Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hitit, sanatı

Hitit Sanatı

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hitit Sanatı





Eski Hitit Krallığı’nın askeri sivil ve dini mimarlık örneklerine, bu devletin başkenti olan Hattuşaş’ın (aslı “Hattuşa”dır) [Boğazköy] yanı sıra Alişar, Alacahöyük, Eskiyapar ve İnandık Höyüğü gibi önemli merkezlerde rastlanır Bu yerleşmelerin hepsi surlarla çevrilidir Ağaç dikmeler ve hatıllarla güçlendirilmiş kerpiçten yapılan sur duvarları, genellikle çokgen biçimindeki iri taşlarla örülmüş bir döşeğin üzerine oturur Arası molozla doldurulmuş bir iç ve bir dış duvardan oluşan « sandık duvar» biçimindeki sur bedenleri ya testere dişi gibi çıkıntılıdır (Alişar) veya dışa doğru taşan dikdörtgen planlı kuleler ve burçlarla tahkim edilmiştir (Hattuşaş) İki yanında kuleler bulunan ana giriş kapılarından başka, sur bedeninin altındaki dar geçitler de şehre giriş çıkışı sağlamak amacıyla kullanılmıştır Potern adı verilen bu bindirme tonozlu geçitlere özellikle Alişar ve Hattuşaş surlarında rastlanmaktadır



Alişar, Alacahöyük ve başkent Hattuşaş’da bu dönemden kalma yerleşimlerin (Büyükkale’deki IVc yapı katı) genel şeması eski Anadolu geleneğini yansıtır Yapıların konumu, bütün Hitit mimarlığında görüleceği gibi, arazinin topografik özelliklerine en uygun biçimde tasarlanmıştır Konutların planı ve yapı tekniği daha önceki dönemin örneklerinden pek farklı değildir Bu çağdan günümüze ulaşabilmiş en önemli anıtsal mimari örneği ise İnandık Höyüğü’nün IV yapı katında ortaya çıkarılan dikdörtgen planlı tapınaktır



Eski Hitit Çağı seramik sanatında kabartma bezemeli vazolar özel bir yer tutmaktadır Bunlar arasında en dikkate değer örnekler Bitik, İnandık ve Eskiyapar’da bulunan tören amforalarıdır

Genellikle toprak kırmızısı bir astada kaplanmış olan bu vazoların yüzeyi oldukça özenli bir şekilde açkılanmış, dış yüzleri de Eski Doğu ve Mezopotamya geleneğine uygun olarak yatay kesimlere bölünmüştür Üçgen dizileriyle veya çapraz taramalarla doldurulmuş bantlarla birbirinden ayrılan bu frizlerde, alçak kabartma tekniğiyle işlenmiş, çok sayıda figürün yer aldığı dini sahneler (kutsal evlilik sahneleri, tören alayları vb) görülmektedir Bu vazoların kabartma bölümleri genellikle zeminden daha açık bir renge boyanmış, ayrıntıları da yer yer soluk siyah çizgilerle belirtilmiştir Bu tören kaplarında tasvir edilen sahneler Hitit dinindeki ayin düzeninin daha iyi anlaşılmasını sağlarken, bezemeler arasında görülen bazı yapı tasvirleri, özellikle tapınaklar da o dönemin mimarlığına ışık tutmaktadır

Çorum’daki Boğazköy, Alacahöyük ve Eskiyapar, Yozgat’taki Alişar, Çankırı’daki İnandık Höyüğü, Tokat’taki Maşat Höyük ve Elazığ’daki İmikuşağı Höyüğü gibi çeşitli merkezlerin Eski Hitit dönemi katlarında ele geçen daha yaygın bir seramik türüyse çömlekçi çarkında yapılmış, genellikle tek renkli ve padak açkılı kaplardan oluşur Bu türün en sık karşılaşılan biçimi, bir önceki dönemde de yaygın olan gaga ağızlı ve bazıları omurgalı testilerdir Gövdesi kama biçiminde olan kaplar, halka gövdeli testiler ve matara biçimli kaplar da bu seramiğin ilgi çekici biçimleri arasında yer alır



Eski Hitit heykel sanatı daha çok pişmiş topraktan veya metalden yapılmış heykelciklerle tanınır Kabartmalı vazolara paralel bir gelişme gösteren bu heykelciklerde, vazoların aksine insan figürlerinden çok hayvan figürleri ağır basmaktadır

Asur ticaret kolonileri sanatının devamı olan ve kült eşyası olarak kullanıldığı sanılan bu heykelciklerde oldukça gerçekçi bir üslupla ve büyük bir ustalıkla aslan, boğa gibi hayvanlar tasvir edilmiştir



Aynı üslubun metale uygulanmış örnekleri olan, gümüşten geyik ve boğa ritonlarıysa Hitit maden işlemeciliğinin ulaştığı ustalık derecesini yansıtır Tunçtan yapılmış tanrı heykelcikleri ile kötü ruhları koymak için kraliyet yapılarının ve tapınakların temeline çakılan insan biçimindeki adak çivileri de bu sanatın ilgi çekici örnekleridir TL

İmparatorluk Sanatı

Başta başkent Hattuşaş olmak üzere birçok önemli merkezde, imparatorluk dönemi Hitit sanatının, özellikle mimarinin ve anıtsal heykelin gelişmesine ışık tutan çok değerli klar bulunmuştur MÖ III binyılda da önemli bir merkez olan Alacahöyük’teki Hitit yapı katı, buradaki tapınak-saray kompleksinin ana gitişi olan Sfenksli Kapı ve çevresindeki kabartmalarla ünlüdür Hattuşaş’daki Sfenksli Kapı’da olduğu gibi buradaki sfenksler de kapı ayaklarını oluşturan dev taş bloklara oyulmuştur, ama plastik etkisi çok daha zayıftır Kapının iki yanındaki çevre duvarının dış yüzüne yapılmış kabartmalarda da düzyüzeyler geniş yer tutar

Kült töreni sahnelerini çok özgün bir kompozisyon anlayışıyla canlandıran bu kabartmalar MÖ XIII yy’dan daha eski bir döneme, büyük olasılıkla XV yy sonu ile XIV yy başına tarihlendirilir

Yazılıkaya ve Gavurkale Günümüze ulaşan bütün klar, Hititlerin taşa, kayaya, kayalık tepelere ve dağlık yerleşimlere özel bir ilgi duyduklarını ortaya koyar Bu ilginin sadece pratik kaygılarla değil, bazı dini inanışlarla da ilişkili olduğunu düşünmek gerekir Bu düşünceyi destekleyen en sağlam kanıt, başkent Hattuşa’dan 2 km uzakta, kayalıkların arasındaki doğal galerilerden yararlanılarak düzenlenmiş bir açık hava tapınağı olan Yazılıkaya’dır Buradaki iki galerinin duvarlarına, Hurri ve Hitit panteonundaki bütün tanrı ve tanrıçaların kabartma figürleri işlenmiştir Tapınağın adytonunu oluşturan bu galerilerin önünde başkent tapınaklarıyla aynı üslupta bir kapı, revaklı bir avlu ve ek binalar bulunur

Galerilerdeki kabartmalar, imparatorluk dönemi Hitit sanatının en yetkin örneklerindendir Doğal yapının arasına değişik dönemlerde eklenmiş kültyapılarıyla uyumlu bir bütün oluşturan bu açık hava tapınağı son halini MÖ 13 yy sonlarında almıştır



Ankara’nın Haymana ilçesi yakınlarındaki Gâvurkale ise, ölüler kültüyle ilgili metinlerde hekut olarak geçen kayalık tepelerin veya insan eliyle biçimlendirilmiş kayalıkların güzel bir örneğidir Buradaki doğal tepenin üç yanı kiklop örgülü taş duvarlarla çevrilmiş, dördüncü yandaki kayalıkların düzleştirilen yüzeyine de tanrı ve tanrıçaları tasvir eden üç kabartma sahne işlenmiştir

İmparatorluk çağında Anadolu’nun çeşitli yerlerine, genellikle ırmak kenarlarına ve uzaktan görülebilecek yükseklikteki kaya kabartmalarınsa (Firaktin, İmamkullu, Gezbeli, Sirkeli, Karabel) dini anlamlarının yanı sıra siyasi bir işlevi de vardı Büyük Kral ve Kraliçe’yi tanrı ve tanrıçalarla birlikte gösteren bu kabartmalar hem hükümdarın tanrılara duyduğu saygının bir ifadesi, hem de merkezi devletin gücünün simgesiydi

Küçük sanatlar

Seramik alanında, MÖ XIX yy’ dan beri yaygın olarak görülen hayvan biçimli kaplar imparatorluk döneminde de önemli bir yer tutar Bazıları, Hattuşa’da bulunan çift başlı ördek biçimindeki kapta olduğu gibi, karmaşık ve fanteziyle yoğrulmuş bir tasarımın ürünüdür

İmparatorluk döneminin küçük sanat ürünleri arasında dikkati çeken bir grup da mühürlerdir Bu mühürlerin merkezindeki yuvarlak bölümde, kanadı bir güneş kursunun altında hiyeroglifle hükümdarın adı yazılıdır İki yanında da Büyük Kral’ın işareti yer alır Bazı örneklerde bir tanrıyla birlikte kralın da tasvir edildiği bu mühürler, birer sanat eseri olmanın ötesinde, üzerlerindeki hükümdar adları sayesinde bazı anıtların kesin olarak tarihlendirilmesine yardımcı olan önemli birer belge niteliğindedir

Geç Hitit Sanatı

Geç Hitit yerleşmelerinde henüz çok kapsamlı kazılar yapılamadığı için, kent tasarımı ve yapılar konusundaki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır Bununla birlikte, bu dönemin mimarisinde Anadolu etkisinin çok sınırlı olduğu görülür Samal Krallığı’nın merkezi Zincirli, Hattina Krallığı’na bağlı tel Teynet ve hangi Geç Hitit krallığına ait olduğu saptanamayan Sakçagözü’ndeki saraylar, daha önceleri Tilmen Höyük ve tel Açana’da görülen saray mimarisi üslubunun devamı niteliğindedir Zincirli’de, çember biçiminde bir surla kuşatılmış kent alanının merkezindeki krallık kalesi, avlularla birbirine bağlanan yapılarıyla Hattuşa’nın Büyük kale’sindeki düzeni çağrıştırır Kar ise kent alanını birkaç bölüme ayıran iç surlar, Hititlerin tahkimat planıyla aynı şemaya göre yapılmıştır

Kargamış, Malatya, Kahramanmaraş ve Zincirli gibi belli başlı Geç Hitit merkezlerindeki figüratif sanatların gelişmesinde üç ana üslup görülür: MÖ 850’ lerden önce Hitit geleneğinin ağır bastığı 1 üslup; MÖ 850-800 arası Asur etkisinin belirmeye başladığı II üslup ve MÖ VIII yy’da tamamiyle Asur özelliklerinin ön plana çıktığı III üslup



Dönemin merkezlerinde bu üsluplara bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli okullar birçok yönden farklılaşmakla birlikte bazı ortak özellikler de taşır Heykel sanatında en yaygın biçimler kapı aslanları ve ortostatları bezeyen kabartma frizler olmuştur Malatya kabartmalarında, teknik, kompozisyon ve konu açısından imparatorluk dönemi Hitit sanatına benzerlikler görülürse de, sahneler blokların çevresinin dışına taşmaz Kargamış’taki «Haberciler Duvarı »nın derinlikten ve canlılıktan yoksun kabartmalarında ise daha çok Suriye ve Kuzey Mezopotamya etkisi ağır basar

Buna karşılık kabartmanın daha plastik bir değer kazandığı Büyük Duvar ve Büyük Merdiven ortostatlarında Alacahöyük ve Yazılıkaya’yla belirgin bir yakınlık vardır Elbiselerin ve duruşların dönemin özelliklerini yansıtmasına karşılık, eski geleneğin izleri hissedilir Zincirli figüratif sanatı da Kargamış okulunun etkisinde gelişmiş, ama onun düzeyine erişememiştir Kahramanmaraş’taki Gurgum merkezlerinde görülen yerel üslubun anlatım gücü ve plastik değeri çok daha etkileyicidir

Kaynak

Alıntı Yaparak Cevapla

Hitit Sanatı

Eski 07-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hitit Sanatı



İnandık vazosu ile Bitik vazosu çok önemlidir4 bölümden oluşur üzerindeki resim kutsal tanrılarının evlilik törenini anlatır ve kültürlerini harika şekilde yansıtır çünkü inançlarından normal yaşamlarına kültürel etkileşimlerine kadar ayrıntı sağlar ki müzik o zamanlarda bile aşırı şekilde önemlidir Bitik vazosu ile inandık vazosu arasındaki tek fark ise damat gelinin duvağını açıyor şekilde işlenişi Bitik vazosunda yer alır
Onun dışında Sfenksli kapı Kral Kapısı ve Aslanlı kapı oldukça önemlidir
Çok güzel bir açıklama olmuş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.