|
|
Konu Araçları |
başbakanın, itirafları, lideri, taşnak, örgütü |
Taşnak Örgütü Lideri Ve Başbakanın İtirafları |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Taşnak Örgütü Lideri Ve Başbakanın İtiraflarıTaşnak Örgütü Lideri ve Başbakanın İtirafları Ovanes Kaçaznuni imzalı bu rapor Ermenistan'da yasaklanmış ve toplatılmış Bölücü örgüt liderinin itirafları hem Ermeni soykırımı iddialarını birinci elden çürütüyor hem de kimi Ermenilerin global hesaplarına ters düşüyor 'Taşnak Partisi'nin Yapacağı Bir Şey Yok', Taşnaksutyun Partisi'nin lideri ve Ermenistan'ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni'nin, partisinin 1923 yılı Nisan ayında Bükreş'te yapılan Yurtdışı Konferansı'na sunduğu raporun özeti niteliğinde bir kitap Kitap, Mehmet Perinçek'in Moskova'da Lenin Kütüphanesi'nde bulduğu Rusça basımının Türkçeye çevrilmiş hâli Ovanes Kaçaznuni imzalı bu rapor Ermenistan'da yasaklanmış ve toplatılmış Ermeniler, soykırıma maruz kaldıklarını iddia ediyor Fakat başbakanları bu olayın bir savaş olduğunu ve emperyalizmin oyununa geldiklerini söylüyor İşte kitaptan alıntılar Askeri operasyonlara katıldık "1914 Sonbaharında, Türkiye henüz savaşan taraflardan birine katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya'da büyük gürültü içinde ve enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluşturulmaya başlandı ve sadece birkaç hafta içerisinde Ermeni devrimci Taşnaksutyun Partisi (EDDP) hem bu birliklerin oluşturulmasına hem de bunların Türkiye'ye karşı gerçekleştirdikleri askeri operasyonlara aktif biçimde katıldı" Kandırıldık, Rusya'ya bağlandık "Biz, kayıtsız şartsız Rusya'ya yönelmiş durumdaydık Herhangi bir gerekçe yokken, zafer havasına kapılmıştık Sadakatimiz, çalışmalarımız ve yardımlarımız karşılığında, çar hükümetinin Ermenistan'ın bağımsızlığını bize armağan edeceğinden emindik" "Aklımız dumanlanmıştı Biz kendi isteklerimizi başkalarına malederek, sorumsuz kişilerin boş sözlerine büyük önem vererek ve kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık ve hayallere kapıldık" Türkler Tehcire Mecbur Kaldı "1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tabi tutuldu Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadı r () bu yöntem en kesin ve en uygun yöntemdi!" Gerçekleri göremedik "Kızgınlık ve korku içinde bulunan bizler, "suçlu" arıyorduk ve bu suçluyu hemen "Rus" hükümeti ve onun kalleşçe politikaları olarak belirledik Siyasal açıdan olgunlaşmamış ve dengesiz insanlara özgü bir şaşkınlık içinde, bir uçtan diğerine savrulmaktaydı k Rus hükümetine karşı dünkü inancımzı ne denli körü körüne ve temelsiz idiyse, bugünkü suçlamalarımız da o denli körü körüne ve temelsizdi Siyasal bir parti (Taşnaksutyun) olarak biz, meselemizin Rusları ilgilendirmediğ ini ve onların gerektiğinde bizim cesetlerimizi çiğneyerek geçip gidebileceklerini unutmuştuk " Olayların sebebi biziz "Kötü kaderden şikayet etmek ve felaketlerimizin sebeplerini kendi dışımızda aramak acıklı bir durumdur Bu bizim (hastalıklı) milli psikolojimizin karakteristik bir özelliğidir ve Taşnaksutyun partisi de bundan kaçamamıştır () sanki uzak görüşlü olmamamız bir kahramanlıktı çünkü isteyen herkes, Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar, Gürcüler, Bolşevikler tek kelimeyle bütün dünya bizi kolayca aldattı, atlattı ve ihanet etti, oysa bizler safça bu savaşın Ermeniler için yapıldığına inandırılmıştık (syf 35)" "Türkler'in milli mücadelesi haklıydı" "1918 yılında emperyalistlere karşı savaşlarında bozguna uğrayan Türkler, dinlenerek iki yıl içerisinde yeniden canlandılar Yeni genç ve yurtsever duygularla hareket eden bir nesil ortaya çıkarak, Anadolu'da kendi ordusunu yeniden organize etmeye başlamıştı Türkiye'de milli bilinç ve kendisini savunma içgüdüsü uyanmıştı Onlar Küçük Asya'da istikballerini hiç olmazsa bir şekilde temin edebilmek için Sevr Anlaşması'na askeri güçle karşı koymak zorundaydılar" "Türkler'e karşı ayaklandık ve savaştık" "Türklere karşı ayaklandık Barışı sabote etmek için savaştık bile Artık hepimiz, Türkler'in düşmanı olan itilaf devletlerinin kampındaydık Türkiye'den "denizden denize Ermenistan" talep etmekteydik İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye'ye göndermeleri ve hakimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika'ya resmi çağrılar yaptık Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türkler'le savaştık, öldük ve öldürdük Artık, Türkler'e ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki?" "Sevr antlaşması gözümüzü kör etmişti" "Sevr, Türklere karşı önemli bir kozdu İngiliz silahlarıyla iyi biçimde silahlanmış ve iyi donatılmış bir ordumuz ve yeterince askeri mühimmatımız vardı Sevr anlaşması, herkesin gözünü kör etmişti Savaş ise bir gerçekti Bir gerçek, affedilmez bir gerçek şu ki, biz savaştan kaçınmak için hiçbir şey yapmadık, tersine ona gerekçeler oluşturduk Oysa savaş bizim tam ve kesin yenilgimizle sonuçlandı Bizim karnı tok, sırtı pek, iyi silahlanmış ordumuz silahlarını bıraktı ve köylere dağıldı" "İsyanımızın temelinde Büyük Ermenistan vardı" "Türkiye'nin yedi ili, Kilikya'da dört sancak ve Karadeniz'den Akdeniz'e Karabağ dağlarından Arap çöllerine uzanan "Büyük Ermenistan" tasarlanmakta ve talep edilmekteydi Bu emperyalist hayal nasıl gerçekleşebilirdi? " "Hiçbir zaman devlet olamadık" "Adil olursak; yönetmek demek öngörmek demekse, biz kesinlikle öngörü yeteneği olmayan, işe yaramaz Taşnak yöneticileriydik Başlıca zaafımız bu noktadaydı Dahası, faaliyetlerimizin amacını belirli ve net biçimde anlamış değildik; rehber bir ilkemiz ve sürekli uygulanabilen tutarlı bir sistemimiz yoktu Sanki istemeden, tesadüfi koşulların etkisi altında tereddütle hareket ediyor, kafamızı duvara çarpıyor ve ayaklarımızın altındaki zemini körler gibi denemeye kalkıyorduk İmkanlarımızın sınırlarını bilmiyor ve çoğu zaman bunları abartıyorduk Engellerin çağını anlamıyor, karşıt güçlerden nefret ediyorduk Devlet ile partiyi ayıramıyor ve parti ideolojisini devlet işlerine karıştırıyorduk Bizler devlet adamları değildik" "Türkiye Ermenistanı diye bir şey yok" "Şimdi neyimiz var? Aras ile Sevan arasında küçücük ve sözde bağımsız, gerçekte ise canlanmakta olan Rusya İmparatorluğu' nun özerk bir kenar bölgesi durumundayız Türkiye Ermenistanı diye bir şey yok; bu konu Lozan'da defnedilmiştir Büyük Avrupa devletleri bizi defnettiler " "Teröre yöneldik" "Kişilere karşı suikastler planlayarak ve gerçekleştirerek, bir zamanlar Yıldız köşkünde yaptığımız gibi yapabilir bu kez başkalarını bombalayabiliriz Ama niçin? Biz Türkiye'de gürültü çıkarttığımızda bu gürültü sayesinde büyük devletlerin dikkatini Ermeni konusuna çekeceğimizi ve onları bizim lehimize aracı olmaya zorlayacağımızı sandık Şimdi ise böyle bir aracılığın kaç para ettiğini artık biliyoruz" "Geçmişin kalıntısı taşnak partisi, artık son bulmalıdır" Parti artık yenilmiş ve otoritesini kaybetmiştir; ülkeden kovulmuş ve geri dönemez kolonilerin ise yapabileceği bir iş yok Bir parti, "Madem yaşıyorum öyleyse kendime nasıl olursa olsun bir iş uydurmalıyım" diyemez "Madem yaşıyorum","öyleyse" tarzında bir yaklaşım mantıksal olarak yanlıştır Cümleyi bunun tersi yönde kurmamız gerekir: "Madem ki yapacak bir işim kalmamış, yaşamam gerekmez!" Evet ben intihar öneriyorum! Taşnak Partisi geçmişin bir kalıntısıdır, gereksiz bir organdır ve vücudun bu organa artık ihtiyacı kalmamıştır, şimdilerde bir koloni (diaspora) partisidir "Taşnak partisi, barışa engeldir" "Yalnız bir konuda ısrar ediyorum Bir gün gelir de Türkler'le anlaşmak ihtiyacı doğarsa; sahneye başka bir anlayışa, başka bir psikolojiye sahip, en önemlisi de başka bir mazisi olan ya da olmayan insanların çıkması gerekir Ve bu noktada Taşnaksutyun, değil yardım etmek, tersine engel olur" 'Taşnak Partisi'nin Yapacağı Bir Şey Yok', Yazarı: Ovanes Kaçaznuni, Çeviren: Arif Acaloğlu, |
|