Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dahi, pascal, yaşında, ölen

39 Yaşında Ölen Dahi ; Pascal

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

39 Yaşında Ölen Dahi ; Pascal




39 Yaşında Ölen Dahi ; Pascal

Yazı da ölüm tura da





İhtimaller; her biri kendi yolunu zafer taklarıyla süslüyor Gökyüzünden düşecek bir damla yağmur için milyonlarca ağaç ve bitki avuçlarını açıyor

Gemi azıya almış atların çektiği bir araba içinse bütün uçurumlar sıraya girmiş bekliyorlar Ruletler de dönüyor, feleğin çarkları da Otuz yaşlarındaki genç adam her akşamüstü Sen Nehri kıyısında yaptığı gezintinin bu kez ölümün kıyısında yapıldığını fark ediyor dehşetle Altı beygir sözleşmişler gibi ağızlarından köpükler çıkartarak nehre doğru dört nala koşuyorlar Ah ihtimaller hesabı! Bir kumarbaz tarafından kendisine önerilen, yıllar boyu üzerinde çalıştığı olasılık problemleri! 1?le başlayıp, 14641?le biten katsayılar üçgeni! Yazı-tura oyununu matematiğin çemberinden geçirerek ulaştığı ihtimal hesapları teorisi! Görünen o ki bu kez fazla bir ihtimal yok! Yazı da ölüm tura da! Az sonra araba nehrin sularına gömülecek Ölümün kıyısına gelen herkese gösterilen hayat filmi ona da gösterilmeye başlıyor Kaderin kamerası bir saniye içine binlerce fotoğrafı sığdırıyor:

Yıl 1626, Fransa Annesini kaybeden üç yaşındaki bir çocuk babasına sarılıyor Küçük Pascal?ın eğitimi için kraliyet danışmanlığını bırakıyor baba 12 yaşında Latince ve Yunancayı öğreniyor Yardım görmeden ve geometri okumadan bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olduğunu kanıtlıyor Öklid?in otuz iki teorisini tek tek kendi başına bulup ispatlıyor 14 yaşında Fransız İlimler Akademisi?nin temelini oluşturan ilmi tartışmalara kabul ediliyor Daha 16 yaşına girmeden geometri teorilerinin en güzeli sayılan ?kedi beşiği?ni ileri sürüyor 16 yaşında elips, parabol ve hiperbolün aynı dairenin projeksiyonları olarak değerlendirilebileceğini öne süren konik kesitlerle ilgili bir kitap yazarak Descartes?ı şaşkınlığa sürüklüyor 18 yaşındayken yeryüzünün ilk mekanik hesap makinesini icat ediyor 23 yaşında İtalyan fizikçi Toriçelli?nin ileri sürdüğü; ancak ispatlayamadığı atmosferin varlığını deney yoluyla kanıtlıyor ve bir adım daha öne geçerek yükseklikle basıncın değiştiğini tespit ediyor 24 yaşında vakum, hava basıncı ve akışkanlar statiği konularındaki çalışmalarını iki ayrı kitapta topluyor ve akışkanlar mekaniğine dair kendi adıyla anılan yasayı buluyor 30 yaşındayken zamanın bilginlerinden Fermat?le şans oyunlarındaki ihtimal problemleriyle ilgili yazışmalar yaparak çağdaş olasılık kuramının temellerini atıyor

Kaderin bir an süren bu kısa metrajlı filmi ?SON? kelimesiyle noktalanırken genç Paskal kendini Allah?ın iradesine teslim ediyor ve ümidin kopmaz ipine bütün gücüyle sarılıyor Ve o anda beklenmedik bir şey oluyor; nehrin tam kıyısında dizginler kopuyor, atlar nehre dalarken araba kıyıda kalıyor Blaise Pascal şükran duyguları içinde nehre bakıyor Atlarla beraber suya gömülen mazisinde yalnız keşifler ve icatlar yok Yıllar boyu bir türlü kopamadığı sefahat düşkünlüğü de var Paris gecelerinin Pascal, sebeplerin kendisini getirdiği bu sınırda yeni bir hayatın onu beklediğini görüyor Yeni bir susuzluk eski ateşlerinin yerine geçiyor ve ona şöyle dedirtiyor: ?Sebeplerin varacağı son noktanın ötesinde çok şey vardır İnsan arzu ve isteklerle doludur ve ancak bunları eksiksiz verebilecek olana susamıştır Biz gerçekleri sadece sebeplerle değil, kalple de bulmalıyız?

Pascal yalnız aklın kanatlarıyla uçmaya çalışırken yeterince yükselemediğini fark etmiş ve ?Kalbin kendine has nedenleri vardır ki, akıl hiçbir zaman anlayamaz? diyerek, rotasını kalbine çevirmiştir Gerçeğin matematiğin kanıtlamış olduklarından ibaret olmadığını düşünmeye başlayan Pascal, ?Gerçek sanıp öğrendiğimiz bilgilerin arkasında yeni bilinmezler uçurumu vardır? diyerek Allah?ın yalnız akılla algılanamayacağını, bunun için gönlün kendi bilgisine ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır Ona göre insanın üç türlü bilgisi vardır: Gelenek, akıl ve ilham Gelenek halkın alışkanlıklarıdır; daima yanıltırlar Akıl da sınırlıdır; sonu olan bir ölçüdür Onunla sonsuz bir âlemi olduğu gibi tanımamız imkansızdır İlham ise Allah?ın lütfudur Kalbe iner Hakikat bilgisidir İman denilen bu bilgi, aşk ile elde edilen bilgidir

Blaise Pascal?ı ölünceye kadar zaman zaman inzivaya çağıran mutluluk arayışıydı ?İnsan neye bağlanacağını bilmiyor!? diyerek koştuğu tefekkür odalarından, zevk ve eğlence ile kendini avutan insanlara yaşama aczlerini hatırlatıyor, Allah?tan uzaklaşan, Allah?ı aramayan insanın ne kendisinde ne de kendi dışında hakikati ve mutluluğu bulamayacağını ilan ediyordu Felsefeyi ?Bir saatlik zahmete değmez!? diyerek küçümseyen Pascal, Descartes?ın düşüncelerini de sığ ve yetersiz bularak, onun adalet anlayışını şöyle hicvediyordu: ?Pirene Dağları?nın bir tarafında doğru olan şey, öbür tarafında yanlıştır İnsan dünyanın idaresini kuvvete, genel kanaate ve geleneklere mi dayandıracaktır? Oysa kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir?

Pascal 39 yaşında vefat ettiğinde elbisesinin içine dikilmiş bir kağıt bulundu Kağıtta şu cümle yazıyordu: ?Filozofların ve bilginlerin bulduğu Tanrı?yı değil, peygamberlerin bildirdiği Tanrı?yı istiyorum?



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.