Benim Adım Aşk ..!! |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Benim Adım Aşk ..!!Benim adım “AŞK” Var mı içinizde beni tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim; Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim… Bütün duyguların özünde yatan, Ezelden beri tarifi aranan, Bir türlü izâhı yapılamayan, Bir ömür peşinde koşulan benim… Zaman mekan bilmez beni tanıyan, Ummadığı anda bulur arayan, Tutsağımın gözleri kördür inan, Gönülü ilk bakışta yakan benim… Varlığın sebebi benden bilinir, Hasretin aslı benimle çekilir, Sayemde acılar ilaç gibi gelir, Bir güldürürken bin ağlatan benim… Niceleri Sultandı, Kraldı, Şâhtı, Benimle değişti tâlihi bâhtı, Yerle bir eyledim tâç ile tâhtı, Akıl almaz hünerlerim var benim… Nicesi yiğitler güzeller öldü, Nice saraylar viraneye döndü, Zamanla devasa yangınlar söndü, Sönmedi yangınım yalnız bir benim… Kâmil iken câhil ettim âlimi, Vâhşi iken yâhşi ettim zâlimi, Yavuz iken zebûn ettim Selim’i, İnsanı insan eden duygu benim… Kırmızı güldeki saklı mânâyım, Gözlerde damla, gönülde deryayım, Allah’ın (cc) en yüce armağanıyım, Kainatın özü odağı benim… Bülbülü güle tutsak eylemişim, Dikenine gözünü kör etmişim, Gülün kısa ömrüne yetmemişim, Bir ömür serenât yaptıran benim… Fânilerde arama bulamazsın, İlâhi isem tadıma doyamazsın, Beni yere göğe sığdıramazsın, Gönüllerde mekan tutan benim… Yeryüzünde ben ürettim veremi, Lokman Hekim bulamadı çâremi, Aslı için kül eyledim Kerem’i, Fâni mahbûblarda aranan benim… Sebep bazı Leyla bazı Şirin’di, Hatrım için yüce dağlar delindi, Mecnun çölde boşuna mı gezindi? Mansur’a “Enel Hâk” dedirten benim… Adem’e (as) Havva ile görünmüştüm, İblis’in hilesiyle ölçülmüştüm, Tövbe gözyaşlarıyla dirilmiştim, “Levlâkelevlâk” ile kasıt benim… Mevlana’yı insanlara sevdiren, Yunus’a Tabdug ile huzur veren, Muhammed’i (as) âlemlere rehber eden, Sebepler ardındaki sırlar benim… Mecnun’un Leyla’da aradığıyım, Kerem’in Aslı ile yandığıyım, Ferhat’ın Şirin’deki andığıyım, Ney’in feryâdı da figânı da benim… Hangi söz beni anlatmaya yeter, Benden nasipsize zordur ölümler, Nasiplime ölüm olur düğünler, Ölümü “Şeb-i Arûs “ kılan benim… Bazen Zehra, Esra, Naciye’deyim, Onlar örtümdür, ben muhâbbetteyim, Anılarla yakıp pişirmekteyim, Damlasın, deryâna götüren benim… Çirkin bile güzel görünür sayemde, Acılar hazza dönüşür benimle, Allah’a (cc) ulaştırmak var gayemde, Yücelere götüren vâsıta benim… İlâhim ile Mevlana’yı döndürdüm, Tebriz’li Şems perdesinde göründüm Günahımla çok ocaklar söndürdüm, Mevla’dan hayır da, şer de benim… Adem’in (as) hamurunu ben mayaladım, Bazen O’nu Havva ile oyaladım, Yusuf’u (as) Züleyha ile kovaladım, İbrahim’in (as) atıldığı nâr benim… Sazlıktan kopan ney benimle inler, Onu hakkıyla tutsaklarım dinler, Ummâna hasret damla üç hal gezer, Damlayı dere tepe koşturan benim… Gezegenler benim ile dönmekte, Güneş yanıp, ısı ışık vermekte, Tohum ağaca doğru yeşermekte, Kâinat şifresi çözdüren benim… Atomlar harf, kâinat ise kitap Kur’an, beni anlatan eşsiz hitâp Mahlukât benim varlığıma nikab, Perdeler ardında gizlenen benim… Benim için yaratıldı Muhammed (sav), Hürmetime yağdırıldı o rahmet, Evliyânın sözündeki muhabbet, Enbiyânın yüzündeki nur benim… Eti tırnaktan dahi ayırırım, Kuzuya kurtu sevgili yaparım, Dağlar denizler engel mi aşarım? Ten ölse de sonsuza dek yaşarım, Yere göğe değil bir gönle sığarım, Zira AŞK’tır adım, bendeniz Aşk’ım… alıntı!! |
|