08-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Davranışları
Davranışlarımızı kaba bir sınıflamaya tabi tutarsak özde iki tür davranış biçimi ile karşılaşırız Bunlardan ilki UT (uyarım-tepki/ SR) davranışlarıdır ve özgür seçim içermez Yani ahlakın konusunu oluşturmazlar Açarsak; dengeleme (homeostatik) , refleks , içgüdü (instinct) ve bir yere kadar da güdüler (drive/motiv) bu tür davranışlardır Daha çok otonom sinir sistemi tarafından yönlendirilen ve herhangi bir istencin etkin olamadığı bu tür davranışlar ahlaksal değerlendirmelerin dışında olmalıdır Çünkü bunlar otomatik tepkilerden oluşan ve bireysellik taşımayan davranış biçimleridir İkinci tür davranışlarımız ise UOT (uyarım-organizma-tepki / SOR ) türü davranışladır ki bunlar, alınan uyarıcıya organizmanın yorumunu katarak tepki vermektir Bu davranışlarda az çok iradi bir tercih vardır Bu da bu davranışları ahlakın konusuna dahil etmektedir İnsan davranışlarına bu açıdan bakıldığında; iyi-kötü daha da belirgin hale gelmektedir İyi onu seçme olanağı bulunan bireyden beklenilen davranıştır Kötü ise kaçınılması gereken eylemlerdir Ne var ki iyi-kötü toplumdan topluma, çağdan çağa ve hatta bireyden bireye değişen bir kavramdır Filozofların da bu konudaki düşünceleri farklılıklar göstermektedir Örneğin: Hazcı (Hedonist) Epikurosa göre iyi mutluluk verendir " Bedenimiz acısız ve ruhumuz dinginse mutluyuzdur" İyi en yüksek hazdadır Kötü ise acı ve korkudur " Aç kalmamak, susamamak, üşümemek ! Vücudun istedikleri ve özledikleri bunlardır Bu durumda olan ve ileride de bu durumda olan ve ileride de bu durumda olacağını umabilen kimse, mutlulukta Zeus ile, tanrıların bu en yüce ise bile yarışabilir" İnsan eylemleri haza yönelen ama acıdan kaçan şeyler olmalıdır Böyle bir yaşam ise ancak ölçülü olmakla mümkündür : Epikuros, düşünce tarihinde yanlış anlaşılan düşünürlerin başında gelir Onun haz teorisi en fazla maddesel keyifler olarak yorumlanır, hatta adı bu zevkler peşinde koşanlara sıfat oluşturur: Epikuriye ! Oysa " Yaşamında , komşun farkına vardığında utanacağın bir şey yapma" diyen Epikuros, Samosta (Sisam adası) doğmuştur Ailesi Samostan sürülünce sırası ile Kolophon (Değirmendere) ve Teos (Sığacık) ta bulunmuş ve Demokritosçu okulda yetişmiştir Midilli ve Lapsekide ün kazanan okulunu sonunda Atinaya taşımıştır(İÖ 306) Okulunu şehir içinde bir binada değil bahçede kurduğu için adı kısaca Kepos (Bahçe) diye bilinir Faydacı (yararcı-utilitarist)yaklaşım iyiyi yararda görür Bentham ve Mille göre davranışlar bireye fayda sağladığı ölçüde iyidir Ancak burada iyi tek insanın faydasından daha çok daha fazla insanın faydasında giderek de toplumun çıkarında aranmalıdır "Kendi sezgine uy ki, hem kendin hem de başkası için iyi olanı yapmış olasın" diyen Bergson , iyinin ancak sezgi ile elde edilebileceğini savunmaktadır(Sezgicilik- Entüisyonizm)
|
|
|