Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıFINDIKLI Fındıklı ilçesi Fatih Sultan Mehmet�in 1461 yılında Trabzon�un fethinden sonra Osmanlı egemenliği altına girmiştir Önceden bölgede Tiranlılar, Makedonyalılar ve Bizanslılar yaşamıştır 1886 yılına kadar �KARYE� (Köy ile Nahiye arasında idari birim) olan Fındıklının eski adı VİÇE�dir Kaynaklara göre Viçe 1887 yılında Hopa ilçesine bağlı bir nahiye oldu 15 Şubat 1916 tarihinde Rus işgaline uğrayan Viçe 11 Mart 1918 tarihinde işgalden kurtulmuştur Viçe 11 Haziran 1947 tarihinde Fındıklı adıyla Çoruh (Artvin) iline bağlı bir ilçe olmuş ve 1948 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur Fındıklı 27 Kasım 1953 yılında Artvin ilinden ayrılıp Rize iline bağlanmıştır Yüzölçümü 409 Km2 olan ilçenin doğusunda Arhavi, batısında Ardeşen, Güneyinde Yusufeli ilçeleri ve kuzeyinde ise Karadeniz ile çevrili olup, 13 Km kıyı şeridi vardır Kıyıda çok az olan düzlük alanlar kaçkarlara doğru, tepeler ve dağlar şeklinde yükselir Vadiler arasında yer yer düzlükler mevcuttur İlçe topraklarını Sümer, Arılı ve Çağlayan derelerinin etrafındaki vadiler oluşturur Bu dereler boyunca otlaklar ve yaylalara rastlanır Kaçkar eteklerine doğru yükseldikçe daimi kar sınırları ile karşılaşılır Tipik Karadeniz arazi yapısı ve iklimine sahip olan ilçemizde yılın 6 ayı kapalı, 4 ayı çok bulutlu, 1,5 ayı bulutlu, 19 gün açık hava bulunmakta ve 365 günün yarısı yağışlı geçmektedir Yıllık yağış miktarı 2500 mm den 3000 mm ye çıkmakta olup, en yüksek nem oranı % 95, en düşük nem oranı % 40 cıvarıdır En yüksek sıcaklık 30 Co , en düşüğü ise �4 Co cıvarındadır İlçemizde 22 köy bulunmaktadır Merkez Belediyesinin 8 mahallesi vardır EKONOMİK DURUM : Yöre halkının bölge şartlarına göre geçim kaynağı, başta çay ve fındık olmak üzere kısmen narenciye, meyvecilik, su ürünleri, arıcılık ve hayvancılıktır İlçemiz mülki sınırları içerisinde Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Fındıklı Çay Fabrikası ve bu fabrikaya ilaveten özel sektör bünyesinde Dosan,Doğuçay ve Ofçay fabrikaları faaliyetle- rini sürdürmektedir İlçemizde yaklaşık 2500 çiftçi ailesi tarımsal gelir ekonomik refahı sağlamada yeterli olmadığından çalışır nüfusun büyük bir çoğunluğu işçi, memur ve esnaf gibi tarım dışı alanlarda çalışmaktadır İlçemizde tarımsal faaliyetlerden yılda yaklaşık 32 bin ton yaş çay, 750 ton kuru kabuklu fındık, 1350 ton süt, 60 ton et, 200000 adet yumurta, 10 ton bal ve kıyı balıkçılığında yaklaşık 40 ton çeşitli cins balık avlanmaktadır Yapılan değerlendirme ve hesaplamalara göre ilçemizin gayrisafi yıllık tarımsal geliri aile başına ortalama 1500000000 liradır İlçemizde çoğunluğu Jersey melezi 1500 baş sığır, 700 baş yerli sığır, 1600 küçükbaş hayvan, 3000 adet Tavuk, 3500 adet fenni ve 500 adet ilkel arı kovanı mevcuttur İlçemizde tarımsal amaçlı bir Fındık Tarım Satış Kooperatifi, bir Tarım Kredi Kooperatifi ve 3 adet Çay Ekicileri Kooperatifi ve 10 adet Yapı Kooperatifi mevcuttur İlçemizde son yıllarda yeni bir ürün olan KİVİ� nin üretimi alternatif ürün olarak yaygınlaş-maktadır İlçemizde Ziraat ve Halk bankalarının şubeleri bulunmaktadır Fuar, sergi ve panayır bulunmamakla birlikte haftanın Perşembe günleri yöre halkı tarafından üretilen ürünler ile çevre ilçe esnafının sattığı mallardan oluşan pazar kurulmaktadır İlçemizde küçük sanayii ve zanaatkârlık (Ustalık � Çıraklık) alanlarına ilgi duyulmamakta olup, çalışan kesimin büyük bir çoğunluğu memur ve işçi�dir Genç nüfusun büyük bir çoğunluğu işsiz olduğundan ilçemiz sürekli göç vermektedir EĞİTİM DURUMU : Fındıklı�da okumaya karşı halkın ilgisi oldukça fazladır Her aile İlkokul öğreniminden sonra çocuklarını üst öğrenime gönderme zorunluluğunu hisseder İlçemizde KTÜ�ne bağlı Bilgisayar Destekli Muhasebe Meslek Yüksek Okulu, 1 klasik Lise, 1 Ticaret Meslek Lisesi, 1 Endüstri Meslek Lisesi,1 Sağlık Meslek Lisesi olmak üzere toplam 4 Lise ve 3�ü köy (Arılı, Çağlayan ve Sümer), 4�ü merkez (11 Mart, AŞahinler, Aksu ve Şehit Cavit Köroğlu) ilköğretim okulu olmak üzere toplam 7 İlköğretim Okulu bulunmaktadır İlköğretim Okullarında okuyan öğrenci sayısı 2131, Liselerdeki öğrenci sayısı 641 ve Meslek Yüksek Okulunda okuyan öğrenci sayısı 99 dur İlçemizde okuma-yazma oranının % 95 olduğu tahmin edilmektedir 1990 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre İlçemizin % 52�si İlkoku mezunu, % 15�i Ortaokul mezunu, % 21�i Lise mezunu, % 7�sı yüksekokul mezunudur |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıARDEŞEN İlçemizin 1 merkez belediyesi, 1 belde belediyesi, 17 mahalle ve 38 köyü bulunmaktadır A-TARİHİ Uzun yıllar Roma ve Bizans İmparatorluğunun yönetimi altında kalan Ardeşen, daha sonra Trabzon Rum Pontus İmparatorluğunun yönetimine girmiştir 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Rum Pontus İmparatorluğunu yıkınca Ardeşen bir süre özerk kalmıştır Şemsettin Sami ve Ali Cevat'ın eserlerinde Ardeşen, Trabzon Vilayeti Sancağının Atina (Pazar) Kazasına bağlı bir kasaba biçiminde tanımlanmakta, halkın tümüyle Türk olduğu kaydedilmektedir Daha önce Pazar İlçesinin bucak merkezi olan Ardeşen, 1 Mart 1953 tarihinde İlçe olmuştur İlçenin Ardeşen adını alması bir rivayete göre şöyledir; Yavuz Sultan Selim Trabzon Sancak Beyi iken, Osmanlı tahtına sahip çıkmak ister ve bu amacı gerçekleştirmek için Kepa Sancak Beyi olan oğlunun yardımına gerek duyar Yardım almak için sahil boyu bölgeden geçerken Fırtına Deresinde ağaç parçalarını görür Bölge tamamen boş, bataklık ve çalılıktır Çevresindekiler, kendisine bölgede kimsenin yaşamadığını söylediğinde; Yavuz Sultan Selim deredeki ağaç parçalarını göstererek " Bu belde tenha değil, bakın dere yonga taşıyor Bu yörenin ardı şendir " yanı yüksek kesimlerde yerleşim birimleri olduğunu ifade eder Ardışen sözcüğü zamanla halk dilinde Ardeşen olarak yerleşir Ardeşen 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş ve 1918 yılında ise kurtulmuştur 10 Mart İlçenin kurtuluş günü olarak kutlanır B-COĞRAFYASI İlçenin yüzölçümü 743 km² dir Doğusunda Fındıklı, batısında Pazar, güneyinde Kaçkar Dağları ve kuzeyinde Karadeniz ile çevrilmiş olup, kıyı uzunluğu 10 km dır Sahilden 50 km kadar iç kısımlara uzanır Bölgede Doğu Karadeniz Dağlarının uzantıları ve tepeleri yer alır İlçenin akarsuları Fırtına Deresi, Dolana Çayı ve Yeniyol Deresidir Ardeşen'in güneyinde yer alıp yükseklikleri 2000 metreden fazla olan dağların sahilden itibaren yükselmeye başlaması ve yüksek dağ eteklerinde doğarak Karadenize akan akarsuların yoğunluğu nedeniyle engebeli bir arazi yapısı hakimdir Akarsuların denizle birleştiği dar vadi ağızları dışında, ova olarak adlandırılabilecek düzlükler yoktur Ardeşen, güneyini kaplayan dağlar yanında, kuzey ve kuzeydoğu yönünde bulunan 3000 metre yüksekliğindeki Kafkas Dağlarının kuzey rüzgarlarından koruyucu etkileriyle kapalı bir mikroklima havzası oluşturmaktadır Dört mevsim ılıman ve yağışlı olan iklimi subtropik olarak tanımlamak mümkündür İlçe, uzun yıllara dayanan verilere göre, yıllık ortalama 2300 mm yağış, %77 nispi nem ve günde ortalama 4 saat 14 dakika güneşleme süresi ile Türkiye'nin en yağışlı, en nemli ve en az güneş gören ilçelerden biridir Karadeniz ikliminin koşulları İlçe için de geçerlidir Kıyı kısımları ılık ve bol yağışlıdır İç kısımlara gidildikçe iklim sertleşir Yıllık ortalama sıcaklık 14-15 C derecedir Sarp ve engebeli arazi yapısının ve ikliminin de etkisiyle İlçe'nin bitki örtüsü, genelde 700-2300 metre yüksekliğindeki kısımları kaplayan ormanlar oluşturmaktadır Ormanlar İlçe arazisinin %2374'unu kaplamaktadır İlçe arazisinin %1055'ini tarım alanları, %3433'ünü çayır-mera alanları, %3138'ini de tarım dışı alanlar oluşturmaktadır C - NÜFUS 2000 Genel Nüfus Sayımına göre toplam nüfusu 58499'dır (merkez bucak nüfusu 45392, köyler toplamı 13107) İlçede ana dil Türkçe olup, nüfusun tamamı İslam dinine mensuptur Nüfus artış hızı %471 dır Genel olarak Km²'ye düşen nüfus yoğunluğu 78 kişidir İlçe nüfusunun gelişimi nüfus sayımları itibariyle izlendiğinde, yıllık nüfus artış hızında belirgin dalgalanmalar gözlenmektedir İlçe nüfusundaki bu dalgalanmalar, ilçe dışına göçlerin şiddetinden kaynaklanmaktadır Ardeşen nüfusu, coğrafi koşulların sınırladığı üretim olanakları nedeniyle, Birinci Dünya Savaşı öncesi eski Sovyetler Birliğini oluşturan ülkelere, bu savaştan sonra ise diğer illere yönelen bir göç hareketini sürekli yaşamıştır 1950'li yıllardan itibaren çay tarımı ve sanayinin ekonomik olarak yapılmaya başlanması sonucu tersine göç yaşanmıştır E - SOSYAL DURUMU Çalışma Hayatı Çay tarımından önce toprakların engebeli yapısı ve yetersizliği yüzünden Ardeşen halkı denizcilik, inşaatçılık, fırıncılık gibi işlerde gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çalışmak üzere ilçe dışına çıkmıştır Çay tarımının ve sanayinin etkisi ile azalan gurbetçiliğin ekonomideki bir takım sıkıntılar nedeniyle hala devam ettiği söylenebilir İlk çay üretiminin yapıldığı 1938 yılından sonra, sağlanan destekle hızlı bir gelişme gösteren çay tarımı ve çay sanayi İlçe'de temel çalışma alanı olmuştur Mayıs-Ekim döneminde mevsimlik istihdam sağlayan çay tarımında daha çok kadın nüfus çalışmaktadır 1992 yılında yapılan bir araştırmaya göre çay tarımında çalışanların %77'sini kadınlar oluşturmaktadır Erkek nüfus ise çay sanayi başta olmak üzere diğer alanlarda istihdam edilmektedir İlçe'de çalışanların iş gurupları itibariyle dağılımına bakıldığında, nüfusun ağırlıklı olarak tarımsal mesleklerde istihdam edildiği görülmektedir İlçede konut sıkıntısı olmayıp, yöre halkının %80'nin İlçe merkezinde birer konutu bulunmaktadır Bölge insanı yaz mevsiminde köyde kış mevsiminde ise şehirdeki evlerinde oturmaktadır Diğer ilçelere nazaran konut kirası İlçede oldukça düşüktür Sağlık Ardeşen'de yataklı sağlık kurumu olarak bir Devlet Hastanesi bulunmaktadır Yeni binasında hizmet veren Ardeşen Devlet Hastanesi Ekim 2000 tarihinde 50 yataklı kadro ile hizmete başlamış, yöre halkının yardımları ile hasta odaları ve servisler donatılmıştır Hastanenin yoğunluğu nedeniyle ek poliklinik binasına acil ihtiyaç duyulmakta olup, ek poliklinik binasının Bayındırlıkça projesi çizilerek maliyeti çıkarılmış ve Sağlık Bakanlığınca yatırım programına alınmıştır Hastane; 2 ameliyathane, 1 doğum salonu acil servis laboratuarı, röntgen ünitesi ve 2 ambulans ile hizmet vermektedir İlçede 4 adet sağlık ocağı ve 12 adet sağlık evi bulunmaktadır G - EKONOMİK DURUM Karadeniz ile denize paralel olarak uzanan dağlar arasında kalan İlçe arazisinin tarıma elverişsiz oluşu ve yağışlı iklim, Ardeşen'nin ekonomik yapısını da biçimlendirmiştir Bu arazi yapısı nedeniyle tarımsal üretimin düşük olması, gurbetçiliğin İlçe ekonomisi içinde önemli bir yer tutması sonucunu doğurmuştur Yöre halkı, çay üretiminin bölgeye girişinden önceki dönemlerde, önceleri yurt dışına, daha sonraları da, yurt içine geçici sürelerle çıkarak denizcilik, küçük çaplı ticaret, inşaat işçiliği, gibi işlerde çalışmıştır Daha önceleri büyük ölçüde Gürcistan, Rusya gibi ülkelere çalışmaya giden yöre halkının, 1917 yılında bu ülkelerle olan sınırın kapanmasından sonra bu olanaklar ortadan kalkınca girdiği ekonomik sıkıntılar nedeniyle, başka bölgelere bile taşınmasından söz edilmiştir 1920'li yıllarda yörenin sosyo-ekonomik sorunlarına çözüm bulma çalışmaları çerçevesinde başlanan çay üretme çalışmaları, 1938 yılında ilk kez el imalatı olarak üretime başlanarak sonuca ulaştırılmıştır Çay üretiminden önce, yukarıda kısaca belirtilen olumsuz koşullar içinde İlçe ekonomisi, bu yıldan sonra çaya dayalı hızlı bir gelişme göstermiştir İlçe'de 2'si Çay-Kur'a ait olmak üzere Akfa, Karaca, Huzur, Lider, Akdere, Armağan ve Karaoğlu adında 7 adet özel çay fabrikası bulunmaktadır Bu fabrikalarda mevsimlik işçi çalışmakta, bazı atölye ve fabrikaların paketleme bölümünde de yıl boyu işçi çalıştırılmaktadır |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıPAZAR a-İLÇE ADININ KAYNAĞI Pazar adını 1928 yılına kadar "Atina" olarak kullanıldığı yöre yaşlıları tarafından dahi bilinmektedirBu adın kaynağına ilişkin bir çok söylenti vardırYunancı ve tarihçi filozof Filavinus Arrianus (95-175) ilçeden şöyle bahseder: "Gerçekten Karadenizd'e bu isme sahip olan bir yer varYunan Tanrıcası Ethena'nın tapınağının olduğu bu yöre,tapınağın adından dolayı Atina denilmiştir Bir de terk edilmiş kale varLiman fazla gemi barındıramaz ama onları rüzgardan korur" Kemal KARADENİZLİ "Trabzon" adlı eserinde Pazar'dan şöyle söz eder:"Burası eski bir kasaba olup,putperestler zamanında tabındıkları mabuta;Petra (Entas)denildiği için adı"Atina" kalmıştır Yunan Prenslerinden biride Karadeniz seyahatine çıktığında ilçe önlerine gelince "Pazar'ın" Denizden görünüşünü beğenmiş,yöreyi Atina gibi meşhur bir şehir zannettiğinden "Atuna"ve "Atnus "olarak adlandırılmıştır Ayrıca Doğu Karadeniz'de Rumca sanılan bir çok ismin "Lazca" kökenli olduğu ileri sürülmektedirBuna göre Atina-Athenia'nın lazcada "Gölgelerin olduğu yer" Rize-Rhizalion'un " "insanları ve askerlerin toplandığı yer",Çayeli-Mapavri ise "Yapraklı" anlamındadırYöreye Pontus kırallığı döneminde "Sonnica"adı verilmiş,Romalılar "Pontus Palomeniacos",Bizanslılar ise "Khaldei" demişlerdirOsmanlılar döneminde bölge Rize ve Of"u içine alarak Batuma'a kadar "Lazistan" olarak adlandırılmış,bu isim milli mücadele yıllarında kullanılmıştır b-ÖZET TARİHÇE 1-Yazılı Tarih Öncesi 2-Yazılı Tarih:MÖ 2000 başlarında Pazar ve yöresinde Hayvancılık ve tarımla geçinen bir takım topluluklar yaşıyordu MÖ 1900 ve 1200 Tarikleri arasında Atina'nın /Pazar) Hititlerin etkisi altında kaldığı sanılmaktadırİÖVIIIyüzyıld a Miletos'lu denizciler Pazar yeri adı verilen yerleşimlerden birini de yöremizde kurmuşlardırAynı yüzyıllarda medler yöreyi ellerine geçirmişlerdirBir süre yöremiz Med'lerin yerine Ülke olan Persler'in eline geçmiştirİÖ1950'de Atina'da (Pazar) Pontus krallığı hakimiyeti görülürİÖ 66'da Roma İmparatorluğunun kontrolü altına giren Atina'nın Roma İmparatorluğunun İS 395'de ikiye ayrılmasından sonra yöremiz Bizans egemenliğine geçerMalazgirt savaşını izleyen sürede Melikşah'ın Rize'ye kadar geldiği ni ProfDrİbrahim Kafesoğlu Melikşah adlı kitabında belirtir 1204'te Atina'nın (Pazar)Trabzon Rum İmparatorluğunun hakimiyetine geçmesinden sonra Türk hakimiyetine geçişi 1461'de Fatih'in Trabzon'u fethi ile gerçekleşir1571'de Kafkas kavimlerinden dolayı abhaza korsanlarınca Atina'nın (Pazar) basılıp yağmalanması da Tarihi bir vakadır Osmanlı döneminde 1877'ye kadar Batum sancağına bağlı bir yerleşim yeri olarak görürken 1877-1878 Osmanlı Rus savaşından sonra Batum Ruslara bırakılınca 1878'de kurulan Lazistan sancağının (Merkez Rize) önde gelen kazası da Atina olur IDünya savaşında 5 Mart 1915'de Atina (Pazar)Rus işgaline uğrarPazar'ın Rus işgalinden kurtuluş tarihi ise 10 Mart 1918'dir1928'de Atina ilçesi Pazar adını almıştır2 Ocak 1936'ya kadar Çoruh iline bağlı olan Pazar'ın Çoruh ilinin kaldırılmasından sonra kurulan Rize İlinin tek İlçesi Pazar'dır 1 Mart 1953'de Pazar'a bağlı Ardeşen Bucağı İlçe olur C-COĞRAFİ DURUMU Pazar,Doğu Karadeniz'de Rize'nin ilçelerinden biridirDeniz seviyesinden 10 metre yüksek te Artvin-Rize Devlet yolu üzerinde Doğu-Batı yönünde kurulmuşturDoğusunda:Ar Deşen Batısında:Çayeli Güneyinde:Çamlıhemşin ile Hemşin Kuzeyinde ise Karadeniz yer alır İlçe Rize'ye 37,Sovyetler birliğine 67 Km uzaklıkta olup 315 Km2 Yüzölçüme sahiptir Pazar-Ardeşen arasındaki çok dar kıyı düzlüğü ve dar Pazar deresi vadi tabanı dışında ilçe tamamiyle dağlıktırİlçe harita üzerinde tabanı deniz kıyısında olan bir üçgene benzerBu üçgen deniz kıyısında 21,kuzey-güney yönünde ise 35 km uzunluktadır D-İKLİMİ İlçede yazları az sıcak,kışları az soğuk "orta iklim tipi"hakimdirTürkiye'nin "En yağışlı bölgesi"içinde olduğundan yılda ortalama 2332 mm yağış almaktadırHer ne kadar yağışlar bütün yıla dağılmış isede iki devre dikkat çekicidirBirincisi Temmuz'dan-Nisa'a kadar sürer ve yılın dokuz ayını içine alan "çok yağışla devre(yıllık yağışın %86'sı bu dönemde düşer)" İkincisi:Nisan-Mayıs-haziran aylarındaki"Az yağışlı devre dirHakim yağmur tipi"siklonik" Olup devamlı ve ince tanelidirYaz ise "konveksiyon "adı verilen sağnak yağmurlar görülür Bu tip yağmurlar halk arsında"Çakal Yağmuru "olarak bilinirKarlı günlerin sayısı fazla değildirSayı kesiminde kar yağışı bazen Mart ayını sonuna kadar devam eder 1-SICAKLIK İlçede ki ikimin sıcaklık bakımından en belirgin özelliği,yıllık ve günlük ısı değerleri arasındaki farkın yurdun diğer bölgelerine oranla nispeten düşük oluşudurBu özelliğin Klimatoloji bilimindeki karşılığı yörede "Deniz ikliminin etkin olmasıdır" Pazar'da "En sıcak ay:22,4 Co ile Ağustos başlangıcı,En soğuk ay ise:6,6 Co ile OcaktırSıcaklığın Amplütüdü:15,8 Co 'dırYörede ısı yılda 2-3 gün 30 Co'nin üstüne çıkarken,9-10 gün 0 Co'nin altına düşer 2-RÜZARLAR Son baharda güney ve doğu rüzgarları "karayel-Poyraz"sık-sık eserDeniz'e yakın olan yerler iç kesimlere nazaren daha kararsızdırKıyıda hava durgun olduğunda,karalarla denizlerin farklı ısınmasından meydana gelen "Meltem"sabah-akşam,yaz ve sonbaharda eksik olmazİlçede nem oranının yüksek oluşu dikkat çekicidirNisbi nem olarak adlandırılan bu durum %78'lik bir orana ulaşırNem oranı yağışın çok olduğu aylarda dahada artmahtadır 3-METEOROLOJİK VERİLER Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü verilerine göre yörede: Ortalama Sıcaklık : 14 C Topraküstü En Düşük Sıcaklık : 9,2 C Ortalama Açık Gün Sayısı : 50,7 Ortalama bulutlu Gün Sayısı : 160 Ortalama Kapalı Gün Sayısı : 154,6 Ortalama yağış miktarı : 1991,2mm Ortalama Kar yağışlı gün Sayısı : 3,6 Ortalama Sisli Gün Sayısı : 3,9 Ortalama kırağlı Gün Sayısı : 5 Ortalama toprak Sıcaklığı (-5cm) : 14,7 E-BİTKİ ÖTRÜSÜ İklimin yağışlı olması yüzünden yöre bitki örtüsü bakımından çok zengindirİlçe bütün yıl yeşillikler içindedireskiden daha fazla alan kaplayan doğal bikri örtüsü çay bahçeleri açmak ve yeni yerleşim yerleri kurmak uğruna tahrib edilmiştirGerek konu,gerekse bozuk koru ormanlarında iğne yapraklılardan:Kayın,Gürgen,Kı zıl ağaç,Kestane,Ihlamur ve az da olsa Karaağaç vardırDevlet denetimindeki ormanlık alanların alt tabakalarıyla bazı yerlerde bölümler halinde orman gülleri "Kumar"bulunmaktadırAyrıca,ya bani karayemiş,böğürtlen,eğrelti otlar ve ayı üzümü orman altı formasyonu olarak dikkat çeker F-DAĞLAR İlçenin en yüksek dağı güneyde Kaçkar 3737 metre dirDiğer önemli yükseltiler Verçenik,Altıparmak ve Hipot turBu dağlar arasında yollar patika'dan ibarettirKaçkar dağının üzerinde sürekli "Buzul "vardır G-YAYLALAR İlçede yaylacılık doğal şartların sonucu olarak asırlardır sürdürülen ekonomik bir faaliyettirÖzellikle orta kesim ile kıyı kesiminde yer alan bazı köylerin sakinleri yaz aylarında hayvan otlatmak ve ürünlerini saklamak amacıyla Fırtına Deresinin yukarı çığırında yer alan yaylalara gitmektedirlerBu yaylaların en önemlileri:Kito,Ambarlı,Kızılh aç,Çelmeç,Verçenbek,Kaleibala, Başyayla,Çiçekli,Elevit,Kelevi t,Palovit ve Samistal'dır HKIYILAR Dağlar kıyıya paralel uzandığında düz,tabi ve kuytu limanlardan mahrum olan boyuna kıyılar sınıfındandır İAKARSULAR Bütün akarsular "Daimi"akarsular olup,geçtikleri yerler fazla eğimli ve rejimleri düzensizdirYıl boyu fazla çekilme göstermezle,yağmurlarla birlikte dağlarda kar suları da eklendiğinde kabarırlarİlçe topraklarının büyük bir kısmını içine alan Pazar Deresi,dar,fakat derin bir vadi içinde akarGüney-Kuzey yönünde akan doğudaki Fırtına Deresi ilçenin doğu sınırını oluştururÇakalkaya tepesinden doğarak ilçeyi ikiye böldükten sonra denize dökülen Pazar deresinden başka Merdivenli bölgesinden denize dökülen Merdivenli Deresi vardır IEKONOMİK DURUM İlçe ekonomisinde en büyük payı çay alırBunun yanında balıkçılık ticaret,sanayi,bankacılık ve tarımda ekonomik kaynak yaratıcı işler olarak yapılmaktadırÇayın halkın geçiminde bu kadar önemli olması yöredeki az kireçli toprağın bu bitki için ideal olmasından kaynaklanmaktadır K-ÇAY 1944 yılında Örnek,Merdivenli,Kuzeyce,Sivri kale ve Subaşı köylerindeki 50,5 dekarlık alanın "Çay Bahçesi"olarak ayrılmasıyla başlayan çay tarımı ilçede tarımda yeni bir sayfa açılmasını sağlamıştır1945 yılında Güney ve Tektaş köylerinde de başlayan çaycılık günümüzde tarımın tek ürüne "Uzmanlaşma"gelmesini yaratmıştır1980'de 4073 dekarlık dikim alanı ile %11,2'lik bir paya sahip durum da olan ilçe Rize Merkez ve Çayeli dışında "En büyük çay alanlarına "sahiptiHektarda 9449 kilo verim ile merkezden sonra 2durumda olan ilçenin çay üretimindeki payı %108 düzeyindedir İlin en eski çay bahçelerine sahip olan ilçede tekniğe uygun koşullarda işlenmeye de önem verilmektedirBunun için çay teknolojisinin her evresinde teknik ve ekonomik gereksinim karşılanması ve tekdüze bir uygulamanın gerçekleştirilmemesi gerektiği ifade edilmekte ve işleme evreleri şöyle sıralanmaktadır: 1-Soldurma 2-Kıvırma 3-Fermantasyon 4-Kurutma 5-tasnif 6-Ambalaj Bu evreler gerektiği gibi yapıldığında elde edilen ürün kaliteli olmakta ve iyi demlenmeyle "Gerçek Çay İçme zevki" alınmaktadır ÇAY FABRİKALARI 1-Kirazlık Çay Fabrikası: 1939 yılında elma kurutma ve konserve fabrikası olarak kullanılan tesisi 1955 yılında çay işleme atölyesine dönüştürülmüştür1979 yılında ise üretim kapasitesi artırılarak bağımsız bir fabrika haline gelmiştir1984'te de "Kirazlık Çay fabrikası" adıyla modernize edilerek hizmete açılmıştırÇay üretimi günlük140 ton durFabrikaya bağlı köy sayısı:16,çaylık alan:18000dekar,Üretici Sayısı ise 4885'tir 2-Pazar Çay Fabrikası: Çay üretiminin artması sonucu atölye biçiminde varlığını sürdüren k"Kirazlık Çay Fabrikasının yetersiz kalışı"yüzünden 1973 yılında kurulmuşturRize-Hopa karayolu üzerindeki fabrikanın günlük çay işleme kapasitesi 140 tondurFabrikaya bağlı köy sayısı: 31,Çaylık alanı:21523 dekar,Üretici Sayısı ise 6510'dür 3-Melyat Çay Fabrikası: Pazar'ın batısında Rize karayolu üzerinde 1938 yılında üretime geçmiştirGünlük çay işleme kapasitesi 140 tondurFabrikaya bağlı köy sayısı:23,Çaylık alan:21000 dekar,üretici sayısı ise 6510'dür L-ZİRAAT BAĞ-BAHÇE ZİRAAT: Kıyıda oldukça verimli olan toprak iç kesimlere gidildikçe bu özelliği kaybederyağışın bol,arazinin ise % 80-90 engebeli oluşu yüzünden ekonomik değerde tarım ürünleri yetiştiriciliğin yapılamadığı ilçede 5100çiftçi ailesi vardırTarım kesiminin uğraş konularına göre dağılımı ise şöyledir: Çay Tarımı : % 65 Hayvancılık : % 20 Tarla Ziraatı : % 8 Tütüncülük : % 4 Bağ-Bahçe Ziraatı : % 3 İlçe ekonomisinde en büyük payı çayın alması yüzünden tarla ziraatı ve bağ-bahçecilik çok küçük alanlarda,aile ihtiyacının karşılanma ihtiyacına yönelik yapılmaktadırCumhuriyetin ilk dönemlerinde ilçede büyük alan kaplayan mandalina ve portakal bahçeleri ile elmalık günümüzde çok azalmıştır1939 yılında ürünlerinin değerlendirilmesi için kurulan elma kurutma ve konserve fabrikası da ha sonra çayın devreye girmesiyle ekonomik olarak devreden çıkmıştır10-15 yıl gibi uzun sürede meyve vermeye başlayan ve şeker oranının düşük olma özelliğine sahip bulunan Laz elma (Demir elma)gibi"İzebella" adı ile anılan kokulu siyah üzümler iklim şartları yüzünden zamanında olgunlaşamamaktadır Günümüzde bağcılık çaylık alanların yanında,armut ve elma ağaçları ile birlikte aile ihtiyacı için sürdürülmektedirTrabzon hurması olarak adlandırılan meyve ise konserve ve pekmez yapılmak üzere Erzurum'a yollanmaktadır TARLA ZİRAATI: Tarla ziraatına ayrılan 2000 hektarlık alanda mısır,fasulye ve patates ekilmektedir MISIR: İlçenin çaydan sonra gelen en önemli bitkisidirEskiden çok geniş alanlarda ekimi yapılırken Günümüzde sadece 450 hektarlık bir alanda üretilmektedir FASÜLYE: Genellikle bahçe kenarlarında yetiştirilir,toplam ekim alanı 20 dekarla sınırlıdır M-HAYVANCILIK Arazinin engebeli,çayır ve mer'anın az olduğu,çay bahçeleri nedeniyle yem bitkilerinin ekilmemesi yüzünden hayvancılık "ahır hayvancılığı" şeklinde yapılmaktadırKıyı kesimlerdeki bu durumun aksine yüksek yerleşimlerde hayvancılık asıl uğraş olarak dikkat çekmektedir Kıyı kesimde az sayıda aile kendi süt ihtiyacını karşılamak amacıyla Jersey inek türü beslemektedirHayvansal ürünü satmak amacıyla yetiştiren aile sayısı oldukça azdırHayvancılık yapanlar yem ihtiyacını Doğu Anadolu Bölgesinden ot getirerek,yada suni yem alarak karşılamaktadır Koyun ve keçi ise çaylık alalarda hiç bakılmakta,yüksek alanlardaki yayla ve mer'alarda ise küçük sürüler halinde görülmektedirİlçenin et ihtiyacının %85'i Doğu Anadolu Bölgesinden karşılanmaktadır İlçe tarım müdürlüğünün kuluçka makinelerinde üretilen ve vatandaşa maliyetine verilen civcivler ise aile ihtiyacının karşılanması için yetiştirilmektedirBazı aileler tarafından küçük işletmeler tarafından sürdürülen tavukçuluk da yöre ihtiyacını karşılamaktan uzaktırGerek mahalle,gerekse köy yolarının yapılması yüzünden eskiden taşımacılıkta kullanılan at ve katır yetiştiriciliği de ortadan kalkmıştırsahil kesiminde rutubetin çok olması yüzünden iç kısımlardaki dağlık ve yaylalık alanlarda yapılan arıcılık 3600 civarında fenni ve iptidai kova nla sürdürülmektedir N-ORMANCILIK Orman İşletme Müdürlüğü 1967 yılında kurulmuşturBünyesinde oluşturduğu Orman İşletme Şeflikleri ile çalışmalarını sürdüren müdürlüğün sorumlu olduğu alan 198,673,5 hektardır 8171,5 hektarlık alandaki ladin,kayın ve kızıl ağaç bakımını sürdüren işletme 56702,2 hektarlık alanda ağaçlandırma,2072 hektar alanda da temsil çalışması sürdürmektedir Ormanlık alanların çok sarp ve engebeli,yağışların ise sürekli ve çok olması yüzünden ağaçlandırma çalışmaları istenene düzeyde sürdürülememektedirPlanlanan orman içi yolarlıda olumsuzlukların çokluğu yüzünden planlandığı şekilde gerçekleştirilememektedirOrma nlık alanlarda halkın "Orman Gülü" olarak tanımladığı "Kumar" ağacı topluluk olarak bulunmaktadırYaygın ağaç türler:Kayın,Ladin,Köknar ve kızılağaçtır O- PURO TÜTÜNÜ İlçenin özgü bir Endüstri bitkisidir ve Pazar adıyla anılan puroların yapımında kullanılırToprak yapısı gereği yalnızca 26 köyde ekimine izin verilmiştir Puro tütününü diğer tütünlerden ayıran en büyük özellik yapraklarının 1 metre civarında oluşudurDüğer tütünler gibi kıyılmayan bu tütün "iç sargılık","Dış sargılık" ve "Dolguluk" olarak üç aşamada kullanılır İlçede kurulan fideliklerde kaliteli tütün fideleri yetiştirilerek çiftçi ihtiyacı karşılanmaktadır Son zamanlarda kurutma yerlerinin ilkel olması yüzünden düşen üretim teknik ve sağlık işletmelerin kurulması halinde yeniden canlandırılabilecektir Ö-BALIKÇILIK İlçenin gelir getiren kaynaklarından biride balıkçılıktırPazar'lı denile bütünleşmiş gibidir,onsuz yapamazFakat deniz kirliliği yüzünden balıkçılık eski önemi ve yerini kaybetmektedir Eskiden Pazar'lı hem balığı tutar yerdi,hem de satarak geçimini sürdürürdüBu gün dededen kalma mesleği sürdüren 150-200 civarındaki balıkçı ailesi geçim sıkıntısı içinde yaşama savaşı vermektedir Bundan 10-15 yıl öncesi hamsi,kefal,barbun,kalkan,kara göz,yelken,mezgit,palamut,ista vrit gibi deniz ürünleri bakımından zengin olan Karadeniz'de denetimsiz,bilinçsiz avlanma ve çevre kirliliği yüzünden ortaya çıkan bu durum gerçekten içler acısıdır Balıktan umduğunu bulamayan Pazar'lı deniz özlemini küçük balıkçı tekneleri ile lüks yat yapımını sürdürerek gidermektedirBahçedeki daracık alanlarda yöre insanının becerisi ve bir keser-testere yardımıyla sürdürülen tekne yapımı önemli bir ekonomik değer yaratmaktadırDeniz balıkçılığı yanında tatlı su balıkçılığı da ilçede önemli bir yer tutmaktadırAlabalık yanında son zamanlarda salmon yetiştiriciliği önemli bir faaliyet alanıdır KARADENİZDE SALMON Karadeniz'de oksijenin yatay ve dikey dağılımı yanında doymuşluk oranının yüksekliği salmon üreticiliği için son derece elverişli bir ortam yaratmaktadırİlçedeki geniş alanların varlığı ve müteşebbis vatandaşların hevesi ile bu bakımdan da büyük bir üretim değerine ulaşılacağına mutlak gözü ile bakılmaktadır ÖTİCARET VE SANAYİ Eskiden beri oldukça canlı olan Ticarette en büyük payı çay alırken bunu deri ve kereste izlemektedirİlçe adının "Pazar" oluşu da ticaretin odak noktası olmasından gelmektedir Her türlü bakkaliye,manifatura,,tuhafiye ,kavafiye,züccaciye,mensucat yanında sebze-meyve ve ot ilçe dışından getirilmektedir Yöre insanının en önemli ihtiyacını karşılayan çay makası,teleferik,yayık makinesi gibi küçük sanayi ürünleri ilçede yapılıp kullanılmakta,çevre ilçelere de yollanmaktadırAyrıca mobilyacılıkta ilçede çok gelişmiştirEl becerisi ve zevkin kaynaşması ile ortaya çıkan birbirinden güzel mobilyalar dayanıklıkları ile tanınmaktadır P-KÜLTÜR GENELEĞİNİN ÖĞESİ 1-Yaşam Biçimi: İlçenin en belirgin yanı dış çevreyle sürekli ve yoğun ilişkidirYörede "Gurbetçilik" denen göç olgusu çeşitli biçimlerde etkinliğini sürdürmektedir Toplumsal yapıda köklü değişikliler yaratan çay ekimi öncesinde deniz;ana geçim kaynağıydıDaha sonra taşımacılı gibi hizmetlerde denize açılan ilçe insanı öteden beri "Ev dışı" bir yaşama biçimine yönelmiştirBaşsız,erkeksiz kalan ailenin öbür bireylerindeyse içine kapanık bir yaşama düzeni görülmüştürYörenin dağınık yerleşim düzeni de içe kapanmayı yaratmaktadırKapalı yapıda toplumsal değerler ve ilişkiler,büyük ölçüde geleneksel-dinsel düşüncelerle biçimlenmektedir Nüfus yoğunluğu ve toprakların yetersizliği yüzünden göç sürmüştür(Çaylığı bu alanda yarattığı değişim,il dışına çalışmaya gidenlerin yaz aylarında ilçeye dönmesidir)Aynı etkenler ailenin parçalanmasını ve ölüm sonuçlanan etkenler çatışmaları ve yöre yaşamının tipik özellikleri haline getirmektedir Dağ ve iklim koşularından kaynaklanan,taş ve ahşaba dayalı özgün ev yapısı bile yerini kırsal kesimde betonarmeye bırakmıştırDağınık yerleşme anlayışı sürdürülürken ,bomboş alanlarda birkaç katlı,villa tipi evler geçim düzeyinin bir göstergesi olmuşturÇay gelirleriyle il dışında ya da işinde yatırıma yönelirken tüketim eğilimi de giderek yükselmiştirAncak tarıma dayalı uğraşlarla biçimlenen geleneksel değerler,toplumsal ilişkilerde günlük yaşamı belirleyiciliğini korumaktadır 2-GİYİM KUŞAM İlçe insanını geleneksel giyim,kuşamında Trabzon etkisi belirgindirDaha çok içlik "fanile" gibi iç giysilerde kullanılan Rize bezi" ve keten dokumaları yöremize özgüdürBaşlıkların iklim koşullarınca biçimlendiği bir gerçek"Laz için başlık,bir süsü değil bir şemsiyedirşık olmak kaygısı ile değil,fesinin etrafına sardığı mendil,fırtına ve rüzgara karşı yeterli olmadığı zaman başını korumak için başlığını kullanır Erkek giyiminde geleneksel özellikler yitmekte,çağdaş giyim kuşam belirmektedirKadın giyiminde değişim çok kısıtlıdırÇarşaf kalktıktan sonra aynı örtünme biçimi atkı yada peştemalle sürdürülmüştür Entariler oldukça uzun ve bol dikimlidirKeşan ve Peştamal;desen biçiminde bir parça bele sarılır,öbürüde başa alınırilçenin yüksek kesimde veya eskiden benimsenen bu giyside,çevre etkilerinin yoğunluğundan kaynaklanan bir değişme görülmektedirHazır giysiler kadın giyim-kuşamına giymiştirBunların dışında takılarda ilçenin kadın giyim-kuşamında değişmeyen öğelerdir 3-GELENEKSEL EL SANATLARI Geçmişte ilçede dokumacılık önemli bir yer tutardıÖyle ki sepet,sandalye örücülüğü gelişmişti En gelişmiş dokuma türü bezdiKenevir ipliğinden dokunan bezler iç çamaşırı yapımında kullanılırdı Sepet ve sandalye örücülüğü günümüzde de sürdürülmektedirSepetlerin el sepeti,Gamal-kaşıklık gibi türleri vardır Meyve sepeti incedir,uzundur,koni biçimindedir "Gamal" ise daha çok Trabzon da yaygın olmasına karşın ilçe insanı tarafından genellikle kola takılarak taşınır Yavuz,Tütüncüler köylerinde örgü koltuk,sandalye ve iskemle yapımı yaygındırBu sandalyelerin örgülerinde mısır kosanı yaprağı yada sarmaşık,ayaklarında fındık dalları kullanılır DOKUMACILIK Kenevir önemli bir yer tutar dokumacılıkta,yeterince güneş görmediğinden sertleşmeyen bir özelliği var kenevirinBöyle olunca da çok ince iplikler yapılabiliyordu R-TARİHSEL YAPILAR İlçeye gelişte denizden konukları adeta dalgalar arasından selamlar gibi duran "Kız Kalesi" en önemli tarihsel yapıdır8yüzyılda yapılan bir kalenin "Gözetleme Kulesi" olduğu anlaşılan yapı denizdeki yüksek bir kayanın üzerinde bulunmaktadır Yücehisar köyündeki Çarikça mevkiinde yüksekçe bir kayanın üzerinde yer alan kaleden günümüze ise sadece kalıntılar kalmıştır Pazar-Rize karayolu üzerinde Sivrikale köyünde yer alan kalenin kalıntıları ise yol yapımı sırasında tamamen ortadan kalkmıştır ULAŞIM İMKANLARI b-Pazar İlçesi İl Merkezi Rize'ye 37 km uzaklıktadırÇayeline 22 km Ardeşene 8 km uzaklıktadır Pazar ilçesine Yurdun değişik illerinden Trabzon-Rize Merkeze gelinerek buradan ilçemize dolmuşlarla ulaşılmaktadırTrabzon-Hopa arasında çalışan küçük otobüslerle sabah 630 akşam 1930 arasında her 30 dakikada araç bulunması mümkündür (Prenskale-Ulusoy firmaları) İlçeden İl merkezlerine münibüsçüler kooperatifin araçları her 10 dakikada bir kalkmaktadır Rize'den Pazar'a yine her 10 dakikada bir minibüsçüler kooperatifinin dolmuşları mevcuttur İlçe Merkezinden Çamlıhemşin yaylalarına,Ayder kaplıcalarına yaz döneminde düzenli seferler vardır(Karadeniz Seyahat ,Lüks Karadeniz,Doğu Karadeniz,Ulusoy,Sahil Seyahat) |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıHEMŞİN İLÇENİN İDARİ YAPISI İlçemize bağlı 8 köy ve 4 mahalle olmak üzere toplam 12 muhtarlık bulunmaktadır Köy ve mahallelerde arazi yapısı nedeniyle dağınık bir yerleşim mevcuttur İlçe merkezinde belediye teşkilatı 1955 yılında kurulmuş ve Belediyeye bağlı Ortaköy, Bahar, Mutlu ve Yeniköy Mahalleleri mevcuttur ULAŞIM Hemşin, Rize'nin eski yerleşim yerlerinden olup, yeni bir ilçesidir Denizden 18 Km içerdedir Rize'ye olan uzaklığı 57 Km dir Yüzölçümü yaklaşık olarak 120 Km2 dir İlçeye bağlı 4 mahalle ve 8 köy vardır Hemşin Belediyesine ait bir otobüsle hafta içi her gün Hemşin-Pazar arası iki sefer yapılmaktadır Ayrıca özel şahıslara ait 16 adet minibüsle Hemşin-Pazar ilçeleri arasında ulaşım sağlanmaktadır Yaz aylarında yaylalara her gün minibüslerle taşımacılık yapılmaktadır TURİZM KAYNAKLARI Minaslı tepesi 1800 m , Pamukçu tepesi 1660 m, Üsküt tepesi 1490m 'dir 2000 m Yükseklikteki Gedalmaç belinin batısında kıvrılarak devam eden Topça tepesi 1435m' dir Çağalverdağı 1000 m yüksekliktedir Bu dağ serisi Kantarlı Mevkiinde dere içinde, Armut dibinde seviye 500 m'ye inmektedir Hemşin istikametinden ulaşımı sağlanan Bahar mezrası (Yaylası) ile Kito yaylası ve anbarlı yaylaları ilginç doğa güzellikleri ile meraklılarını beklemektedir Özellikle köylerimizde evler ve diğer yapılar ahşap olarak yapılmış manzara açısından görülmeye değer yapılardır Hemşin deresi üzerine yapılmış tarihi kemer köprülerin görünümü meraklılarının ilgisini çekmektedir( Yayla, göl, köprü ve serender resimleri buraya Konulacak) KÜLTÜR Köklü bir geçmişe sahip olan Hemşin' in zengin bir folkloru vardır Oyunların sunuluşundaki özel çalgı tulumdur Sunulan çeşitli oyunların genel adı Hemşin Horonudur Başlıca yemekleri : Muhlama hemşinle özdeşleşmiş yöresel bir yemektir Lahana yemeği (Çahala), Ezme Lahana, Etli Kara Lahana Sarması, Şalgam Turşusu, Ekşeş, Hoşmeri, Kete, İç Höğiç ( Sebzeli Ekmek), Papa haşıl gibi yemekler yapılmaktadır (Horon resmi konacaktır) TULUM Tulumun yöremize geliş tarihi tam olarak bilinmemektedir Hemşinlilerin Kafkaslardan ülkemize göç etmeleri ile birlikte tulumda bu yöreye bir kültür olarak yerleşmiştir Hemşin eğlence kültüründe tulum çalgı olarak hep ön planda olmuş ve olmaya devam etmektedir Hemşinli tulum sesini duyduğunda mutlaka ilgi gösterir ve horon oynamak için harekete geçer Horon; bir iki kişinin katılı ile başlar devam eden katılımlarla horon halkası bulunduğu alana sığmaz duruma gelir Tulum sesi Hemşinli için bir kaynaşma anlaşma dilidir Tulumun dünya çapında tanıtımına öncü olan yaşayan ustalar Yaşar ÇORBACI ve Remzi BEKAR'dır REMZİ BEKAR YAŞAR ÇORBACI EKONOMİK DURUM İlçemizde tarımda kullanılan arazi miktarı 3650 Dekar olup, bu arazide daha çok, çay tarımı yapılmaktadır Eskiden olduğu gibi bugün de İlçemizde arıcılık önemli bir gelir kaynağıdır Toplam kovan sayısı 2000 civarındadır a) Tarım : İlçemizin dağlık ve meyilli bir araziye sahip olması tarım yapılmasını güçleştirmektedir İlçemizde yetişen belli başlı ürünler; Mısır, Fasülye, Karalahana, Patates ve Çay'dır Son zamanlarda Kivi üreticiliği ilçe halkının özel çabasıyla gelişmeye başlamıştır ( Kivi Bahçesi resmi koyulacak) c) Arıcılık : İlçemizde zirai faaliyetlerin başında arıcılık gelmektedir İlçemizde üretilen balların çok kaliteli olduğu ve "HEMŞİN BALI" çevre il ve ilçelerde arandığı bilinmektedir d) Balıkçılık : İlçemizde birçok akarsu vardır Bazı yaylalarımızda küçük göller mevcuttur Bu göl ve akarsularımızda en leziz alabalık türleri yetişmektedir Kendiliğinden üreyen bu balıklar İlçe içerisinde tüketilmektedir Suni Alabalık tesisleri kurulmaya başlanmıştır |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıÇAMLIHEMŞİN Tarihi ve Coğrafi Yapısı : Çamlıhemşin Doğu Karadeniz Bölgesinde Rize İlinin İlçe merkezlerinden biri olup, kıyıdan içerde fırtına deresi vadisi 418 kuzey enlemi ile 4101 doğu boylamının kesinleştiği noktada, vadi tabanında denizden yüksekliği 300 metre dolayında bulunmaktadır Bazı mahallelerde ise bu yükseklik 700 metreyi aşmaktadır İlçemiz 885 Kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır Bu alanın %80'i ormanla kaplı, dağınık ve tepelik alanlardan ibaret olup, düz alanlar hemen hemen yok gibidir Çamlıhemşin İlçesi Rize İlinin denize sınırı olmayan ilçelerinden biridir Denizden güneye doğru 22 Km lik karayolu uzunluğunda ve içeridedir İlçenin güneyi, doğu-batı doğrultusunda kavis çizen ve denize paralel olan, yükseklikleri 2000-4000 metreyi bulan "KAÇKAR DAĞLARI" ile çevrilidir Bu dağ silsileleri içinde 3932 metre yüksekliğe sahip "KAÇKAR DAĞI" yine yüksekliği 3344 metreye ulaşan "CİMİL DAĞI" ve yükseltileri 2000 metreyi geçen bir çok dağ ve tepeleri mevcuttur Kaçkar Dağları üzerinde jeomorfolojik olaylar sonucu oluşmuş bir çok irili ufaklı krater gölleri mevcuttur (Büyük Deniz Gölü, Meterez Gölü, Yıldız Gölü, Dönen Gölü, Serincef Gölü ve Kara Göl bunlardan bazılarıdır) Arazinin meyilli olması nedeni ile ilçemizdeki akarsular 70 Kmlik bir uzaklıktan 3000 m Rakımdan 0(Sıfır) rakıma düşmektedir İlçe merkezinden geçen Fırtına Deresinden dolayı da Fırtına Vadisi olarak anılır Fırtına Deresi, Kaçkar ve Verçenik Vadilerinden gelen Elevit Deresi ve Palovit Deresinin birleşimi olan büyük dere ile Hala Deresinin (Ayder Deresi) birleşmesinden oluşur Fırtına Deresi Pazar, Ardeşen sınırından Karadeniz'e dökülür Pazar, Ardeşen, Çayeli, Hemşin, İspir, İkizdere ve Yusufeli ilçeleri ile sınırları olan Çamlıhemşin'in eski adı "VİCEALTI" dır Cumhuriyetin ilanından önce 1922 yılında karakol merkezi oluşturuldu 1953 'de ise Ardeşen ilçe olunca, Vicealtı "ÇAMLICA" adı ile bu ilçeye bağlandı 1954'de bucak binası yapıldı 1955'de belediye kuruldu 27061957'de yürürlüğe giren 7033 Sayılı Kanun ile Çamlıhemşin adını alarak İlçe haline getirildi İlçenin kuruluşu 1960'larda tamamlandı İklimi her mevsim yağışlıdır Sıcaklık kışın -7 dereceye kadar düşmekte, yazın ise 25 dereceye kadar yükselmektedir Günlük en yüksek sıcaklık farkı 23,6 derece olmaktadır Yıllık metrekareye düşen yağış miktarı 245 Cm3'ü bulmaktadır Havadaki nem oranı ise %10 ile %97 arasında değişmektedir Nüfus Durumu : Çamlıhemşin Rize İlinin 11 ilçesi içinde gerek toplam ilçe nüfusu gerekse merkez nüfusu bakımından en küçüklerindendir İlçe kilometrekareye 16 kişilik nüfus yoğunluğu ile ilin tenha ilçelerinden biridir İlçemiz nüfusu 30 Kasım 1997 yılı Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçlarına göre 8454'tür Şehir merkezinin nüfusu 2204, köylerin nüfusu ise 6250'dirr 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ise toplam 8206 olup, merkez nüfusu 2355, köylerin nüfusu ise 5851'dır 6 mahalle ve 27 köyden oluşmakta olup, yöredeki nüfusun büyük bir kısmı mevsimlik işçi olarak kışın büyük şehirlere çalışmaya gitmekte, yazın ilçeye dönmektedir İlçemizin yedi köyünde mahallen Lazca diye tabir edilen ve kendi aralarında konuştukları bir dil vardır Genellikle bu dil köy dışında konuşulmamaktadır Bu köyler; Dikkaya, Çayırdüzü, Topluca, Murat, Kadıköy, Güllü ve Behice köyleridir İlçemizde okur yazarlık oranı %97'dir Sosyal Durum: Konut: İlçe merkezinde yeterli konut olmayıp, özellikle kamu görevlileri ev bulmakta büyük güçlük çekmektedirler İlçe merkezinde Milli Eğitim ve Özel İdare tarafından yapılmış 12 daireli lojman, 6 daireli Adliye Lojmanı ve 18 daireli Belediye Başkanlığına ait sosyal konut mevcut olup, ihtiyaca cevap vermemektedir İlçede görev yapan kamu görevlilerinin bir çoğu Ardeşen ve Pazar İlçelerinde ikamet etmektedir İlçedeki en önemli problemlerden biri konut sorunu olup, sorunun çözümü için Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut yapılması için girişimler devam etmektedir Sağlık: İlçe Merkezinde 10 yataklı sağlık merkezi ve bir sağlık ocağı bulunmaktadır İlçe merkezinde bulunan sağlık merkezinin 1 doktoru, Sağlık Ocağının da 2 doktoru bulunmaktadır Merkez Sağlık Ocağında 3 ebe, 1 Hemşire, 3 sağlık memuru, 1 Çevre Sağlık Teknisyeni mevcuttur İlçe Sağlık Merkezinde ise sadece 1 Şoför bulunmaktadır İlçemiz Köylerinde toplam 9 adet sağlık evi mevcut olup, İlçemiz Dikkaya Köyünde 1 Sağlık Ocağı mevcuttur Dikkaya Sağlık Ocağının doktor ve personeli bulunmamaktadır İlçemiz Sağlık Merkezinde 1 Ambulans faal, Merkez Sağlık ocağında ise bir Jeep mevcut olup faal değildir İlçemiz Sağlık Merkezi ve Merkez Sağlık Ocağı aynı binada hizmet vermekte olup, küçük çapta bakım ve onarım ihtiyacı bulunmaktadır Ayrıca Sağlık Merkezi ve Sağlık Ocağının 1 Şoför, 2 Ebe, 1 Hemşire, 1 Laborant, 1 Röntgen Uzmanı, 1 Hizmetli ve 1 Kaloriferci ihtiyacı olup, bunlardan hizmetli ve kaloriferci ihtiyacının acilen karşılanması gerekmektedir Ayrıca İlçemizin komşu ilçelere uzak olması nedeni ile Sağlık Merkezinin acil müdahale açısından yetersiz olduğundan acil müdahaleler için gerekli tıbbı malzemelerin temini gerekmektedir İş ve Çalışma Hayatı: İlçe halkı genellikle gurbetçi olup, mevsimlik olarak çalışmaya gitmekte, bir kısmının ise büyük şehirlerde fırın, lokanta, pastane vb gibi işleri olup, buralarda çalışmaktadırlar İlçede kalanlar ise çay tarımı, hayvancılık ve orman işleri ile uğraşmaktadırlar Kültür balıkçılığı ve arıcılık da önemli uğraş alanlarındandır Ayrıca İlçemizde turizm faaliyetlerinden geçimini sağlayanların sayısı da hızla artmaktadır Eğitim ve Kültür: İlçemizde eğitime karşı ilgi düşüktür İlköğretimden sonra özellikle kız çocuklarında liseleşme oranı düşüktür İlçemiz köylerinde ve ilçe merkezinde toplam olarak 27 ilkokul mevcuttur Bunların 6'sı eğitim öğretime devam etmekte, 3 tanesi taşımalı sistemle eğitim öğretim vermektedir Şehir Merkezinde 1 İlköğretim Okulu, 1 Lise, 1 İmam-Hatip Lisesi, Dikkaya ve Topluca Köylerinde 1'er İlköğretim Okulu bulunmaktadır Ekonomik Durum: İlçemizde en önemli ekonomik faaliyet olarak turizm ön plana çıkmaya başlamıştır Ayder Turizm Bölgesi 1200 yatak kapasitesine sahiptir İlçemizin kuzey kesiminde kalan bölgesinde ise çay tarımı, hayvancılık ve yarıcılık ekonomik faaliyetler olarak ön palana çıkmaktadır Ayrıca arıcılık ve kültür balıkçılığı da önemli ekonomik faaliyetler arasındadır Turizmin Geliştirilmesi Amacıyla Küçük ve Orta Boy Konaklama Tesislerini Geliştirme Projesi : Bölgeye ve Rize İline yönelik turizm hareketleri dikkate alındığında Ayder, Yaylaköy (Elevit), Çat gibi orman köyleri ve yayla merkezlerinde başlangıçta 10-20 yataklı, daha sonra 20-30 veya 30-40 yataklı, küçük ve orta boy konaklama tesislerinin ve aile işletmelerinin kurulması ve kurulu olanların hizmet standartlarını daha da geliştirilmeleri önem ve öncelik taşımaktadır Bu nedenle yerel yönetim ve ilgili merkezi yönetim kuruluşlarının "özgün mimari projeler" hazırlaması ve yatırım yapmak isteyenlere proje yardımında bulunulacaktır Kaplıca Turizmini Geliştirme Projesi : Bölgesel iklim şartları ve buna bağlı olarak yörede yaygın olarak görülen "Romatizmal Hastalıkların" tedavisi ve halkın genel sağlığının korunmasına katkıda bulunmak ve kaplıca turizminden faydalanmak üzere; a Ayder Kaplıcasının, belirlenmiş bir imar planına göre ıslahı ve mimarinin sağlanması, mevcut konaklama tesislerinin iyileştirilmesinin ve yöresel mimariye uygun hale dönüştürülmesinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi b 16 Litre/saniye su verimine, 2300 potansiyel yatak kapasitesine sahip bulunan Çamlıhemşin-Ayder Kaplıcasının tam kapasite ile kullanılır ve hizmet verir hale getirilmesi gerekmektedir Gençlik Turizmini Geliştirme Projesi : Doğa araştırmaları, doğa yürüyüşleri, fotoğraf çekimi, nehir sporları, izcilik gibi etkinliklere son derece elverişli olan, Kaçkar dağlık yöresinin çok yönlü değerlendirilmesi gerekmektedir Bu amaçla mevcut konaklama tesislerinin özellikle kış aylarında üniversite gençliğine yönelik tur satış organizasyonları yapmaları ve gençlik kampları organize etmelerinin gerektiği değerlendirilmektedir Dağ ve Kış Turizmini Geliştirme Projesi : Kaçkar Dağı Milli Parkı, yurdumuzun en fazla kar yağışı olan yörelerinden biridir Bu yörelerde yer alan 1200 metreden yüksekte kalan kesimler normal kış koşullarında 2-4 metre kar yağışı almaktadır "Kaçkar Dağı Milli Park"'ından yer alan bu alanlar, uluslar arası önem taşıyan olimpik özelliklerde kayak alanlarına sahip bulunmaktadırlar Bu tespitlere bağlı olarak; c Uzun vadede Çamlıhemşin Kavrun ve Fırtına Vadilerinin "pilot turizm projesi" olarak ele alınması, bu bağlamda Aşağı ve Yukarı Kavrun Yaylaları ile Elevit Yaylasının, uluslar arası özelliklere sahip kayak merkezleri olarak ele alınması, d Kısa vadede Ayder Yaylasında mevcut ve geliştirilecek turizm projelerine destek mahiyetinde ve amatör standartlarda kısa mesafeli bir kayak pistinin yaptırılarak turizm pazarlama stratejilerine destek sağlanması ve mevcut halin biraz daha iyileştirilmesi gerekmektedir e Ayrıca; Ayder-Yukarı Kavrun (14 Km) Çamlıhemşin-Çat-Elevit yaylası (18 Km) yolları ıslah edilecektir Sivil Mimariyi Koruma ve Geliştirme Projesi : Otantik dağ ve orman köylerine özgü sivil mimari yapıların ve köy konaklarının korunarak kullanılması ve turizm amaçlı küçük boy yatırımlar ve özellikle aile işletmeleri halinde turizme kazandırılmasının sağlanması Destek Projeleri : Dağ ve orman köylerinin kalkınması için besi hayvancılığı, arıcılık, kültür balıkçılığı, gibi destek yatırım faaliyetlerinin teşvik edilmesi ve bu tür projeler için sivil girişimlerin desteklenmesi (Kooperatifler vs) Çevre Sorunlarını Önleyici Projeler : Çevre sorunlarının önlenmesinde üç konu dikkat çekmektedir Bunlar; dere yataklarının ıslahı, atık suların ve katı atıkların derelere dökülmesinin önlenmesi, Fırtına Vadisi ve Havzasının Turizm, Ormancılık, Tarım amaçlı kullanılması gerekmektedir İlçemizin gerek yaylaları ve gerekse dağları bakımından turizm potansiyeli oldukça geniş kapsamlıdır Turizm mevsiminin hızlı bir şekilde yaşandığı dönelerde iç ve dış turist akınına uğrayan ilçemizde bir DANIŞMA BÜROSUNA büyük ihtiyaç vardır Turizmin önünde sosyal ve iletişim yönüyle bir problem olarak duran bu konunun çözümlenmesi ilçemizde hedeflenen turizm amaçlarına ulaşılması yönüyle çok yararlı olacaktır İlçemiz sınırları içerisinde bir bölümü bulunan ve ulaşımının sağlandığı KAÇKAR DAĞLARI özellikle yaz ve kış gezgincilerinin amatör-profesyonel bir şekilde zirve tırmanışlarını gerçekleştirdikleri bir konumdadır Kış turizmi çerçevesinde gezgincilerin dağda zirveye çıkışları bazen yaşamlarına yönelik risk faktörlerini arttırmakta ve ölümle sonuçlanan üzücü olaylar meydana gelmektedir İlçemize bağlı olan ve turizm merkezi ilan edilen AYDER yöresinde Gençlik ve Spor Müdürlüğünce "DAĞCILIK DANIŞMA VE İRTİBAT BÜROSU" nun kurulmasının bu tür sporlara eğilim gösteren ve uygulayanlar açısından gerekli olacağı Kaymakamlığımızca düşünülmektedir Turizm merkezi Ayder Kaplıcalarının planlamalarının üç ayrı kesitte bölüşülmesi yöreye özgün altyapı sorunlarının çözümüne etken rol oynayacaktır Bu üç ayrı bölge "Konaklama Tesisleri, Sağlık Tesisleri ve Eğlence ve diğer olanakların bulunduğu tesisler" şeklinde düşünülmektedir |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıÇAYELİ iLÇENİN İDARİ YAPISI: Toplam nüfus itibariyle Rize ilinin en büyük ilçesi olan Çayeli'ne bağlı, Madenli ve Büyükköy olmak üzere 2 belde, 53 köy 33 mahalle olmak üzere toplam 86 muhtarlık mevcuttur Köylerin ilçe merkezine uzaklığı 5 ile 41 km arasında değişmektedir Arazinin dağlık ve denizden itibaren yükselmesi ile engebeli bir yapı oluşturması ve sahil şeridinin dar olması ilçede dağınık bir yerleşimi zorunlu hale getirmektedir İncesu köyü dışında toplu yerleşime sahip bir başka köy bulunmamaktadır Bu durum köylere ve bağlı mahallelere hizmet götürülmesini güçleştirmekte ve maliyeti yükseltmektedir Köylerimizde arazi yapısına uygun olarak dikey yapılaşma hakimdir İlçedeki sosyal yaşam genellikle köy yaşamı ile şehir yaşamının karışımını andırmaktadır İlçenin Yönetim sorunu yoktur Merkezle tüm yerleşim birimleri arasında ulaşım ve haberleşme olanağı mevcuttur İlçe merkezinin yerleşim durumu son zamanlara kadar çok dağınık bir görüntü vermekte iken çok katlı binaların yapılmasıyla görünüm modern kentleşmeye uygun hale gelmiştir ULAŞIM İMKANLARI Çayeli İlçesi, Rize İl merkezi ve komşu ilçelerle karayolu bağlantısına sahiptir İl merkezine 18, komşu ilçelerden Pazar�a 19, Hemşin�e 37, Çamlıhemşin�e 51, İkizdere�ye 72 ve Güneysu�ya 22 km mesafededir İlçemizden İl Merkezine her 15 dakikada bir halk otobüsü ile 90 minibüslük kooperatif ile sürekli ulaşım mevcuttur Komşu ilçelerden Pazar�a Rize-Pazar, Ardeşen, Fındıklı, Hopa gibi aynı güzergahı kullanan dolmuşlarla ulaşım mümkündür diğer komşu ilçeler olan Hemşin, Çamlıhemşin, İkizdere ve Güneysu�ya direkt ulaşım söz konusu değildir TURİZM KAYNAKLARI Çayeli�nin her yanı eşsiz güzelliklerle doludur Zaman zaman hırçınlaşan denizdeki dalgaların oluşturduğu bembeyaz köpüklerin girdabında uçuşan martıların sesleri ile kıyıya vuran dalgaların uğultusu birbirini tamamlar Kıyıya paralel dağları bölerek denizlere ulaşan derelerin oluşturduğu küçüklü-büyüklü çağlayanların hepsi görülmeye değer özelliklere sahiptir Bu güzelliğin içinde �Ağaran� şelalesi ve Çataldere şelalesi gerek düşüş yükseklikleri, gerekse ilkbaharda suların kabarmasıyla oluşturdukları görünümle birer doğa harikasıdırlar İlçe merkezine 7 Km uzaklıktaki Kuspa, 6 Km uzaklıktaki Musadağı ve 20 Km uzaklıktaki Malipos tepeleri piknik yapmak için uyumlu ve güzel bir üçlü oluşturmaktadır Sahilde denize girilebilecek alan olarak Kanlidere Mevkiinde 150-200 metre uzunluğunda doğal kumsal bulunmaktadır Tarihi Kemer Köprüler: Çayeli Yeşiltepe Köyü (Tolenis-Kestanelik) Köprüsü: Tahmini 100 sene önce Uzundere Köyünden Kalyoncu Hacı Sabit ve Ahmet Efendiler tarafından hayır için yaptırılmıştır Köprünün ustası Pazar Apso Köyündendir Köprünün yapımına 106 lira harcanmıştır Tahmini 15 metre yüksekliği, 30 metre ayak genişliği vardır Uzundere Köprüsü: Yenice Köyünden Kaçar Mahmut Efendi öncülüğünde halkın yardımları ile yaptırılmıştır Tahmini 60 sene önce Pazar Apso Köyünden Purputoğlu Ali Usta tarafından yapılmıştır Yeşiltepe Köprüsünden biraz daha küçüktür Şairler (Marvaya) Köprüsü: 1946 Yılında Ahmet SARIÇAM usta tarafından yapılmıştır Masrafını halk karşılamıştır Tahmini yüksekliği 7 metre iki ayak arası 18 metredir Köprünün üzerinde yapılış tarihini gösteren, son konulmuş bir mermer tabela bulunmaktadır Seslidere Köprüsü: Kaptanpaşa yolu üzerinde, Seslidere Köyü yol kavşağında ve eski yaya yolu üzerinde bulunmaktadır O yöre sakinlerinden Süleyman Hesapoğlu�nun rivayetine göre köprü tahmini 45-50 sene önce yapılmıştır Köprüyü İncesırt Köyünden Kireçli Hasan Dayı kendi hayrına yaptırmış olduğu, ancak ustasının bilinmediği söylenmektedir Yüksekliği 6 metre, ayak genişliği 10 metredir Yamaç (Ehteni) Köprüsü: Ehteni Köprüsü tahminen 90 yıl önce yapılmıştır Ustaları Pazar Apso Köyündendir Halen sarmaşık kaplıdır Yüksekliği 6 metre, ayak genişliği 12 metredir Sırt Köyü Çakırlı Köprüsü: Tahmini 80 sene önce yapılmıştır Bunun ustası da Apso Köyündendir Halk tarafından yaptırılmıştır 8 metre yüksekliği, 12 metre ayak genişliği vardır Aşıklar Deresi Yanıkdağ Köprüsü: Yörede Usta Ömer veya Ayı Ömer Köprüsü diye anılır Halk taralından yaptırılmıştır Ustası bilinmemektedir 1940 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir Yüksekliği 7 metre, ayak genişliği 20 metredir Çataklıhoca Çıkarun Köprüsü: Yanıkdağ�Iı usta Ahmet Sarıçam tarafından yapılmıştır 1949 yılında yapıldığı üzerine kazınmıştır; Tahmini yüksekliği 8 metre, ayak genişliği 14 metredir Köprü halen arızalıdır Yıkılmaya yüz tutmuştur Kullanılan taşların kalitesizliği, buzdan etkilenmiş olması köprünün sakatlanmasına sebep olmuştur YAYLACILIK; İlçemizde yaylacılık genelde İlkbaharın ortalarında başlar Özellikle Yaz aylarında yoğunlaşır Bunun sebebi yaylaların ot biçme zamanı olmasıdır Çoluk-çocuk herkesin yaylalara döküldüğü aylarda geziler düzenlenir �Vartevor� adıyla şenlikler yapılır Bu şenliklerde atma türküler atılır, oyunlar oynanır; yaylacılar bir taraftan geçimini bu yaylalardan sağlarken bir taraftan da bu tür şenliklerle eğlenip rahatlarlar Kaçkar Dağlarının uzantılarına yaslanan Karos, Tahpur, Marbodom, Gundeğun, Ambarlı ve Zergistal yaylalarının her birinin ayrı bir özelliği bulunmaktadır Yörenin en yüksek tepesi olan Verçenik�i ve tüm Kaçkarları bölgenin Tahpur Yaylasından daha iyi izlenebilecek başka bir noktası yoktur Ayrıca Karos Tepesinden güneşin batışını ve bulutların vadiler içindeki şekillenişini, Anbarlı Yaylasından Gelin Kayasını seyretmenin doyumuna ulaşmanın tarifi mümkün değildir d) EKONOMİK KAYNAKLAR: İlçemizde muhtelif kapasitelerde 12 adet özel sektöre ait çay fabrikası tesis edilmiştir Bunun yanında Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait 5 adet yaş çay işleme fabrikası mevcuttur İlçemizde Korusan adı altında 1978 yılında 100 ortağı yurtdışında geçici işçi olarak çalışan kişilerden olmak üzere 289 ortaklı Orman ürünleri Sayı ve Ticaret AŞ kurulmuş olup, ahşap yapı elemanları ve mobilya üretimi yapılmakta olup özel talepler de karşılanmaktadır 1983 yılı Nisan ayında Çayeli Bakır İşletmeleri AŞ kurulmuştur Türk yabancı ortaklığında %51 Türk, %49 yabancı hissesi mevcuttur Proje ortaklarının hisseleri şu şekildedir: Metal Mınıng Cord Kanada %48, Metalgesel Schaft Ag Almanya%1, Etibank Tr %45, Gama Endüstri Tesisleri AŞ Türkiye %5, Gama Sın Zirai PazAŞ Türkiye %1 dir |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıGÜNEYSU A-TARİHİ: Güneysu Rize İline bağlı eski bir bucak merkezi iken, 15 Temmuz 1987 yılında yürürlüğe giren 3392 sayılı kanunla İlçe olmuştur Güneysu 1987 yılından önce Rize merkez� e bağlı olduğundan İlçenin tarihi Rize�nin tarihi ile birlikte anlatılmaya çalışılacaktır Güneysunun tarih öncesi çağlarıyla ilgili yapılan araştırmalara göre, bölge yontma taş çağından sonra iskan görmüştür Güneysunun MÖ 650-500 yıllarında miletliler tarafından küçük bir liman ve pazaryeri olarak kurulduğu tahmin edilmektedir Güneysu, MÖ 606 yılında kısa bir süre için medlerin hakimiyeti altına girmiş, daha sonda sırasıyla Pensler� in, pontus Devleti� nin, Roma İmparatorluğunun, Bizans imparatorluğunun ve Trabzon Rum Devleti� nin egemenliğine girmiştir Malazgirt zaferinden sonra bir ara Selçuklular� ın yönetimine girmiş ise de Trabzon Rum Devleti bölgeye tekrar hakim olmuştur 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet� in Trabzon� u fethinden sonra, Güneysu Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır Güneysu İlçesinin eski adı �� POTOMYA��dır Bu adı; İlçenin içinden geçen ve Salarha deresi ile birleşerek Taşlıdere mevkiinden Karadenize akan Potomya Deresin� den almıştır B-COĞRAFYA Güneysu, Rize� nin güneydoğusunda Taşlıdere� nin denizle birleştiği noktadan güneye doğru gidildikçe 9 kilometrede yer alan ve 107 kilometrekare alana sahip, Rize� nin iç kesim İlçelerinden biridir Doğudan Çayeli, Batıdan İkizdere, Kuzeyden Rize merkez ve Güneyden Erzurum hudutları (Kaçkar Dağları) ile çevrilidir Güneysu İlçesi, karos Dağı� nın güneyinde, Kıbledağı ve Ayane tepelerinin eteğinde kurulmuştur İlçede yükseklikleri 2000 metrenin altında kalan bir çok tepe mevcuttur İlçenin en yüksek tepesi Kıbladğı tepesidir Bu tepeler herhangi bir özelliğe sahip değildirler Güneysu ilçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 152 m�dir İlçe engebeli bir arazı yapısına sahiptir Arazinin tümü bitki örtüsü ile kaplıdır Ç ıplak araziye rastlamak mümkün değildir Düzlük denilebilecek arazi hemen hemen hiç yoktur Bölgede göze çarpan vadi aralarından büyük küçük çok sayıda dere akmaktadır Ballıdere, İslahiye, Kıbledağı ve Gürgen dereleri ilçe merkezi civarlarında birleşerek Potamya çayını meydana getirmektedir İlçe dört mevsim ılıman ve yağışlı bir iklime sahiptir C-ULAŞIM İlçede ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır İlçe Rize merkez �e 15 Km komşu İlçe Çayeli ne 22 Km uzunluğundaki karayoluyla bağlıdır Rize- Güneysu arası yolcu taşıma hizmetleri minibüslerle sağlanmaktadır Güneysu dan diğer İlçelere yolcu taşımacılığı yapılmaktadır Rize- Güneysu arasında karşılıklı olarak 10 dakika aralıklarla duraklardan hareket etmektedirler Ayrıca ilçenin tüm köylerinden Rize merkeze yolcu taşınmaktır İl merkezinden ilçenin herhangi bir köyüne tek vasıta ile ulaşmak mümkündür Güneysu köylerinden yolcu taşımacılığı yapan minibüslerin İl merkezindeki dolgu sahasında ayrı ayrı durakları bulunmaktadır D-TURİZM KAYNAKLARI İlçemizde turizm alanında İlçe Merkezinden 16 km uzaklıkta bulunan ve geniş düzlüğe sahip han düzü yaylası yaz aylarında dağ ve yaylacılık turizmiyle ilgilenen vatandaşlar tarafından ziyaret edilmektedir Yaylada henüz ziyaretçilere hizmet verebilecek nitelikte alt yapı oluşmamıştır Bu yaylada, ilki 1999 yılında olmak üzere her yıl düzenli olarak Ağustos ayı içerisinde yayla şenlikleri düzenlenmektir Bu yaylada konaklama tesisleri olmadığından daha çok günübirlik ziyaret edilmektedir Yolu düzgün olup her çeşit vasıtayla ulaşmak mümkündür Bunun dışında turistik restoran niteliğinde bir anda 150 Kişiye hizmet verebilecek kapasiteye sahip İlçe Merkezinde alabalık çiftliği bulunmaktadır Ayrıca Asmalıırmak köyü ile Gürgen köyünde sadece alabalık satan 2 ayrı balık çiftliği vardır Başköy ve Çamlıca köylerinde çeşitli hastalıklara iyi geldiği tecrübe edilen ılıcalar mevcuttur Rize�den Başköy ve Çamlıca köylerindeki ılıcalara tek vasıta ile ulaşmak mümkündür Rize, Başköy arası 24 Km� dir bunun 14 Km� si asfalt 75 Km� si beton, 25 Km� si stabilize yoldur Çamlıca köyü Rize Merkez� e 20 Km uzunluğunda karayoluyla bağlıdır Bu yolun 14 Km�si asfalt, 3 Km�si beton ve 3 Km�si de stabilizedir E- EKONOMİK DURUM Halkın büyük bir bölümü geçimini çaydan ve buna bağlı olarak gelişen sanayi kuruluşlarında çalışarak elde ettiği ücretle sağlamaktadır 10700 hektarlık İlçe arazisinin 3784 �lük bölümünde tarım arazisidir Tarım arazisinin 3500 hektarlık kısmında çay tarımı yapılmaktadır Yerleşim alanları civarındaki arazinin büyük bir bölümü çay tarımına ayrıldığı için son yıllarda hayvancılık sektöründe büyük bir gerileme olmuştur Bazı aileler tarafından ev ihtiyacını karşılamak amacıyla hayvancılık yapılmaktadır İlçede Kamuya ait 2 özel sektöre ait 40 civarında çay fabrikası ile atölyesi mevcuttur Bu tesisler önemli ölçüde istihdam sağlamaktadır Ayrıca son yıllarda taşımalı eğitim ve İlçenin İl merkezine yakın oluşundan dolayı yolcu sayısında meydana gelen artış taşımacılık sektörünün gelişmesinde etkili olmuş ve 100� e yakın aile geçimini bu yolla sağlamaktadır Bunun dışında 150�ye yakın aile arıcılıkla uğraşmaktadır Bu aileler yaklaşık 4000 civarında arı kovanına sahiptir Yıllık bal üretimi 40-50 ton arasında değişmektedir F- SOSYAL DURUM İlçe halkının sosyal yaşamı geleneksel bir özellik arz etmektedir Her nekadar kent yaşamının izlerine rastlanmakta ise de İlçede hakim olan yaşam tarzı geleneksel köy yaşamıdır Ekonomik düzeyle ilgili olarak konutların çoğu, arsa sıkıntısı da göz önünde bulundurularak çok katlı betonarme olarak inşa edilmiştir İlçenin tüm köylerine yol, su, elektrik hizmeti götürülmüştür Beyaz eşya kullanımı anadolunun diğer İlçelerine oranla yüksektir İlçede sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığına bağlık bir sağlık ocağı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir sağlık istasyonunda verilmektedir İlçede 5 doktor tarafından sağlık hizmetleri verilmektedir G- EĞİTİM DURUMU İlçede eğitim 1980 yılından sonra hız kazanmaya başlamıştır Okuma oranı % 90 civarındadır Eğitim alanında ikisi birleştirilmiş olmak üzere 8 ilköğretim okulu, 2 lise, 1 özel ilköğretim okulu, 1� de özel lise tarafından eğitim faaliyetleri sürdürülmektedir |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıDEREPAZARI İlçe Rizenin Trabzon tarafında ana sahil yolu üzerinde deniz manzaralı şirin bir kasabadır Yaz aylarında sosyal hayat canlanmakta, Nüfus yaz aylarında kış aylarına göre daha kalabalıktır İlçenin Deniz sahili genellikle çok temiz ve denize girmeye elverişlidir Tek eksikliği deniz kıyılarında kumlu alanlar bulunmamaktadır Havaların güneşli olduğu yaz aylarında denizin tadına doyum olmamaktadır 1- Ulaşım İmkanları : Derepazarı, Rize Trabzon arasında Ana Sahil yolu üzerinde Rize�ye 10 Km mesafede Deniz sahilinde şirin bir kasabadır Ulaşım imkanları her yönüyle çok iyi durumdadır Belediye Binasının yanından her 15 dakikada bir Rize�ye Halk otobüsü kalkmakta ve akşam 0930�a kadar devam etmektedir Samsun, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlere direk araba bulunmaktadır 2- Turizm Kaynakları Derepazarında Turizme hitap edebilecek Eskitoğlu Alabalık Çiftliği bulunmaktadır Rize yolu üzerinde Uzunkaya Köyünün altında Dere kenarında güzel manzaralı bir Alabalık Çiftliğidir Derepazarında Turizme hitap edecek başka tesis bulunmamaktadır 3- Ekonomik Kaynaklar İlçe ekonomisi genellikle çay üretimine ve Çay Fabrikasında çalışan işçilerin mevsimlik işine bağlıdır Özellikle yaz aylarında Çay Fabrikalarının mevsimlik çalışmaya başlamasından sonra ekonomide bir canlılık dikkat çeker Rize�nin çok yakın ve ulaşımının ekonomik olmasından dolayı halkın bir çoğu ihtiyaçlarını vilayetten karşıladığından, ticaret olması gerektiği noktadan çok geride kalmıştır Derepazarında Devletin 2 çay fabrikasının yanında, 4 tane de özel sektör çay fabrikası bulunmaktadır Derepazarı küçücük ilçe olmasına rağmen 6 adet çay fabrikasından ve çay üretiminden dolayı özellikle yaz aylarında ekonomik hayat canlanmaktadır Dolayısıyla Çay sanayii İlçe ekonomisinin can damarı durumundadır DEREPAZARINDA FAALİYET GÖSTEREN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İlçede Sivil toplum örgütü olarak; Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ziraat Odası ve Çay Ekiciler Kooperatifi vardır Sosyal ve Kültürel amaçlı faaliyet gösteren 2 adet dernek ve Derepazarı Spor kulübü bulunmaktadır |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıİYİDERE İLÇENİN TANITIMI İlçemiz 8 Mahalle ve 7 Köy bulunmaktadır İl�e uzaklığı 14 Km olup, yörenin özelliği nedeniyle dağınık bir yerleşim mevcuttur Bütün kurumlar kuruluşunu tamamlamıştır İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan ve Hükümet Konağı olarak kullanılan hizmet binasında, Müftülük , Kütüphane ve Tapu Sicil Müdürlüğü dışında tüm kuruluşlar (Adliye, Emniyet dahil) hizmet vermektedir A- TARİHÇESİ: MÖ700 yıllarında Miyetoslularca kurulan önce Roma, sonra Bizans ve Pontus Rum egemenliği altında kalan yerleşim yeri, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devleti sınırları içerisine katılmıştır Eski adı �Aspet� olan İlçe merkezi Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından sonra Bucak olarak yapılandırılmıştır İyidere çayından dolayı da İyidere ismini almıştır 21051990 tarih ve 3644 sayılı kanunla İlçe olmuştur B- COĞRAFİ DURUM: İlçemizin yüzölçümü yaklaşık 25 km² dir Doğusunda Derepazarı, batısında Of, Güneyinde Kalkandere ve Kuzeyinde Karadeniz ile çevrilidir İlçe merkezi denizin kıyısında kurulmuş olmasına rağmen dağlık alanda yer alan İlçenin güneyini boydan boya bir duvar gibi kaplayan Doğu Karadeniz dağları ile doğu ve güneye gidildikçe rakım yükselir İlçemiz yerüstü kaynakları bakımından oldukça zengindir En önemli akarsuyu İyidere deresidir Kıyı kesiminde ılık ve bol yağışlı bir iklim olmasına rağmen, içerilere doğru gidildikçe rakımın artmasıyla birlikte iklim sertliği görülür Ortalama sıcaklık 14 derecedir Yıllık yağış ortalaması metrekareye 230 kg�dır C-NÜFUS DURUMU s2000 yılı Genel Nüfus sayımı sonuçlarına göre İlçemizin şehir nüfusu 5466, köyler nüfusu 4608 olup, toplam 10074 nüfusa sahiptir 1990 nüfus sayım sonuçları ile karşılaştırıldığında 0/00 -1276 oranında yıllık nüfus artış hızı tespit edilmiştir D- SOSYAL DURUM İlçemizin coğrafi yapısının engebeli, yerleşimin dağınık olması nedeniyle sosyolojik açıdan köy-kasaba karışımı bir özellik arzeder İlçedeki mahallelerin bir bölümü yerleşim açısından köy özelliliğinde olduğundan, sosyolojik olarak da insanlarımızın yaşamları köylü özelliği göstermektedir Çünkü çay tarımının yanında az da olsa köylerimizde olduğu gibi ilçe merkezi ve mahallerimizde de hayvancılık yapılmaktadır Çay tarımında genellikle kadınlar çalışmakta, erkekler ise daha çok ilçede faaliyet gösteren ve sayıları 15�i bulan çay fabrikalarında mevsimlik veya sürekli işçi olarak çalışmaktadır Bunun yanında balıkçılık ve gurbet yaşamı da sosyal yaşam içerisinde önemli bir yer tutmaktadır E- SAĞLIK DURUMU İlçemizde zağlık hizmetleri, Sağlık Grup Başkanlığımıza bağlı Merkez Sağlık Ocağı, Çiftlik Sağlık Ocağı, Yapraklar Sağlık Ocağı, Denizgören Sağlık evi, Yaylacılar Sağlık evi, Büyük Çiftlik sağlık evi ve Hazar sağlık evi olmak üzere toplam 3 sağlık ocağı ve 4 sağlık evi ile 112 Acil Trafik istasyonunda görev yapan 6 doktor, 6 sağlık memuru, 1 çevre sağlığı teknisyeni, 4 hemşire, 8 ebe, 2 memur, 6 şoför ve 1 hizmetle tarafından verilmektedir Ulaşım imkanları: İlçemiz Rize İl merkezine 14 km mesafede olup, komşu ilçeleri olan Derepazarı İlçesine 4 km Kalkandere İlçesine ise 13 km Trabzon-Of İlçesine ise 14 km mesafededir İlçe ile ulaşım Özel Halk Otobüsleri sağlanmaktadır Halk otobüsleri her 15 dakikada bir Rize merkez ve İyidere�den karşılıklı olarak hareket etmektedir Rize�den kalkan otobüsler Emniyet Müdürlüğü önünden; İyidere�den ise İlçenin sınırı olan Şantiye denilen bölgeden hareket etmektedir Hareket saatleri ise yaz ve kış dönemine göre şu şekildedir: YAZ DÖNEMİ: KIŞ DÖNEMİ: RİZE�DEN : 0715 başlama, 2200 son sefer 0715 başlama, 1830 son sefer İYİDERE�DEN: 0645 başlama, 2000 son sefer 0645 başlama, 1700 son sefer Turizm Kaynakları: İlçemizin turizm yönünden en önemli sayılabilecek kaynağı İyidere plajıdır Geçmişten günümüze kadar yapısını koruyan ve Rize İlinin en önemli plajı İlçemizde mevcuttur Yapımı devam eden Karadeniz otoyolunun sahil şeridinin büyük bölümünün doğal dokusunu bozmasıyla İyidere plajı daha da önem kazanmıştır Bunun dışında Yalıköy Mahallesi, Köşklü Köyü ve Denizgören köyünde bulunan taş kemer köprüler tarihi nitelikte olup, turizm amaçlı görülebilecek değerlerimizdendir Ayrıca İlimizde sıkça rastlanan su değirmenlerine İlçemizde de rastlamak mümkündür Ekonomik Kaynaklar: Çay tarımı gelişmeden önce mısır, kenevir, narenciye, fındık üretimi ve hayvancılık yapılmakta ve halk geçimini bunlarla sağlamakta idi Bu sebepten dolayıdır ki, geçmişten günümüze ilçemizde çevre illere ve büyük şehirlere önemli bir göç süreci yaşanmıştır İlçemizde çay tarımı 1938 yılından sonra başlamıştır Önceleri çay benimsenmemişse de 1940 yılında yapılan yasal düzenlemelerle çay üreticilerini bazı ayrıcalık ve teşvikler şeklinde devlet desteği sağlanmış, böylece çay ve narenciye üretimi cazip hale gelmiştir 1950 yılından itibaren gerçek anlamda çay tarımı başlamış ve hızlı göç sürecinde de gözle görülür bir yavaşlama olmuştur Çay tarımına bağlı olarak 3 tanesi Çaykur�a ve 12 tanesi özel sektöre ait olmak üzere değişik kapasitelerde toplam 15 adet çay fabrikası faaliyet göstermektedir Dolayısıyla çay sanayii de İlçemizin ekonomik kalkınmasında ciddi manada katkı sağlamaktadır Çay tarımının dışında aileler ticari amaçlı olmamakla birlikte kendi ihtiyaçları karşılamak üzere Sığır:1353, Koyun : 635, Keçi : 115, Kanatlı hayvan :1305 ve Arılı Kovan : 891 adet beslenmektedir İlçemizde Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Örgütü olarak, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ziraat Odası, Tek Gıda-İş Sendikası İyidere Şubesi, Çay Ekicileri Kooperatif ve Tarımsal Kalkınma Kooperatifi mevcuttur Ayrıca sosyal ve kültürel amaçlı faaliyet gösteren 6 adet dernek bulunmaktadır |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıKALKANDERE İLÇENİN İDARİ YAPISI : İlçede yerleşim, arazi yapısının etkisiyle dağınık bir şekil arz etmektedir Köyler, Anadolunun diğer bölgelerinden çok farklı olarak geniş alanlara yayılmış, yerleşim alanları ile tarım alanları iç içe girmiş vaziyettedir İlçeye bağlı 2 (iki) belediye (Kalkandere Merkez Belediyesi ve Yolbaşı Belde Belediyesi) ve 21 köy bulunmaktadır KÖYLER Ayrıca Kalkandere Merkez Belediyesine bağlı 12 mahalle, MERKEZ MAHALLELER: (Adalar, Aksu, Aşağıtatlısu, Cevizlik, Dağdibi, Kuruköy, Kızıltoprak, Medrese, Soğuksu, Taşçılar, Yukarıtatlısu ve Yenimahalle) Mahallesi�dir Yine Yolbaşı Belde Belediyesine bağlı 6 mahalle vardır YOLBAŞI BELDESİ MAHALLELERİ: (Armutlu, Cumhuriyet, Camii, Düz, Merkez ve Sırt ) Mahallesi�dir TARİHİ VE COĞRAFİ DURUMU: Kalkandere, Rize İli�ne bağlı eski bir bucak merkezi iken 27061957 tarihinde yürürlüğe giren 7033 Sayılı Kanunla İlçe olmuştur Kalkandere�nin tarihi Rize�nin tarihi ile birlikte ele alınarak anlatılmaya çalışılacaktır Tarih öncesi çağlar ile ilgili yapılan araştırmalara göre; Rize�nin, milattan önce 650-500 yıllarında Miletliler tarafından küçük bir liman ve pazaryeri olarak kurulduğu tahmin edilmektedir Bölge milattan önce 600�lü yıllarda kısa bir süre için Med�lerin hakimiyetine girmiş, daha sonra sırasıyla Perslerin, Pontus Devletinin, Roma-Bizans İmparatorluğunun ve Trabzon-Rum Devletinin hakimiyeti altına girmiştir Türklerin 1071 yılında Malazgirt-Anadolu Zaferi�nden sonra bir müddet Selçukluların hakimiyetine girmiş ise de bölgeye yine Trabzon-Rum Devleti hakim olmuştur 1461 yılında Fatih Sultan Mehmed Han�ın Trabzon�u fethinden sonra Rize�de Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır Kalkandere�nin ilk defa Türkler tarafından iskan edildiği ve halkın, güney yolu üzerinden gelerek bu bölgeye yerleştiği tahmin edilmektedir İlçe, Rize İlinin batısında yer almakta olup, Rize merkez, İyidere, İkizdere ve Trabzon ilinin Of ilçeleriyle çevrili 95 km² lik alana sahiptir Deniz sahiline uzaklığı 13 km mesafededir İlçe, oldukça engebeli bir arazi yapısına sahiptir Arazinin tümü ağaç ve yeşil bitki örtüsüyle kaplıdır Düzlük arazi yok denebilecek kadar azdır Bölgede vadi aralarında büyük-küçük bir çok dere akmaktadır İlçe sınırları içerisinde yükseklikleri 1000 metrenin altında olan bir çok tepe mevcuttur Kalkandere dört mevsim ılıman ve yağışlı bir iklime sahiptir İklim özellikleri şöyledir · Yıllık ortalama sıcaklık; 14 santigrat derece�dir · Günlük ortalama güneş alma süresi; 4 saat 14 dakika�dir · Ortalama nem oranı; % 75�tir · Yıllık ortalama yağış miktarı; metrekareye 2327 kilogram�dir · Yıllık ortalama yağışlı gün sayısı; 172�dir SOSYAL DURUMU: İlçeye dışardan gelen kamu görevlileri dışında vatandaşların konut ihtiyacı bulunmamaktadır Kamu görevlilerinin konut ihtiyacının bir bölümü Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait Lojmanlar, Kalkandere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına ait Lojmanlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait lojmanlar aracılığıyla karşılanmaktadır İlçe merkezi ve köylerdeki konutların tamamına yakını betonarme ev tipinde olup, yer yer ahşap yapılı evlere de (özellikle köylerde) rastlamak mümkündür İlçede sosyal hayat oldukça hareketsizdir İlçe merkezi ve köylerde vatandaşların, özellikle çay üretim dönemi dışında vakit geçirdikleri 46 adet kahvehane (Emniyet bölgesinde 27, Jandarma bölgesinde 20 ) ve 1 adet te lokal bulunmaktadır İlçedeki çalışma hayatı tamamen çay üretimine dayanmaktadır Çay üretim döneminde (Mayıs-Ekim ayları arası) iş ve çalışma yaşamında ve nüfusta (İlçe nüfusuna kayıtlı olup da İl dışında yaşayan vatandaşlardan çay üretimi yapanların üretim döneminde İlçeye gelmeleri nedeniyle) oldukça hareketlilik yaşanmaktadır İlçedeki vatandaşlardan bir bölümü, ilçe merkezi ve köylerdeki çay fabrikalarında geçici veya daimi işçi olarak çalışmaktadır EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU : İlçede eğitim ve öğretime verilen önem giderek artmakta olup, bu anlamda halkın yeni yapılan okullar ile (örneğin, Çayırlı İlköğretim Okulu) mevcut okullara katkısı sağlanabilmektedir İlçede halen 32 İlköğretim Okulu, 1 Çok Programlı Lise ve 1 İmam-Hatip Lisesi olmak üzere toplam 34 okul mevcuttur Yüksek öğrenim alanında herhangi bir okul bulunmamaktadır İlköğretim okullarından 18 tanesi taşımalı ilköğretim nedeniyle kapalıdır Kalan 14 okul da ise, eğitim öğretime devam edilmektedir İlçede İlköğretim kurumlarında 2300 öğrenci, Çok Programlı Lisede 301 öğrenci, İmam Hatip Lisesinde ise 51 öğrenci olmak üzere toplam 2652 öğrenci eğitim görmektedir İlçenin merkez ve köylerinde yaşanan göç nedeniyle öğrenci sayısı son yıllarda büyük ölçüde düşmüştür Bu nedenle, İlçe merkezi ve köylerdeki bir çok okul taşımalı ilköğretim kapsamına alınmıştır İlçede orta öğretim öğrencilerine yönelik ve derneklere bağlı olarak faaliyette bulunan 2 (iki) özel öğrenci yurdu bulunmaktadır (2 Erkek Öğrenci Yurdu) İlçede okuma-yazma oranının kesin olmamakla birlikte % 80-90 arasında olduğu tahmin edilmektedir İlçede sinema, tiyatro, basımevi ve büyük ölçekte kitapevi bulunmamaktadır Sadece, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin ders kitabı ihtiyaçlarını karşılayan kırtasiye ve kitapevleri vardır Yine İlçe de amatör kümede oynayan Kalkandere Spor ve İnci-Dilsizdağı Spor olmak üzere iki spor kulübü bulunmaktadır NÜFUS DURUMU : İlçenin nüfus yoğunluğu 151�dir İlimizin diğer ilçelerinde olduğu gibi İlçede ekonomik sebeplerden kaynaklanan dışa göç olayı yaşanmaktadır 1985 Genel Nüfus Sayımında 25430 olan İlçenin toplam nüfusu, 1990 Sayımında 21978, 1997 Yılındaki Nüfus Tespit Sayımında 14243 ve 2000 Genel Nüfus Sayımının kesin sonucu ise 19131�dir Ulaşım İmkanları: İlçenin çevre il ve ilçelerle bağlantısı karayolu ile sağlanmaktadır İlçemizi İlimiz merkezine bağlayan sahil devlet karayolu İlçeye 33 km mesafe olup, İlçeyi Yolbaşı Beldesi üzerinden İl merkezine bağlayan eski devlet karayolunda yeniden düzenleme ve yapım çalışmaları devam etmektedir Bahsekonu yolun tamamlandığında ilçenin ile olan uzaklığı 20 Km mesafede olacaktır İlçenin İl Merkezine uzaklığı 33 Km� mesafededir İlçe Merkezinden İl Merkezine; Belediye Otobüsü ile sabah saat 0700�den başlayarak akşam saat l800�e kadar her saat başı, Dolmuş Minibüsleri ile de her yarım saatte bir ulaşım sağlanabilmektedir İlçeden (komşu İlçeler) İkizdere İlçesine olan uzaklık 40 Km, Deniz sahiline uzaklığı 13 Km , İyidere İlçesine olan uzaklık 15 Km ve Trabzon İli Of İlçesine olan uzaklık ise 22 Km mesafededir İlçede özel radyo ve televizyon bulunmamaktadır Ulusal ölçekte yayın yapan televizyonların yayınları rahatlıkla izlenebilmektedir Ayrıca, Rize merkezden yayın yapan yerel televizyonların yayınları da çok net olmamakta birlikte izlenebilmektedir Turizm Kaynakları : Kalkandere Merkez Belediyesine ait bir adet piknik alanı olup, işletmeciliği özel teşebbüs tarafından yapılmaktadır Piknik Alanı Kalkandere - İkizdere devlet karayolu üzerinde dere kenarında yer almakta ve İlçe Merkezine 3 Km mesafededir Ekonomik Kaynakları : İlçenin ekonomik hayatı daha önceki bölümlerde de ifade edildiği üzere çay tarımına ve sanayisine dayanmaktadır İlçedeki toplam tarım arazisinin % 90�ından fazlasında çay tarımı yapılmaktadır 1950�li yıllardan sonra bölgede çay tarımı gelişmeye başlamış ve daha önceleri tarla, bağ ve bahçe düzenlenmesine elverişli olmayan yerlerde çay üretiminde olumlu sonuçlar alınmış olup, günümüze kadar gelen süreçte de artarak devam etmiştir Halen İlçede 47163 dekarlık alanda çay tarımı yapılmakta ve yılda ortalama olarak 40 bin tonun üzerinde yaş çay üretilmektedir (1 dekardan en az 750 kgr En çok 1500 kgr yaş çay üretildiği varsayılırsa) İlçede faaliyette bulunan devlete ait 2 adet (Kalkandere Merkez ve Taşçılar Çay Fabrikası) ve özel sektöre ait 2 adet (Dağdibi Mahallesinde Kukuloğlu Çay Fabrikası ve Çayırlı Köyünde Çayırlı Çay Fabrikası) olmak üzere toplam 4 çay fabrikası ve Ormanlı Dere mevkiinde 1 adet Un fabrikası bulunmaktadır Çay tarımı dışında kalan az miktarda tarım alanlarında yetiştirilen fasulye, mısır, karalahana aile ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir Yine aileler kendi ihtiyaçlarını karşılamak için az sayıda büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapmaktadır İlçede yaklaşık 2000 adet fenni kovandan yılda 26 ton bal üretilmekte olup, elde edilen ürün yerel pazarlarda satılmaktadır |
Rize İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rize İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıİKİZDERE İkizdere ilçe merkezi, yüksekliği 2000 metreyi bulan sarp ve yüksek Rize dağlarının birleştiği derin bir vadide kurulmuştur Doğuda Çağrankaya dağları, batıda Rüzgarlı köyü ve Manle dağları bulunmaktadır Karşılıklı birbirine bakan bu iki dağın vadisinde , Çamlık deresi ile Cimil deresinin birleştiği yerde kurulan ilçemiz, "iki dere" anlamında kullanılan İKİZDERE adını almıştır İlçemiz, 898 km2 yüzölçümü ile ilimizin en geniş ilçesidir Trabzon, İspir, Çamlıhemşin, Rize, Kalkandere ve Çayeli ile komşu olan ilçemiz Doğu Karadeniz Bölgesinde yaylaları ile tanınmış bir ilçedir %45 dolaylarında meyil arz eden sarp dağların alçak kısımları ormanlarla kaplı olup, yükseklere doğru çıkıldıkça bu ormanlar yerlerini çıplak yaylalara terketmektedir TARİHİ MÖ 3000 yıllarında İkizdere bir yerleşim merkezi olarak bilinmektedirDaha sonraları Doğu Roma toprakları arasında görülen İkizdere Rize'ye bağlı bir manastırla idare ediliyordu İlk Türkler Yıldırım Beyazıt Ordusundan ayrılıp İkizdere'ye gelen Süleyman Çelebi ve Askerleridir Türklerin gerçek anlamda İkizdere'ye yerleşmesi 1463 yılından sonra olmuştur Trabzon Of ilçesinin MERORAŞ köyünden bir süvari kolu gelerek İkizdere'yi Osmanlı egemenliği altına almıştır1878'de Rize'nin sancak merkezi olmasi ile birlikte nahiye olmuştur 93 harbinde Rus işgaline uğrayan İkizdereliler kurtuluş savaşına etkin biçimde katılmışlardır 1933 yılına kadar ismi KURA-İ SEBA olarak bilinen ilçemiz; bu tarihten sonra bucak merkezi olarak İKİZDERE adını almıştır Çok eski bir bucak merkezi olarak bilinmektedir Çok eskiye dayanan yerleşim bölgesi olarak akazdere cumhuriyet döneminden önce başlayan göç hareketi şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte cumhuriyet döneminde göç daha da hızlanarak sahile ve merkeze yakın yerleşim birimlerine akın etmiştir Rize , Çayeli, İyidere, Derepazarı , of, Hayrat ilçelerinin nüfus yapısına ve ekonomisine katkı sağlamışlardır İDARİ YAPI 25/06/1945 tarihinde kabul edilen ve 01/08/1945 tarihinde yürürlüğe giren 4769 sayılı kanun ile bugünkü Güneyce kasabası ilçe haline getirilip, İkizdere'de bucak olarak Güneyce'ye bağlanmıştır Ancak 19/06/1952 tarihinde kabul edilen ve 20/06/1952 tarihinde yürürlüğe giren 5967 sayılı kanunla Güneyce ilçe merkezi İkizdere ilçesine nakledilmiştir Güneyce 1955 yılında bucak haline getirildi Daha sonra bucakların kaldırılması ile Güneyceden Bucak teşkilatı da kaldırılarak belediyesi olan kasaba durumuna gelmiştir İlçemize bağlı bir kasaba, 28 köy, 12 mahalle bulunmaktadır Merkeze 7, Güneyce Belediyesine ise 5 mahalle bağlıdır Güneyce kasabası ilçeye 10 km uzaklıkta ve kuzeyde bulunmaktadır Sahilden 36 Km iç kesimde yer alan ilçemiz, il merkezine 54 Km uzakliktadir Rize-Erzurum karayolu üzerinde dik yamaçlar ve dogal güzellikler arasinda yer almaktadır Şehir nüfusu 3643 tür 1997 yılı nüfus sayımına göre ilçemiz toplam nüfusu 7765'tirBunun 1638'i ilçe merkezinde, 1783'ü kasaba merkezinde 4344'ü köylerde yaşamaktadır Yaz aylarında tüm ilçede yaklaşık 20000 kişi yaşamakta iken kışın bu sayı 5000 kişinin altına düşmektedir Rize ilinin en geniş araziye sahip ilçesi olmasına rağmen gelir seviyesi çok düşüktür llçe ve köylerin geçimi kısmi olarak tarıma dayalıdırYetişen tarım ürünleri ticari amaçlı olmayıp ihtiyaca göredir İlçe ekonıomisinin ana kaynağı gurbetçiliktir Bu yüzden köylerden şehire doğru bir göç olayı görülmektedir Dünyaca ünlü anzer balı, hidroelektrik santralı, Çamlık mesiresi, Çağrankaya, Ovit ve Anzer yaylaları önemli turizm potansiyeli ile değerlendirilmeye hazır olarak beklemektedir OKULLAR - EĞİTİM-ÖĞRETİM İkizdere Lisesi İkizdere ilçesinde 1953-1954 öğretim yılında ortaokul olarak geçici bir binada eğitim öğretime başlamıştır 1958 yılında bugünkü mevcut ana binada eğitim-öğretime geçmiştir 1978-79 öğretim yılında Lise bölümü açıldı Lise mevcut ortaokul bünyesinde aynı binada eğitim-öğretim yapmışlardır Üç okulun aynı binada bulunmaları eğitimin kalitesini düşürdüğünden, yeni bir bina yapılarak 1992-93 öğretim yılında ilkokul yeni binaya taşınmıştır Lise ise müstakil duruma geçerek eski binasında devam etmektedir Sosyal Yardımlaşma ve DayanışmaVakfı tarafından yaptırılan 1000 öğrenci kapasiteli yurt binası 1995-96 öğretim yılında hizmete girmiştir İKİZDERE LİSESİ 15062003 TARİHİNDE YIKILARAK HAYIRSEVER HAMZA TURANLI TARAFINDAN İLÇEMİZE 24 DERSLIKLI YENI OKUL BİNASİ YAPIMINA BAŞLANMİŞTIR İmam Hatip Lisesi İlçemiz merkezinde İkizdere İlim ve İrfan Vakfı ile İkizdere Eğitim Vakfı tarafından 700 metrekare alan üzerine kurulan İmam Hatip Lisesi 1988-89 yılından itibaren yatılı olarak eğitim vermektedir Ayrıca 650 metrekare alan üzerine kurulan 1000 Oğrenci kapasiteli ek yurt binası da pansiyon olarak kullanılmaktadır Ayrıca 20 dairelik Öğretmen lojmanı bulunmaktadır İlköğretim Okulları İlçemizde 28 köy, 12 mahalle 1 belde olmak üzere 40 yerleşim biriminde 28 ilköğretim okulu bulunmakta bir kısmı kapatılarak taşimali eğitim kapsamında eğitim sürdürülmektedir |
|