Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
izmirim

Benim İzmir'im

Eski 07-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Benim İzmir'im



GENEL BILGILER


Yüzölçümü : 1973 km²


Nüfus : 3370866 (1990)


Il Trafik No : 35


Türkiye'nin üçüncü büyük sehri olan Izmir, çagdas, gelismis, ayni zamanda islek bir ticaret merkezidir Civil civil olan alisveris merkezinde dolasmak oldukça keyiflidir Izmir'in batisinda nefis renkli denizi, plajlari ve termal merkezleriyle Çesme Yarimadasi uzanir Antik çaglarin en ünlü kentleri arasinda yer alan Efes, Roma devrinde dünyanin en büyük kentlerinden biriydi Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barindiran Efes, yogun sanatsal etkinliklerle de adini duyuruyordu


Türkçe'de ''Güzel Izmir'' olarak adlandirilan Izmir, yatlar ve gemilerle çevrilmis uzun ve dar bir körfezin basinda yer almaktadir Iliman bir iklime sahip olup, yazinda denizden gelen taze bir serinlik günesin sicakligini alip ***ürmektedir Sahil boyunca palmiye agaçlari ve genis caddeler bulunmaktadir Izmir Limani Istanbul'dan sonra ikinci büyük limandir Canli ve kozmopolit bir sehir olan Izmir Uluslararasi Sanat Festivali ve Uluslararasi Fuari ile de önemli bir yer tutar


ILÇELER


Izmir ilinin ilçeleri; Balçova, Çigli, Gaziemir, Karsiyaka, Konak, Aliaga, Bayindir, Bergama, Beydag, Bornova, Buca, Çesme, Dikili, Foça, Karaburun, Kemalpasa, Kinik, Kiraz, Menderes, Menemen, Narlibahçe, Ödemis, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbali ve Urla'dir


Şirince Köyü


Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır Kule kalıntısı, su kemerleri ile 11 yüzyıldan beri varolduğu sanılan manastır/kilise yapıları, Şirince’de günümüze kadar kalan arkeolojik ve tarihi kaynaklardır


Selçuk ilçe merkezine 8 km uzaklıktaki Şirince köyü, 19 yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda, doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir


Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar


Hisar Camii: Bugünkü Kemeraltı iş merkezinde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır 1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır Kesme taştan inşa edilen cami, İzmir’in en gösterişli camilerinden biridir İç mekân Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir Ahşap minberi sedef kakmalıdır


Salepçioğlu Camii: 1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür


Kestane Pazarı Camii: İzmir’de Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır İki katlı caminin alt katında dükkanlar, depolar vardır Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur Köşelerinde küçük kubbeler vardır


Şadırvan Camii: Çarşı içinde bulunan camiye yanında bulunan şadırvan nedeniyle bu isim verilmiştir 16 yüzyılda yaptırılan cami 1815’te büyük ölçüde onarılmıştır Ana mekân on sütuna dayanan kubbeyle örtülüdür Kubbenin iç kısmındaki kalem işi süslemeler dikkat çekicidir Batıda bulunan kitaplık cami ile içten bağlantılıdır Kesme taştan minaresi tek şerefelidir


Konak (Yalı) Camii: Konak Meydanı’nda bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır


Hatuniye Camii: Anafartalar Caddesi’nde 17 yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağa’nın annesi Tayyibe Hatun’un yaptırdığı bilinmektedir Caminin ilk bölümünde ana mekânı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekâna bağlanmıştır


Faik Paşa Camii: Basmane’nin güneyinde, Altınordu Mahallesi’ndedir 16 yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır 13 sütunlu ibadet mekânı ahşap çatı ile örtülüdür


Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii: Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17yüzyıla tarihlenmektedir Ana mekân, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür Mihrabı çini panolarla kaplıdır Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır


Ali Ağa Camii: 1672’de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19 yüzyıldandır


Kurşunlu Camii: Namazgâh Meydanı’nda, kentin en eski camilerindendir Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır Ana mekânın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür


İki Çeşmelik Camii: İkiçeşmelik semtinde, 1893’e tarihlenen caminin ana mekânı, iki ayak ve dört sütuna dayanan kubbe ile örtülüdür Kubbe, kalem işiyle bezelidir Doğusunda küçük bir avlu bulunmaktadır


Çorakkapı Camii: Basmahane’de Gar karşısındadır 1747 yılında yaptırılmıştır Ana mekân, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür Yanlarda üçer kubbeli mekânlarla genişletilmiştir Minberi mermer, minaresi kesme taştandır


Kemeraltı Camii: Anafartalar Caddesi’nde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır Tek kubbeli yapının duvarları taştandır Minaresi tek şerefelidir


Bergama Ulu Camii: 1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit zamanında yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir Mermer minberi geometrik bezelidir


Ödemiş Ulu Camii: 1312 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır Kare planlı ve beş sahınlı yapı, sekiz sütunun taşıdığı ahşap bir çatı ile örtülü olup, mihrap önünde küçük bir kubbe bulunmaktadır Minaresi, firuze sırlı tuğlaların baklava biçiminde dizilmesiyle süslenmiştir Firuze ve koyu mor renkli geometrik yıldız ve geçmelerden oluşan mozaik çinili mihrabı, rumilerle çevrilidir Ahşap minberi çivisiz geçmeli (kündekari) teknikle yapılmıştır


Selçuk İsa Bey Camii: Selçuk’ta, Ayasuluk Tepesi’nin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır Ana mekân iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir


Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesi merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir Aydınoğlu Mehmed Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür


Mehmed Bey Türbesi: Ödemiş’de Ulu Cami’nin kuzeybatısındadır 1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon görülmektedir


Süleyman Şah Türbesi: Tire ilçesi merkezinde yer almaktadır Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür


Medreseler: Osmanlı döneminde İzmir’deki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır Yazılı kaynaklarda İzmir’de 40’a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir En eskileri 16 yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir





Alıntı Yaparak Cevapla

Benim İzmir'im

Eski 07-31-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Benim İzmir'im



St John Bazilikas: MS 2 yüzyıla kadar uzanan bir Hıristiyan geleneğine göre, St John öldüğünde bu tepeye gömülmüştür Kutsal sayılan mezarın bulunduğu yere, MS 4 yüzyılda, çatısı ahşap olan bir kilise yapılmış, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından MS 6 yüzyılda kubbeli bir bazilika inşa edilmiştir Üç nefli, haç planlı, kubbeli yapının batısında atrium ( sütunlu avlu) yer almaktadır Ortadaki kubbeli bölümün altında St Jean’ın mezarı olduğu bilinmektedir St Jean’ın mezarının kuzeyindeki küçük şapelin duvarları aziz resimlerinden oluşan fresklerle süslüdür İmparator Iustinianus ve eşi Theodora’nın monogramlarını taşıyan sütunlar bulunmuştur

Meryem Ana Evi: Hz İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra, havarilerinden St John‘ın Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği kabul edilmektedir Meryem Ana adına Bülbül Dağı üzerinde yer alan Meryem Ana Evi’nin 4 yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır Haç planlı ve kubbeli olan bu yapıda giriş, apsisin bulunduğu salona açılır Apsis’te Meryem Ana heykeli, apsisin iki yanında mutfak ve yatak odası bulunur 1957 yılında Papalık tarafından onaylanan Meryem Ana evi, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından çok sık ziyaret edilen bir yerdir Bu mekânda, her yıl 15 Ağustos’ta Meryem Ana’yı anma ayinleri düzenlenmektedir

St Polycarp Kilisesi: Kanuni Sultan Süleyman’ın izniyle 1625 yılında inşa edilen St Polycarp Kilisesi, İzmir’in halen kullanılmakta olan en eski kilisesidir İncil’de bahsedilen yedi kiliseden biri olan İzmir kilisesine ait kalıntıların İki Çeşmelik’teki St Polycarp Kilisesi’nin yerinde olduğu sanılmaktadır

Beth İsrael Sinagogu: İzmir’in Karataş Semti’nde Sultan II Abdulhamit’in fermanıyla 1905’te yaptırılmış olup, İzmir’in en büyük sinagogudur

Müzeler

İzmir Müzesi

Adres: Halil Rıfat Cad No: 4 Konak - İzmir

Tel: (232) 484 83 24

Faks: (232) 425 46 77

Atatürk Müzesi

Adres: Atatürk Cad No: 24 Alsancak - İzmir

Tel: (232) 421 70 26

Bergama Müzesi

Adres: Cumhuriyet Cad Bergama - İzmir

Tel: (232) 633 10 96

Faks: (232) 631 07 77

Çeşme Müzesi

Adres: Kale Sok No:1 Çeşme - İzmir

Tel: (232) 712 66 09

Efes Müzesi

Adres: Kuşadası Cad Selçuk - İzmir

Tel: (232) 892 60 10

Faks: (232) 892 70 02


Ödemiş Müzesi


Birgi Çakırağa Konağı

Adres: Ödemiş - İzmir

Tel: (232) 545 11 84 Tire Müzesi

Adres: Samizade Meydanı Tire - İzmir

Tel: (232) 512 18 60

Faks: (232) 512 18 62

Etnografya Müzesi

Adres:Halit Rıfat Paşa Caddesi, 3 Konak

Tel : (0232) 489 07 96

Örenyerleri

Bayraklı (Eski İzmir):İzmir Körfezi'nin kuzeydoğusunda Tepekule mevkiinde bulunan yerleşim alanı İzmir'in ilk yerleşim alanı olarak bilinmektedir Kentin MÖ 3000 yıllarında kurulduğu arkeolojik bulgulardan anlaşılmaktadır Bayraklı'nın üst kesiminde 205 m yüksekliğindeki burun üzerinde mitolojik kral Tantalos'un mezarı olarak bilinen ve MÖ 7 yüzyıla tarihlenen yapı bulunmaktadır

Kadifekale (Pagos): MÖ 4 yüzyılda İzmir'de Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos'un körfeze hakim bir konumda kurduğu kent, bugünkü Kadifekale (Pagos) Tepesi ile tepenin iç limana bakan yamacında gelişmiştir Kadifekale antik kentindeki Akropol kalıntılarının duvarlarında Roma ve Bizans etkisi görülmektedir Anadolu ticaretinde büyük potansiyele sahip olan İzmir, gymnasium, stadium, tiyatro ve agoranın yanı sıra büyük su kemerleri ve sarnıçlarıyla son derece düzenli ve gelişmiş bir kent olagelmiştir Bugün güney duvarları ile batıdaki beş kulesi görülen İçkale, Ortaçağ'a aittir

Kızılçullu Su Kemerleri: Eski adı Kızılçullu olan ve Şirinyer'de bulunan su kemerleri Meles (Kemer) Çayı üzerindedir ve Kadifekale'de kurulan kente su getirmek için yapılmıştır

Agora: İzmir'in Konak ilçesinde, Namazgah-Tilkilik mevkiinde bulunan Agora, Roma Dönemi'ne ait bir devlet agorasıdır Politik toplantıların ve seçimlerin yapıldığı bir yerdir Kazılarda agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmıştır Günümüzde sadece kuzey ve batı bölümleri açıktır Kuzey yapısında yer alan Roma Dönemi'ne ait Poseidon, Demeter ve Artemis'in kabartmaları bulundukları yerde sergilenmektedir Agorada çıkarılan buluntular ve bazı heykeller İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir

Efes Harabeleri

Vedius Gymnasium: MS II Yüzyılda Vedius Antonius adına zengin bir Efes' li tarafından yaptırılmıştır Doğudaki avlusu, ortada yer alan tören salonu, soyunma odası ve hamamları ile dönemin özelliklerini karekterize eden sportif ve kültürel eğitimin yapıldığı görkemli bir yapıdır

Stadyum: Vedius Gymnasium' dan sonra harabelere doğru sol tarafta stadyum vardır Sportif tüm yarışların , oyunların, olimpiyat düzenlemelerinin araba yarışlarının yapıldığı stadyum döneminin sportif ve kültürel bütün ihtiyaçları karşılanmaktaydı

Akropol: Stadyumun karşısında Akropol olarak kabul edilen tepede MÖ 6 yüzyıla tarihlenen bir yapı mevcuttur Tepenin kuzey batısında ise MÖ 350 yıllarına ait bir tapınak bulunmaktadır

Bizans Hamamları: Stadyumdan sonra Bizans hamamları ile karşılaşılır

Çifte Kiliseleri (Konsül Kilisesi): Bizans hamamlarının karşısında yer alan Çifte Kiliselerin Hıristiyanlık dünyası için son derece özel bir önemi vardır 431-438 yıllarında konsüllerin toplandıkları kilise 265x295 m boyutlarında bir yapıdır MS 11 yüzyılda Roma döneminde bir bazilikaya dönüşen yapı Meryem Ana' ya adanmış, burada yapılan 3 Konsül toplantısında Katolizmin doğması kararları alınmıştır Kilise dünyada Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birisi olması nedeniyle bugün bile büyük önem taşımaktadır

MS7 yüzyılda kilisenin apsisinden açılan bir kapı ile ikinci bir kilise inşa edilmiş ve böylece kiliselerin adı '' Çifte Kiliseler '' olarak tanınmıştır Bu yeni açılan bölüm din adamlarının ikametlerine ayrılan kısımları ihtiva eder Meryem ana adına sunulan ilk kilise olması nedeniyle kilise ve çevresi dini bir merkez durumundadır

Liman Hamamları: İlk kez MS 2 Yüzyılda yapılan hamam, 4 yüzyılda İmparator Konstantinus döneminde onarım görmüş ve bazı değişiklikler yapılmıştır

Arkadiane (Liman Caddesi): Efes'teki harabeleri gezmek için hamamların karşısında bulunan ve limana kadar uzanan mermer döşeli bir caddeye çıkılır

11m genişliğinde 530m uzunluğunda olan bu görkemli caddenin sağında ve solunda yer alan mermer sütunlar bugün de ayaktadırlar Kralların karşılandığı bir çok önemli gösterinin ve dini törenlerin yapıldığı bu cadde, aynı zamanda limana gelen giden tüm mal ve servetin aktığı yol olduğundan ''Liman Caddesi'' olarak anılır

Tiyatro: Efes harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro, oldukça sağlam kalmış ve bir süre öncesine kadar Efes Festivali gibi şenliklerde rahatlıkla kullanılabilmiştir25000 kişilik tiyatronun ilk kez Helenistik dönemde yapıldığı bilinmekte ise de bugüne gelen tiyatronun İmparator Cladius zamanında yeniden inşasına başlandığı, İmparator Trianus MS98-117 döneminde tamamlandığı bilinmektedir

Mermer Cadde: Efes'in güneydoğusunda bulunan Magnesia kapısından kuzeybatıda Koresos Kapısına kadar uzanan yaklaşık 400 mlik mermer döşeli cadde MS 5 Yüzyılda yeniden yapılmıştır

Celsus Kitaplığı: Ticari Agoranın yanında bulunan Celsus Kitaplığı MS135 yıllarında Asya Konsülü Julius Aguila tarafından Romalı Mimar Vitruoya' ya yaptırılmıştır Arka duvardaki bir kapıdan Celsus'un mezarına geçilir Celsus'un burada bulunan heykeli bugün İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunmaktadır Roma mimari özelliklerini tümüyle yansıtan yapının ön cephesinin dekorasyonu, devrinin en güzel örnekleri arasında yer alır Ön cephe kolonları arasında yer alan dört kadın heykeli ''Akıl'', ''Kader'', ''İlim'' ve ''Erdem'' öğelerini sembolize eder Bu heykellerin orijinalleri bugün Viyana Müzesinde bulunmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla

Benim İzmir'im

Eski 07-31-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Benim İzmir'im



Aşk Evi:Mermer caddeden yukarı çıkıldığında Kuretler Caddesi ile kesişen noktada Aşk Evi bulunur MS1 yüzyıla tarihlenen bu ilginç ev, ana bir hol ve bu hole açılan bir çok odadan oluşmaktadır Aşk Evinde bulunan mozaik kız portreleri bu evde çalışan kızlara ait olduğu sanılmaktadır Aşk Evinin duvarları içinde bugünün modern klima sistemine eşdeğer bir soğutma ve ısıtma sisteminin bulunması son derece ilginçtir Burada şarap mahzenleri, dev ocaklar, hamamlar, havuzlar, yatak odaları, konferans salonları ile muhteşem bir kütüphanesi bulunduğu bilinmektedir

Skolastika Hamamı: Efes'te yaşayan zengin Romalı bayan Skolastika tarafından yaptırıldığı anlaşılan hamam MS400 yıllarına tarihlenmektedir Merkezi sistemle ısıtılan hamam mermer kullanımının ilginç bir örneğidir

Hadrian Tapınağı: Kuretler Caddesinin en güzel yapılarından birisi de Hadrian TapınağıdırBu tapınaktan geriye cephe alınlığı kalmıştır

Tapınağın arşitravında tasvir edilen mitolojik sahnelerden en ilginci Efes'in kurucusu mitolojik kral Andoklos' un yaban domuzunu öldürüşü ile ilgili sahnedir

Trajan Çeşmesi: Hadrian Tapınağını geçtikten sonra biraz ilerde solda Trajan Çeşmesi yer alır Çeşmenin katlarını süsleyen heykeller Efes Müzesinde sergilenmektedir

Yamaç Evler: Celsus Kütüphanesinden Kuretler Caddesine dönüşte, sağ tarafta Bülbül Dağının yamaçlarında Efesli zenginlerin ikamet ettikleri belirtilen evler vardı Yakın zamanda restore edilerek orijinal durumlarına biraz daha yaklaşan bu evler, geniş merdivenlerle caddeye dikey olarak açılmakta, duvarlarında fresk ve mozaiklerle süslü, mermer kaplamalar bulunmaktadır

Domitian Tapınağı: Efes'te bir imparator adına yapılmış ilk tapınaktır Devlet Agorasının hemen karşısında, kentin en güzel ve en merkezi yerindedir Yalnız başı ve kolu ele geçen Domitian`in oldukça büyük ölçülerdeki kült heykeli bugün İzmir Arkeoloji Müzesinde, tapınağın giriş altarı ise Efes Müzesinde sergilenmektedir

Belediye Sarayı (Prytaneion): Efes`in kutsal mekanı sayılan meclis sarayının sağ tarafında Hestia sunağı bulunmaktadır Bu sunakta sürekli olarak bir kutsal ateş yanardı Prytaneion politik işlerin görüldüğü ayrıca önemli törenlerin şölenlerin ve kabullerin yapıldığı yerdi İki Efes Artemis' ininde buruda bulunmuş olması Prytaneion' un dini açıdan da son derece önemli bir mekan olduğunu göstermektedir

Odeon (Bouleuterion): MS2 yüzyılda Efesli zenginlerden Publis Vedius Antonius tarafından yaptırılan Odeon`un zamanında üstü ahşap kaplamalıydı

Artemis Tapınağı: Efeslilerin ilk yerleşimlerinin bu tapınağın olduğu yerde bulunduğu bilinmektedirDaha sonra bir depremle tapınağın yıkılması üzerine Roma imparatoru yardımı ile Efesliler tapınağı yeniden ve daha gösterişli inşa ederler Dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinen Efes Artemis Tapınağının bu gün sadece temel kalıntıları bulunmaktadır

St Jean Bazilikası: Bizans İmparatoru Justinyen 'in MS6 yüzyılda St Jean adına yaptırdığı bazilika Ayasuluk Tepesinde yer almaktadır40X110 m boyutlarında batıdan girişi olan yapı haç planlı, kubbeli bir bazilikadır

Yedi Uyuyanlar: MS 5 ve 6 yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar Ören yeri dini bir merkez hüviyetindedirRivayete göre Hıristiyanlığın resmi dini olarak kabulünden önce, putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra uyanmışlardır Uyandıklarında Hıristiyanlık resmi din olmuştur Bu mucize olay üzerine , öldükten sonra bu yedi gencin tekrar gömüldüğü ve adlarına büyük bir bina yaptırıldığı sanılmaktadır Bugün kazılarda ortaya çıkarılan yapı oldukça büyük abidevi boyutlardadır ve çoğu kaya oyma mezar buluntularına, iki kilise ile katakomplara rastlamaktadır

Meryem Ana Evi: Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz Meryem'in Evi bulunmaktadır Hıristiyanlarca ''Panaya Kapulu'' olarak da adlandırılan kutsal yerin MS4 yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadırHz İsa'nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini arkadaşı ve havarisi olan St Jean'a teslim etmiştir St Jean Hz İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Hz Meryem'in Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak kaçırmış ve buraya getirmiştir Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi üstlenmiş olan St Jean çağın en büyük kenti durumundaki Efes'i kendine hedef seçmiş Hz Meryem'i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir

St Jean'ın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek ***ürerek yokladığı bilinmektedir Hz Meryem'in tam 101 yaşına kadar Bülbül dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü kabul edilmektedir St Jean Meryem Ana' yı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere ***ürmüştür Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz Meryem'in bulunduğu yere Hıristiyanlarca ''Haç'' şeklinde bir kilise inşa edilmiştir Burası kötürüm olan ve Türkiye'ye gelemeyen bir Alman rahibenin tarifleri üzerine bulunmuştur

Hamamlar

Lüks Hamam (Kadı Hamamı): 16 yüzyılda yapıldığı düşünülen hamam ilk Osmanlı eserleri arasında sayılmaktadır Çifte hamam olarak inşa edilen yapının soyunma yerleri, basık sekizgen kemerli kasnak üzerinde kubbeyle örtülüdür Ilıklık bölümü beşik tonozludur Sıcaklık bölümü dikdörtgen planlı olup, iki yanda beşik tonoz örtülü eyvanlar bulunmaktadır Bugün halen işlevini sürdürmektedir

Basmane Hamamı: 17 yüzyıl Osmanlı eseri olan hamam halen bakımlı ve işler durumdadır Ortası havuzlu, sekizgen kasnağa oturan kubbe ile örtülü yapı tipik özelliklerini korumaktadır

Hanlar

Kızlarağası Hanı: Kentteki hanların en büyüğüdür Hisarönü’ne giden yol üzerinde yer alan yapı 1745’te Kızlarağası Hacı Beşir tarafından yaptırılmıştır Kareye yakın dikdörtgen planlı, iki katlı, avlulu büyük bir yapıdır Yedi kapısı vardır Güneyinde bir, kuzeyinde iki koridor beşik tonozlarla örtülüdür Avlunun etrafında tonozlarla örtülü ve yuvarlak kemerli girişleri olan 10 oda, üst katta bulunmaktadır Duvarları güzel bir taş işçiliği ile örülmüştür

Mirkelamoğlu Hanı: Yorgancılar Çarşısı’ndan Fevzipaşa Bulvarı’na çıkan sokakta yer alan hanın 18 yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir İki katlı ve avlulu olup, avluyu çevreleyen odalardan oluşmaktadır

Çakaloğlu Hanı: 18 yüzyıl Osmanlı yapısı olan Çakaloğlu Hanı İzmir’in önemli tarihi eserlerindendir Uzun dikdörtgen planlı olup, üstü tonozlarla kaplı bir çarşı şeklindedir Düz duvarlar kesme taş ve bir- iki sıra tuğla dizili olarak inşa edilmiştir

Karaosmanoğlu Hanı: Kentte ayakta kalabilen eski hanlardan biri olan Karaosmanoğlu Hanı, Fevzipaşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır İki katlı ve avlulu yapı, mimari özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir Duvarları taş ve tuğla dizili olarak inşa edilmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.