|
|
Konu Araçları |
belkıs|masal, hikaye, melikesi, saba, özetleri |
Saba Melikesi Belkıs|Masal Ve Hikaye Özetleri |
10-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Saba Melikesi Belkıs|Masal Ve Hikaye ÖzetleriSaba Melikesi Belkıs Saba Melikesi Belkıs, (Habeşçe Nigist Saba), günümüz Habeşistan (Etiyopya) veya Yemen'inin olduğu topraklarda hüküm sürdüğü farzedilen, tarih öncesi Saba Krallığı'nın (İbranice Sh'va veya Seba שבא, Arapça Saba veya Sebe سبأ, Habeşçe ሳባ) hükümdarıdır Modern arkeoloji bu krallığın mevcudiyeti konusunda şüphecidir Kitabı Mukaddes'te kraliçenin isminden bahsedilmez Habeş kültüründe "bu şekilde değil, böyle değil" gibi anlamlara gelen Makeda ismiyle anılır İslam kültüründe Belkıs olarak bilinir Ayrıca bazı kaynaklarda Lilith, Nikaule veya Nicaula (Nikola) olarak da geçer Eski Ahit'e göre Saba Kraliçesi (Melikesi), İsrail Kralı Solomon'un (Süleyman Peygamber) bilgeliğini duydu ve onu sorularıyla test etmek amacıyla beraberinde baharat, altın ve değerli taşlardan müteşekkil birçok hediye ile yola çıktı (1 Krallar 10:1-13 ve 2 Tarihler 9:1-12 ) Kraliçe, Süleyman'ın bilgeliği ve serveti karşısında hayrete düştü ve Süleyman'ın tanrısına dua etti Süleyman kraliçeye hediyelerle karşılık verdi ve "ne isterse alabileceğini" söyledi Kraliçe zaten çok zengindi ve Süleyman'a hediye olarak 4,5 ton altın getirmişti (1 Krallar 10:10) Süleyman'ın Özdeyişleri'nde Saba Kraliçesi ile Süleyman arasındaki ilişkiye dair bazı göndermeler vardır ve bunlar zaman zaman ikilinin birbirlerine aşık oldukları şeklinde yorumlanır 1:5'teki bayan aşık şöyle der: "Siyahım ama alımlıyım" Yahudi tarihçi Josephus Antiquitiesde Saba Kraliçesi'nin öğrenmeye olan tutkusundan bahseder Onu "Nikaule" olarak adlandırır Muhtemelen bu ismi Herodotus'un Nitocris'ine benzeterek oluşturmuştur Sonraki dönemlerdeki Yahudi efsaneleri daha öyküsel bir anlatımla ifade edilmişlerdir Süleyman'ın kraliçeye "ne isterse alabileceğini" söylemesi aralarında cinsel bir ilişki olduğu şeklinde yorumlanmış, Saba Kraliçesi'nin testlerinden oluşan manilerin derlenmesi için büyük çaba sarfedilmiştir Başka bir öyküye göre kraliçe geldiğinde Süleyman camdan bir köşkte oturuyordu Suda olduğunu zanneden kraliçe eteklerini yukarı topladı Kraliçenin tüylü bacakları Süleyman'ın hiç hoşuna gitmedi Bu olay depilasyonun kökeni konusunda etimolojik bir öyküye dönüştü Saba Kraliçesi bazı öykülerde Lilith olarak adlandırılmıştır Afrikalı ve Afrika kökenli Amerikalı öğretim görevlileri, uzun süredir Saba Kraliçesi'nin "siyahî" kimliğinden soyutlanmaya çalışılmasından rahatsızlık duymaktadırlar Saba Kraliçesi Kitabı Mukaddes'te bahsi geçen iki siyahi kraliçeden biridir Diğer siyahi kraliçe Kandake'dir Josephus, Saba Kraliçesi'nden "Mısır ve Habeşistan Kraliçesi" olarak bahseder İlk papazlardan Origen ve Jerome onu, "Siyah Afrika milletlerinin kraliçesi" olarak tanımlamışlardır Gerçekten de Strabo'ya göre Habeşistanlılar MÖ 2 yüzyılda doğu Afrika sahillerinde VE Arap sahil şeridinde yaşamışlardır Ayrıca Homer şöyle demiştir: "Mısır'a komşu olan Etiyopyalılar (Habeşistanlılar) ikiye ayrılır; bir kısmı Asya'da yaşar, diğerleri Libya'da (Afrika) yaşar Aslında birbirlerinden hiçbir farkları yoktur" Birçok müslüman tarihçi eski çağlarda Arabistan'ın Habeşistan'ı da kontrol ettiğini ileri sürmüşlerdir Aslında Etiyopya Arabistan'ın güney ucunu (bugünkü Yemen) kontrol altında bulundurmuştur Mısır'ın güneyinde veya Afrika veya Arabistan sahil şeritlerinde yaşayan siyahi halkın tamamına Etiyopyalı denir Saba (veya Sebe) Melikesi'nden Kuran'da Neml Sûresi 22 - 44 ayetlerde bahsedilir Kuran'da melikenin ismi geçmez ama Arap kaynaklarında "Belkıs" olarak adlandırılır Kuran'daki öyküsü Eski Ahit'tekine oldukça benzerdir Hüdhüd kuşu, hayvanlarla konuşabilen Süleyman Peygamber'e Saba adlı bir ülkeye gittiğini ve oradaki halkın güneşe taptıklarını söyler Süleyman melikeye kendisine itaat etmeye davet eden bir mektup gönderir Melike adamlarına danışır Onlar "Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savaş erbabıyız; buyruk ise senindir, artık ne buyuracağını sen düşün" derler Melike, elçileriyle Süleyman'a hediyeler gönderir Süleyman hediyeleri küçümser ve Allah'ın kendisine çok daha iyilerini bahşettiğini söyler Cinlerden biri gidip melikeyi getirebileceğini belirtir Süleyman'ın bilgili adamlarından biri de "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm" der Bu zatın, Süleyman'ın veziri Âsaf bin Berhiyâ veya Hızır olduğu rivayet edilir Kimin getirdiği belirtilmez Melike gelince onun krallığının da Süleymanın ki gibi olup olmadığı sorulur Melike aynı olduğunu söyler Daha sonra Süleyman'ın camdan köşküne girince zemini su sanarak eteklerini toplar Süleyman onun su değil billur olduğunu belirtir Rivayete göre Süleyman Peygamber bilgisine çok güvenen melikeyi şaşırtmak için camdan zeminin altından su akıtmış ve içine balıklar koymuştur Bunu yapmaktaki amacı melikenin bilgisini zorlamak ve onu ilahi irşadı kabule hazırlamaktır Melike "Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" der ve İbrahim geleneğinden gelen tek tanrılılığı kabul eder Bazı İslamî efsanelerde Belkıs'ın kocasının Yasir Yan'am olduğu, Belkıs'ın güneşin kız kardeşi olduğu ve babasının annesini kurtaran El Hadhad isminde bir cin olduğu söylenir |
|