Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Akdeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antakya, hatayın, ilçesi, tanıtımı

Hatayın Antakya İlçesi Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hatayın Antakya İlçesi Tanıtımı




Hatayın Antakya İlçesi Tanıtımı

Antakya (Arapça: انطاكيّة, Anṭākye; Yunanca: Ἀντιόχεια, Antiohia) Hatay ilinin merkez ilçesidir Akdeniz Bölgesindedir ve Türkiye'nin en güneydeki il merkezidir Ortasından Asi Nehri geçen şehrin rakımı 85 metredir[kaynak belirtilmeli] Şehir merkezi nüfusu ise 188310'dir

Tarih [değiştir]

Tarih kaynaklarına göre Antakya, MÖ 300 civarında Büyük İskender'in komutanlarından Seleucus Nicator tarafından kurulmuşturEski kaynaklara göre Antakya 300000 bin nüfusuyla Roma İmparatorluığunun 3 dünyanın 4 büyük kentiydi Babası Antiochus'un isminden Antiocheia adıyla kurduğu şehir, Silpius Dağı (bugünkü Habib Neccar Dağı) eteğinde ve Asi Nehri (Orontes) kenarında yer almıştı Aslında İskender'in ölümü sonrasında Seleucus'un yönetimine giren topraklarda Antakya dışında başka yerlerde çok sayıda Antiocheia daha kurulmuştu

Tarih Öncesi ve Helenistik Dönem

Antakya civarının tarihi, şehrin kuruluşuna göre çok daha eskidir Değişik kaynaklarda belirtildiğine göre, Tell-Açana höyüğündeki kazılar Kalkolitik Çağdan (MÖ 5000-4000) itibaren yörenin yerleşim için kullanıldığını göstermektedir Anadolu'yu Filistin ve Suriye'ye bağlayan yol üzerinde, Mezopotamya'yı Doğu Akdeniz'e bağlayan noktalardan biri olması nedeniyle Hatay'ın eski bir yol güzergahı olduğu çok açıktır Burası Hitit ve Eski Mısır İmparatorluklarının sınırlarını oluşturan bölgenin eşiğindeydi

Makedonyalı Büyük İskender'in doğuya doğru fetihlerini sürdürürken Pers Kralı Darius (Codomannus)'la yaptığı savaşlardan birinin İÖ333 yılında Issus yakınlarında, bugünkü Payas İlçesinde, Pinarus nehri (bugünkü Deliçay) üzerinde gerçekleştirildiği düşünülmektedir Bunun hemen ardından Gaugamela denilen yerdeki savaşta Büyük İskender'in ordusunun galip gelmesinden sonra İskender, Fenike topraklarını elde etmek amacıyla Asi (Orontes) boyunca güneye ilerledi Suriye ve Mezopotamya bölgesi Makedonyalıların eline geçti Ancak Büyük İskender'in MÖ 323 yılında Babil'deyken ölmesinin ardından fethedilen topraklar İskender'in komutanları arasında bölündü Suriye ve Mezopotamya bölgesi üzerindeki güç savaşı Seleucus Nicator'un lehine sonuçlandı (MÖ 301) Öncelikle Seleucus Krallığının başkenti olarak, Akdeniz kenarında bir liman olduğundan Seleucia Pieria (bugünkü Samandağ, Çevlik) seçilmişti Seleucus, yendiği rakibi Antigonus (Monophtalmus)'un bugünkü Antakya'nın 5 km kadar kuzeyindeki yönetim merkezi Antigonia'yı yıkarak halkını kendi adıyla kurduğu bu yeni başkente (Seleucia) naklettirdi Ancak Mezopotamya civarı ve güney Suriye'nin kontrol edilebilmesi açısından ve Seleucia'nın denizden gelecek saldırılara açık olması nedeniyle yeni bir kent, Antiocheia kuruldu

Antakya'nın iyilik tanrıçası Tyche, Vatikan Müzeleri

Antakya'ya bağlı Küçükdalyan Belediyesinde, Sen Pier (Saint Pierre) Kilisesi: Hıristiyanlık tarihinde önemli yeri vardırBu kent, yendiği rakibinin Antigonia'sıyla aynı yerde değildi, daha güneyde Silpius Dağı eteğinde ve Orontes (Asi) kenarında idi (MÖ 300) Antakya'nın Seleucus Krallığı'nın başkenti olması Seleucus Nicator'un ölümünden sonra oğlu Antiochus Soter (MÖ 281-261) zamanında olmuşturVe bu olay çok eskidir

Cumhuriyet Dönemi

Hatay'ın anavatan Türkiye'ye katılması öncesinde, 2 Eylül 1938 tarihinde 10 aylık bir süre varlığını sürdüren Hatay Devleti kuruldu Toprakları, Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) belgelerinde İskenderun Sancağı olarak yer alan bölgeydi 16 Haziran 1939'da TBMM'nde alınan kararla Türkiye ile Hatay Devleti arasındaki sınır çizgisi kaldırılarak geçersiz kılındı 23 Temmuz 1939'da ise anavatana katılma, son Fransız kıtasının kışladan çıkmasıyla ve Fransız kıtasının da yeraldığı törenle kışlaya Türk bayrağı çekilmesiyle tamamlanmış oldu

Coğrafya

Antakya'nın içinden gecen Asi NehriAnadolu'nun güneyinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır vilayetlerinden biri olan Hatay ilinin yönetim merkezi Antakya, 36 10' kuzey enlemi ve 36 06' doğu boylamı ile yurdumuzun en güneyinde yer alan kent niteliğindeki yerleşme merkezidir

Akdeniz iklim bölgesinin doğu ucunda, kıyıdan 22 km kadar içerde olar kentin denizden yüksekliği yaklaşık 80 m'dir Kuzeyde Amanos Dağları ile güneyde Kel Dağ (Cebel-i Akra) arasında kalan Aşağı Asi Vadisi'nin başlangıcında, Kel Dağı'nın kuzeydoğusunda, 440 m rakımlı Habib-i Neccar Dağı'nın eteklerindedir Kentin kuzeydoğusuna doğru gelişen ve Hatay çöküntü alanının ortasında yer alan Amik Ovası, zirai potansiyeli çok yüksek kalın bir alüvoyal toprak tabakası ile kaplı olup, aynı zamanda ilin en büyük toprak düzlüğünü oluşturur

Tepelerin zirvelerine tırmanarak kenti çepeçevre saran sur kalıntıları ve kalesiyle kentin adeta simgesi olan ve eteklerinde Antakya'nın kurulu olduğu Habib Neccar Dağı, kenti güneybatı-kuzeydoğu istikametinde sınırlayan bir dizi tepelerin oluşturduğu doğal bir engeldir

Antik Çağdaki ismi Silpius olan Habib Neccar Dağı'nı da içine alan Keldağ sırası, altyapı serpantin ve gabro gibi yeşil renkli kütlelerin oluşturduğu, üst kısımlarda ise bazalt ve kalkerin hakim olduğu jeolojik bir yapıya sahiptir Habib Neccar'ın kuzeybatı yamaçları, genç fayların dik basamaklar oluşturduğu parçalanmış, arızalı yüzeyler halindedir

İklim

Antakya ve civarında Akdeniz iklim tipi egemendir Bu nedenle kentte yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer Ancak, kıyı şeridi ile dağların arka kısımları ve yükseltisi fazla olan yerler arasında iklim koşullarındaki bölgesel farklar nedeniyle Antakya'daki iklim koşulları kıyı şeridine kıyasla biraz farklılık gösterir Bu nedenle sıcaklık, kıyılarda yüksek değerlerde kalır Yazların, kıyı şeridine kıyasla daha serin geçmesinin bir nedeni de en sıcak ortalamaların kaydedildiği ayların aynı zamanda, Antakya'da rüzgarın en hızlı estiği ve en çok esme sayısına ulaştığı aylar oluşudur

Asi Nehri

Kuzey yönünde yaklaşık 30 km boyunca Türkiye-Suriye sınırını oluşturacak şekilde akan Asi Nehri, Türkiye topraklarına girdikten sonra batıya döner ve bugün kurutulmuş olan Amik Gölü'nün ayağı Küçük Asi ile birleştikten sonra güneydoğu doğrultusuna yönelir ve Samandağ'ın güneyinde Akdeniz'e dökülür Antik Çağ'ın Orontes'i olan Asi'nin kaynağı, Lübnan Dağları'dır Antik çağda küçük tonajlı nehir gemilerinin seyrüseferine imkân veren ve Antakya'yı asırlar boyu Akdeniz'e bir su yolu ile bağlanmış olan Asi Nehri'nin bugün akıttığı ortalama su miktarı, kentin içinde 504 m³/sndir Antakya içinden geçen ve bir kanal haline getirilmiş olan yatağı, yaklaşık 2 km uzunluğunda ve 30-35 m genişliğindedir

Eski Antakya, Asi Nehri ile Habib Neccar Dağı arasında kalan doğu kısmıdır Asi üzerinde, şehrin iki yakasını bağlayan bir dizi köprü vardır Eski köprülerden biri olan, Amik Gölü'nün kurutulması projesi çerçevesinde, Asi'nin genişletilmesi ve yatağının taranması çalışmaları sırasında kentin Roma Çağı'ndan beri ayakta duran ünlü taş köprüsü (ki Diocletian zamanında yapıldığı tahmin edilir), 1972 yılında dönemin belediye başkanı tarafından hunharca ve acımasızca yıkılarak yerine bugünkü betonarme köprü inşa edilmiştir

Bağlı beldeler

Avsuyu, Çekmece, Dursunlu, Ekinci, Gümüşgöze, Güzelburç, Harbiye, Karaali, Karlısu, Kuzeytepe, Küçükdalyan, Maşuklu, Narlıca, Odabaşı, Ovakent, Serinyol, Subaşı, Şenköy, Toygarlı, Turunçlu, Yeşilpınar,Ballıöz Meydancık

Bağlı köyler

Açıkdere, Akcurun, Akçaova, Alaattin, Alahan, Alazı, Anayazı, Apaydın, Arpahan, Aşağıoba, Aşağıokçular, Bahçeköy, Balıklıdere, Ballıöz, Bitiren, Bostancık, Bokşin, Bozhüyük, Bozlu, Büyükdalyan, Çardaklı, Çatbaşı, Çayır, Dağdüzü, Değirmenyolu, Demirköprü, Derince, Dikmece, Doğanköy, Döver, Gökçegöz, Güldüren, Güneysöğüt, Günyazı, Hanyolu, Hasanlı, Karsu, Karşıyaka, Kisecik, Koçören,

Kuruyer, Madenboyu, Mansurlu, Maraşboğazı, Melekli, Meydancık, Oğlakören, Orhanlı, Paşaköy, Saçaklı, Samankaya, Saraycık, Sinanlı, Sofular, Soğuksu, Suvatlı, Tahtaköprü, Tanışma, Turfanda, Uzunalıç, Üçgedik, Üzümdalı, Yaylacık, Yeşilova, Yoncakaya, Yukarıokçular, Zülüflühan, Yakuplu, Kulaç, Gözluçukur, Esenbağ, Tokaçlı

Kültür

Türkiye Cumhuriyeti'nin kozmopolit kentlerinden birisidir Çok uzun bir süre boyunca bir arada yaşamayı öğrenmiş, etnik kökenleri, dinleri farklı birçok topluluğa ev sahipliği yapan bu kent UNESCO barış kenti seçilmiştir[kaynak belirtilmeli] Çokkültürlü yapısını tarih boyunca korumuş olan ilde aynı ulusa mensup birden fazla dini cemaat bulunmaktadır En büyük nüfusa çoğunluğuna sahip Nusayri Araplar ve Sünni Türklerin yanında, Alevi Türkler ve Kürtler, Süryaniler, Sünni Araplar, Katolikler, Ortodoks Rumlar, Protestan Araplar, Maruni Araplar, Ermeniler, Yahudiler ve diğer küçük topluluklar Hatay'ın çok kültürlü yapısının dinamiklerini oluştururlar Örneğin Samandağ ilçesi Nusayri Araplardan oluşurken Altınözü ilçesi tamamen Sünni ve Hristiyan Araplardan oluşmaktadır

'Hıristiyanlık' isminin ilk kez verildiği şehir olan Antakya'da bulunan StPierre Kilisesi Hıristiyanlığın en önemli tarihi kiliselerindendir Kilise aynı zamanda Hristiyanlarca hac yeri olarak kabul edilmekte ve her yıl burada 29 Haziran günü Katolik Kilisesince ayin düzenlenmektedir

Tarihi ve turistik mekanlar açısından da zengin olan ilde dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonunu barındıran Hatay Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır

Her yıl 21-23 Temmuz tarihleri arasında kentte Uluslararası Antakya Turizm ve Sanat Festivali yapılmaktadır

Dünyanın en uzun ikinci kumsalı Samandağ'dadır

Meşhur yemekler

Antakya'ya gidilince yenmesi gerekenler peynirli künefe başta olmak üzere, biberli ya da katıklı ekmek,oruk (içli köfte ), dürüm kebap (harbiye kebap) ve mutlaka humus, bakla ezmesi, surke (çökelek), çiğ köfte, kaytaz böreği, maklube, kebse, abu ğannuc(babağannuc), lahmacunVe eğer imkân bulursanız Hirise(standart arapçadaki transkripsiyonu:herîse)'yi mutlaka tatmalısınız (Hirise ;Antakya'da yaşayan Alevilerin etnik bir yiyeceğidir Dini ayinlerinlerinde(bayaramlarda)katılım gösterenlere ücretsiz dağıtılan bol etli ve buğdaydan oluşmuş yiyecektir

Hatay’ın iklimi, hem tatlı patates ve şeker pancarı gibi tropik ürünlerin, hem de hıta denilen salatalık/kabak arası yöreye özgü ürünlerin yetiştirilmesine elverecek kadar sıcaktır Hatay’ın en iyi bilinen yemekleri şerbetli bir tatlı olan künefe, soğanla salçada kavrulan patlıcan, (Şeyhülmahşi), yoğurtlu patlıcan ezmesi (Babağannuş), humuslu çerkez tavuğu olup Türkiye genelinde olduğu gibi kebap türünden yemekleri de vardır Hataylılar baharatlı ceviz ezmesi muhammara, baharatlı köfte oruk, kekik ve maydanoz ezmesi Za’atar, güneşte kurutulmuş baharatlı cökelek gibi bir sürü baharatlı yemek yaparlar Son olarak da, nar ekşisi bu bölgede yaygın olarak kullanılan bir salata sosudurtabi bunların hepsini yerken aşür ve kaytaz böreğini yemeden geçmeyinizDoğal bitki örtüsü maki olan Hatay'da zeytinin dışında hurma,yerfıstığı,portakal,mısır,üzüm ve soğan önemli miktarda yetiştirilir

Çekilmiş Diziler ve Filmler

Asi, Eve Giden Yol, Şellale, Kibar Feyzo ,Kül ve Ateş , Sen de Gitme,Kasaba



Alıntı Yaparak Cevapla

Hatayın Antakya İlçesi Tanıtımı

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hatayın Antakya İlçesi Tanıtımı




Hatayın Antakya İlçesi Resimleri








Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.