Sofra Kültürümüzü Unutuyor Muyuz Yoksa? |
08-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sofra Kültürümüzü Unutuyor Muyuz Yoksa?Sofra kültürümüzü unutuyor muyuz yoksa? Soru: Geçenlerde köşenizde çok değerli bir hatırlatmada bulunmuştunuz Benzeri bir hatırlatmada daha bulunabilir misiniz? Tekrarını istediğimiz hatırlatma, sofra kültürümüzle ilgili Müslüman’ın kendine mahsus bir sofra kültürü vardır Ne yazık ki bugün belki de sofra kültüründen neyi kastettiğimiz bilinmeyecek kadar geriye itilmiş, hatta unutulur hale bile gelinmiştir Sizden ricamız, o yazıda anlattığınız sofra kültürümüzü bize bir daha hatırlatmanız Gerçekten de bizim temel kültürümüzün içinde özel ve güzel bir sofra kültürümüz vardır Bu kültür unutulmamalı, hatta yemek yiyip su içtiğimiz müddetçe bu kültür hayatımızda yaşanmalı, yokmuş gibi bir ihmal ve ilgisizliğe de maruz kalmamalıdır Hemen ifade edelim ki bu kültür, önce inanmış insanlar içindir Başkalarına bir diyeceğimiz olmaz Böyle bir anlayış içinde baktığımızda görüyoruz ki, insanın yiyecek kadar iştiha duyması, bu iştihasını karşılayacak kadar da sofrasında nimet bulması her şeyden önce Allah’ın büyük bir lütuf ve ikramıdır Çünkü yiyeceği var, ama iştihası yok İştihası var, fakat bu defa da yiyeceği yok nice kimseler vardır bu alemde Öyle ise inanmış insanlar sofraya her oturuşta bu lütfu hatırlamalı, bu nimeti düşünmelidir Yani yemek boyunca “zikir, fikir ve şükür” içinde olmalıdır Sofrada böylesine bir zikir, fikir ve şükür içinde olunabilir mi? Alimlerimiz olunabileceğini şöyle anlatıyorlar Diyorlar ki: -Yemeğe “Bismillah” diyerek başlamak zikirdir Bu iştihayı verip, bu yiyeceği nasip eden Yaratan’ı düşünmek ‘fikir’dir Yemek sonunda “Elhamdülillah” diyerek kalkmak ise şükürdür Sofraya böyle zikirle başlayan, fikirle devam eden, şükürle de kalkan kimse, sofra kültürünü yaşayan ve de yaşatan kimsedir Böyle kimseler sofrasında bereket, kalbinde de hep mutluluk ve huzur hissederler ……………… Alimlerimiz sofra kültürümüzü anlatırken bazı sünnet ölçülerine de dikkat çekiyor ve diyorlar ki: -Sofraya zikirle oturup, fikirle devam ederken şükürle kalkan kimseye layık olan, midesini aşırı yemekle doldurmamak, tıka basa yememek İhtiyaçtan fazla yemeye alışmak hem sünnete aykırı hem de sıhhate Hem tıp hem de dini ilimlerde ihtisas yapmış bir alime sormuşlar: -Kur’an-ı Kerim’de insan sağlığı ile ilgili bir ayet buldunuz mu? diye Şöyle cevap vermiş: -Kur’an-ı Kerim’de insan sağlığı ile ilgili çok ayet vardır En başta geleni ise şu ayettir: -Yiyiniz, içiniz ama çok yiyerek israf etmeyiniz Allah israf edenleri sevmez! Alim şöyle devam etmiş sözlerine: -Anlaşılıyor ki, helalinden yiyip içmek serbesttir Ama çok yemek serbest değil, en azından mekruhtur! Çünkü çok yemekte israf vardır Allah ise israf edenleri sevmez! Nitekim bu ayeti tefsir eden en eski tıp adamı meşhur İbn-i Sina da, şu açıklamayı yapmıştır: -Yediğinizde israf yapmayın, az yiyin Yemekten sonra dört beş saat bekleyin Üst üste yiyip de mideyi yormayın! Şifa hazımdadır Aslında yemek konusunda en nihai ölçüyü Efendimiz (sas) Hazretleri vermiştir: -Midenin üçte birini yemeğe, üçte birini suya, kalan üçte birini de rahat nefes almaya ayırın! İşte size sünnete uygun şekilde sofraya oturma ve sofradan kalkma kültürümüz Yani sofraya iştiha ile oturmalı, yine iştiha varken kalkmalı, midede suya, nefes almaya her zaman yer bırakmalıdır Sahabeden Semüre bin Cündeb’in oğlu yemekten sonra kusmuştu Çok yedikten sonra kusmayı hayra alamet saymayan baba Semüre şöyle dedi: -Şayet bu kusmadan dolayı ölmüş olsaydın, cenaze namazını kılmakta tereddüt ederdim! Demek ki, çok yemekten dolayı ölen insanı, namazı kılınamayacak derecede günahkar kimse gibi görüyordu sahabeler Hazreti Ömer Efendimiz (ra)’in ikazı da düşündürücüdür Şöyle diyordu meşhur sözünde: -Nefsin arzu ettiği her şeyi yemek israftandır Allah ise israf edenleri sevmez! Şunu da ilave ediyordu sözüne: -Unutmayınız ki yediğiniz helal ise hesabı, haramsa azabı vardır! Demek ki insan, iradesine sahip olmalı, aklına gelen her şeyi alıp yeme alışkanlığı gibi bir irade zaafına düşmemeli, hem sıhhatini, hem parasını, hem de sofra kültürünü korumasını bilmelidir! |
|