Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
esrarı, namazın

Namazın Esrarı

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namazın Esrarı






Namazın Esrarı
Namazın Esrarı

Osman ERSAN

Namaz, Allah teâlâ'ya yalvarışın yeri ve hâlis sevginin madenidir Esrarın meydanları namazda genişler ve ruhların ışıkları onda parıldar (Sadık Dânâ, Altınoluk sohbetleri, c 5 s 79)

Namazın bir şekli bir de ruhu vardır ki, her bir şartını rüknünü yerine getirmekle ruhuna eriler Mesela namazın şartlarından birisi olan abdestin her bir farzında, sünnetinde, edebinde namazın dosdoğru kılınmasına insanı hazırlayan bir sır ve işaret vardır
Abdestle dış organları temizleyen ve günahlardan arındıran kul, namazda nefsini ma'siyetlerden tezkiye, kalbini de kin, nefret, haset gibi manevi hastalıklardan tasfiye eder Namazda vücudunu Kabe-i Muazzama'ya çevirdiği gibi, kalbini de bütün varlığıyla Allah'a yöneltir Hangi namazı kıldığını ve kimin huzurunda bulunduğunu hatırlar
Namazda "Allahü Ekber" diye tekbir alarak başlarken, "en büyük" vasfıyla Allah'ın büyüklükte eşsiz olduğunu, hiçbir mahlukun ibadetine olmadığını düşünür ve Allah'ın büyüklüğünü ve azametini de kalbinde hisseder
Ellerini kulaklara kadar kaldırmak, kulun dünya işlerinin hepsini geriye atarak, dünyaya sırt çevirdiğine ve bütünüyle Allah'ın huzuruna vararak ilahi münacata yöneldiğine işarettir
Tekbirden sonra kulun, efendisi önünde dikildiği gibi Allah'ın huzurunda durur Ellerini bağlayarak gözlerini yere diker Hiçbir uzvu kımıldamadan tam bir edeple "Sübhaneke" duasını okur Tekbir Allah'ın huzuruna girmeye bu dua da Onunla konuşmaya başlamak olur
Daha sonra şeytanlar, vesveseleriyle kalbi huzurdan ayırmaya, insanı şaşırtmaya çalıştıklarından; namaza girişin arkasından " Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım" diyerek gizli düşmanlar olan bu varlıkların şerrinden Allah'ın himayesine sığınır ve rahman ve rahim olan Allah'ın yüce ismiyle Fatiha suresini okumaya başlayarak Allah ile konuşmak şerefini kazanır Artık kul, Allah ile mükâlemenin sonsuz lezzetini tadar Bu süredeki mübarek duaların kabulü için "Amin" diyerek sözünü bitirir
Biraz daha Kur'an okuduktan sonra onu yüce zatını saygıyla anıp tekbir getirerek rükûa varır Rükûda kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayıp, bütün varlıkların kendisine muhtaç olarak sığındığı yüce rabbini "sübhane rabbiyel-azim" yani (yüce rabbimi tenzih ederim) diyerek azamet ve vakar duygusu ile üç defa tespih eder Kul, bu hareketiyle "Rabbim! Günahkar vücudum senin huzurunda ve önünde eğilmiştir Şüphesiz Sen ululuk sahibisin, Senin ululuğun önünde ben başımı eğiyorum" Demek ister
sonra rükûdan doğrulur Rabbine hamdını sunar, tekrar tekbir alarak alnını yere koyar Saygısı son haddine varınca üç defa "sübhane rabbiyel-ala" yani (en yüce olan rabbimi tenzih ederim) diyerek yüce rabbinin büyüklüğünü düşünerek arkası arkasına tespihlerle anar Bunun arkasından, Rabbine, büyüklüğüne layık bir şekilde hakkıyla ibadet edemediğini itiraf ederek tekbirle başını secdeden kaldırır (Hüseyin Cisri Efendi, Risale-i Hamidiyye, s 115)
Fakat secdeden başını kaldırınca, secde halinde daha şerefli ve faziletli bir ibadet olmayacağını düşünerek bir kere daha secdeye varır ve secde etmekten kaçınan şeytana tabi olmayacağını kuvvetle ifade etmek ister Kul bu secdeleriyle şöyle söylemiş olur "Ey rabbim! Benim bu en değerli ve şerefli organlarım senin huzurunda, senin bana lütfedip merhamet etmen için yerlere kapanmıştır"
Artık başını secdeden kaldırarak ta'zimle oturur Ettahiyyatü'yü okurken; bir taraftan ondaki engin manaları tefekkür eder, diğer taraftan Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- 'in miracından bir nasip almaya çalışır Zira secdeden sonra teşehhüdde, enaniyyet perdelerinden kurtulmaya işaret olduğu gibi, Rabbani cezbelerle Hakkın cemalini görmeye vasıl olma işareti de vardır (Ramazanoğlu Mahmut Sami, Bakara suresi tefsiri, 28)
Daha sonra , namazı ümmetine bir hibe olarak getiren Peygamber-i zişana selam okur Selam verirken sağdaki ve soldaki meleklere de selam verdiğini hatırlar Sağa, sola selam verişte iki dare selam vermeye işaret bulunduğu gibi, sağdan cennet nimetlerine, soldan da lezzet ve şehvetlere davet eden her cahil davetçiye selama işaret vardır Şekilciler namazı edadan selamla çıkarlar Hakikat ehli ise, selamla namazı devam ettirmeye girerler Nitekim Allah Teala: Onlar namazlarına devam ederler Buyurmaktadır (Mearic, 23) Kulun Allah karşısında acizliğini sunan ilk hareketi, ellerini bağlayarak saygıyla durmasıdır Bu ilerleyerek Allah'ın huzurunda baş eğme (Rükû) şeklinde gelişir Bu, daha da ilerleyerek onun huzurunda yere kapanmak, başını yere koymak, alnını yere yapıştırmak (secde) şeklini alır Namazın tamamı işte bu saygı ve duygudan ibarettir Namazın dış görünüşü içersindeki ruh budur Bu yüzden de namaz, dünya ve ahiret saadetinin, huzurunun esasıdır

Kaynak: Osman ERSAN, Gözümün Nûru Namaz, Erkam Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.