Rıza Pehlevi Saltanatı |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rıza Pehlevi SaltanatıSaltanatı Rıza Han Rıza Şah ve Atatürk Rıza Şah'ın saltanata başlaması kolay olmamıştı, ülke gergindi, ülkenin genelinde ayaklanmalar vardıRıza Han yıllardır onlarla mücadele ediyordu ama saltanatının ilk yıllarında hepsini yok etti Ülke genelini bireysel *****lanmadan arındırdı Halen ülkede kişisel ***** sahibi olmak sıkı denetim altında Rıza Han kabinesindeki bakanlardan ona rakip olabilecek kişileri eledi, Kraliyet bakanı Teymurtaş, yabancılardan rüşvet alma ve şaha karşı darbe planı yapmayla suçlandı ve suçlu bulundu 1932'de onu işten aldı ve Eylül 1933'de hapishanede öldürüldü Saltanatının ilk üç yılında başarılarında büyük rol oynayan maliye bakanı Firuz da 1930 Mayısında aynı suçlardan suçlu bulundu ve Ocak 1928'de hapishanede öldürüldü Adalet bakanıda aynı suçlarla suçlandı ve Şubat 1937'de intihar etti 21 Mart, 1935'de Rıza Şah yabancı ülkelerden ülkesine İran yani "Ariyenlerin toprağı" olarak adlandırmalarını istedi Persia (Perşiya) gerçekte İran'ın bir eyaletiydi Düşmanları, batı insanının gözünde ülkenin geçmişini şimdisiyle ayrılacağını söylediler Gerçekte de söyledikleri çok yanlış değildi günümüzde birçok yabancı Persia'nın İran ile aynı ülke olduğunu bilmiyor Rıza Şah 1400 yıldan sonra, Musevilere saygı gösteren İran'ın ilk şahıydı ve bu jestin karşılığında Museviler onu Kuroş (Cyrus)'tan sonra en çok saygı duydukları ikinci şah olarak ilan ettiler (Cyrus 2500 sene önce onlara can güvenliğini sağlamış İran'a yerleştirmişti) 1936-1941 dönemi Kadınların dirilişi dönemiydi Rıza Şah ülkenin kadınlarını islamın getirdiği örtünmekten kurtarmak istiyordu ama gücünün yerleşmesini beklemek zorundaydı Destekçileri örtünmenin kadınların sosyalleşmesi ve çalışmasına fiziki olarak engel olduğunu söylüyorlardı Rıza Şah'ın kara çarşafı yasaklayan ve kadın ve erkeklere yeni kıyafetlerin getirildiği yasa ((farsça: £*? ?¸?) Atatürk devrimlerinden Şapka ve Kıyafet yasasının karşılığı)'ya ciddi muhalefet yapanlar çıktı Din adamları ve İslami görüşleri olan insanlar yasaya karşı çıktılar Birçok kadın Rıza Şah istifa edip oğlunun yerine geçmesi ve Kara çarşafı serbest bıraktığı güne kadar evden dışarı çıkmadı Yasa sıkı bir şekilde denetlendi, modernleşen toplumda artık kadınlar da boy göstermeye başladı Yasayı 1931 evlenme yasası ve 1932'de " Tahran Doğulu Kadınlar Kongresi" takip etti Ülke kalkınmaya başlamıştı, ülkenin dört bir yanında fabrikalar kuruluyordu İran Açlık felaketinden kurtulmak üzereydi Ziraat canlanmıştı, çiftçinin yetiştirdiği artık daha değerliydi yetiştirdikleri ürünler artık İran fabrikalarında işleniyordu Ancak reformları din adamları tarafından ciddi eleştirmelere uğruyordu Rıza Şah ülkedeki medrese eğitimine son verdi Artık modern okullar açılmıştı Çocukların okula gitmesi gerekiyordu Rıza Şah, İran'ın ancak bilinçli bir halka sahip olursa ayakta kalabileceğine inanıyordu Eğitim reformu da din adamlarınca eleştirildi, din adamları insanlara "Okullar oğullarınızı kafir, kızlarınızı fahişe olmak için eğitiyor" sloganıyla camilerde boy göstermeye başladılar Birçok aile çocuklarını okuldan almaya başladı, ama Rıza Şah'ın gücüne karşılık, birçok din adamı, Irak topraklarına, Kerbela ve Necef'e kaçıyorlardı bazıları ise kum'da gizlendiler Onlardan biri Rıza Şah'ın yaptığını gelecekte yıkacak olan Ayetullah Humeyni idi Rıza Şah verdiği burslarla birçok öğrenciyi avrupaya okumak için gönderdi Öğrencilerin bir bölümü harp okulları bir bölümü de üniversitelerde okuyup ülkeye döneceklerdi Artık Rıza Şah hayallerinin büyük bir bölümüne ulaşmıştı Ama onun en büyük hayali tam bağımsız İran'dı İngilizlerin İrandaki güçleri onu çok rahatsız ediyordu Aslında yıllardır ufak tefek İngilizlerin isteklerini yerine getirmemeye başlamıştı Örneğin 1931'de kraliyet hava yollarının İran üzerinden uçmasını reddetmişti Ama Lufthansanın İran üzerinden uçmasına müsaade etmişti Ve 1932'de İngilizleri tek taraflı olarak William Knox D'Arcy ile yapılan petrol anlaşmasını ve takiben Angolo-Persian petrol anlaşmasını feshetti Anlaşma 1961'de sona erecekti ve anlaşma İran'ın petrol gelirinin sadece %16sının İran devletine verileceğini söylüyordu Rıza Şah % 21 talep etti İngilizler ise boyun eğmek zorunda kaldılar Reformlar devam ediyordu ve Rıza Şah artık yabancı kimselerle yapacağı her anlaşmada çok dikkat ediyordu Rıza Şah orduyu yeniden düzenledi Eski bölük bölük ordu olmayacaktı artık İtalyanlardan aldığı gemilerle Deniz kuvvetlerini Almanlardan aldığı birkaç uçakla Hava kuvvetlerini kurdu ve hepsini genelkurmay başkanlığı (farsça: ®µ ´?©)'na bağladı Dünyada işler değişmişti artık Almanya'da Adolf Hitler Aryanlerin üstün ırk olduklarını söylüyordu İran'ınsa soyu Aryenlere uzanıyordu İngilizlerin elini ülkeden kesmek istedi, böylece "Tam bağımsız İran" hayali gerçek olacaktı Moskova cephesi kötü durumdaydı İttifak güçleri Ruslara İran toprakları üzerinden mühimmat göndermek istedi Rıza Şah bu öneriyi reddetti Bu cevabın karşılığında ittifak güçleri ülkeye girmeye başladı 1941 ağustosunda Ruslar kuzeybatıdan, İngilizler güneyden ülkeye girdi Rıza Şah orduya hazır ol emrini verdi Ancak ordunun hazırlığı bu hamlenin karşılığında yetersizdi Zamanında Ruslardan satın alınmış olan *****lar Ruslara karşı işlemiyordu Yine de İran yabancıların politik hilelerine kurban gitmişti Yabancılar İran'a girdiler, Rıza Şah daha fazla gerginlik ve kargaşanın yaranmaması için istifa etmek zorunda kaldı, Mohammad Ali Furughinin yaptığı diplomatik çabalar sonucu Britanya Rıza Şah'ın oğlu Muhammed Rıza Pehlevi'nin, Rıza Şah'ın yerine tahta oturmasını kabul ettiler Britanyadan gelen mesajda: "Veliahtınızın sizin yerinize tahta oturmasını kabul ediyoruz ama majestelerini başka bir seçenek olduğunu düşünmesinler" diyordu İngiliz istilası tamamlandı ve ittifak güçleri İran demir yollarını kullanma hakkını elde ettiler, işte bu dönemde Winston Churchill İran'ı "Zafer köprüsü" olarak adlandırdı Kaynak : Wikipedia |
|