Mersinin Silifke İlçesi Tanıtımı |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mersinin Silifke İlçesi TanıtımıMersinin Silifke İlçesi Tanıtımı Silifke, Mersin iline bağlı bir ilçe Nüfus ve Konum Silifke, Mut'a 73 km , Mersin'e 85 km ve Gülnar'a 70 km mesfede Toroslarla Akdeniz arasına kurulmuş Mersin'e bağlı ilçedir 2008 yılı toplam nüfusu 112565 dirşehir merkezi nüfusu 50327 dir İlçe çok fazla göç almamakla birlikte ilçede ikamet edip de Adana nüfusuna kayıtlı 1420 , Konya nüfusuna kayıtlı 940, Ankara nüfusuna kayıtlı 473 , Hatay nüfusuna kayıtlı 704 , Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı 629, Karaman nüfusuna kayıtlı 547, Osmaniye nüfusuna kayıtlı ise 481 kişi bulunmaktadır Tarihçe Mersin'in Silifke ilçesi Tarsus'dan sonra en büyük ikinci ilçedir Doğusunda Erdemli, batısında Gülnar, kuzeyinde Mut ilçesi ile güneyinde Akdeniz bulunan ilçenin merkez nüfusu 1980'de 25000'i bulmazken, 1990'da 38000'e, 1997'de 45000'e dayanmıştı 2000 yılı nüfusuna göre ise 41000'e düşmüştür 2008 yılı sayımına göre merkezde 50000 nüfus barındırmaktadır Toplamda ise 114 bine yaklaşmıştır Silifke ilçesini Göksu (Kalykadnos) ırmağı ortadan ikiye ayırmaktadır Göksu Irmağı'nın denize ulaştığı delta ve bu deltada oluşan Akgöl ve Paradeniz lagünleri dünyanın önemli kuş toplanma merkezlerinden ve sulak alanlarından biridir Bu nedenle RAMSAR anlaşmasına göre özel çevre koruma bölgesi ilan edilmiştir Turizm ise ilçe için olmazsa olmazlardandırSilifke'ye gelip de Silifke Kalesi, Cennet-Cehennem Obrukları,Jüpiter Tapınağı,Astım Mağarası, Uzuncaburç, Hamamlar, Ayetekla, Tokmar Kalesi, Liman Kalesi ve denizi görmeden gitmek olmazBüyük İskender'in komutanlarından ve Suriye Krallığı'nın kurucusu Selevkos I Nikator, şimdiki Taşucu'nun olduğu yerde, ionluların "Holmi" adıyla kurduğu koloniyi ele geçirip halkını da kıyıdaki Holmi(Akliman)'dan 12 km içeriye bugünkü Silifke'nin bulunduğu yere yerleştirmiş ve "Selevkos'un Şehri" anlamına gelen Seleucia kentini kurmuştur Selevkos I Nikator un kurduğu 9 adet kendi adındaki şehrin adını devam ettirdiği Seleucia, Helenistik dönemde Selefkoslar ve Ptolemeos (Mısır) krallıkları arasında sıkça el değiştirmiştir Roma imparatorluğunun MS 395 yılında ikiye bölünmesinden sonra Bizans yönetimine giren Seleucia, Ayatekla'nın varlığından dolayı önemli bir hac merkezi durumuna gelmiştir Silifke Kalesi Temel tespitlerine göre Helenistik veya erken Roma dönemine ait olduğu anlaşılan kale, geçirdiği onarım ve değişiklikler sonucu bugün bir Ortaçağ kalesi görünümündedir Silifke’ye hakim, 185 m yüksekliğinde bir tepe üzerinde yapılmış olan, etrafı kuru hendekle çevrili oval biçimdeki kalenin içinde kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve diğer yapı kalıntıları bulunmaktadır Ünlü gezgin Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, XVII yy’da Silifke Kalesi’nin 23 burcu olduğunu, içinde bir cami ve 60 ev bulunduğunu yazar Ancak, burçların bir kısmı ve kale içi tamamen yıkık durumda olduğundan tam tespiti yapmak mümkün değildir Halen görülebilen 10 adet burç mevcutturTarihi köprü Şehir merkezinin ortasından geçen Göksu (Kalykadnus) Nehri’nin üzerindedir İS 77 - 78 yıllarında Kilikya Valisi LOctavius Memor tarafından dönemin imparatoru Vespasianus ve oğulları Titus ile Domitianus adına yaptırılmış olduğu 1870 yılında yapılan bir onarımda bulunan taş kitabeden anlaşılmaktadır Yedi gözü bulunan ve Roma uygarlığı örneklerinden biri olan Taşköprü, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde onarım görmüştürModern dönemde(!) yapılan yol düzenlemesi neticesi köprünün 3 yada 4 gözü yok olmuşturİS II yy’da yapılmış olduğu anlaşılan Roma tapınağı V yy’da planında önemli değişiklikler yapılarak kiliseye dönüştürülmüştürŞehir merkezinde bulunan ve doğu ile güney yanlarındaki sütun tabanlıkları orijinal şekilde korunmuş olan tapınağın uzun kenarında 14’er, kısa kenarında 8’er sütun bulunmaktaydı Ancak, her biri 10 m boyundaki Korint başlıklı bu sütunlardan bugün sadece biri ayakta kalmış olup 3 tanesi de yıkılmış durumda yerdedirTapınağın çok sayıdaki Mermer sütunları Reşadiye Camii nin Bahçe eklemesinde,Anıt tabiri kullanılan alanda ve bazı evlerin bahçe kapılarında süsleme olarak kullanılmak üzere , sütun tabanları ve sütun üstleri Resmi Daireler ve ikametlerin bahçelerini ve Kapı önlerini süslemek için yerlerinden alınmıştır 1980 yılında Kültür Bakanlığı’nca başlatılan kazı çalışmaları son bulmuştur İS V yy’da yaşamış tarihçi Zosimos “Tapınak, ovadaki ürünlerine musallat olan çekirgelerden kurtulmak için Güneş ve Sanat Tanrısı Apollon’dan yardım isteyen ahali tarafından, çekirgeler Apollon’un gönderdiği kuş sürüsünce yok edilince O’na bir şükran ifadesi olarak yaptırılmıştır” diyorsa da Zeus adına yaptırıldığı da söylenmektedirSilifke Kalesinin eteğinde, Bizanslılardan kalma bu su deposu 46 m uzunluğunda, 23 m genişliğinde ve 14 m derinliğinde olup, içine doğu köşesindeki helezonik merdivenle inilmektedirSarnıç , bütün bir Kaya parçasının hayret verici bir şekilde anılan ölçülerde oyularak oluşturulmuşturAnadolu sarnıç mimarisinde örneği az görülen Tekirambarı su sarnıcının tüm duvarları su sızmasını önlemek ve ayrıca anıtsal bir özellik vermek için düzgün kesme taşlarla desteklenmiştir, Alan uzun kenarında 8; kısa kenarında 5 yuvarlak kemerli niş oluşturulmuştur1980 yılında Kültür Bakanlığı’nca şehir merkezinde yapılan bir kazıda, gymnasium olabileceği tahmin edilen “opus-sectile” tekniğinde yapılmış renkli mozaik tabanlı bir mekan ortaya çıkarılmıştır İS II yy Roma dönemine ait olduğu belirlenen bu kalıntıda ayrıca üzeri yazıtlı iki heykel altlığı ile 2 m boyunda başı kopmuş mermer bir imparator heykeli de bulunmuştur Heykelsiz altlıkların biri üzerindeki yazıtta Silifkeli T Aelius Aurelius Maron adındaki bir güreşçinin başarıları anlatılmaktadır Mozaik tabanın ortasında bulunan 180 m çapındaki mermer levhada sekiz satırlık bir kitabe vardır Burada, mermer konuşturularak bir onarım anlatılmakta ve şöyle denilmektedir: “Zamanın aşındırdığı ben taban döşemesini, kadınların sultanı, Ares-sever Zenon’un eşi, düşünceleri ve yaptıklarıyla fevkalade bir insan olan Paulina cömertçe süsledi ve ilgisini esirgemedi benden Yaşlılık nedeni ile etkileyici özelliğimi yitirmiştim; oysa şimdi bu akıllı ve kusursuz kadın sayesinde mermer süslemeler içinde daha da ışıldıyorum ve külfetli bir yaşlılıktan sonra gençliğe geri dönüyorum”Günümüzde , çok eskilere dayanan Şehir Merkezinin Tarihi Dokusu tahrip edilmiştirKaya Mezarları ve Roma Döneminde yapılan Anıtsal yapılar üzerine betonarme yapılar kondurularak eski şehir yok edilmiştirKurtuluş Savaşı'ndan sonra İçel ili merkezi (1924 - 1933) olan Silifke, 1933'ten sonra Mersin ili ile birleştirilerek adı İçel konulan ilin ilçesi hâline getirilmiştir Ayrıca Silifke'ye eskiden Bizans döneminde Selefkos denildiği için bazı turistler Silifke'ye "Selefkos" derler |
Mersinin Silifke İlçesi Tanıtımı |
10-14-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mersinin Silifke İlçesi TanıtımıAya Tekla İsa'nın havarilerinden Tarsus lu Aziz Pavlos Konya'da Hristiyanlığı yaymak için gittiği sırada ona yürekten inanan bir kızla tanışır Bu kız Aya Tekla'dır Aziz Pavlos inancını yaymak için Yalvaç'a doğru yola çıktığında Aya Tekla'ya da Silifke ve yöresini Hristiyanlaştırması görevini verir Bu yüzden de Aya Tekla Silifke'ye gelerek bugün "Meryemlik" denilen yerdeki mağara kilisede yaşamaya başlar Önce halk tarafından benimsenmez fakat çeşitli ilaçlar yaparak Silifkelilere derman olmaya çalışır ve başarılı olur Günden güne kazandığı güçten ve artan taraftarlarından çekinen ve korkan Silifke'nin ileri gelenleri Aya Tekla'yı öldürtmeye karar verirler Bütün gücünü bekaretinden aldığına inandıkları Aya Tekla üzerine dört beş tane serseri gönderirler Fakat serseriler mağaraya girdiklerinde Aya Tekla üstündeki büyük beyaz şalı onların üstüne atarak bir anda gözden kaybolurve bir daha da gören olmaz Rivayete göre Aya Tekla'nın bulunduğu mağaradan Silifke Kalesi'ne çıkan gizli bir yol bir tünel vardır ve Aya Tekla burdan kaçıp gizlenerek kurtulmuştur Aya Tekla'dan sonra gizlendiği mağara yöredeki gizli Hristiyanların kilisesi olmuş daha sonra Roma İmparatorluğu Hristiyanlığı kabul edince de mağara üstüne büyük bir kilise inşa edilmiştirBugün halen Aya Tekla mağara kilisesi dünyanın ilk kiliselerinden biri olp Hristiyan dünyasının da hac yerlerinden biridir Eski Aya Tekla ikonası ve tablosu Kıbrıs'a kaçırılmıştır Halk ve Kültür Silifke'ye özel birçok yemek vardır Bunlardan en önemlileri; yüksük (yüzük) çorbası, batırık, arabaşı, ülübü ve keşkek 'tir Tatlıları arasında mekik tatlısı en önemlilerindendir Silifke'de genelde Türkmen göçmenleri olduğu için bazı oyunları Türkmenler için yapılmıştır Silifke'nin en önemli ve ünlü ürünleri yoğurt ve ayrandır Yörenin köylülerine ve ağız tadını bilenlere göre en iyi ayran yayık ayranıdır Silifke´de en son Yörük kollarından Sarıkeçililer bulunmaktadır Silifke Toroslardaki köylerde Türkmen Yörük nüfusu barındırır3-4 tane de Tahtacı köyü bulunmaktadır Tahtacılar kerestecilik ve orman ürünleriyle geçimlerini sağlayan Alevi Türkmenlerdir Kent merkezinde ise Say mahallesi kalabalık bir Abdal mahallesidir Abdallar da Alevi inancına sahiptirlerOtogara yakın mahallelerde yoğunlukla Girit,Kıbrıs ve Selanik göçmenleri yaşamaktadır Atatürk Silifke'deki Gazi Çiftliğini yeni gelen Yunanistan mübadilleri arasında paylaştırmışır Ayrıca çok ünlü zeytinyağı tüccarı fabrikatör Bodosaki Silifkelidir Sahip olduğu çok geniş meyve bahçesi ve arazisi mübadeleden sonra kamulaştırılmış, bir bölümüne Kız Meslek Lisesi yapılmış geri kalanına ise Giritli aileler yerleştirilmiştir Bodosaki daha sonra İstanbul'daki ünlü Pera Palas otelini satın alarak sahibi olmuştur Kıbrıslı aileler ise 30'lu, 60'lı ve 70'li yıllarda gelmişlerdir Silifkeli Rumlar ise mübadele ile birlikte Yunanistan'da yeni kurulan bugün Thesprotia iline bağlı Adriyatik Denizi kıyısındaki Nea Seleukia(Yeni Silifke) kasabasına yerleştirilmişlerdir Kasaba nüfusu bugün 3000 civarındadır O yıllarda Silifkeli Rumların lideri Yusufaki Tiryakidis idi Silifkeli Ermeniler ise Bucaklı mahallesinde yaşamakta idiler Dilek Kayası denilen mevkide kiliseleri mevcut olan kalabalık bir cemaatt idiKurtuluş savaşında yaşanan sokak çatışmalarını takiben Kıbrıs üzerinden Lübnan'a gittikleri bilinmektedir O yıllardaki Silifke Ermenileri lideri Hacı Manolyan idi 1933 yılında bazı vilayetlerin ilçeye indirilmesi ile ilgili bir kanunla İçel ilinin merkezi Silifke lağv edilip Mersin ve İçel illeri birleştirilerek merkezi de Mersin oldu (Tam doğru olmamakla beraber Silifke halkının CHP'ye değil de Serbest Cumhuriyet Fıkrası'na oy vermesi sonucunda daha önce il olan Silifke ilçeye dönüştürülmüştür) Bir diğer rivayet de gerici Hoca Askeri ayaklanmasının Silifkede yaşanmasıdır Böylece Silifke İl ünvanını kaybetti 2002 yılında ise hükümetin aldığı bir kararla Karamanoğulları’nın Türkçe olarak bu bölgeye verdiği "İçel" ismi tarihe karıştı Bu karar doğu bir karardır Çünkü İçel adı sadece Silifke, Mut, Gülnar, Aydıncık, Bozyazı, Ermenek ve Anamur ilçelerini kapsayan Yöresi'ni tanımlamaktadır Erdemli ve doğusu ise başka bir yöredir İçel değil ancak Çukurovaya dahil olabilir Silifke bir gün tekrar il olursa "İçel" adının il adı olarak verilmesi doğru bir karar olacaktır Silifke folklorik açıdan da önemli bir bölgedirHalk oyunları,kilim dokumacılığı ve el sanatları gelişmiştirSilifke Folklor Ekibi uluslararası pek çok organizasyonda Türkiyeyi temsil etmiştirSilifke oyunları kıvrak tarzdadırSilifkede her yıl 20-26 Mayıs tarihleri arasında Uluslararsı Müzik ve Folklor Festivali düzenlenir Silifke'nin Yoğurdu, Türkmen Kızı, Çiftetelli, Elmas zeybeği, Kıbrıs Zeybeği, Hamçökelek, Çaya Vardım Zeybeği, Portakal Zeybeği , Bahçeye gel Görelim, Mandilli ,Yayla Yolları, Aşık ile Maşuk , Aslan Mustafa ve Keklik oyunları en bilinen folklorik danslardır İlçeye bağlı Yeşilovacık beldesi sınırları içinde bulunan koylar Akdeniz Foklarının üreme bölgesidir Akdenizin önemli tatil beldelerinden olan Susanoğlu (Atakent) ve Taşucu Silifke'ye bağlıdır Sosyal Durum Halk yaz aylarında yaylalara ya da deniz kenarındaki yazlık evlerine taşınır Her yıl 20 Mayıs'ta düzenlenen Silifke Müzik ve Folklor Festivali'ne yöre halkı katılmaktadır Festivalde çeşitli konserler düzenlenmekte, ırmak boyunca uzanan yürüyüş yollarında standlar ve yörük çadırları kurulmaktadır Yörük çadırlarında halka geleneksel yöre yemekleri sunulmaktadır Ekonomik durum Tarım Silifke ovası alüvyonlu bir ova olması dolaysıyla toprağı çok verimlidir İklim seracılığın yaygın olması nedeniyle burada yılda 3 ürün alınabilmektedir Silifke'de domates, salatalık, çilek, çeltik, yerfıstığı, kabak, yeşil fasulye, bakla gibi bir çok sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır Son dönemlerde Silifke'de sebzeciliğin yanı sıra meyvecilik portakal, mandalin ve limon (narinciye), zeytin, nar, kayısı, erik, şeftali gibi meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır Hayvancılık Büyük ve küçükbaş hayvancılğın yanında tavuk ve balık çiftlikleri de vardır Balık çiftlikleri hem tatlı suda hem de denizde kurulmuştur Tatlı suda alabalık denizde ise levrek ve çipura yetiştirilmektedir Ayrıca Silifke'nin kırsal bölgesinde, keçi ve koyun yetitirciliği de yapılmaktadır Belde belediyeleri ve Köyleri Belde Belediyeleri ve Nüfusları(2008) Atayurt 7310, Atakent 6362, Narlıkuyu 2970, Arkum 2401, Uzuncaburç 2000, Akdere 1749, Yeşilovacık 2431, Taşucu 8777 Köyleri Ayaştürkmenli - Kabasakallı - Bahçederesi - Bahçeköy - Bayındır - Bolacalıkoyuncu - Burunucu - Bükdeğirmeni - Cambazlı - Cılbayır - Çadırlı - Çaltıbozkır - Çamlıbel - Çatak - Çeltikçi -Demircili- Ekşiler - Evkafçiftliği - Gedikpınar - Gökbelen - Gülümpaşalı - Gümüşlü - Gündüzler - Hüseyinler - Hırmanlı - Işıklı - Kabasakallı - Karadedeli - Karahacılı - Karakaya - Kargıcak - Kavakköy - Keben - Kepez - Keşlitürkmenli - Kocaoluk - Kocapınar - Kurtuluş - Kıcaköy - Kırtıl - Kızılgeçit - Mağara - Nasrullahköy - Nuriköy (Nuru) - Ortaören - Ovacık - Ören - Pelitpınarı - Sabak - Sarıaydın - Senir - Seydili - Seyranlık - Sökün - Sömek - Tosmurlu - Türkmenuşağı - Ulugöz - Yeğenli - Yenibahçe - Yenisu - İmambekirli - İmamlı - İmamuşağı - Şahmurlu - Uşakpınarı |
|