmak için 10 bin İspanyol Florini göndermiştir Ayrıca bölge halkı Osmanl donanmasna destek olmak için 1909’da gizli olarak Osmanl Donanma Cemiyeti’ni kurup para gönderirken, hem Balkan Harbi’nde hem de I Dünya Savaş sırasnda İngiliz sömürge yönetimine rağmen Osmanl İmparatorluğu'nu desteklediklerini açklamışlardır Kurtuluş Savaş’nda Türkiye’ye yardm elini uzatan bölge halk, Abdülhamid döneminde kurduklar Hamidiye Mektepleri’ni günümüze kadar yaşatmaya devam etmiştir Nitekim, 2004’ün son günlerinde meydana gelen tsunami faciasından sonra belli bölgelere girmesine izin verilenlerin Türk ekipler olması da bu yakınlığın başka bir göstergesidir FAS İslam ahlakının Fas topraklarına ilk girişi 686 yılında Ukbe ibnu Nafi (ra) komutasındaki İslam orduları ile olmuştur Bugün resmi dini İslam olan ve yaklaşık 34 milyon kişinin yaşadığı Fas’ta, halkın % 987'si Müslümandır Fas toprakları İslami tarih kaynaklarında "el-Mağribu'l-Aksa (Uzak Batı)" olarak adlandırılır Kuzeybatı Afrika ülkelerini içine alan toprakların tümüne birden de Mağrib denir Musa İbnu Nusayr'in kumandanlarından olan Tarık İbnu Ziyad, Cebelitarık boğazını geçerek bugünkü İspanya topraklarına girmiş ve Endülüs İslam devletinin temelleri bu şekilde atılmıştır YEMEN Başta da belirttiğimiz gibi, Yemen'de İslamiyet'in yayılması, Peygamberimiz (sav) hayattayken olmuştur Yemen, Peygamber Efendimiz (sav)'in İslam Devletini ilk kurduğu dönemlerde, İran’ın kontrolündeydi ve İran tarafından görevlendirilen Bâzân adlı bir vali tarafından yönetiliyordu Bazan, Peygamberimiz (sav)'in elçilerinin daveti üzerine Müslüman olmuş ve Yemen valisi olarak görevine devam etmiştir Pek çok ülkenin hüküm sürdüğü bu topraklar 1517' den sonra Osmanlıların kontrolü altına girdi Resmi dini İslam olan, 16 milyon nüfuslu Yemen'de, halkın % 99'u Müslümandır MISIR 75 milyon nüfuslu Mısır'da halkın % 92'si Müslümandır İslamiyet Mısır’a, Hz Ömer (ra) döneminde, Amr İbnu As (ra) aracılığı ile 639 - 642 yılları arasında girdi İslamiyet'in halk arasında hızla yayıldığı Mısır’da, 868 yılına kadar Halifelerin seçtiği valiler görev yaptı Pek çok hanedanlığın hüküm sürdüğü Mısır, 1171'den 1250' ye kadar Haçlı ordularını yenilgiye uğratan Selahaddin Eyyubi'nin kurmuş olduğu Eyyubiler Devletinin hâkimiyetinde kaldı Memlük ve Abbasilerden sonra 1517'de Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolüne giren Mısır, 1922’de bağımsızlığına kavuştu Halkın % 92'sinin Müslüman olduğu 75 milyon nüfuslu Mısır’da, ikinci önemli etnik unsur nüfusun % 7'sini oluşturan Hristiyan Kıptilerdir MALEZYA İslamiyet'in bu bölgeye ulaşmasından önce, Brahmanistler ve Budistler bu bölgede çeşitli devletler kurmuşlardı Farklı kaynaklara göre; İslamiyet'in Malezya'ya 1400 yılından sonra girdiği bilinmektedir İslamiyet'in büyük bir hızla yayılmasında, Malakka Prensi Prameswara’nın, Pasai Kralının kızıyla evlenip Müslüman olması etkili oldu, Prameswara adını, Mecât Iskender Şah olarak değiştirdi Onun Müslüman olmasından sonra yönetimi altındaki bölgelerde İslamiyet hızla yayılmaya başladi 1446 yılında da Malakka Sultanlığına geçen Sultan Muzaffer Şah zamanında İslamiyet resmi din olarak kabul edildi Aynı zamanda Malakka, Güneydoğu Asya'da İslamiyet'in merkezi halini aldi Ticari ve ekonomik önemi de arttığı için, Müslüman tüccarlar burayı daha çok ziyaret etmeye başladılar Malezya Konfederasyonu kuruldu Günümüzde güçlü bir ekonomiye sahip olan Malezya’da özellikle gençler arasında İslamiyet'e büyük bir bağlılık vardır 25 milyon nüfuslu ülkede, gençlerin % 70'i dini görevlerini yerine getirmektedir Üniversite gençliği arasında da İslam ahlakına yöneliş çok güçlüdür SUDAN 639 yılında Mısır'ın İslam ahlakı ile tanışmasının ardından Mısır’a yerleşen Müslümanlar kısa süre sonra ticaret için Sudan pazarlarına gitmeye başladılar Sudanlılar da bu vesile ile, İslamiyet'i tanıdılar İslamiyet'in Sudan’da kısa sürede hızla yayılması ile daha önce Hristiyanlığı seçmiş olan pek çok kişinin İslamiyet'i tercih etmesine neden oldu Bugün 28 milyon nüfuslu Sudan’ın %99’u Müslümandır TUNUS Resmi din olarak İslamiyet'i kabul eden olan 12 milyonluk Tunus nüfusunun %993'ü Müslümandır Tunus'a İslamiyet'in girişi 648'de Abdullah bin Ebi Sarh tarafından gerçekleştirilmiştir İlk girişin ardından peşpeşe gelen fetihler tüm Tunus'un İslam Devletine bağlanmasına vesile olmuştur Bölgenin, İslam Devleti topraklarına katılmasından sonra yerli halk kısa sürede Müslüman olmuş, 7 yüzyılda da Tunus halkının tamamı İslamiyet'i kabul etmiştir 1881 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir eyaleti olarak kalan Tunus, 1956’da bağımsızlığına kavuşmuştur ÜRDÜN 65 milyon nüfuslu Ürdün'de halkın % 95'i Müslümandır Bugünkü Ürdün toprakları Raşid Halifeler döneminde Hz Ömer (ra) tarafından İslam Devletine katıldı Ürdün Haçlı Seferlerinin sonucu olarak 12 yüzyılda geçici bir süre için Haçlıların kontrolüne girdi 1187'de Haçlıların elinden alındıktan sonra sırasıyla Eyyubilerin, Fatımilerin ve Memlüklerin kontrolünde kaldı 1517'de Yavuz Sultan Selim tarafından alınarak Osmanlı topraklarına katıldı Resmi dini İslam olan 65 milyon nüfuslu Ürdün'de, halkın % 95'i Müslümandır İSLAMİYET'İN AYDINLIK GELECEĞİ Günümüzde İslam dini, bir milyarı aşan nüfusa sahiptir ve dünyanın en hızlı yayılan dinidir Dünyadaki devletlerin dörtte birinden fazlasında yaşayan halk Müslümandır Son yirmi yıldır da, dünya genelinde Müslümanların sayısında istikrarlı bir artış söz konusudur 1973 yılında yapılan istatistikler, dünya çapında Müslüman nüfusun 500 milyon olduğunu gösterirken, bugün bu rakam 15 milyara yaklaşmıştır Her dört kişiden birinin Müslüman olduğu günümüzde, Müslümanların sayısının tarihte ilk defa Hristiyanların sayısını geçtiği belirtilmektedir Müslüman nüfusun sayısının yakın gelecekte daha da artacağı ve İslam'ın dünyanın en yaygın dini haline geleceği tahmin edilmektedir Bu istikrarlı yükselişin nedeni, sadece Müslüman ülkelerin nüfuslarının artış hızı değil, aynı zamanda diğer dinlerden ve kültürlerden pek çok insanın İslam ahlakını seçmesidir Bilmek gerekir ki, yaşanan tüm bu gelişmeler Kuran'da bildirilen, "İnsanların Allah'ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde, hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O'ndan mağfiret dile" (Nasr Suresi, 2-3) ayetlerinin tecelli edeceği vaktin çok yakın olduğunu, hatta yaşanmaya başladığını göstermektedir Rabbimiz'in en son hak kitap olan yüce Kuran-ı Kerim'i vahyettiği ve güzel ahlakı, takvası, Allah'a olan yakınlığı ile insanlara örnek kıldığı Peygamber Efendimiz (sav)’in, kararlığı ve samimi çabasıyla başlattığı güzel ahlakın tebliği, bugün de tüm dünyayı aydınlatmaya devam etmektedir Allah’ın izniyle bu aydınlık daha da artacak, şu an dünyanın pek çok yerinde hüküm süren savaş, karmaşa ve zulüm, İslam ahlakının nuru ile tamamen ortadan kalkacaktır Kuran’da müjdelendiği ve Peygamber Efendimiz (sav)’in de hadislerinde bildirdiği üzere, içinde bulunduğumuz yüzyıl İslam ahlakının yeryüzüne hakim olduğu, dünyanın barış ve refah içinde yaşadığı kutlu bir çağ olacaktır Yazıda anlattğmz, Peygamber (sav) döneminde başlayarak ksa zamanda 3 ktaya yaylan İslam ahlak, bu muhteşem yükselişinin bir eşini -Allah’n izni ile- yine Altnçağ olarak adlandrlan ve Hz İsa ve Hz Mehdi'nin geleceği ahir zamanda da yaşayacaktr Kuran’da bu müjde şöyle haber verilmektedir: "Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O'dur Öyle ki onu (hak din olan İslam'ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile" (Saff Suresi, 8-9) Rabbimiz bu vaadini muhakkak yerine getirecektir İman edenlerin yapması gereken ise bu kutlu döneme, İslam ahlakını gereği gibi yaşayarak ve birbirlerini müjdeleyerek hazırlanmaktır alıntı |
|