Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antropolojinin, dönemleri, ilk

Antropolojinin Ilk Dönemleri

Eski 06-12-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Antropolojinin Ilk Dönemleri



Antropolojinin ilk dönemleri


Yunan,Roma ve Çin gibi ilk çağa ait olan ve örgütlenmeleri ile daha güçlü konuma gelmiş toplumlar,o zamanki sınırlarında yaşayan, kendilerinden daha az gelişmiş toplulukların sınırlarından sızmalarını önleyecek şekilde tedbirler alıyorlardıYa da onların topraklarını işgal ederek baskı altında tutuyorlardıAncak bu ilkel toplulukların gelenekleri ve sosyal kurumları hakkında bilgi sahibi olmayı pek önemsemiyorlardıEn çok bunların askerlik ve yönetimleri ile ilgili örgütlenme konuları ilgilerini çekiyorduGörece kendilerinden daha ilkel olan komşuları hakkındaki yargıları kendilerinin kültürel değerlerine bağlıydı

Örneğin Çin’de Han Dönemi olarak adlandırılan MÖ 206 ile MS 220 tarihleri arasında Çinliler,kendi sınırlarında yaşayan birçok az gelişmiş topluluk tanıyorlardıBarbar olarak nitelendirdikleri bu halklar konusundaki görüşleri onlara taktıkları adlara yansıyorduYüksek itibarı olan halkların adları,insan anlamına gelen jen köküyle birlikte yazılırdıİmparatorla arası iyi olmayan ya da itibarsız halkların adlarının yanına ç’uan yani köpek anlamına gelen harf konulurduTamamen farklı olan ve gelenekleri itici gelen halkların adına ise c’ung yani böcek takısı eklenirdi
*

MÖ 485-425 yılları arasında yaşayan Herodotus,İskitlerin gelenek ve kurumlarıyla ilgili oldukça geniş bilgiler toplamıştırGerçi bunlar bir Karadeniz kenti olan Olbia’da yaşayan Yunanlılardan edinilmiş ikinci el bilgilerdi ama belge olarak çok değerlidirBu belgede İskitler Yunanlılarla ticaret yapan kültürlü insanlar olarak anlatılırAncak neticede Herodotus ilkçağ bilginidirNitekim İskitlerden daha uzaklarda yaşayan halklarla ilgili öykülerinde bu insanların bazısının tek gözlü olduğunu,bazısının kış uykusuna yattığını bazısının da keçi ayaklı olduğunu söylemiştir

19yüzyıla gelindiğinde,bu dönemin antropologları,kendilerine tuhaf görünen ve garip geleneklere sahip olan insan topluluklarının yaşam biçimlerini bilimsel araştırma konusu haline getirdilerAncak bu işe girişirlerken güttükleri amaç kapsam olarak bir hayli geniştiBu toplulukların basit olan kültürlerinin yine basit olan temel verilerini değerlendirerek tüm insanlık tarihinin genel motiflerini ortaya koymak istemişlerdiBu yöntemin oldukça yetersizliği anlaşılınca kısa bir süre sonra bunun yerini modern antropolojinin kendi amaçları aldıArtık insan kültüründeki benzerlikler ve farklılıklar hem tanımlanacak hem de açıklanacaktı

*
15yüzyılın sonunda başlayan coğrafi keşifler,batılı olmayan toplumların, batılılarca uygarlık dışı olarak nitelendirilen yaşantıları hakkında pekçok bilgi sağladıYolculuğa çıkan denizciler,kaşifler,tüccarlar,avcılar,askerler ve misyonerler yaptıkları gözlemlerle bu bilgilere katkıda bulundularAma bu bilgilerin hiçbirisi bilimsel bir inceleme amacı taşımıyorduTümü de maddi çıkarlar sağlamak için derleniyorduTicaret yollarının belirlenmesi onlar için çok önemliydiBatılı hükümetlerin desteğiyle güdülen diğer bir amaç ise anavatana bağlanacak yeni toprakların ve sömürgelerin kazanılmasıydıDin adamları açısından da başlıca amaç,misyonerlerin yerleşecekleri yerlerin belirlenmesiydiElbette Altın Ülkesi gibi bölgeler,gençlik çeşmesi gibi ilginç objeler ve hayal gücünü kışkırtan topraklar gibi yerleri bulabilme umutları da vardı
Afrika,Pasifik Adaları ve Asya’daki ilkel topluluklara ait bilgilerin artmasına paralel olarak Avrupa emperyalizmi de genişlemeye başladıBirkaç tane Avrupa ülkesi batı dışında kalan dünyanın büyük bir bölümünü paylaşmış ve sömürge haline getirmişti
*
Sömürgelerde yaşayan yerli halkın yaşam biçimi konusunda bilgi edinmek için yapılan araştırma ve uygulamalar yöneticiden yöneticiye değişiklik gösteriyorduBazıları yerlilerin gelenek ve göreneklerinin karmaşık dokusunu hiç hesaba katmıyor,görevlerini kendi yöntemlerine göre sürdürebileceklerini düşünüyorlardıOnlara göre yerli yarı insandı,madenlerde veya özel çiftliklerde çalışacak olan ucuz emek kaynağıydı
Bu arada keşifler de hızla artmaktaydıKaptan James Cook’unPasifik Okyanusu’nda yaptığı üç keşif gezisi birçok ada ve toplumun ortaya çıkarılması ile sonuçlandıRichard Burton ve John Speke Afrika’da Tanganika Gölü’ne kadar ilerlediller
1860’lı yıllara gelindiğinde insanlığın kültürel yönden farklı görünümleri konusunda toplanan bilgiler, antropoloji bilimini örgütlemeye ve elde bulunan çok sayıdaki ayrıntıyı düzenlemeye yetecek kadar genişlemişti

*
Şimdi bir takım soruların cevabının verilmesi gerekiyorduÖrneğin bir adam karısının gebeliği boyunca niye hamağında yatıp duruyordu?Veya karısının kızkardeşine neden ‘karım’diyordu?Buna benzer birçok gelenekler ne anlama geliyordu?Üstelik dünyanın farklı bölgelerindeki kabileler aynı geleneklere sahiptiBunların aralarında bir tarihsel bağ mı vardı?

Edward BTylor,kaşif,misyoner ve gezginlerin yazmış oldukları gözlemleri sıkı biçimde elden geçirdiLewis MMorgan ve diğerleri ilkel yaşamları yerinde incelediler,ilkel kültürlerle ilgili sistemli araştırmalar yaptılarİlkel kurumların ne anlama geldiğini,aralarında hangi bağlantılar bulunduğunu anlamak için birtakım sorular sordularBu sorulara cevap vermek için birtakım yöntemler ve kuramlar geliştirdilerBöylece ilkel halkların gerçek şekilde keşfedilmesinin yolunu açtılar
*
Antropologlar,insan kavramını farklı kültürlere sahip bir tür olarak geliştirdilerBöylece insanlığın evrensel tarihi konusunda çeşitli tasarılar ürettilerBu görüşler,tarihin büyük bir bölümünde insanın kan bağına dayalı ilkel topluluklar halinde yaşadığını içeriyorduBunun önemli bir kanıtı olarak çağdaş dünyada halen yaşayan bu tür toplumların olduğunu gösteriyorlardıBütün bunlara rağmen genelleme için gerekli temel olan etnografik bilgi,yani toplulukları karşılaştırarak inceleyen,kültür oluşumlarını araştıran sistemli bilgi yoktuGerçi Morgan’ın Iraquois yerlileri ile ilgili incelemesi etnografikti,ama diğer ilkel topluluklar konusundaki verilerin çoğu Avrupa’ya özgü görüş açıları içeren dağınık gözlemlerdiYapılacak dikkatli karşılaştırmalarla bu bilgilerden birtakım anlamlar çıkarmak mümkündüAma ilkel kültürler hakkında gerçek olan kavrayışa varmak için antropologların kendi verilerini kendilerinin toplaması gereği iyice anlaşılmıştı
*
Etnografik bilim,yerli kültürlerin uzun süre ve yoğun şekilde incelenmesini gerektirirAraştırmalar yerinde yapılmalıdırYerli yaşamına katılmak,incelenen kültürü kendi insanlarının bakış açısına uygun olarak değerlendirmek önemlidirBu yöntemin öncüsü 1920’li yıllarda Trobriand Adaları’nda yaptığı incelemesiyle Polonya’lı antropolog Bronislaw Malinowski olmuştur
KAYNAK:
The Joy of Knowledge Encyclopaedia

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.