Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kanuni, mustafa’yı, oğlu, öldürttü

Kanuni Oğlu Mustafa’Yı Neden Öldürttü

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanuni Oğlu Mustafa’Yı Neden Öldürttü



Kanuni Mustafa’yı Neden Öldürttü - Sultan Süleyman Mustafa’yı Neden Öldürttü - Şehzade Mustafa Ölümü - Kanuni Oğlu Şehzade Mustafa

Tarihçinin görevi teşhis ve tespittir Yargılamayı Allah yapar Herhangi bir kişi hakkındaki en yanılmaz hükmü sadece Allah verir


Bu bakımdan padişahların, sadrazamların, vezirlerin ve hepimizin hesap vermemiz kaçınılmazdır Günah işleyen padişah bile olsa bunun sonuçlarına katlanacaktır


Bir nokta daha: Tarihçi, tarihin (ve tarihi şahsiyetlerin) ne avukatı, ne yargıcı, ne de cellâdıdır


Bu girizgâhtan sonra, diyeceğim şu ki, Şehzade Mustafa’nın katlinde gerçi Hürrem Sultan’la Sadrazam Damat Rüstem Paşa’nın parmağı var, ama Şehzade’nin bazı yanlış davranışlarının da bunda büyük payı olduğu kesin


Şehzade öyle şeyler yapmış ki, babası (Kanuni), tahtı üvey kardeşlerinden (Bayezid, Cihangir ve Selim) kapmak için, Şehzade Mustafa’nın bir isyan hazırlığında olduğuna, hatta bunun için İran Şahı Tahmasb’la gizli ittifak kurduğuna inanmış


Sonuçta bu inancını pekiştiren delilleri dönemin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’ye aktardı ve ondan “idam” fetvası istedi Şehzade Mustafa, bu fetva ile idam edildi Şehzade Mustafa’nın idamı yüksek mahkeme kararıyla gerçekleştiği için, bundan ne Kanuni’yi ne de Hürrem Sultan’ı sorumlu tutmamak gerekiyor


Hürrem Sultan elbette kumasının (Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan) oğlu yerine kendi oğlu Selim’in padişah olmasını istiyordu Çünkü Selim ancak padişah olursa hayatta kalabilecekti Hangi anne evlâdını hayatta tutmak için mücadele etmez?


Şimdi söyler misiniz lütfen: Oğlunu hayatta tutmaya çalıştığı için hangi anne suçlanabilir? Ama Hürrem Sultan insafsızca suçlanmış, Kanuni’yi etkilediği için “Cadı Kadın” ilân edilmiştir


Oysa her kadın kocasını etkilemeye çalışır Kuşkusuz o da etkilemeye çalışmıştır Zaman zaman etkilemiştir de Ancak bunun bir sınırı vardır: O da “devlet menfaati”dir Devletin birliği-dirliği uğruna kardeşlerini ve hatta oğullarını feda eden (Fatih Kanunnamesi) Osmanlı padişahları, kadın sözüyle devleti tehlikeye atabilirler mi?


Osmanlı’da devlet “din” gibi algılandığından (devletin zayıflaması dinin zayıflaması olarak değerlendirilirdi), dine “kadın uğruna” zarar verebilirler mi?


Yavuz Padişah’ın sözlerini hatırlayalım:

“Ben bu saltanatı, ümmete hizmet içün pederumun elinden aldum ve ıslâh-ı âlem (insanların ıslahı ile mutluluğu) uğruna birader ve biraderzadelerimi (kardeşlerimi ve çocuklarını) feda eyledum

“Ben uykularımı, rahat ve huzurumu terk ile din-i mübînin te’yidine uğraşıyorum Eğer İslâm’ı ihyâ etmek (geliştirmek, hayata geçirmek, yaşamak ve yaşatmak) maksudunuz (isteğiniz, niyetiniz) değilse, benum de nefs-ül emirde (işin gerçeği) saltanata kat’a hevesum yoktur


Kardeşlerini, bazen oğullarını katlettirdikleri için onları suçlamak yerine anlamaya çalışmak lâzımdır


Eğer “Veliaht” gözüyle bakılan Şehzade Mustafa Bey, bundan fazlasıyla etkilenip, “Babam kocadı, dedem Selim Han’ın yaptığı gibi yapıp yerine geçme vakti geldi” türünden, Safevi Şahı Tahmasb’a mektuplar yazmasaydı ve bunlar bir şekilde Kanuni’nin eline geçmeseydi, Hürrem Sultan’ın oğlunu tahta geçirme çabası sonuçsuz kalabilirdi


Şehzade Mustafa bunları yapmakla da kalmadı, valilik yaptığı Amasya’da kendi adına “tuğra” da çektirdi


Osmanlı’da yalnızca padişahların tuğrası olur Tuğra, sadece bir “imza” değil, aynı zamanda gücün, yani saltanatın da sembolüdür

Bu yüzden hiçbir şehzade ya da sadrazam, kendine tuğra çektiremez


Bunu göze almak, padişaha rakip olmak anlamına gelir ve ölümü göze almakla eşdeğer sayılır


Şehzade Mustafa, kim bilir hangi dürtü ile (belki de çevresinin teşviki olmuştur) böyle bir işe girişmiş, Padişah babasına rakip olarak ortaya çıkmıştır


Bu durumda Kanuni açısından iki yol kalmaktadır: Ya iki başlı, iki parçaya bölünmüş, dolayısıyla zayıf düşmüş bir devlete razı olacak (ki o takdirde de kardeşler birbirlerine saldıracağı için yine iç savaş kaçınılmazdır), ya da saltanat iddia edeni (oğlu bile olsa) “izale” edecektir (öldürecektir)


Bölünme-parçalanma ihtimalini hiçbir padişah göze alamayacağından dolayı, geriye kala kala ikinci şık kalıyor


Kanuni de çaresizlik içinde ikinci şıkkı seçti ve ağlaya ağlaya oğlunun idam hükmünü imzaladı



Yavuz Bahadıroğlu - Yeni Akit

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.