Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başlıca, saraylarımız

Başlıca Saraylarımız

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başlıca Saraylarımız



STANBUL

TOPKAPI SARAYI :

15-19 uncu yüzyıllar arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezinde bulunan Topkapı Sarayı, labirentleriyle, Boğaz, Haliç ve Marmara Denizi'nin sularının karıştığı noktada, bir kara parçası üzerinde yer almaktadır Yeni sarayın (Topkapı Sarayının) yapımına 1466'dan sonra başlanmış ve Fatih ölmeden birkaç sene önce 1478'de tamamlanmıştır Bu saray diğer Avrupa Sarayları gibi tek bir binada olmayıp çeşitli köşk ve dairelerden oluşmuştur İlk olarak yapılan Çinili Köşk Sırça Saray'dır ve 1472'de bitmiştir Orta Asya mimarisi karakterinde ve iki katlı köşk 1875'te Arkeoloji, 1908 senesinde de Türk İslam Eserleri Müzesi olmuştur 1953'te ise Fatih Eserleri Müzesi olarak açılmıştır Çinili Köşkü, Kubbealtı Arzodası, Hasoda, Hazine, Kiler ve Seferliler gibi koğuşlar, mutfakların bir kısmı, hastalar odası, hamam şimdi kütüphane olan Ağalar Cami, ahır ve diğer binaların yapımı izlemiş ve son olarak da yapı 1478'de Saray surlarının ve Bab-ı Humayun denen Sultanahmet yönündeki asıl kapının inşaatı ile tamamlanmıştır Fatih devrinde ortalama 750 kişi olan saray halkı gittikçe artmış ve XIX yüzyılda normal günlerde 5000, bayram günleri gibi fevkalade zamanlarda ise 10000'i bulmuştur Bu sebeple bu saraya zamanla yeni yeni ilaveler yapılmıştır Topkapı Sarayı Harem kısmı III Sultan Murat devrinde 1574 - 1595 yıllarında yapılmış ve ondan sonra Bayazıt'daki harem halkı buraya nakledilmiştir XIX yüzyıl başlarında harem halkı 474 kişi idi Harem'e girerken Kızlar Ağası Dairesi ve onun üst katında da küçük şehzadelerle Sultanlar için Şehzadeler Mektebi vardı Sarayda zamanla Enderun Mektebi, Hekimbaşı Odası, Enderun Eczanesi, iç avlulardaki köşklerle Sarayburnu sahillerinde yazlık köşkler yapılmış, mutfaklar, ahırlar genişletilmiş, yeni yeni cami ve kütüphaneler ilave edilmiştir

DOLMABAHÇE SARAYI :

19 uncu yüzyılda Sultan I Abdülmecit tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayı'nın cephesi Boğaz'ın Avrupa kıyısında 600 m boyunca uzanmaktadır Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir Sultan Abdülmecit'in mimarı Karabet Balyanın eseridir Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu Ancak esas saray Topkapı, Dolmabahçe Saraylarının tamamlanmasından sonra terk edilmiştir Dolmabahçe Sarayı üç katlı, simetrik planlıdır 285 odası ve 43 salonu vardır Denizden 600 metrelik bir rıhtımı, kara tarafında ise birisi çok süslü iki abidevi kapısı vardır Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır Büyük, 56 sütunlu kabul salonu 750 ışıkla aydınlanan 45 tonluk muazzam kristal avizesi ile ziyaretçileri hayrete düşürür Sarayın giriş tarafı Sultanın kabul ve görüşmeleri, tören salonunun diğer tarafındaki kanat ise harem bölümü olarak kullanılmıştır Iç dekorasyonu, mobilyaları, ipek halı ve perdeleri ve diğer tüm eşyası eksiksiz olarak, orijinaldeki gibi günümüze gelmiştir Dolmabahçe Sarayı mevcut hiç bir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkarlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tona sahiptir Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır Meşhur Hereke ipek ve yün halılar, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidir Avrupa ve Uzak doğunun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süsler Pırıl pırıl kristal avize, şamdan ve şömineler sarayın pek çok odasında güzelliklerini sergiler Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir 36 m yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 45 ton olan devasa kristal avize asılı durur Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salon, önceleri alttaki, fırına benzer bir düzen ile ısıtılırdı Saraya kalorifer ve elektrik sistemi daha sonraları eklenmiştir Altı hamamdan Selamlık bölümündeki, eşi olmayan, güzel oymalı alabaster mermerleri ile dekorludur Büyük salonun üst galerileri orkestra ve diplomatlar için ayrılmıştır Uzun koridorlar geçilerek varılan harem bölümünde, sultan yatak odaları ve sultanın annesinin bölümü ile diğer kadın ve hizmetkarlar bölümleri bulunmaktadır Sarayın kuzey eklenti bölümü şehzadelere tahsis edilmiştir Girişi Beşiktaş semtinde olan yapı Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir Cumhuriyet döneminde, Atatürk'ün Istanbul ziyaretlerinde ikametgah olarak kullanıldığı sarayda en önemli olay, 1938'de Atatürk'ün ölümüdür (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır)

ÇIRAĞAN SARAYI :

Haliç ve Boğaziçinin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur Büyük bir saray olan Çırağan 1910 yılında yanmıştır Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yIında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimar Serkis Balyan'a yaptırılmıştı Dört yılda dört milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları, zengin döşenmiş mekanlar tamamlardı Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü Boğaziçi'nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekan olmuştu Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile 5 yıldızlı, güzel bir otele dönüştürülmüştür

BEYLERBEYİ SARAYI :

Boğaziçi Köprüsü Asya kulesinin dikili olduğu Beylerbeyi, Bizanstan beri saraylara tahsis edilmiş güzel bir semttir Beylerbeyi Sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır Dolmabahçe Sarayının havasını taşıyan üç katlı yapı, harem ve selamlık bölümlerini oluşturan 26 oda ve altı salondan ibarettir Bu küçük sarayın içi her biri küçük çapta bir servet olan Bohemya avizeleri, Yıldız imalatı çiniler ve seramik vazolarla süslenmiştirYaldızlı mobilyaları ile nefis halıları buraya ayrı bir güzellik vermektedir Otantik mobilyalar, halılar, perdeler ve diğer eşyalar olduğu gibi korunmuşlardır Denize bakan cephe süsleri, bakımlı bahçe ve orta bölümdeki havuzlu salon ile spiral merdivenler dikkat çeken yerlerdir Arka yamaçta bir büyük havuz, teraslar ve türünün güzel örneği at ahırları yer almıştır 1970'li yıllara kadar kullanılan eski yol bir tünel saray bahçesinin altından geçerdi Sahilde iki küçük seyir köşkü bulunan sarayda devlet misafirleri de ağırlanırdı (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır)

YILDIZ SARAYI :

Boğaziçine hakim tepeler ve vadileri kaplayan geniş alan üzerine serpiştirilmiş, yüksek duvarların çevrelediği avlular içerisinde köşkler, bahçeler kompleksidir İstanbul'un bu ikinci büyük sarayı günümüzde değişik hizmetlere ayrılmış, bölünmüş durumu ile gelmiştir Yıldız Sarayı, IIISelim'in annesi Mihrişah Sultan tarafından ilk yaptırılan bir köşkler bütünüdür IIMahmut Yıldız adını verdiği ikinci bir köşk yaptırmış, bu isim daha sonra Abdülmecit, Abdülaziz ve Abdülhamit'in hükümdarlığında yaptırılan bütün gruba geçmiştir Sultan Abdüaziz zamanında köşkler çoğalmaya başlamış, Malta, Çit, Çadır, Şale Köşkleri yapılmış, koru usta bahçevanların elinde bakir görünüşüne dokunulmadan düzenlenmiştir Sultan Abdülhamit, burada 32 yıl yaşamış, 33 yıllık saltanatında, şehir içinde şehir gibi olan bu korunaklı sarayı resmi daire ve haremi olarak kullanmıştır Yönetim Kısımları'na ilaveten Yıldız Sarayı'nda birçok bölüm ve bir de cami bulunmaktadır 19 uncu yüzyılın sonunda, II Abdülhamit zamanında tamamlanmıştır Yapıların en büyük ve zarifi Şale, sultanların nasıl bir lüks içinde yaşayıp eğlendiklerini göstermektedir Dünyanın her yöresinden getirilen çiçekler, ağaçlar ve bodur bitkilerle bezeli büyük saray parkından Boğaz'ın panoramik görüntüsü çok güzeldir Restorasyon çalışmaları nedeniyle sadece Şale ve park halka açıktır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.