Fetih Suresi Türkçe Meali |
09-08-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Fetih Suresi Türkçe MealiFetih Suresi Türkçe Meali Fetih Suresi Türkçe Meali fetih suresi türkçe anlamı fetih suresi manası fetih suresi türkçe meali Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla [*]Şüphesiz, Biz sana apaçık bir fetih verdik[*]Öyle ki Allah, senin geçmiş ve gelecek (her) günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola yöneltsin[*]Ve Allah, sana 'üstün ve onurlu' bir zaferle yardım etsin[*]Mü'minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, 'güven duygusu ve huzur' indiren O'dur Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır: Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir[*](Bütün bunlar,) Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere sokması ve kötülüklerini örtüp-bağışlaması içindir İşte bu, Allah Katında 'büyük kurtuluş ve mutluluk’tur[*]Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için O kötülük çemberi, tepelerine insin Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır Varacakları yer ne kötüdür[*]Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir[*]Şüphesiz, Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik[*]Ki Allah'a ve Resûlü’ne iman etmeniz, O’nu savunup-desteklemeniz, O’nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için[*]Şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmişlerdir Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir Şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur Kim de Allah'a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir[*]Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti Bundan dolayı bizim için mağfiret dile" Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır"[*]Hayır, siz Peygamberin ve mü'minlerin, ailelerine ebedi olarak bir daha dönmeyeceklerini zannettiniz; bu, kalplerinizde çekici kılındı ve kötü bir zan ile zanda bulundunuz da, yıkıma uğramış bir topluluk oldunuz[*]Kim Allah'a ve Resûlü’ne iman etmezse, (bilsin ki) gerçekten Biz, kafirler için çılgınca yanan bir ateş hazırlamışızdır[*]Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; dilediğine mağfiret eder, dilediğini azaplandırır Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir[*](Savaştan) Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim" Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz Allah, daha evvel böyle buyurdu" Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir[*]Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) Müslüman olurlar Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azap ile azaplandırır"[*]Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur Kim Allah'a ve Resûlü’ne itaat ederse, (Allah) onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar Kim de sırt çevirirse, onu acı bir azap ile azaplandırır[*]Andolsun, Allah, sana o ağacın altında biat ederlerken mü'minlerden razı olmuştur, kalplerinde olanı bilmiş ve böylece üzerlerine 'güven duygusu ve huzur' indirmiştir ve onlara yakın bir fethi sevap (karşılık) olarak vermiştir[*]Ve alacakları birçok ganimetleri de Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir[*]Allah, alacağınız daha birçok ganimetleri size va'detti, bunu size hemencecik verdi ve insanların ellerini sizden çekti ki, (bu,) mü'minler için bir ayet olsun ve sizi dosdoğru bir yola yöneltsin[*]Ve (daha) başka (nice nimetler de, ki,) siz henüz onlara güç yetirmiş değilsiniz; (ama) gerçekten Allah, onları kuşatmıştır Allah, herşeye güç yetirendir[*]Kafir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı[*](Bu,) Allah'ın öteden beri sürüp giden sünnetidir Sen Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın[*]Onlara karşı size zafer verdikten sonra, Mekke'nin göbeğinde ellerini sizden ve sizin de ellerinizi onlardan çeken O'dur Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir[*]Ki onlar, inkar ettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu Durumunun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden inkar edenleri acı bir azap ile azaplandırırdık[*]Hani o inkar edenler, kendi kalplerinde, 'öfkeli soy koruyuculuğu'nu (hamiyeti), cahiliyenin 'öfkeli soy koruyuculuğunu' kılıp-kışkırttıkları zaman, hemen Allah; elçisinin ve mü'minlerin üzerine '(kalbi teskin eden) güven ve yatışma duygusunu' indirdi ve onları "takva sözü" üzerinde 'kararlılıkla ayakta tuttu" Zaten onlar da, buna layık ve ehil idiler Allah, herşeyi hakkıyla bilendir[*]Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram'a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı[*]Ki O, elçilerini hidayetle ve hak din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için gönderdi Şahid olarak Allah yeter[*]Muhammed, Allah'ın elçisidir Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir İşte onların Tevrat'taki vasıfları budur: İncil'deki vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va'detmiştir |
|