Ölümü Tesadüf Ya Da Talihsizlik Sanmak |
09-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölümü Tesadüf Ya Da Talihsizlik SanmakÖlüm Ve Ötesi Hakkında Tüm Merak Edilenler Ölümü Tesadüf Ya Da Talihsizlik Sanmak Ölüm tesadüfen değil, her olay gibi, Allah'ın dilemesiyle hayır ve hikmetle gerçekleşir Bir insanın doğum tarihi nasıl belliyse, aynı şekilde ölüm tarihi de daha o doğmamışken, dakikasına, saniyesine kadar bellidir İnsan da kendisine verilen süreyi her saniye biraz daha tüketerek, o son ana doğru hızla yaklaşır Herkesin ölümünün yeri, zamanı ve şekli kaderinde belirlenmiştir Buna rağmen insanların çoğu ölümün, Allah'ın ona sebep olarak yarattığı olaylar zincirinin bir sonucu olduğunu sanırlar Her gün gazetelerde ölüm haberleri okunur Ardından da, "Eğer bir tedbir alınsaydı sonuç bu şekilde olmazdı; şöyle yapılsaydı ölmezdi" gibi cahilce mantıklar yürütülür Halbuki her insan kendisine tanınmış süreden ne bir saniye eksik ne de bir saniye fazla yaşayamaz Ancak, imanın verdiği bilinçten uzak olan insanlar, her olaya olduğu gibi ölüme de tesadüfler zincirinin bir parçası olarak bakarlar Allah Kuran'da, tamamen inkarcılara özgü olan böyle çarpık bir zihniyetten müminleri sakındırır: Ey iman edenler, inkar edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: "Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı Dirilten ve öldüren Allah'tır Allah, yaptıklarınızı görendir (Al-i İmran Suresi, 156) Ölümü bir tesadüf sanmak büyük bir cahillik ve akılsızlıktır Ve bu durum, üstteki ayetten de anlaşılacağı gibi, insana büyük bir manevi azap, karşı konulamaz bir sıkıntı verir İnkar edenler ya da Kuran'da belirtildiği şekilde iman etmemiş olanlar, yakınlarını ve sevdiklerini kaybettiklerinde bu büyük azabı, "onulmaz hasret"i yaşarlar Ölenin aslında bir kurtulma ihtimali olduğunu, fakat şanssızlık, aksilik, tedbirsizlik gibi durumlar yüzünden zamansız veya yok yere öldüğünü düşünürler Bu düşünce de onların üzüntü, pişmanlık ve acılarının katlanarak artmasına neden olur Çektikleri bu sıkıntı ve acı, gerçekte inançsızlıklarının azabından başka bir şey değildir Oysa olayın çok önemli bir sırrı vardır; ölümün sebebi, ne bir kaza, ne bir hastalık, ne de başka bir şeydir Bütün bu sebepleri yaratan Allah'tır Kaderimizde belirtilen süre olduğu zaman, yukarıda sayılan sebeplerden herhangi bir tanesi nedeni ile hayatımız sona erer Ve insan, elindeki tüm maddi imkanını seferber etse dahi, kendileri için belirlenmiş olan ölüm zamanından bir an bile fazla yaşayamazlar Kuran'da bu İlahi kanun şöyle vurgulanır: Allah'ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur O, süresi belirtilmiş bir yazıdır (Al-i İmran Suresi, 145) |
|