Lenf Bezleri Büyümesi |
04-05-2009 | #1 |
Gözyaşı
|
Lenf Bezleri Büyümesi(Bu yazı toplam 159575 defa okundu) Şişmiş bezeler genellikle vücudun hastalıklara karşı korunma mekanizmasının iyi çalıştığını gösterir Fakat aynı zamanda ciddi hastalıkların da habercisi olabilirler Bunun ayırdına nasıl varacaksınız? Çoğumuz, kulak altında, boyunun her iki tarafında, çene ve koltuk altlarında büyüyen bezelere yabancı değilizdir Genellikle şişmiş bezeler, bölgesel bir enfeksiyonun sonucu oluşurlar Daha çok koltuk altı, boyun ve kasık bölgelerinde şişen bezeler, beyaz kan hücreleri ve vücudu hastalıklara karşı koruyan antikorları içeren bir sıvıyla dolar Enfeksiyonlarla savaş Lenf bezleri bütün vücuda yayılmıştırÇene altı,kulak arkası,ve kasık lenf bezleri büyüdükleri zaman belirgin bir hal alırBuna karşılık daha derinde bulunan ,göğüs ve karın bölgesindeki lenf bezlerinin şişmesi özel muayenelerle anlaşılabilirNormal olarak bezelerin çapı yarım santimetreyi geçmez, ancak enfeksiyon kaptığınızda, lenf bezleri beyaz kan hücreleri üreterek zamanla büyür Bunlar daha sonra kan dolaşımına katılarak vücuttaki mikroplarla savaşırlar Bu bir bakıma vücut içindeki enerji savaşıdır Genellikle vücudun savunma mekanizması mikroplarla olan bu savaşı yener Fakat bütün bu aktiviteler aynı zamanda hassas ve ağrılı lokal şişmelere de neden olur Boğazınızda oluşan bezeler, birkaç gün dinlenmenizi gerektirebilir Sıcak içecekler, tuzlu su, antiseptik gargara yapmak boğazınızdaki şişliğin geçmesine yardım etse de bezeler bir süre sonra kendi kendilerine kaybolacaktır Eğer geçmiyorlarsa, ciddi bir enfeksiyon olup olmadığını öğrenmek için doktora başvurun Nedenini öğrenin Bezeler, lenf bezlerinde beyaz kan hücresi dediğimiz lenfositlerin göllenmesiyle oluşur Deri ve solunum sisteminin bazı basit enfeksiyonları bezelere neden olabilirÖrneğin bademcikler ve apandis öncelikle lenfatik hücrelerden oluştukları için kolaylıkla şişebilirler Lenf bezleri vücudun herhangi bir bölgesinin tahriş olması veya kesilmesi sonucu enfeksiyon kapmasıyla da şişebilirler Örneğin koltuk altınızda beze şişmişse, o bölgeye en yakın olan kollarınızı ve ellerinizi kontrol edin Eğer herhangi bir kesik veya tahriş olmuş yer varsa, o bölgeyi ılık su ve antiseptik ile silin Ancak beze iyileşmiyor ve daha da şişerek ateşli bir hal alıyorsa böyle bir belirtiyi gözardı etmeyerek doktor kontrolüne girin Çünkü bu durum ciddi kan zehirlenmelerine de sebep olabilir Kasıklardaki bezelerse bacak ve ayaklarınızdaki rahatsızlıkların habercisidir Bu yüzden herhangi bir enfeksiyon veya yara olup olmadığını kontrol edin Özellikle şeker hastaları bu çeşit enfeksiyonlara yatkındırlar Bazı bakteriyel hastalıkların etkisiyle vücuddaki bezeler daha da yaygın hale gelebilir Bunun nedeni, vücuttaki bakterilere karşı savaş veren beyaz kan hücrelerinin sayısı artmasıdır Ayrıca eklem yerlerinde oluşan bezeler de büyük bir olasılıkla eklem romatizmasının bir işaredir Bu yüzden, sağlıklı bir beden için kadınların göğüslerini herhangi bir kist olup olmadığını kontrol etmelerine benzer şekilde koltukaltı ve kasıklarımızı da kontrol etmemiz gerekir Günlük hastalıklar Vücudunuzun herhangi bir yerinde şişlik bulmak belki önemsiz görünebilir Özellikle gelişme çağındaki çocuklarda sık sık bezeler oluşur ve çoğu zaman fiziksel bir halsizlik verir, birkaç gün dinlenmeyle de geçerler Bazen şişen lenf bezleri, başlarda farkedilemeyen ciddi solunum hastalıklarının da habercisi olabilir Örneğin göğüste şişen lenf bezleri ancak X ışınlarıyla görülebildiğinden, tüberkülozun farkedilmesi oldukça güçtür Ancak diğer belirtileri izlenebilir; bazen kan kusma, ısı kaybı, kilo vermek, geceleri terlemek ve boyunda şişen bezeler Doktorunuza görünün Her büyüyen lenf bezi karşısında endişeye kapılmanıza gerek yokÖrneğin dişiniz apse yaptığında çene altınızda şişen bezeler,veya soğuk algınlığıyla şişen bademcikleriniz bir süre sonra kendi kendilerine ortadan kaybolurlarAncak hassas ve şişkin bezeler nadiren de olsa kanserin habercisidir Kanserli tümörler,komşu lenf bezlerine yayılarak,şişmelerine neden olurlar Örneğin sağ göğüsteki kanser yayılarak sağ koltuk altındaki bezeleri kaplar Lenf bezleri şekilsel olarak arttıklarında ağrı da olmasa ihmal etmeden GP nizi çektirin Lenf bezi hücrelerindeki anormal çoğalma, bazen Hodgkin adı verilen ve genç erkeklerde görülen bir hastalığa da neden olabilir Boyundaki lenf bezleri zamanla ağrısız olarak şişer Hastalık ilerledikçe diğer lenf bezleri grupları da şişerek solunum darlığı,karaciğer ve dalağın şişmesine neden olur Erken teşhis edilirse tedavi şansı yüksektir Bu nedenlerden dolayı vücunuzun herhangi bir bölgesinde şüpheli bir şişkinlik olursa, ağrısız dahi olsa takibe alın OLASI HASTALIKLAR • Kulak enfeksiyonları: Orta ve dış kulaktaki enfeksiyonlar, lenf bezlerinin şişmesine ve ateşlenmeye sebep olur • Alman Kızamığı: Boyunun arka bölgesinde şişen bezeler, kırmızı isilik gibi görünen Alman kızamığının habercisi olabilir Bu çocuklar için ciddi bir hastalık olmasa da, hamile kadınların geçirmesi oldukça tehlikelidir • Fıtık: Kasıklarda üzerine basıldığında kaybolan yumuşak şişkinlikler genellikle doğuştan gelen bir rahatsızlıktır • Kabakulak: Hemen hemen her çocuğun geçirdiği kabakulak hastalığı, tükürük bezlerinin şişmesiyle oluşur • Toxoplazma: Bezelerin şişmesiyle görülen bu hastalığa kedi, köpek gibi hayvanların dışkısından insanlara bulaşan bir mikrop neden olur Diğer belirtileri yüksek ateş ve halsizliktir
__________________
|
Cevap : Lenf Bezleri Büyümesi |
04-05-2009 | #2 |
Gözyaşı
|
Cevap : Lenf Bezleri BüyümesiLenfomaNedircom Lenfoma en hızlı ilerleyen kanser türlerinden biri olmasına karşın, tedavi başarısı oldukça yüksektir En önemli belirtileri boyunda, koltuk altında ya da kasıklardaki ağrısız bezeler, gece terlemesi, düşmeyen ve sebebi bilinmeyen ateştir Ayrıca sürekli yorgunluk ve kilo kaybı da lenfomanın habercisi olabilir Ancak bu belirtilerin başka hastalıklarda da görülebileceği unutulmamalıdır GÜNÜMÜZDE KANSER Kanser, yılda 10 milyondan fazla yeni olguyla karşımıza çıkan, sonuçları en ağır hastalıklardan biridir Her yıl teşhis edilen kanser hastalıklarının önemli bir bölümü erken tanı ile etkin bir şekilde tedavi edilebilmektedir LENFOMA NEDİR? Lenfoma, “lenf sisteminden” kaynaklanan kanserlerin ortak adıdır Lenfoma çok çeşitli alt tiplerden oluşan, çok farklı davranış özellikleri gösterebilen bir hastalıklar topluluğudur Birçoğunda doğru tanı ve güncel tedavi uygulamaları ile hastalıksız ve uzun süreli yaşama şansı olanaklıdır LENFOMA KİMLERDE GÖRÜLÜR? Lenfoma, hem çocuklarda hem de erişkinlerde görülen bir hastalıktır Lenfomaya yol açan bazı risk faktörleri Uzun süren (kronikleşmiş) enfeksiyon hastalıkları, Bağışıklık sistemini zayıflatıcı durumlar, Bazı kimyasal maddelere maruz kalma (Böcek öldürücü ilaçlar gibi), Bazı virüslerden kaynaklanan hastalıklar LENFOMANIN BELİRTİLERİ NELERDİR? 1- Ağrısız bezeler: En sık görülen belirti olan ağrısız bezeler, lenf bezlerinde oluşan, ağrı vermeyen, genellikle çapı 1 cm’den fazla olan düğüm şeklinde şişliklerdir Fark edilme ihtimali en yüksek olan bezeler, boyunda, koltuk altında veya kasık bölgesinde çıkar Bu şişlikler ağrıya veya başka belirtilere yol açmaz, ancak sıklıkla boyutları giderek artar Lenf düğümlerinin şişmesinin çok sık görülen bir durum olduğu unutulmamalıdır Lenf düğümlerinde şişme olan kişilerin çok büyük bir kısmında lenfoma dışında tanılar söz konusudur Lenf düğümlerinde şişliğin en yaygın sebebi enfeksiyondur Şişen lenf düğümleri genellikle enfeksiyon iyileştikten sonra küçülür 2- Sebebi bilinmeyen ateş: Ortada hiçbir sebep yokken vücut sıcaklığının 38ºC’nin üzerinde olması 3- Gece terlemesi: Gece yatarken giyilen giysilerin ve çarşafların ıslanmasına neden olacak kadar şiddetli gece terlemesi 4- Kilo kaybı: 6 ay içerisinde vücut ağırlığının %10’undan fazlasının kaybolması 5- Sürekli yorgunluk: Şiddetli ve devamlı halsizlik veya yorgunluk BU BELİRTİLER ORTAYA ÇIKTIĞINDA NE YAPILMALI? Kendinizde bu belirtileri görürseniz, doktorunuza danışın Ancak unutmayın, bu işaretlerin hiçbiri lenfomaya özgü değildir; pek çok başka hastalıkta da benzer belirtiler görülebilmektedir Tanıyı sadece hekim kesinleştirebilir LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi bedenimizin bağışıklık sisteminin bir parçasıdır Lenf sistemi mikroplarla ve diğer pek çok hastalıkla mücadele eden akyuvarları (lökositler, kanın beyaz hücreleri) depolar ve bedenimizin her köşesine taşır Lenf sistemini tüm bedenimizde dağılmış olan bir ağa benzetebiliriz Bu ağda lenf damarları, lenf bezleri ile diğer lenf organ ve dokuları bulunmaktadır Lenf damarları, kan damarları gibi ama onlardan ayrı bir sistem içinde, bedenimizin tüm bölgelerine dağılır Lenf damarlarında renksiz, suya benzeyen bir sıvı taşınmaktadır Bu sıvıya lenf sıvısı denir Lenf sıvısında yer alan akyuvarların bir grubu, hastalıklarla mücadele etmek üzere bedenin her noktasına ulaştırılmaktadır Lenf sisteminde görev yapan akyuvarlara lenfosit de denir Lenfositlerin iki görevi çok önemlidir: 1- Yabancı mikroorganizmalarla savaşmak 2- Bedenimizde olası bir tümörün büyümesine engel olmak Bu ağın üzerinde bulunan önemli bir yapı da lenf bezleridir Lenf bezleri, fasulye veya bezelye benzeri bir yapıya sahip olan küçük organlardır Bunlar bağışıklık sistemimiz için önemli hücrelerin eğitimlerinden ve depolanmasından sorumludur Lenf bezleri boyun, koltuk altları, kasıklar, göğüs kafesinin içi ve karın gibi bedenin belli bölgelerinde gruplar halinde bulunur Lenf sisteminin diğer organları arasında bademcikler, dalak, kemik iliği de bulunmaktadır Ayrıca mide, bağırsak ve cilt gibi bazı organlarımızda da lenf sistemi içinde yer alan doku bölümleri vardır Lenf damarları, lenf bezleri, diğer lenf organ ve dokularıyla birlikte tüm bu yapıya lenf sistemi denir Bu yapı içinde ortaya çıkan kanserlerin genel adı da lenfomadır Lenfomadan korkmayın, eğer belirti varsa doktorunuza danışın!
__________________
|
Cevap : Lenf Bezleri Büyümesi |
04-05-2009 | #3 |
Gözyaşı
|
Cevap : Lenf Bezleri BüyümesiLenfoma Hasta Kılavuzu Kitapçık hakkında: Hodgkin hastalığı ve Hodgkin dışı lenfoma tanısı konan hastalar düşünülerek hazırlanan bu kitapçıkta hastalığın bulguları, tanı ve tedavi şekilleri genel olarak tartışılmıştır Ancak her hastanın farklı özellikleri olduğu göz önüne alınarak hastalıkları hakkında en doğru değerlendirmeyi ve yönlendirmeyi sürekli izleyen hekimlerinin yapacağı unutulmamalıdır Lenfoma nedir? Lenfoma lenfositlerin oluşturduğu bir kanser tipidir Lenf dokusunun habis tümörüne verilen genel bir isimdir Kanser ya normal hücrelerin hızla çoğalması veya normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşamaları ile oluşur Malign lenfoid hücreler de normal lenfositler gibi lenf düğümü, dalak, kemik iliği, kan ve diğer organlarda çoğalır Lenfoma Hodgkin hastalığı ve Hodgkin dışı lenfoma adı altında iki büyük gruba ayrılır Hodgkin hastalığı(HH)nedir? İlk kez tarif eden Thomas Hodgkin`in adı ile anılan hastalıktır Hodgkin hastalığının nedeni kesin olarak bilinmemektedir Her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte daha çok genç erişkinlerde görülür Erkeklerde daha sık ortaya çıkar Bulaşıcı bir hastalık değildir Kombine kemoterapi ile şifa elde edilebilen ilk habis hastalıktır Hodgkin dışı lenfoma (HDL)nedir? Bu başlık altında lenfatik sistemi etkileyen yakından ilişkili bir grup hastalık toplanır Bu hastalık anormal B lenfositlerden kaynaklanan B hücreli lenfomalar ve anormal T lenfositlerden kaynaklanan T hücreli lenfomalar olarak 2 gruba ayrılır B hücreli lenfomalar daha sık ortaya çıkar Hastalık lenf düğümlerinde, dalak gibi lenfoid dokularda ortaya çıkabilir veya mide, barsak gibi organlardaki lenf dokusundan kaynaklanabilir Malign lenfoid hücreler kan ve lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer kısımlarına da yayılabilir Son yıllarda HDL sıklığı artmaktadır, ancak bu artışın nedeni bilinmemektedir Lenfomanın nedeni nedir? HH ve HDL nedeni kesin olarak bilinmeyen hastalıklardır Bulaşıcı hastalık değildir HDL gelişimini kolaylaştıran bazı risk faktörleri olduğu kabul edilmektedir EBV ya da HTLV 1 gibi bazı virüslerle infekte kişilerde, immun yetmezlik durumlarında( HİV infeksiyonu, immun supressif tedavi uygulanan organ transplantasyonu yapılmış hastalar), ailede HDL anamnezi olan hastalar, bazı kimyasal maddelerle ilişkisi bulunanlarda sık görülür Lenfomada hastaların hangi şikayetleri olur? İlk şikayet çoğu kez boyunda ortaya çıkan ağrısız bir şişliğin farkedilmesi şeklindedir Hodgkin hastalığında bu şişlik özellikle solda köprücük kemiği üzerinde yerleşimlidir Koltuk altı ve kasıktaki lenf düğümü bölgelerinde de büyüme olabilir Az sayıda hastada ise lenf düğümü büyümesinin yaygın olduğu görülür Göğüs kafesi içinde ya da karın boşluğu içindeki lenf düğümlerinde de büyüme olabilir Bunlar bası nedeni olacak büyük kitleler oluşturuyorsa nefes darlığı, yüzde ve boyunda şişme ya da karında şişlik, ele gelen kitle, karın ağrısı olması gibi şikayetlere yol açarlar Fizik muayenede karaciğer ya da dalak büyüklüğü saptanabilir Hastalık lenf düğümü dışındaki dokuları da tutabilir Akciğer, karaciğer, kemik, kemik iliği tutulumu en sık lenf düğümü dışı tutulum yerleridir Lenf düğümü dışı tutulum olması ekstranodal hastalık olarak adlandırılır Başlangıçta vakaların % 5- 10 unda ekstranodal tutulum olabilir Hastaların bir kısmında lenfomaya bağlı olarak ortaya çıkan ve sistemik semptomlar olarak değerlendirilen bulgular olabilir Bunlar ateş, gece terlemesi, son 6 ayda vücut ağırlığının % 10 undan fazla kilo kaybı olmasıdır Ateşin nedeni bir infeksiyon değildir Sistemik semptomlar bu hastalıklara özgü değildir Hodgkin hastalığında kaşıntı da olabilirHodgkin hastalığında hasta alkol alınınca büyümüş lenf düğümlerinde ağrı olduğunun ifade edebilir Bademciklerin tutulumu Hodgkin dışı lenfomada daha sık olmaktadır Lenfomalı hastaların az bir kısmında fizik muayenede büyümüş bir lenfadenomegali bulunmaz Lenfomada tanı nasıl konur? Lenfoma tanısı koymak için mutlaka tutulmuş bölgeden biopsi yapmak gerekir Kesin tanı histopatolojik inceleme ile konur Bu nedenle lenf düğümü büyümesi olan hastalarda lenf düğümünün cerrahi olarak çıkarılması ve histopatolojik tetkikinin yapılması gereklidir çıkarılacak lenf düğümü hekimin uygun gördüğü yerde ve tetkik için uygun büyüklükte olmalıdır Tanı için gerekirse biopsi tekrar alınmalıdır Fizik muayenede lenf düğümü ele gelmeyen hastalarda göğüs boşluğu içinde ya da karın içinde büyümüş lenf düğümleri olduğu radyolojik tetkiklerle gösterilirse genel anestezi altında göğüs boşluğu ya da batın içine ulaşılarak lenf düğümü biopsisi yapılması gerekebilir Lenfoma tanısı konan her hastaya mutlaka hastalığın evresini belirlemek için kemik iliği biopsisi de yapılmalıdır Hastalığın kemik iliği tutulumunun olup olmadığının belirlenmesi uygun tedavi şeklini kararlaştırmada yol göstericidir Hastalığın yaygınlığını belirlemek için farklı muayene ve testlerin yapılması gereklidir Klinik değerlendirme bir onkolog ( kanser tedavi eden hekim) veya hematolog ( kan hastalıklarını tedavi eden hekim) tarafından yapılmalıdır Hastalığın hikayesi, fizik muayene bulguları, görüntüleme ve laboratuar bulguları değerlendirilerek remisyon veya iyileşme sağlayacak en iyi tedavi planlanmalıdır Hastalığın bulguları lenf düğümünde ağrısız büyüme olması, ateş, gece terlemesi, açıklanamayan kilo kaybı, kaşıntı olabilir Hastalığın en sık bulgusu boyun ve koltuk altında ağrısız olarak büyümüş lenf düğümünün ele gelmesidir Bazen ateş, terleme, kilo kaybı, kaşıntı şikayeti başvuru şikayetidir Bu nonspesifik şikayetleri olan pek çok kişi lenfoma değildir Ancak bir hekime başvurarak altta yatan nedeni ortaya koymak gereklidir Lenfoma düşündüren bulgular varsa tam fizik muayene yapılmalıdır Bu muayenede boyun, koltuk altı ve kasıklarda büyümüş lenf düğümleri olup olmadığı muayene edilmeli, her hastada mutlaka bademcikler de muayene edilmelidir Karın ve göğüs muayenesi yapılmalıdır Eğer lenfoma şüphesi varsa tanıyı doğrulamak için bazı testlerin yapılması gerekirBu amaçla biopsi, kan testleri, görüntüleme, kemik iliği muayenesi, gerekirse sinir sistemi ile ilgili muayeneler yapılmalıdır Biopsi : Biopsi kanser şüphesi olan alandan doku parçası alınması işlemidir Biopsiler ya lokal anestezi yapıldıktan sonra bir iğne ile küçük bir doku parçası alınarak yapılır Ancak bu yöntemle bazen tanı için yeterli materyel alınamayabilir Veya açık biyopsi (cerrahi biyopsi) yapılır Lokal anestezi ile yapılabileceği gibi bazen genel anestezi yapılması da gerekebilir Karın içinde bir patoloji varsa laparoskopi veya laparatomi denilen cerrahi yöntemlerle karın içindeki şüpheli bölgeden parça almak gerekir çıkarılan doku örnekleri patolog tarafından değerlendirilirGörüntüleme: Anestezi gerektirmeyen çoğu kez ağrısız bir işlemdir Direkt röntgen grafileri; boyun, toraks, batın ve/veya pelvis bilgisayarlı tomografi tetkiki (BT) çekilmelidir Magnetik rezonans görüntüleme (MRİ) özellikle beyin ve omurilik tutulumu düşünülüyorsa planlanmalıdır Lenfanjiogram çok sık kullanılmayan bir yöntem olup, lenfatik sistemin radyolojik olarak değerlendirilmesidir Galyum scan radyoaktif galyumun bazı tümörlerde biriken bir madde olmasından yararlanılarak lenfomada kullanılan bir görüntüleme yöntemidir Tedavi öncesi patolojik tutulum varsa tedavi sonrası galyum scan tekrarlanmalıdır Tümörün ortadan kalktığını veya inaktif olduğunu gösterirKan sayımı: Alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları (trombosit) denen farklı kan hücrelerinin sayısının ve görünümünün değerlendirilmesi gerekir Bu hücrelerde bir bozukluk olması bazen lenfomanın ilk bulgusu olabilirBiokimyasal tetkikler: Tümörün karaciğer, böbrek veya vücudun diğer kısımlarının tuttuğu göstermede bilgi verirKemik iliği muayenesi: Kemik iliği kemiklerin içinde bulunan bir madde olup vücuttaki akyuvar, alyuvar ve kan pulcuklarının yapıldığı yerdir Alyuvarlar dokulara oksijen taşınmasında rol oynar; akyuvarlar infeksiyondan korur; kan pulcukları ise kanamanın durdurulmasına yardım eder Kemik iliğine yayılan ya da kemik iliğinden kaynaklanan lenfomada tanıya gitmek için kemik iliği değerlendirilmelidir Lokal anestezi ile deri, derialtı dokusu ve kemik yüzeyi uyuşturulduktan sonra iğne kemik iliği içine girer İşlem kalçadan yapılır Hasta ilik materyeli çekilirken ağrı hissedebilirSantral sinir sistemi muayenesi: Lenfoma bazen sinir sistemine yayılabilir Bu oluştuğu zaman omurilik ve beyinde bulunan beyin omurilik sıvısında anormallik olabilir, bu sıvıda kanser hücreleri saptanabilir Bunu belirlemek için hekim bel bölgesinden ince bir iğne ile lomber ponksiyon yaparak beyin omurilik sıvısı almayı önerebilir Az bir miktar sıvı bu inceleme için yeterlidir Bu sıvının kimyasal yapısı ve hücre sayısı da değerlendirilirGerekli diğer testler: Ekokardiografi ve bazı radyonüklid testler kalb ve akciğer fonksiyonlarını değerlendirmek için gerekebilir Lenfomanın histopatolojik sınıflaması nasıl yapılır? Lenfoma histopatolojik olarak önce Hodgkin hastalığı ve Hodgkin dışı lenfoma diye 2 ana gruba ayrılır Biopsi yapılarak lenfomanın hangi tipte olduğu ortaya konabilir Hodgkin hastalığı nodüler lenfositten baskın tip ve klasik Hodgkin hastalığı olarak iki gruba ayrılmakta, klasik Hodgkin hastalığı da alt grublarına ayrılmaktadır HDL sınıflandırılmasında birkaç sistem vardır Kullanılmakta olan 3 sistem şunlardır: Working formülü (lenfomaları düşük, orta ve yüksek dereceli 3 ana grupta toplayan bir sistem olup bu sistemde hücrelerin mikroskopik görünümü ve klinik seyir gözönüne alınır), REAL klasifikasyonu (burada lenfomanın kaynaklandığı hücre tipine göre sınıflandırma yapılmaktadır), WHO klasifikasyonu ( en son kabul edilen sınıflama sistemidir)Bir lenfomanın tümör büyümesinin hızlılığı açısından değerlendirilmesi tümörün derecesi (grade` i) olarak değerlendirilir Bu sınıflandırma hem hastalığın ilerlemesi, hem de etkili tedavinin seçimi ile ilgilidir Tümörün derecesi seçilecek tedaviyi belirlemede önemlidir Düşük dereceli lenfomalar( sessiz seyirli) yavaş ilerler, acil tedavi çoğu kez gerekmez Hastalar uzun süre iyi bir yaşam kalitesi ile yaşarlar Ancak tedavi ile tam şifa nadirdir Bazı vakalar zamanla daha agresif lenfoma tiplerine dönüşebilir, o zaman daha yoğun tedavi gerekir Orta ve yüksek dereceli HDL agresif olarak adlandırılır Bu tümörler hızla büyüyebilir ve tanıdan hemen sonra tedavi gerekir Bu tümörler daha yoğun tedavi gerektirmesine rağmen yapılacak tedavi ile tam şifa elde edilebilir Lenfomada evreleme nasıl yapılır? Evreleme vücutta tümörün yaygınlığını gösteren bir terimdir Lenfoma dört klinik evreden birinde olabilir Evre I ve II lokalizedir, III ve IV ise ilerlemiş, yaygın hastalığı gösterir Evrelemede A, B, E önemlidir Tanı sırasında sistemik semptomların olması B, olmaması A olarak değerlendirilirSistemik semptomlar ateş, gece terlemesi ve kilo kaybıdır Hastalık lenf düğümünden bir organa yayıldığı zaman ya da hastalık lenfatik sistem dışında bir tek organı tuttuğu zaman E ifadesi kulanılır Ann Arbor evreleme sistemine göre hastalık I Evrede ise karın zarının alt veya üstünde tek taraflı olmak üzere bir lenf düğümü bölgesinde hastalık mevcuttur II evrede hastalık yine tek taraflıdır, ancak karın zarının altında veya üstünde birden fazla lenf düğümü bölgesinde hastalık vardır III evrede ise karın zarının hem altında hem de üstündeki bölgelerde lenf düğümü tutulumu söz konusudur Dalak tutulumu varsa bu hastalarda III evrede kabul edilir IV evrede ise hastalık daha yaygındır ve lenf dokusu tutulumu dışında diğer doku ve organlarda hastalığa katılmıştır Bunlar karaciğer, kemik,kemik iliği, deri, beyin, akciğer gibi organlar olabilir Lenfomada ne tür tedaviler kullanılır? Lenfoma tedavisi radyoterapi ve kemoterapi ile yapılmalıdır Lenfomada tedavi seçimi hastalığın evresine göre planlanacağı için evrelemenin doğru yapılması gereklidir Histopatolojik olarak tanısı doğrulanan her hastaya uygun evreleme için göğüs, batın, pelvis bilgisayarlı tomografik tetkikleri ve kemik iliği biyopsisi yapılmalıdır çok erken evre Hodgkin hastalığında evreleme amacı ile evreleme laparatomisi denilen bir ameliyat yapılarak karın içinde büyümüş lenf düğümü olup olmadığı araştırılmalıdır Hodgkin hastalığında tedavi erken evrede radyoterapi yapılması şeklindedir Hastalık daha ileri evrede ise kombine kemoterapi şemaları (ABVD, MOPP gibi) uygulanmalıdırErken evrede uygun tedavi ile % 80 lere ulaşan şifa şansı ileri evrelerde de daha düşük bir oranda devam etmektedir Hodgkin hastalığında hastanın yaşı, hastalığın histopatolojik tipi, hastalığın evresi, B semptomlarının varlığı tedavi başarısını etkileyen faktörlerdir Hodgkin dışı lenfomada tedavi planı lenfomanın derecesi, hastalığın yaygınlığı gibi birçok faktöre göre yapılır Agresif HDL lı hastaların % 30- 60 ında kombine kemoterapi ile şifa elde edilebilir Hastalığın sessiz formlarında şifa elde edilememesine rağmen prognoz çok iyidir Bu hastalar 20 yıl ve daha fazla yaşayabilirler HDL tedavisinde kemoterapi, radyoterapi veya bu tedavilerin kombinasyonu kullanılmaktadır Bazı sessiz lenfoma türlerinde bekle gör politikası uygundur Hastalığa ait semptomu olmayan hastalar belirli aralıklarla fizik muayene ve laboratuar testleri , görüntüleme ile izlenir Hastalık ilerleme gösterince tedaviye geçilir Agresif lenfomalarda ise kemoterapi uygulanır Kemoterapi ilaç tedavisidir İlaçlar kanser hücrelerini öldürür veya kanser büyümesini durdurur Kemoterapi normal hücrelere de benzer etki yapar Kemoterapi çoğu kez kombine kemoterapi şeklindedir Kombine kemoterapilerle hem ilaçların tümör üzerine sinerjist etkisinden yararlanılır, hem de tek tek ilaçlar yerine kombine tedavide daha düşük dozda birkaç ilaç verilerek ilaçların doza bağlı yan etkisi azaltılmış olur Kemoterapi rejimi belirli dozlarda , belirli bir sıra ile verilen antikanser ilaç kombinasyonudur Tek doz kemoterapi ile az sayıda tümör hücresi öldürülmüş olur Tüm kanser hücrelerini öldürmek için tedaviyi birkaç doz halinde vermek gerekir Kür sayısı tümör büyümesine fırsat vermemek, dirençli kanser hücrelerinin gelişimini önlemek için gereken sıklıkta olmalıdır Kemoterapi genellikle siklusler halinde verilir Herbir tedaviyi birkaç haftalık ilaçsız istirahat dönemleri izler Tedavi yapıldığı dönem ve tedavisiz dönem kemoterapi siklusu adını alır Kemoterapi rejimine göre tedavi ağızdan ilaç vererek, damardan injeksiyon ile veya damardan serum takılarak intravenöz infüzyon tedavisi şeklinde yapılır İntravenöz infüzyon tedavisi birkaç siklus halinde yapılacaksa kalıcı ya da geçici kateter takılabilir HDL sessiz seyirli ise evre I ve II de radyoterapi, evre III ve IV de bekle gör tedavisi, kemoterapi ( klorambusil, CHOP, fludarabin) veya monoklonal antikorlar gibi biyolojik tedaviler uygulanabilir İntermediate ve agresif lenfomalarda ise evre I ve II de tam doz kemoterapi veya kemoterapi + radyoterapi yapılır Standart tedavi CHOP dur III veya IV evrede kombine kemoterapi yapılır Standart tedavi CHOP dur Bazen HDL lı hastalar için kök hücre transplantasyonu ile birlikte yüksek doz kemoterapi yapılması gerekir Kemik iliği kök hücre denen akyuvar, alyuvar ve kan pulcukları oluşturan, olgunlaşmamış bir hücre içerir Bazen kanser hücrelerini öldürmek için yüksek doz radyoterapi veya kemoterapi gerekir Bu tedavi ile normal kemik iliği de yıkılır Sağlıklı kemik iliği elde etmek için bir vericinin kemik iliği veya kök hücreleri kullanılır Nüks eden hastalarda lenfoma tipi ve nüks zamanına göre yeni tedavi planlanır Tam düzeldikten sonra yeniden lenfomanın ortaya çıkmasına nüks denir Bazen nüks etmiş hastalara da yoğun tedaviler yapılmasını izleyerek kemik iliği veya kök hücre nakli yapılması gerekebilir Kemoterapi dışı diğer tedaviler nelerdir? Radyoterapi: Radyasyon tedavi edilen alandaki kanser hücrelerini öldüren bir lokal tedavidir Tedavi sınırlı bir bölgeye veya geniş alanlara verilebilir Radyasyon ağrısızdır Yorgunluk, iştah kaybı, boğazda tahriş, bulantı, öksürük, ağız kuruluğu, deri döküntüleri, saç dökülmesi radyoterapinin beklenen yan etkileridirBiolojik tedaviler: İmmunoterapi dahil biyolojik tedaviler vücudun hastalıkla savaşabilme kapasitesinin kullanıldığı tedavi şekilleridir Monoklonal antikorlar bir antijene karşı yapılmıştır Kanser hücreleri belli antijenlere karşı yapılan monoklonal antikorlarla yok edilmektedir Radyoimmunoterapi ile monoklonal antikorlara radyoaktif molekül eklenerek direkt tümöre radyoterapi yapılabilmektedir Radyoaktif molekül I 131 veya yitriyum 90 dır İnterferon tedavisi de vücutta doğal olarak oluşan bir madde olan alfa interferonun direkt tümör hücreleri öldürebilme etkisinden yayrarlanılarak uygulanır Yan etkileri gripal infeksiyon benzeri semptomlar ( ateş, zayıflık, kas ve eklem ağrıları) dır Lenfomada prognostik faktörler nelerdir? Lenfomada tedavinin başarısını etkileyen faktörlere prognostik faktörler denir HDL için yaşın 60 ın altında olması, genel durumun iyi olması, serum LDH düzeyinin yüksek olmaması, hastalığın erken evrede olması , ekstranodal hastalık olmaması iyi prognostik faktörlerdir Lenfoma tedavisinin seyrini açıklamak için hangi terimler kullanılmaktadır? Primer tedavi: Lenfoma tedavisi için hastaya uygulanan ilk tedavidir Primer tedavi sonrası elde edilen sonuç komplet remisyon, parsiyel remisyon, hastalığın refrakter olması şeklinde olabilirKomplet remisyon: Tedavi sonrası hastalığa ait tüm bulgular ortadan kalkarKür(şifa): Hastalık bulgularının tümü ile görülmediği süre en azından 5 yılı aşarsa sözkonusudurParsiyel remisyon: Tümör boyutları ilk boyutlarından en az ½ den fazla küçülmüştürDüzelme: Tümör geriler, ancak tedavi sonrası başlangıç büyüklüğünün ½ sinden daha büyük kalırsa söz konusudurStabil hastalık: Tedavi sonrası hastalık iyileşmez veya kötüleşmezRefrakter hastalık: Kanser tedaviye dirençlidirHastalığın ilerlemesi: Tedavi sırasında hastalık ilerlerse veya tümör büyürse (tedavi yetmezliği) söz konusudurPrognoz: Hastalığın nasıl ilerleyeceğini ve iyileşme ihtimalini belirtmek için kullanılan bir terimdir Prognoz aynı hastalığı olan çok sayıdaki hastanın değerlendirilmesi ile belirlenirStandart tedaviler: Uzun süredir kullanılan, denenmiş tedavilerdirKlinik çalışmalar(Gelişmekte olan tedaviler): Tedavinin uygun, daha etkili ya da daha az toksik olduğunu tayin etmek için uygulanan yeni tedavilerdirToksisite:Kemoterapi genellikle hızla çoğalan hücrelere etkilidir ör Kanser hücreleri gibi Ancak özellikle saçlar gibi hızla büyüyen hücreler ya da ağız, mide- barsak sistemi ve kemik iliği gibi organlardaki normal hücreleri de öldürebilir Bunun sonucu toksisite ( yan etkiler) ortaya çıkar Yan etkiler hafif ya da ağır olabilir Kemoterapinin yan etkileri nelerdir? Erken dönemde ortaya çıkan yan etkiler şunlar olabilir: 1 Kan yapımında azalma: 2 Saç dökülmesi: 3 Mide barsak sistemine ait yan etkiler: 4 Yorgunluk: 5 Diğer yan etkiler: öksürük, deride döküntüler olmasıdır Tedaviden sonra tam düzelmesi haftalar, aylar alabilen bir şikayettir Ağır bir yorgunluk olması çoğu kez aneminin işaretidir Bulantı, kusma olması başta gelen gastrointestinal şikayetler içindedir Bulantı çoğu kez ilk semptomdur, bazen 1-2 gün sonra başlayabilir İshal bir yan etki olabilir Ağız içinde kızarıklık, ağrı olmasına mukozit denir Ağız içinde metalik tad alınabilir Bunlar geçici yan etkilerdir çoğu hastada saçlar, kaşlar, kirpikler, kol ve bacaklardaki, genital bölgedeki dökülür Bu geçici bir etkidir çoğu kez ilk kemoterapiden 2-3 hafta sonra başlar Kemik iliğinde yapılan alyuvar, akyuvar ve kan pulcukları kemoterapinin myelosupresyon denen etkisi ile geçici olarak yapılamaz Anemi alyuvarlarda azalma olmasıdır Gerekirse eritrosit süspansiyonu verilir Nötropeni akyuvarlarda azalma olmasıdır Nötrofiller infeksiyonlara karşı korunmada önemli rol oynarlar Azaldıkları zaman hayatı tehdit eden infeksiyonlar ortaya çıkabilir Her kemoterapiden önce bu nedenle kan sayımı yapılır Nötropeni varsa tedaviye nötrofil yapımını uyaran yardımcı tedaviler eklenebilir Trombosit sayısı düşebilir Trombositler pıhtılaşma olayına katılarak kanamayı önlerler Trombositler azalınca dişeti, burun, cilt kanaması ortaya çıkabilir Bu durumda trombosit transfüzyonu gerekebilir Kemoterapinin geç olarak ortaya çıkan yan etkileri :Başarılı tedavi edilen lenfomalı hastaların çoğu uzun yıllar sağlıklı olarak yaşayacaktır Ancak hastalığa ya da tedaviye bağlı bazı problemler zaman içinde ortaya çıkabilir Kemoterapinin geç yan etkileri kısırlık ve erken menapoz olmasıdır Riski tedavinin tipi ve kemoterapi miktarına göre değişebilir Erken menapoz 30 yaş üzerinde daha sıktır 30 yaş altındaki kadınlarda mensesler tekrar başlayabilir Erkekte ise geçici veya kalıcı kısırlık olabilir Lenfoma tanısı ile tedavi edilen hastalarda lösemi, melanom veya organlarda oluşan tümörler gibi sekonder kanser gelişme riski fazladır Kemoterapi sırasında hastalarca dikkat edilmesi gereken acil durumlar nelerdir? Hastada aşağıdaki bulgular ortaya çıkarsa doktora başvurulmalıdır Yapılan önlemlere rağmen devam eden bulantı, kusma Kulakta dolgunluk Bacaklarda şişlik Açıklanamayan kilo alma veya kilo kaybı Yorgunluk Başdönmesi Solunum zorluğu öksürük Ağız ve boğazda ağrı Kabızlık veya ishal İnfeksiyon bulgusu(ateş) Lenfoma ile ilgili tıbbi terimler nelerdir? Kanser: Vücudumuzdaki milyonlarca hücre yaşlanır ve yerlerini sağlıklı hücrelere bırakır Bu sistemin bozulması ve anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucunda bir kitle oluşur Bu kitleye tümör denir Kanser anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesi ile ortaya çıkan hastalıkları ifade etmek için kullanılan bir deyimdirİmmun sistem: Vücudumuz iç ve dış birçok faktörle etkileşmesine rağmen , çoğu insan yaşamı boyunca sağlıklı kalır Ortaya çıkan hastalıklar çoğu kez geçicidir ve kısa sürede iyileşir Dış etkenler ya da vücutta oluşan mutasyonlara rağmen sağlıklı yaşayabilmemiz için immun sistem devreye girer İmmun sistem vücuda giren mikroorganizmalarla ( bakteri veya virus gibi) ya da anormal veya kanserli hücrelerle etkileşir Bu etkileşim tüm hücrelerin yüzeyinde bulunan antijen denilen proteinler aracılığı ile olur İmmun hücreler antijeni tanıdığı zaman immun cevap başlar, organizma yabancı maddeyi veya anormal hücreyi ortadan kaldırırLenfatik sistem: Lenfatik sistem vücut savunma sisteminin bir parçasıdır Vücudun hastalık ve infeksiyonlardan korunmasında rol alır Bu sistem lenfosit isimli akyuvarları taşıyan ve lenf sıvısı denen bir sıvı içeren ince damarlardan oluşurBu damar ağı içinde lenf düğümleri denen küçük organlarda yer alır Lenf düğümleri boyun, koltuk altı, kasık gibi yerlerde bulunur Lenf akımı lenf düğümleri ve lenfoid dokular olan dalak, bademcik, kemik iliği ve timus arasında dolaşır Lenf düğümleri gelen lenf sıvısını süzer; böylece bakteri, virus ve diğer yabancı maddeler dolaşımdan çıkarılırLenfosit: Akyuvarların bir tipidir Bu akyuvarlar kemik iliğinde yapılır ve kan damarları ile lenf damarları içinde dolaşır Yabancı hücreleri tanır ve yok edilmesinde etkili olur Lenfositler T lenfositler, B lenfositler ve NK hücreleri (doğal öldürücü hücreler) şeklinde 3 ana gruba ayrılır B lenfositler plazma hücrelerine farklılaşır Plazma hücrelerinin yaptığı antikor denen özel maddeler toksinler, bakteriler ve bazı kanser hücreleri ile etkileşirLenfadenomegali: Lenf düğümlerinin büyümesine verilen isimdirHepatomegali: Karaciğerin normal boyutlarından daha fazla büyümesine verilen isimdirSplenomegali: Dalağın normal boyutlarından daha fazla büyümesine verilen isimdir
__________________
|
Cevap : Lenf Bezleri Büyümesi |
04-05-2009 | #4 |
Gözyaşı
|
Cevap : Lenf Bezleri BüyümesiLenf Kanseri Lenfoma Belirtileri Tedavisi Lenfoma , onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır Lenf sisteminden köken alan habis bir hastalıktır Lenfoma öncelikle 2 gruba ayrılır Hastaların az bir kısmı Hodgkin Hastalığı denilen lenfoma türüne sahiptir Çoğunluk, Hodgkin dışı (Nonhodgkin) denilen lenfoma grubunda yer alır ve hastaya sadece lenfoma deniliyorsa genellikle bu grup kastedilmektedir LENFATİK, İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞMAKTADIR Lenfatik, immun sistem , vücudun enfeksiyonlara karşı mücadele etmesini sağlayan sistemin içinde yer alır Lenfatik sistemde lenf bezeleri denilen boyun, koltuk altı, kasık bölgelerimizde normalde erişkinlerde genellikle ele gelmeyen küçük yapılar vardır Ayrıca lenfatik sisteme dahil olan organlar vardır Bunlar bademcikler, dalak, karaciğer, kemik iliği ve göğüs boşluğumuzda bulunan ve çocuklukta aktif olan bir organ timusdur Ayrıca mide, ince barsak ve cildimiz katmanları arasında bu lenfatik yapılar yer almaktadır Hastalık , yukarda bulunan lenfatik yapılardaki normal hücrelerin yerinde anormal şekil, yada hızlı bölünme özellikleri olan hücrelerin ortaya çıkması ile gelişmektedir Bu hücreler ayrıca dalağa, karaciğer ve kemik iliğine yayılma özelliği gösterebilmektedir HODGKİN DIŞI LENFOMALAR VE BELİRTİLERi NELERDİR ? En sık görülen belirti boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerindeki lenf bezelerinin ağrısız şişerek ele gelmesidir Hastalarda diğer bulunabilen belirtiler ise söyledir; sebebi tam açıklanamayan ateş, kilo kaybı, gece terlemesi, halsizlik, ciltte kaşıntı… Bu şikayetler, grip gibi başka hastalıkların seyrinde de görülebilir Bu nedenle bu tür bulguları olan hastalarda lenfoma teşhisini ancak doktor koyabilir TEŞHİS NASIL KONUR ? Lenfoma olasılığı düşünülen hastada kesin tanı konulabilmesi için büyüyen lenf bezinin tümünün çıkartılması ya da her hangi bir organda yerleşmiş ise parça alınması ilk işlemdir Yapılan bu işleme biyopsi denir Elde edilen dokuların patolog tarafından çeşitli işlemlere tabi tutularak mikroskop altında incelenmesiyle tanı konur Hodgkin dışı lenfoma için çok farklı sınıflamalar vardır Patolog tarafından hangi tipi olduğu tanı raporunda verilir Bu tiplerin önemi; hangi tedavi seçeneğinin hasta için uygun olacağını göstermesidir Doktor hangi tedavi seçeneğini uygulayacağına patoloji raporunda belirtilen tiplemeye göre karar verir GELİŞİMİ NEDİR VE NASIL YAPILIR ? Evreleme hastalığın yaygınlığının belirlenmesi işlemidir Hastada lenf bölgeleri taranmalıdır Hastanın el ile saptanabilecek boyun, koltuk altı, kasık vb bölgelerindeki lenf bezlerine muayene sırasında bakılır Elle saptanamıyan diğer bölgelerinde ise basit direkt röntgen grafileri, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) yada magnetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır Görüntüleme yöntemleri ile genellikle boyun, göğüs (toraks), karın (abdomen) ve alt karının (pelvis) bölgeleri incelenir Ayrıca kemik iliği biyopsisi yapılarak kemik iliğinde yayılım olup olmadığı araştırılır TEDAVİSİ ? Her lenfoma hastası için tedavi kendine özgündür Çünkü hastalığın evresine, hücre tipine, hastanın yaşına, hastanın tedaviyi kaldırıp kaldıramayacağına ve lenfoma tipinin hızlı yada yavaş seyirli oluşuna göre doktor tedavinin şeklini ve verilecek ilaçları belirler Hodgkin dışı lenfomanın tedavisi ilaçlarla (kemoterapi), ışın tedavisiyle (radyoterapi) veya ikisi birlikte olarak yapılmaktadır Ayrıca hastadan kök hücre toplanarak yüksek doz kemoterapi sonrası bu kök hücreleri tekrar hastaya verme işlemi (yüksek doz kemoterapi ve otolog periferik kök hücre transplantasyonu), biyolojik ilaçlarlai ve cerrahi olarak da tedavi edilebilmektedir Bazen yavaş seyirli lenfomalarda hastaya tedavi verilmez ve hasta belli aralarla doktor tarafından kontrol edilerek izlenir Hastanın tedavisine karar veren uzmanlar tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğu olmaktadır TEDAVİ YAN ETKİLERİ NELERDİR ? Tedavi sırasında kullanılan ilaçları tipine ve dozuna göre bazı istenmeyen etkiler olabilmektedir Bunlara yan etkiler denir Burada sık görülenler belirtilecektir Ancak siz bu tedaviler sırasında fark ettiklerinizi doktorunuza bildirerek bunlarında değerlendirilmesini ve bunlar için yapılabilecek tedavileri öğreneceksiniz Hodgkin dışı lenfoma tedavisinde kullanılan ilaçların bulantı ve kusma yan etkisi genellikle hafif ve kısa süreli olmaktadır Saç dökülmesi bazı tedavilerde hafif bazılarında tamamen dökülme tarzındadır Ancak tedavi bittikten sonra 6 ay içerisinde genellikle eskisi kadar güzel saçlarınızın geri geleceği bilinmelidir Kemoterapi sırasında kan hücrelerinin üretim yeri olan kemikiliği de tedaviden etkilenmektedir Bu karşımıza kırmızı küreciklerin azalması (anemi), beyaz kürelerimizin azalması (lökopeni), enfeksiyonlarla savaşan beyaz küreler içinde önemli bir grup olan nötrofillerin azalması (nötropeni) ve kanama olmasını önleyen trombosit denilen küçük kan hücrelerinin azalması (trombositopeni) olarak karşımıza çıkabilmektedir Bu kan hücrelerindeki azalma, doktorunuz tarafından belli aralarla yapılan kan sayımları ile izlenecek ve gerekli görülen kan ürünleri başkasından elde edilerek size verilecektir Kemoterapi böbrek ve karaciğer işlevlerini etkileyebilir ; bu durum gerekli kan tetkikleri ile izlenir Hastalarda iştahsızlık, damak tat alımında değişiklik, cilt ve tırnaklarda renk koyulaşması, geçici yada kalıcı fertilite(üreyebilirlik) değişiklikleri olabilmektedir Burada bildirilmiş olan yan etkiler her hastada mutlaka olacak belirtiler olarak düşünülmemelidir Radyoterapiye bağlı yan etkiler, ışın yapılan bölge ve verilen doza göre değişkenlik gösterir Genellikle hastalarda radyoterapinin ilerleyen günlerinde yorgunluk hali gelişmektedir Hastaya dinlenmesi, yapabildiği kadar hareket etmesi önerilir Radyaterapi yapılan alanlarda kıl ve saç kaybı, kızarma, kuruluk, duyarlılık ve kaşıntı, cilt koyulaşması sık görülen yanetkilerdir Boyun ve göğüs bölge radyoterapisi sonrası boğazda kuruluk ve yutma güçlüğü olmaktadır Karın bölgesine yapılan radyoterapilerde bulantı, kusma, ishal ve idrar şikayetleri ortaya çıkabilmektedir Kan hücreleri etkilenebileceğinden kan sayımları ile yakın takip edilir Ateş yükselmesi ve beklenmeyen kanamalar olduğunda takip eden doktorun hastalar tarafından uyarılması gerekir Biyolojik tedaviler aşı tarzında (interferon) uygulanır Bunların yan etkileri soğuk algınlığı bulgularını andırır Kırıklık, yorgunluk, titreme, ateş, kas ve eklem ağrıları, iştah kaybı, bulantı, kusma ve ishal olabilir Yüksek doz kemoterapi ve periferik kök hücre transplantasyonunda yan etkiler normal dozda kemoterapi tedavisinden daha fazladır Hastalar kanama, infeksiyon organ yanetkileri açısından yakın takibe alınır HODGKİN HASTALIĞI Lenfomalar içinde yer alan bir alt gruptur Diğer lenfomalara hodgkin dışı lenfomalar denir Hodgkin hastalığı lenfomaların yaklaşık dörtte birini ,yani oldukça azını oluşturmaktadır Vücudumuzdaki lenf organlarından köken alır, genellikle tek veya birkaç adet lenf bezesinin büyümesi hasta tarafından fark edilen ilk olaydır RİSK ELEMENTLERİ NELERDİR? Hastalığın sebebi tam olarak bilinmemektedir Bulaşıcı değidir Kardeşlerinde hodgkin hastalığı olanların bu hastalığa yakalanma riski daha fazladır Ebstein Barr adlı virusun hastalığa yakalanmayı arttırdığı düşünülmektedir Hastalar genellikle 15 ile 34 yaşları arasındaki genç erişkinlerdir HASTALIĞIN BELİRTİLERİ TEŞHİS VE TEDAVİLERİ Hodgkin hastalığının belirtileri, tanısı, evrelemesi ve tedavisi (kemoterapi ve radyoterapi) ve yan etkileri Hodgkin dışı lenfoma ile benzerdir (bakınız lenfoma) Ancak tedavide kullanılan ilaç ve şemalar, veriliş zamanları farklıdır Hastalığın genel seyri hodgkin dışı lenfomalara nazaran daha iyidir Hastaların büyük çoğunluğu uygun tedaviyle iyileşmektedir
__________________
|
|