Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitlis, camisi, külliyesi, şerefiye

Şerefiye Camisi Ve Külliyesi (Bitlis)

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şerefiye Camisi Ve Külliyesi (Bitlis)




Şerefiye Camisi ve Külliyesi (Bitlis)
Şerefiye Camisi ve Külliyesi (Merkez)

Bitlis’in merkezinde çarşı içerisinde, Hosor ve Kışla derelerinin birleştiği yerde bulunan Şerefiye Külliyesi IVŞeref Han tarafından 1529 yılında yaptırılmıştır Şeref Hanları XVI yüzyılda Bitlis şehrine hakim olan bir aile olup Kanuni Sultan Süleyman’dan büyük imtiyazlar almıştır

Yapı topluluğu cami, medrese, imaret, hamam ve Şeref Han Türbesi’nden oluşmaktadır Yapı topluluğunun batı ve güney yönleri yüksek kayalıklara ve diğer yapılara birleşmiş konumdadır Yalnızca kuzey ve doğu cepheleri görkemli bir şekilde görülebilmektedir

Şerefiye Camisi dikdörtgen planlı olup, yöresel kırmızı kesme taştan yapılmıştır Batı yönü kayalarla birleşmiş, mihrap yönüne de medrese yapılmıştır Her iki yapı arasındaki iki metrelik aralıkta medresenin giriş kapısı bulunmaktadır Caminin kuzeydoğu köşesindeki duvarları doğuya doğru devam ederek L şeklinde bir plan ortaya koymaktadır Doğu yönünde de caminin anıtsal portali bulunmaktadır Portalin alt kısmında üç söveli demir şebekeli dikdörtgen pencereler bulunmakta olup üzerlerine aynı zamanda duvarları takviye eden yay kemerler yerleştirilmiştir Bu bölümler arabesk tabir edilen motiflerle bezenmiştir Zengin taş işçiliği olan portalin dışında dar bir profilin ardından bir sıra mukarnaslı friz oldukça geniş bir nişi meydana getirmektedir Bu yüzeyin ortasında beyaz ve siyah taşlardan oluşan üç dilimli büyük giriş kemeri bulunmaktadır İki yanındaki burmalı sütunlarla takviye edilen portalin çevresi geometrik motiflerle bezenmiştir Giriş kemeri üzerinde de kartuşlar içerisine alınmış kitabeler bulunmaktadırKitabelerin ve kapı girişinin üzeri son derece güzel bir işçilikle yapılmış zengin mukarnaslar devam etmekte olup portale daha görkemli bir görünüş kazandırmaktadır

Portalden 300 X 300 m ölçüsünde kubbeli bir bölüme geçilmektedir Buradan da batı kenarındaki kapı ile son cemaat yerine ulaşılmaktadır Caminin kuzey cephesinde avluya bakan beş bölümlü son cemaat yeri sivri kemerli payandalar ile birbirlerine ve duvarlara bağlanmıştırBu payandalar arasında da yöresel taştan yapılmış dikdörtgen başlıklı silindirik sütunlar bulunmaktadır

Son cemaatten ibadet mekanın giriş diğer camilerde olduğu gibi ortada değil iki yanda yer almıştır Caminin sağ ve solundaki bu kapılar oldukça basit olup üzerleri düz silmelidir İbadet mekanına bu kapılardan dar bir koridordan geçilmektedir Kuzey duvarı ile üç büyük kemerin ve üç büyük payenin bulunduğu bu koridorun üzeri üç küçük kubbe ile örtülmüştür İbadet mekanı beş kalın payenin taşıdığı ,pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür Bunun dışında kalan bölümler tonozlarla örtülüdür Caminin üst örtüsü de toprak damlıdır

Mihrap tuğladan olup ilik yapılışında alçı ile kaplı olduğu sanılmaktadır Çevresinde geometrik taş şebeke izleri görülmektedir Ayrıca minber ahşaptan olup güzel bir ağaç işçiliği görülmektedir

Şerefiye İmaretinin doğu kenarına bitişik olan minare kırmızı taştan tamamen yöresel üslupta yapılmıştır Dikdörtgen, kesme taştan kaide üzerinde köşe dolguları, palmet motifleri ile bezenmiştir Bezemeli kaideden yuvarlak gövdeye geçilmektedir Gövdenin altında yuvarlak sağır kemerler bulunmaktadır Kemerlerin içleri kufi yazı ve geometrik geçme motifleri ile bezenmiştir Gövde iki sıra silme ile hareketlendirilmiş, orta kuşaktan sonra konik biçimde dışa doğru genişlemektedir Gövde üzerine yer yer rozetler konulmuştur Şerefe üzerindeki petek kısmı daha dar olup sekizgen bir silme ile sınırlandıktan sonra üzeri piramidal bir külahla örtülmüştür

Şerefiye Medresesi (Merkez)

Şerefiye yapı topluluğundan olan medrese cami ile birlikte IVŞeref Han tarafından 1529’da yaptırıldığı sanılmaktadır Medresenin yapım kitabesi bulunmamaktadır Caminin doğusunda yer alan medrese caminin mihrap duvarı boyunca doğu yönünde bulunmaktadır

Dikdörtgen planlı medrese yöresel kırmız renkli Bitlis taşından yapılmıştır Arazi konumuna uyularak yapılmış olan medresenin batısı kayalara dayanmaktadır Güney cephesi de diğer binalara bitişik olup yalnızca kuzey ve doğu cepheleri mimari özelliğini ortaya koymaktadır Doğu cephesi iki katlı olan medresenin birinci katına dükkanlar yapılmıştır Kuzey cephesinin ortasındaki iki sütunla çerçevelenmiş bir kapıdan önce tonozlu bir eyvana ardından da avluya girilmektedir Girişin tam karşısına tonozlu dershane eyvanı yerleştirilmiştir Giriş ve dershane eyvanı arasında her iki tarafta uzanan revakların arkasında medrese hücreleri sıralanmıştır Doğu yönünde ortada tonoz örtülü dikdörtgen bir mekan ile bunun bir yanında kubbeli kare bir hücre,diğer yanında da kubbeli iki kare mekan yer almaktadır Diğer yönde ise üzerleri kubbeli kare planlı beş hücre peş peşe sıralanmıştır Medresenin üzeri toprak bir örtü ile kapatılarak kubbeler gizlenmiştir

Şerefiye İmareti (Merkez

Şerefiye külliyesinin imaretinin de diğerleri ile birlikte IVŞeref Han tarafından 1529’da yapıldığı sanılmaktadır

Şerefiye İmareti dikdörtgen planlı olup, kaba yontma taştan yapılmıştır Külliyenin diğer yapıları ile karşılaştırıldığında daha kaba bir işçilik ve yapı malzemesi kullanıldığı görülmektedir Bununla beraber dört metre yüksekliğindeki duvarları basit taş silmelerle hareketlendirilmeye çalışılmıştır İmarete güney cephedeki küçük bir eyvan ile avluya girilmektedir Giriş kapısı sivri kemerli bir niş şeklinde olup kesme taştan yapılmış, silmelerle profillendirilmiştir İmaretin içerisinde ortadaki kubbeli kısma açılan dört yönde sivri beşik tonozlu dört eyvanın her köşesine yine beşik tonozlu hücreler yerleştirilmiştir Bunlardan batıdaki eyvan diğerlerinden 60 cm daha yüksek olup içerisine bir sel sebil ile havuz yerleştirilmiştir Doğu eyvanı iki kısımdan meydana gelmiştirİmaretini yanından geçen dereye uyulmasından ötürü de plan düzeni intizamsızdır Büyük olasılıkla ilk yapılışında daha düzgün olan bu bölümün içerisine bir duvar örülmüştür

IVŞeref Han Türbesi (Merkez)

Şerefiye yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan Şeref Han Türbesi, avlunun doğusunda, Şerefiye Camisi’nin giriş kapısına bitişiktir Giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre Emir Şeref oğlu Emir Şemseddin tarafından IVŞeref Han için 1533’de yaptırılmıştır
Kesme taştan yapılan türbenin alt bölümü kare planlı olup, köşelerin kesilmesiyle sekizgen bir görünüm kazanmıştır Beden duvarlarına mermer şebekeli,silmeli dikdörtgen pencereler açılmıştırAlt sıra pencerelerin üzerine daha küçük ölçüde ikinci bir pencere sırası yerleştirilmiştir

Türbe girişi avlunun batı yönündedir Sivri kemerli büyük bir niş görünümündeki giriş iki sıra halinde bir bordürle çevrilmiştir Bunlardan dıştaki bordür 25 cm genişliğinde geçme örgüler ve bunların arasındaki dilimli sekizgenler ve yıldızlarla bezenmiştir Kapı kenarlarını süsleyen ikinci bordür halat motifleri şeklindedir Yay kemerli türbe kapısı üzerinde de dörtgen bir çerçeve içerisine alınmış kitabe bulunmaktadır Ayrıca türbenin doğusuna oyma bir bordürle çevrili hacet penceresi açılmıştır

Türbenin cami duvarları ile birleştiği kısımlarda taştan üçgen dolgulara yer verilmiştir İç kısımda kıble yönü büyük bir niş şeklindedir Pandantifli bir kubbenin örttüğü türbe tipik Selçuklu türbelerinin bir benzeridir Alt kısımda mumyalık, üst kısımda da sanduka bulunmaktadır Türbe içerisinde altı sanduka bulunmakta olup bunlardan sağ kenardaki IVŞeref Han’a aittir

Şerefiye Han Hamamı (Merkez)

Şerefiye Külliyesinin bir bölümünü oluşturan hamam Han Hamamı ismiyle halk arasında tanınmaktadır Hatuniye Caddesinde demirciler denilen yerde bulunmaktadır Hamamın kitabesi bulunmamakla beraber Şeref Han’ın vakfiyesinde ismi geçen hamamın bu hamam olduğu sanılmaktadır

Şerefiye Hamamı’nın düzgün olmayan palan düzeni bulunduğu araziden kaynaklanmaktadır Buradaki arazinin doğu ve güneyinin kazılmasından ötürü hamamın bir bölümü toprağa gömülmüştür

Hamamın soyunmalık kısmı oldukça geniş bir alana yayılmıştır Bu bölüme sonradan yapılan ek binaların arasından girilmektedir Beşik tonoz örtülü küçük bir bölümden sonra içerisine girilen soyunmalık orijinal yapımında kare planlı olmasına karşılık sonradan iç kısımların köşeleri doldurulmuş ve sekizgen bir plana dönüştürülmüştür Bu bölümün üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür Soyunmalığın doğusunda bulunan bir koridordan dikdörtgen, beşik tonozlu ılıklık bölümüne geçilmektedir, bir diğer kapı ile de kubbeli bir bölüme geçilmektedir Burada diğer hamamlarda rastlanmayan bir özellik de soyunmalığın bir bölümünde beşik tonozlu küçük bir eyvan meydana getirilerek kıble duvarına bir de mihrap yerleştirilmiş olmasıdır Zeminden 70 cm yüksekliğindeki bu bölüm diğerlerinden ayrılmaktadır Böylece hamam içerisinde bir mescit meydana getirilmiştir

Hamamın doğusunda büyük bir alanı kaplayan düzgün planlı sıcaklık merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Bu bölüm dört eyvan ve köşe hücrelerinden oluşmuştur Buradaki hücreler arazi durumundan ötürü düzensiz bir plan göstermektedir Bazı hücrelerin genişlemesinde arazinin kayalık oluşu da etkili olmuştur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.