|
|
Konu Araçları |
bilgileri, ilçeleri, kastamonu, tanıtımları |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıCİDE TARİH VE COĞRAFYA: Anadolu’nun çoğu yöresinde olduğu gibi Cide’nin tarihi de insanlık tarihi kadar eskidir Homeros yaklaşık 2800 yıl önce yazdığı İlyada’da Cide’den şöyle söz eder “Yüksek kültürlü Henetlerin yurdundan geçtik; Kiteros’tan Aycelos’tan” Aycelos bugünkü Cide’dir Kiteros’ta doğal bir liman olan ve günümüzde Gideros adıyla bilinen eski bir yerleşim merkezidir Cide 1213 yılında Anadolu Selçukluların, 1460 ‘da Fatih Sultan Mehmet ‘in Kastamonu’yu almasıyla da Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine geçmiştir Cide, tarih boyunca ipek yolu üzerinde önemli bir liman olma özelliğini sürdürmüş, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de “Karaağaç İskelesi “ adıyla Rus çarlığından getirilen tuzun dağıtım merkezi ve imparatorluğa mal sevk edilen bir liman olarak önem kazanmıştır Önceleri Kastamonu’ya bağlı bir kadılık iken 1868 yılında ilçe olmuştur Bartın -Sinop Karayolu üzerinde yer alan ve 103 km uzunluğunda bir kıyı şeridi ile Karadeniz’e açılan Cide, Kuzeyde Karadeniz, doğuda Doğanyurt, Güneyde Şenpazar ve Pınarbaşı, Batıda Bartın ilinin Ulus ve Kurucaşile ilçeleri ile çevrilidir İlçenin İl’e uzaklığı Şenpazar üzeri 131 km Doğanyurt -İnebolu üzeri ise 180 kmdir İlçemiz genelde dağlık ve engebeli bir coğrafi yapıya sahiptir İlçenin doğusunda İsfendiyar sıradağları uzanır Yer yer sarp ve geçit vermeyen tepelere rastlamak mümkündür Geçit vermeyen nehir ve çay yoktur İlçe merkezinde rakım sıfır olup ortalama rakım ise 800–900 m arasıdır İlçenin %70 ‘i ormanlarla kaplıdır Başlıca ağaç türleri: kayın, köknar, gürgen, meşe, çam ve kestanedir İlçedeki başlıca akarsuları: Kapısuyu, Devrekani, Aydos, Güble ve Fakaz çaylarıdır NÜFUS: 2000 yılı Genel Nüfus sayımına göre ilçe merkezi 5834 köyler 17327 olmak üzere ilçe toplam nüfusu 23161dir Ekonomik nedenlerden dolayı uzun yıllardan beri ilçe genelinde yaşanan göç sonucu, ilçe nüfusu merkezde ve köylerde sürekli azalmaktadır Bunu Mernis Projesi nüfus kayıtları çok açık göstermektedir Mernis Projesine göre Cide nüfusuna kayıtlı insan 102974 tür Bu rakamlara göre nüfusun %77 si ilçe dışında yaşamaktadır 1990–2000 genel nüfus sayımları arasında ilçe nüfusunda yaklaşık %2 oranında bir artış görülmüştür Köyler genelde ayrı yerleşim biriminden oluşmaktaysa da, ayrı mahalle olarak adlandırılan bu birimlerde yerleşim toplu ve düzenlidir İDARİ DURUM: 1868 yılında ilçe olan Cide’nin 85 köyü ve bu köylere bağlı 204 mahallesi bulunmaktadır İlçe’ de belediyeye bağlı altı mahalle vardır İlçeye bağlı belde ve kasaba yoktur İlçe‘nin toplam yüzölçümü 683 km2 dir Merkezi idarenin geleneksel ilçe örgütlenmesi dışında, Adliye, Askerlik Şubesi Başkanlığı, Karayolları 154 Şube Şefliği ve iki adet Banka şubesi bulunmaktadır SOSYAL DURUM: Cide nüfusuna kayıtlı insanların büyük bir bölümü dışarıda, özellikle İstanbul’da yaşamaktadır Dışarıda yaşayan insanların ilçede yaşayan akrabalarıyla sosyal ve ekonomik yönden çok sıkı ilişkileri mevcuttur Son yıllarda özellikle dışarıdaki yaşlı nüfusun mevsimlik de olsa ilçemize döndükleri gözlenmektedir İlçemiz turizm hareketleri nedeni ile sosyal yönden gelişmiş olup, bayramlarda ve yaz aylarında ilçe genelinde büyük bir hareketlilik ve canlılık yaşanmaktadır Bu dönemlerde ilçe nüfusunda büyük bir artış görülmekte, ilçe merkezinde nüfus 20–30 bini bulmaktadır İlçe merkezinde bahçeli tek kat veya iki katlı tarihi ahşap ve taş binalarla; modern villa tipi bahçeli evler ve çok katlı apartmanlar iç içedir Kırsal alanda ise geleneksel ahşap köy evlerinin yerini modern villa tipi evler ve çok katlı modern yapılar almaya başlamıştır Ekseri sahil kesimindeki köyler olmak üzere köylerin çoğu yapılaşma açısından geleneksel Türk köyünün ötesinde küçük bir kasaba görüntüsündedir İlçe genelinde konut sıkıntısı olmayıp, gecekondulaşma yoktur İlçe ekonomik ve sosyal açıdan İstanbul, Bartın, Zonguldak ve yolun yapılması ile birlikte Kastamonu ile bağlantılıdır SAĞLIK: İlçe merkezinde 50 yataklı Devlet hastanesi mevcut olup, hastane tıbbi cihaz olarak gerekli donanıma sahiptir Üç ambulansı bulanan hastanede hastalar gerektiğinde Bartın ve Kastamonu’ya nakledilebilmektedir Diyaliz ünitesi açılmış olup, vatandaşlarımıza hizmet vermektedir Merkez ve İlyasbey, Nanepınarı, Yayla, Toygarlı köylerimizde 5 adet Sağlık Ocağı, Akbayır, Kumluca, Çayüstü, Çamdibi, Çilekçe, Akça, Yenice ve Uğurlu köylerinde 8 adet sağlık evi bulunmaktadır Çataloluk Sağlık Ocağı ve İshakça Sağlık evi inşaatları halen devam etmektedir Yayla Sağlık Ocağının, gerekli demirbaş ve tıbbi malzeme, büro malzemesi olmaması ve personelinin bulunmaması nedeniyle kapalı bulunmaktadır Sağlık ocaklarımızın hiç birisinde yeterli sayıda doktor, hemşire, ebe ve sağlık memuru bulunmamaktadır ULAŞIM: İlçe’de 103 Km karayolu, 529 Km köy yolu ağı mevcut olup, karayolunun tamamı asfalttır Köy yollarının ise, 14 Km’si Beton yol, 68 Km’si Asfalt, 344 Km’si Stabilize kaplama, 100 Km’si Tefsiye yapım, 3 Km’si Mutasavver yoldur İSTANBUL-CİDE : Günlük otobüs seferleri ASLAN : Cide telefon 866 10 80 TEKİNER : Cide telefon 866 10 36 CİDELİLER : Cide telefon 866 32 74 BARTIN-CİDE : Günlük minibüs seferi CİDE TUR : Cide telefonu 866 12 58 PALA : Cide telefonu 866 12 58 KASTAMONU-CİDE: Minibüs seferleri DOĞUŞ : Cide telefon 866 10 36 ŞENPAZAR TUR : Cide telefon 866 10 80 ZONGULDAK-CİDE: Günlük otobüs seferi KESİNTAŞ : Cide telefon 866 12 58 ANKARA-CİDE : Bartın ya da Kastamonu yoluyla KÜLTÜR VE TURİZM: Cide İlçesi kilometrelerce uzanan sahili, kıyıya dimdik inen dağların önünde muhteşem güzellikteki koylar ve her yanı yemyeşil ormanlarıyla Rıfat ILGAZ' a ilham kaynağı olmuştur RIFAT ILGAZ, 1911 yılında Cide'de doğdu Şiir yazmaya ortaokul öğrencilik yıllarında başladı Cide’ yi çok seven Rıfat ILGAZ “Hababam Sınıfı” adlı eserin yazarıdır Yerel kıyafetler ulusal ölçekte değerlendirildiğinde özellikle kadın kıyafetlerinde farklılıklar gözlenmektedir Bu kadın kıyafetinde en belirgin nokta Rıfat ILGAZ’IN şiirlerine ve romanlarına da konu olan Sarı Yazma’dır Kadınlar başörtüsü olarak kullandıkları sarı renkli bu yazma sembol haline gelmiştir Fabrikasyon üretimin henüz gelişmediği dönemlerde Sarı Yazma Cide’nin Başköy adlı köyünde yaşayan Mehmet GENÇ tarafından doğal ahşap baskı kalıpları kullanılarak yapılmakta idi Halen çok az da olsa aynı kişi tarafından üretim yapılmaktadır Kıyafetin diğer bölümleri ise şöyledir; Uzun bol etekli elbise (göynek), Kırmızı paçalı şalvar (don) ve Belde kuşak şeklindedir Cide köylerinde Kahve değirmeni, Karabiber değirmeni, Çeyiz Sandığı, Tahta Kaşık, Sultan Kayığı Maketleri el sanatları dalında sayılabilecek önemli değerlerdir Sultan Kayıkları: 30 m uzunluğunda ve 2,5 m genişliğinde, tamamen aslına uygundur En ince ayrıntılar dikkate alınarak ahşaptan yapılmıştır Kullanılan ahşap ağırlıklı olarak meşe, çam ve kestane olup üzerlerindeki el işçiliği günümüzde sayısı azalmış olan ustalara aittir Ceviz Helvası: Yöresel olarak yapılan Ceviz Helvası şu an ilçemizde modern makinelerle üretilip tüketime sunulmaktadır Karadeniz’de en fazla sahili olan ilçemizde turizm faaliyetleri desteklenmeli, yöre turistik ilçe statüsüne alınmalı ve de turizm alanı ilan edilerek yöre turizme açılmalıdır Cide İlçesi Coğrafi konumu itibariyle turizme çok elverişlidir 11 km kesintisiz plajı, Gideros, Aydos, Denizkonak, Uğurlu, Çayyaka, Akbayır ve İlyasbey sahillerinde denize girmeye çok elverişlidir Tamamı yeşil %70 ‘i Ormanla kaplı olan ilçede tüm bölge piknik için çok uygundur Her yıl Temmuz ayında edebiyatımızın büyük ustalarından Şair ve yazar Rıfat ILGAZ anısına düzenlenmekte olan“Rıfat ILGAZ Kültür ve Sanat Festivali “ ilçemizin turizmi ve tanıtımı açısından önemli bir faktör olup, daha fazla sivil toplum örgütü ve kamu kurum ve kuruluşunun katkısıyla, bu festivale katılımın artması sağlanmalıdır GEZİP GÖRÜLECEK YERLER: İlçemiz Turizm açısından hak ettiğini almış değildir Gerek Ulaşımın gerekse de tanıtımın sorunlarının aşılamamasından gerekli tanıtım yapılamamıştır Deniz ve dağ turizminin iç içe olduğu bir yerleşim yeridir Güble ile Akbayır köyleri arasında bulunan Çoban Kalesi Romalılar zamanında yapılmış, Osmanlılar zamanında tamir edilmiştir Timle Kalesi Bizans dönemine aittir Gazallı Kalesi Köseli köyünde bir burun üzerine kurulmuş olup, Bizans dönemine aittir Okçu kalesi, Cide’nin batısında Okçular köyünde bulunmaktadır Batıdan doğuya doğru uzanan doğal bir kayanın üzerine kurulmuştur Kalenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Gideros Koyu, Ilgarini Mağarası, Valla Kalyonu gibi doğa harikalarına sahip, 11 km sahil şeridi ve mavi ve yeşillin dost olduğu bu yerleşim yerinin vizyonunda deniz ve dağ turizmi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır ● KUMSAL Plaj ● KUYLUCA mağara ● GİDEROS doğal koy ● VALLA KANYONU gezi ● GÖKÇEKALE deniz ● DOĞALAN doğal park ● ILGARİNİ mağara ● ÇAYIR doğal park ● MAĞARALAR GRUBU ● KÖY PAZARLARI kuyu kebabı |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıDOĞANYURT TARİHİ VE COĞRAFİ YAPISI : İlçemizin kuruluş tarihi kesin olarak belirli olmamakla beraber MÖ4 yy’da Portuslar tarafından kurulduğu,sanılmaktadırPontus lar zamanında GEREAS adı ile anılan Doganyur’un ilk yerleşim alanı; bugün sadece temelleri kalan kaledir Zamanla yerleşim alanı bugünkü Meset mahallesi ve CUMAYANI semtlerinde oluşmuştur 1846 yılında HOŞALAY adı ile Bucak kurarak Kastamonu’ya bağlanmıştır Aynı yıl denizden gelebilecek korsanlara karşı karakol oluşturulmuştur 1990 yılında bucuk teşkilatlarının kaldırılmasıyla bir süre köy statüsüne dönmüştür 9 mayıs 1990 tarihinde çıkarılan yasa ile ilçe olmuş,1 Eylül 1990 tarihinde ilçe olarak faaliyete geçmiştir İlçe Batı Karadeniz Bölgesinde sahil kesiminde kurulmuş olup arazı dağlık ve engebelidir Ormanlık ve dağlık bir bölge olması sebebiyle bir çok derelerin oluştunrduğu,Meset çayı İlçe Merkezinden geçerek Karadenizle birleşmektedir İlçe merkezinde rakım 5 metredir Sıcaklık kışın -5 santigırat derece yazın ise 30 santigirat derecedir NÜFUS DURUMU: İlçemize bağlı 25 köy 45 mahalle bulunmaktadır2000 Yılı nüfus sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 9668’dır İlçe merkezinde 1470 köylerde 8198 kişi yaşamaktadır 1990 sayımına göre İlçe nüfusu 11327 kişidir Bu sonuca göre 10 yılda nüfus % 16 azalmaya uğramıştır İlçenin yüz ölçümü 211 kilometrekare olup, kilometrekare başına düşen kişi sayısı 46’dır Arazi yetersizliği,işsizlik köylerde yaşam koşullarının zorlugu gibi Sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı bazı illere yoğun şekilde göç olmaktadır Yaz aylarında ise nüfus çoğalmaktadır SOSYAL DURUMU: İlçemizin Orman Yönünden zengin olması sebebiyle ve o dönemlerdeki imkanlar çerçevesinde evlerin büyük çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır Ancak son yıllarda ormanların azalması gittikçe daha az zati ihtiyaç verilmesi sebebiyle,beton ve ahşap-tuğla evler yapılmaktadır İlçe teşkilatının kurulmasından İlçe merkezinde evlere olan talep artmıştır Sosyal yaşantı açısından örf ve adetlere bağlılık devam etmektedir SAĞLIK: Sağlık Hizmetleri yönünden İlçe merkezinde 1 Merkez Sağlık Ocağı bulunmakta olup, Sağlık Ocağında 4 Doktor, 2 Hemşire, 4 Ebe, 1 Laborant,1 Sağlık memuru ,1 Şoför, 1 Hizmetli görev yapmaktadır Sağlık Ocağında 2 Ambulans bulunmaktadır Sağlık Ocağına ait 4 Lojman bulunmakta, fakat lojmanlar oturulamaz durumda olduğu için boş bulunmaktadır Ayrıca İlçemize bağlı Akçabel köyünde Sağlık Ocağı, Kayran köyünde sağlık evi, Başköy köyünde sağlık evi, Düzağaç köyünde sağlık evi, Gözalan köyü sağlık evi bulunmakta olup, Sağlık personeli bulunmadığından faal değildir ULAŞTIRMA: İlçemizin Kastamonu Merkezine 125 Kmlik Cide ilçesine 65 Km’lik asfalt karayolu bağlantısı bulunmaktadır Yol olmayan köyümüz yoktur Köy yollarımız Stabilizedir Fakat kış aylarında bazı köylerimize ulaşım çok güçlükle yapılmaktadır Telefonsuz köyümüz bulunmamaktadır Ancak yeterli değildir TRT ye bağlı radyolar İlçemizden rahatlıkla dinlenmektedir Televizyon olarak TRT1,TRT2 TRT3 kanalları ile 3 adet özel televizyon kanalı seyredilmektedir KÜLTÜR VE TURİZM: ilçe merkezinde 1 Lise 1 İlköğretim okulu 1 yatılı bölge okulu Bulunmaktadır Akçabel köyünde 8 Sınıflı İlköğretim okulu, Köylerimizde birleştirilmiş, 34 adet İlköğretim Okulu bulunmaktadır İlçemiz Yatalı Bölge Okulu (YBO) 350 öğrenci barınmaktadırİlçemizde Okur-Yazarlık oranı % 98 dir İlçe Merkezindeki Balıkçı Barınağı içinde deniz kenarındaki Meset kalesinin ve izleri görülebilmektedirKale aynı zamanda antik döneminde ibadet yeri vaziyfesinide görmüştür Kayran, İlyasbey yerleşim yerleri eski iskan yerleri olup, kalıntılardan fazla bir şey kalmamıştır İlçemizin sahilde yer alması Turizm için tabii güzellikler ile doludur Her ne kadar Turizme hizmet verecek tesis bulunmamakta ise de İlçemizdeki mevcut lokantalar yemek ihtiyaçlarını kapasitededir TARİHİ VE TURİSTİK YERLER İlçe merkezindeki Balıkçı Barınağı içinde deniz kenarındaki Meset kalesinin kalıntıları ve izleri görülebilmektedir Kale aynı zamanda antik döneminde ibadet yeri vazifesini de görmüştür İlçemize bağlı köylerde eski yerleşim birimlerinden olup, kalıntılarından fazla bir şey kalmamıştır İlçemiz sahilde yer alması nedeni ile Turizm için tabii güzellikler ile doludur Yeşille mavinin iç içe yaşandığı, orman ile denizin yan yana birleştiği eşsiz doğa manzarası bulunmaktadır Yeterince konaklama tesisi ihtiyacı giderildiğinde turizme açılmaması için sebep bulunmamaktadır Doğal güzelliklerin bozulmadan tabii halde kaldığı ender yerlerden bulunmaktadır Hafta sonları için ailelerin rahatlıkla gelip piknik yapabilecekleri çay bahçeleri ve mesire alanları bulunmasına rağmen Kastamonu ve çevre ilçelerde çok fazla bilinmemektedir Doğanyurt’un yeterince tanıtılamaması nedeni ile diğer sahil ilçelerimizle aynı özellikleri taşımasına rağmen çok fazla bilinmemektedir İlçemizin yeterince tanındıktan sonra Kastamonu’nun hatta Karadeniz bölgesinin en önemli turistik bölgelerinden biri olacağı ve turizmde hak ettiği yeri alacağı inancındayız Tüm halkımızı Doğanyurt’un bu güzelliklerini görmeye davet ediyoruz |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıİNEBOLU TARİHİ VE COĞRAFYASI: İnebolu’nun ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Milletler tarafından bir kıyı kolonisi olarak eski adıyla Poyraaltı, şimdiki adıyla Boyranaltı Mahallesinde ilk defa kurulduğu kale kalıntılarından anlaşılmaktadır İnebolu’nun ilk adı İONOPOLİS’tir Bu isimden de anlaşılabileceği gibi İON şehirlerinden birisidir “İONOPOLİS” daha sonra “İNEPOLİS” adını almıştır İnebolu adını Selçuklular zamanında almıştır Bazı bilgilere göre MÖ1200 yıllarında Gasgaslar tarafından kurulmuştur 1834’te Küre’ye bağlı bir Nahiye iken 1867 veya 1873’ten sonra İlçe olmuştur Kurtuluş Savaşı sırasında silah, cephane ve mühimmat Anadolu’ya İnebolu üzerinden ulaştırılmıştır İnebolu cepheye uzanan en yakın liman şehriydi 09Haziran1921’de Yunan savaş gemileri Panter ve Kılkış İnebolu’ya gelmiş, silah ve cephanelerin teslimini istemiş, verilmeyince de İnebolu bombalanmış fakat karşılaştıkları imanlı, azimli savunma ve mücadele karşısında karaya çıkamadan geri dönmüşlerdir İstiklal savaşı kapısı, zafer yolu İnebolu; bombardıman sonrasında durmadı Gemiler dolusu cephaneler geldi; kayıklarla boşaltıldı, kutsal emanetler elden ele gıcırdayan kağnılarla; İnebolu, Küre, Seydiler, Kastamonu yolu ile Ankara’ya Mustafa Kemal’in ordusuna yetiştirildi Mustafa Kemal cephede, “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kulağım İnebolu’da” diyerek İnebolu’ya önem vermiş ve İnebolu’nun bu destansı mücadelesi 11 Şubat 1924 tarihinde TBMM nin çıkarttığı 66 Numaralı Kanunla “Beyaz Şeritli” istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir Atatürk 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya, buradan da İnebolu’ya gelerek 27 Ağustos 1925 Perşembe günü İnebolu Türk Ocağında Tarihi Şapka Nutkunu söylemiştir İnebolu Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünün hemen kıyı gerisinden yükselen kıyıya paralel olarak uzanan İsfendiyar genç kıvrım dağlarının kuzey eteklerinde 409 Km2 lik yüz ölçümüne sahip büyük bir bölümü orman (kestane, çam, meşe) fundalık, çalılık, kayalık, meskûn saha şeklindedir İklim olarak ise; Karadeniz iklimi hakimdir NÜFUSU: 3 Kasım 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre Merkez nüfusu 9486dir Köylerin Nüfusu ise 17362dir Toplam nüfusu ise 26848dir İnebolu’dan devamlı bir şekilde dışarıya göç olduğundan nüfus artışı azdır Nüfus kayıtlarına göre İlçenin toplam nüfusu 90000’dir İDARİ DURUMU : Merkez İlçede 1 Belediye,10 Mahalle Muhtarlığı ve 81 Köy Muhtarlığına bağlı 165 yerleşim birimi bulunmaktadır SOSYAL DURUMU: İlçemizin şeref ve kahramanlık günü olan 09 Haziran her yıl büyük bir coşkuyla kutlanmakta, ayrıca Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önce İstiklal Madalyası ve Beratı ile taltif ettiği, kayıkla kağnının mucizeler yarattığı beldemiz İnebolu’ya bir gün için gelip 3 gün onurlandırdığı ŞAPKA VE KIYAFET DEVRİMİ’nin ilk Nutkunu söylediği “BU SERPUŞUN İSMİNE ŞAPKA DENİR” dediği 25–28 Ağustos tarihleri arasında her yıl törenler yapılmaktadır Yurdumuzun her sahil bölgesinde olduğu gibi 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktadır Ayrıca ilçede çeşitli el sanatları sergileri açılmakta, spor turnuvaları, tiyatro vb etkinlikler gerçekleşmektedir İlçemizde spor faaliyetlerinin yapılması için çim saha, halı saha ve spor salonu bulunmaktadır İnebolu Tarihi Evleri SAĞLIK: İlçe merkezinde 100 yatak kapasiteli bir Devlet Hastanesi, 1 Sağlık Ocağı, 1 Verem Savaş Dispanseri ve 1 adet Sağlık Meslek Lisesi mevcuttur Ayrıca Gemiciler, Özlüce ve Uluyol Köylerinde Sağlık Ocağı olup, bu ocaklara bağlı 3 adet de Sağlık Evi vardır İlçe Merkezinde 7 adet Eczane bulunmaktadır ULAŞIM: İlçenin ulaşımı Karayolu ile yapılmaktadır İlçenin Kastamonu, Ankara, İstanbul ile komşu ilçeleri arasında her gün muntazam şekilde otobüs ve minibüs seferleri 4 firma tarafından gerçekleştirilmektedir İlçede limandan sadece yük nakliyatı yapılmaktadır İlçemiz Köylerinin 25 inde asfalt yol mevcut olup, diğer Köylerde ise stabilize yolu bulunmaktadır KÜLTÜR ve TURİZM: Kastamonu’nun ilk İlçe gazetesi “Güzel İnebolu” 12 EYLÜL 1925 tarihinde İnebolu’da çıkarılmış yayın hayatını 1931 yılına kadar sürdürmüştür1951 yılından itibaren de İnebolu, Hakikat, Halkın Sesi Gazeteleri çıkarılmış, 9 MART 1967 yılından 1980 yılına kadar İnebolu Gazetesi olarak çıkarılan gazete 1980 yılında el değiştirerek “Yeni İnebolu Gazetesi” ismiyle yayınını sürdürmektedir İnebolu masmavi denize sırtını dayamış, yeşilin her tonuna hakim muhteşem doğa görünümü ile şanlı tarihi ile görünmeye değer; lezzetli mahalli yemekleriyle, balı, kestanesi, fındığı, böğürtleni ve çeşitli deniz ürünleriyle, ucuz Otel-Motel-Pansiyon ve eğlence tesisleriyle hayranlık uyandırmaktadır İnebolu “Güneşin Denizden doğup, yine Denize battığı” tek İlçedir Yaz aylarında Güneş’in Denizden doğuşuna tanık olacak, Karadeniz’in masmavi sularında serinleyecek, güzel bir günün ardından Güneşin Denize batışını ve bu sırada oluşan “Yakamoz”ları seyredebilecek; akşam sahil boyunca müzikli çay bahçelerinde eğlenecek, aile ve çocuk parklarında gezinti yapılabilecek şirin bir İlçedir 400 yatak kapasiteli Yakamoz Tatil Köyü olarak İlçede İl Özel İdare Müdürlüğüne ait Motel ve Restaurant, Belediye’ye ait Bungolow tipi evler, yüzme havuzu, uygulama otelli Turizm Otelcilik ve Meslek Lisesi ve Öğretmenevi de yazın turistik fonksiyon göstermektedir Cide ve Abana yolları güzergâhındaki birçok koydan plaj olarak yararlanılmakta ayrıca Özlüce ve Gemiciler Köyü Sahilleri çadır ve karavan turizmi için çok elverişlidir GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER: İlçede arkeolojik olarak Boyranaltı Mahallesinde harabe halinde kale kalıntıları, Geriş Tepesindeki düzlüklerde hangi tarihlerde yapıldığı bilinmeyen büyük bir Manastır, çevresinde birçok misafirhane ve dükkân kalıntıları, İnebolu Sağlık ve Eğitim Vakfına ait Nezihe Battal Kültür Evi, diğer aşı boyalı 2 veya 3 katlı tarihi evler gezilip görülmeye değer yerlerdir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıBOZKURT TARİH VE COĞRAFYA Belgelere dayanan bilgilere göre Kastamonu’ya Kütahya ve Denizli ile birlikte Malazgirt Savaşı’ndan sonra çeşitli Türk boyları iskân edilmiştir Kastamonu’ya akın akın gelen boylar, en elverişli ve kestirme vadiler yoluyla Karadeniz’e kadar inmişlerdir Kastamonu’yu sahile bağlayan en kestirme yol; daha sonraki yıllarda uzunca yıllar ticaret ve kervan yolu olarak kullanılan, Devrekani-Şenlikpazarı – Şeyhoğlu-Bayramgazi üzerinden Karadeniz’e uzanmaktadır Bölgeye ilk yerleşenler, bu vadi boyunca sahile doğru ilerlerken uygun buldukları yerlere yerleşerek köyler kurmuşlardır 1924 yılında ilk belediye teşkilatı kurulmuştur İlk belediye başkanı İkinci Abdülhamit Han’ın hocalarından Veliyuddin Efendi’nin oğlu Hoca Mustafa GÖKSEL’dir 1953 yılı sonlarında ise ilçe merkezi Abana’dan alınarak Pazaryeri’ne nakledilmiştir Pazaryeri’ni ilçe yapan yasada, ilçenin adının Bozkurt olması kararlaştırılmıştır07071967 tarihinde bucak haline getirilen ilçemiz, 25121968 yılında 32 köyü ile Bozkurt, 12 köyü ile de Abana ilçeleri kurularak yöresel çekişmelere son verilmesi amaçlanmış ve büyük ölçüde de başarılı olunmuştur İlçemiz Kastamonu ilinin kuzeyinde ve Karadeniz kıyısında yer alır İlçe merkezi denizden 2 km içeride Ezine Çayı vadisinde kurulmuştur Kuzeyde Karadeniz ve Abana, güneyde Küre ve Devrekani, doğuda Çatalzeytin, batıda ise İnebolu ilçeleri ile çevrili olup, yüzölçümü 296 km2’dirrakım 30 metredir Ezine ve İlişi çayları ilçenin önemli akarsularıdır Ezine çayı’nın uzunluğu 60 km, İlişi Çayının uzunluğu ise yaklaşık 40 km dir Başlıca dağları Yaralıgöz dağı (2018 metre), Göynük dağı (1770 metre) dir İlçenin bilinen başlıca tepeleri ise Belen, Hene, Yılmaz, Karabalçık ve Irmalıdır Tepelerin yüksekliği 1300 metreye kadar çıkmaktadır NÜFUS DURUMU: 1997 yılı sayımına göre köyleri ile birlikte ilçenin toplam nüfusu 8743dür Bu nüfusun 4270 ‘ i ilçe merkezinde, 4473’ü ise köylerde yaşamaktadır Nüfusu 500 ‘ün üzerinde bulunan 1 köyümüz vardır Bu köy Yakaören’dir İlçede Türkçeden başka dil kullanılmamakta, gayri müslim bulunmamaktadır 2000 yılında yapılan, resmi olmayan sonuçlara göre merkez nüfusu 5451,köy nüfusu 4708 toplam nüfus 10159’dir İDARİ DURUM: İlçeye bağlı 5 mahalle 32 köy vardır Köylerin genel olarak yerleşim yeri dağınık olup,155’e yakın yerleşim yeri vardır Merkezin tüm köylerle telefon ve yol bağlantısı olup, elektriksiz köy yoktur Bütün köylerimizde içme suyu mevcuttur SOSYAL DURUM: İlçe merkezi düzenli bir imara sahip, altyapı hizmetleri büyük ölçüde tamamlanmış, futbol, voleybol, halı sahaları ile çocuk oyun sahaları, aile çay bahçeleri, parkları, yüzme havuzu ve mesire yerleri mevcuttur Sahilde yaz aylarında Yakaören ve Beldeğirmen köyleri şirin, sakin bir dinlenme yeridir Bu köylerimizde yazın; aile çay bahçeleri ve otelleri ile tatile gelenlere hizmet verilir Yakaören köyümüzde yaz ve kış aylarında balık bulunur İlçede Ramazan ve Kurban bayramlarının üçüncü günleri; mazisi 90–95 yıla kadar uzanan altı –yedibin kişilik kontenjana sahip geleneksel etli pilav ikram edilen şölenler yapılır Bu şölenlere yöre halkı ile tüm misafirler ve davet edilenler katılırlar İlçede tiyatro ve sinema gibi eğlence yerleri yoktur Eğlenceler yaz aylarında aile çay bahçelerinde yapılmaktadır İlçemizde 1997/Temmuz ayında hizmete açılan ve misafirlerin ağırlanması için Belediyece yaptırılan 65 yatak kapasiteli dinlenme yeri (kamp), ilçedeki önemli eksikliği gidermiş, özellikle yaz aylarında çeşitli spor kulüpleri (profesyonel takımlar), ilçemizi seçmekte ve bu da dinlenip kamp yapmaktadırlar Doğal güzelliklere sahip olan ilçemizde, yılın belirli günlerinde (yazın) yayla şenlikleri için her yaş grubundan halkımız bu etkinliklere katılırlar(Göynük dağı veya Ulu yayla da yapılan şenliklere)Bu şenliklerin organizasyonu Belediye tarafından yerine getirilir Serbest müteşebbis tarafından kurulan trikotaj konfeksiyon fabrikası hizmete açılmış, takriben 30 kişi İstihdam edilmektedir Kızılcaelma köyünde Oscar Su Fabrikası 1997 yılında faaliyete geçmiş, ancak 1998 yılında fiilen faaliyetini durdurmuştur İlçemizde Merkez Mahallesinde KONSA Ticaret Sanayi ve Limitet Şirketi olarak bay bayan çocuk iç giyim üzerine 19112001 tarihinde kurulan ve toplam 300 civarında kişi istihdam edilen işyeri 2003 yılında yeni binasına geçmiş ve üretimini burada yapmaktadır SAĞLIK: İlçe merkezinde 1 hastane,1 sağlık ocağı, köylerde 2 sağlık ocağı (Keşlik ve Çiçekyayla Köylerinde), diğer köylerde 6 sağlık evi bulunmaktadır Sağlık kurumlarımızda 1 Uzman, 6 pratisyen ve 1 diş hekimi ile birlikte toplam 64 personel görev yapmaktadır Bozkurt Devlet Hastanesi 25 yatak kapasiteli olan yılda 40 bin kişiye sağlık hizmeti vermekte, yatak işgal oranı yüzde elli civarındadır ULAŞTIRMA: İlçede ulaşım karayolu ile yapılmakta, Kastamonu ya olan uzaklığı 98 km dir Bozkurt- Kastamonu karayolu 1993 yılında asfaltlanmıştır İlçenin İstanbul’a olan uzaklığı 588 km, Ankara ya olan uzaklığı ise 311 km’dir İlçenin tüm köyleri ile karayolu ulaşımı mevcuttur Radyo ve televizyon yayınları rahat izlenebilmektedir KÜLTÜR VE TURİZM: 32 köy ve 5 mahalleden oluşan ilçemizde, 1 adet çok programlı lise, 9 adet ilköğretim okulu,3 adet ana sınıfı (2 si merkezde ) bulunmakta eğitim ve öğretim bu okullarımızda yapılmaktadır İlköğretim okullarında toplam 806 öğrenci, bunun 726 sı merkezde, toplam 67 öğretmen eğitim ve öğretim vermektedir Çok programlı lisede 137 öğrenci ve 20 öğretmen bulunmaktadır Bu yıl İlçe genelinde toplam 943 öğrenci öğrenim görmüştür İlçede bir adet Halk Kütüphanesi mevcuttur Turizm İlçe ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı değildir Büyük şehirlere ve turizm merkezlerine uzak oluşu, ulaşım güçlükleri gibi nedenlerle bu konudaki potansiyel değerlendirilememektedir İlçede gerek doğa turizmi, gerekse deniz turizmi için gerekli potansiyel mevcuttur Yayla ve piknik alanlarının sayısı bir hayli fazladır İlçede Yakaören (İlişi) köyümüz deniz turizmi açısından oldukça önemlidir Beldeğirmen köyümüz de deniz turizmi için öneme sahiptir Her iki köyümüzde de konaklama tesisleri mevcuttur İlçe merkezinde 2 adet çim futbol sahası ile bir adet kapalı spor salonu mevcut olup, kamp yapmaya çeşitli spor kulüpleri gelip ilçede kalmaktadır GEZİP GÖRÜLECEK YERLER: Ceneviz Kalesi: İlçeye bağlı Yakaören Köyü sahil yolu üzerinde cenevizliler tarafından yapılan, denizden geçen gemileri gözetleme amacıyla kullanıldığı sanılan küçük ve tek burçlu bir kaledir Kale harabe halindedir Fatih Çınarı: İlçeye bağlı Beldeğirmen Köyünde sahil kenarında bulunan Çınar ağacı, 500 yaşından fazladır Fatih Çınarı adı verilerek Anıtlar yüksek kuruluna tescil ettirilmiş ve koruma altına alınmıştır Çınar ağacının yakın yerinde dinlenme yerleri park ve konaklama yerleri lokanta ve kahvehane mevcuttur İlişi Plajı: İlçeye bağlı Yakaören Köyünde bulunan plaj, İlçenin turizm açısından önemli yerlerindendir Plajda soyunma ve duş kabinleri mevcuttur |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıABANA TARİHİ VE COĞRAFYA Abana’nın tarihçesi MÖ 20yüzyıl öncesine değin uzanmaktadır Tarihteki en eski adı Abonou Teikhes; Abonou Hisarı, Aben Hisarı anlamına gelmektedir Sözcüğün (na) ile bitişinden yola çıkılarak, Abana adının MÖ 2000 yılının en yaygın dili olan Anadolu Luwi dilinden geldiği sanılmaktadır “Paflagonya “ tarihinde, Kastamonu”nun en eski yerleşim yeri olarak, İlçenin doğusundaki Hacı veli Köyü olduğu belirtilmektedir İlçede sırası ile Danişmentliler, Selçuklular ve Candaroğulları hâkimiyet kurmuşlardır Osmanlı İmparatorluğu devrinde Yıldırım Bayazıd’a konaklık etmiş, bölgenin bir parçası olmuştur Danişment devrini yaşamış, Selçuklu Valilerinin idaresine sahne olmuş, Candarlı Sacettin Paşa tarafından istila edilmiş, Yıldırım Beyazıd ‘e konaklık etmiş bir bölgenin parçası olan Hacı veli diye anılan 2 Km doğusundaki yerleşim yerinin zamanla boşalması sonucu meydana gelmiştir Eski bir yerleşim yeri olan Abana 1871 yılında nahiye olmuştur Daha sonra 1945 yılında ilçe yapılmıştır Sekiz yıl sonra, 21 Aralık 1953’te, Abana kaza merkezi 6203 Sayılı kanunla Bozkurt’a nakledilmiştir Daha sonra 1955 yılında belediye teşkilatı kaldırılmıştır Anayasa Mahkemesinin 27061967 tarihinde bu kanunun tümünü iptal etmesi ile 1968 yılında Abana tekrar ilçe olmuştur İlçenin Karadeniz’e olan toplam sahil şeridi 11 Km olup, olup, yüzölçümü 33 Km2'dir İlçenin en yüksek yeri 300 mt Rakımlıdır İlçemizin 33 Km2 lik yüzölçümünün büyük bir ölümü, orman(kestane, çam, meşe)fundalık, çalılık, kayalık meskûn saha şeklindedir Batısında Ezine ve İlişi, doğusunda Hacıveli ve Kuğu çayları dik yamaçları ve kanyonları geçerek Abana çevresinde denizle buluşurlar İlçenin doğusu Çatalzeytin ilçesi, Güney ve batısında Bozkurt İlçesi ile sınır komşudur Kuzeyi ise Karadeniz ile çevrilidir NÜFUS DURUMU: 2004 yılı sonu itibariyle istatistiksel nüfus toplamı,13112 olup, bunlardan 5040 adedi şehir,8072 köy nüfusudur Şehir nüfusunun 2568’i kadın, 2472 ‘si erkek, köy nüfusunun 4106’i kadın,3962’si erkektir Buna göre İlçemizde kadın nüfus oranı % 50,9,erkek nüfus oranı % 49,1’dir İDARİ DURUM: İlçemizin,1 belediyesi, 5 mahalle ve 10 köyü vardır Köylerimizin, İlçe merkezine uzaklığı 5–14 Km arasında değişmektedir Köylerimiz, coğrafi bakımdan meyilli ve engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olup, 5–6 hanenin oluşturduğu, birkaç mahalleden meydana gelen dağınık bir köy yapısını arz eder Bu dağınıklık ise kamu hizmetlerinin ulaştırılması açısından güç olmaktadır İlçemizde, Askerlik Şubesi Başkanlığı ve Tarım Kredi Kooperatifi yoktur Diğer Kurum ve kuruluşlar mevcut olup, sadece Ziraat Bankası Şubesi bulunmaktadır İlçe Emniyet Amirliği 01052000 tarihinde kurulmuş olup, 2002 yılı şubat ayında kendi binasında hizmet vermeye başlamıştır Kaymakamlığımız bünyesinde, Yazı İşleri Müdürü, VHK İşletmeni, Şoför, hizmetli, SYDVakfı muhasibi olmak üzere birer kişi görev yapmaktadır Kaymakamlık bünyesinde Dernekler Bürosu, İnsan Hakları Kurulu, Bilgi Edinme Birimi, Tüketici Hakem Heyeti iş ve işlemleri de yürütülmektedir Tüm birimlere ADLS Internet bağlantısı 2004 yılı içinde yapılmıştır SOSYAL DURUM: İlçemizde gelir kaynaklarının sınırlı olması, sanayi ve diğer istihdam yaratıcı yatırımların bulunmayışı nedeniyle, genç nüfus başta olmak üzere, halkın büyük çoğunluğu İstanbul gibi büyük şehirlere göç etmiştir İlçede yaşayan halkın büyük bir kesimi çalışan memur, işçi ve emeklidir Tarım ve hayvancılık gelişmemiştir Balıkçılıkla geçinen az miktarda aile mevcuttur Aile ihtiyaçlarına yönelik sebze ve meyve üretimi ve sınırlı sayıda seracılık yapılmaktadır İlçemizdeki Motorsan Elektrik Motor Fabrikasında çalışan 204 işçinin bir bölümü ilçe halkındandır Bayramlarda, özellikle yaz aylarında olmak üzere Temmuz ve Ağustos aylarında nüfus en az 5–6 kat artmaktadır İlçe Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfınca; Sosyal Riski Azaltma Projeleri kapsamında çeşitli projeler hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir Bunlardan en önemlisi, Bağlık mahallesinde bulunan KARABALÇIK MAĞARASI’nın tanıtımı ve turizme kazandırılması ile ilgili olan çalışmadır Bu proje ile geçici olarak 10 kişi istihdam edilecek ve tanınmayan mağara Bölge turizmine bir ivme kazandıracaktır İlçemiz Karadeniz sahilindeki 11 Kmlik kıyı sahilinin 7 Km si tabi kumsal olup, denize girme açısından elverişlidir İlçede Turizm’e büyük önem verilmektedir Temmuz ayı sonunda düzenlenmekte olan Deniz şenlikleri halkı İlçemize toplamaktadır Yazlık pek çok pansiyon mevcuttur İlçemizde yazlık olarak faaliyet gösteren müzikli çay bahçesi ve cafe açılmaktadır Çeşitli meslek gruplarında, Esnaf Sanatkârlar Odasına kayıtlı 213 üye mevcudu bulup,167 üye faaldir Şoförler odasına kayıtlı 199 üyenin 132 si faal üyedir İlçemizde spor faaliyetleri için Futbol sahası için çim ve halı saha, tenis sahası, basketbol ve voleybol sahası mevcuttur SAĞLIK İlçemizde bulunan Devlet Hastanesi 50 yatak (fiili 25)kapasiteli olup, Toplam 31 personel mevcudu bulunmaktadır Hizmet binası kaloriferlidir Abana Devlet Hastanesinde,100-MA'lık 1 röntgen cihazı, EKG cihazı, Ultrasyon Cihazı ve Laboratuar cihazları, diş ünitesi mevcuttur 2004 yılı içinde 71 kwjenaratör alınmıştırKan sayım cihazı ameliyathane mevcut olup, cerrah bulunmamaktadır Yıllık poliklinik sayısı; 18969 kişi, Yıllık hastanede yatan hasta sayısı;238,çekilen röntgen ve grafikler;2100, kan ve idrar tahlil sayısı 4304 adettir Çekilen EKG sayısı; 871 ‘dür 2 adat faal ambulans bulunmaktadır l tanesi arızalı bir tanesi faaldir1 adet kartal marka taksi hizmet otosu ise Sağlık Ocağı işlerinde de kullanılmaktadır İlçemiz Sağlık Ocağı Tabipliğinde;1 doktor,1 Ebe, 1 hemşire, 1 Çevre Sağlık teknisyeni, 1 Hizmetli görev yapmaktadır 4 lojmanından 3 ‘nde personel oturmaktadır Resmi oto Devlet Hastanesi hizmetlerinde de kullanılmaktadır Hizmet Binası kaloriferlidir Sağlık ocağı Tabipliğinde, 2004 yılı içindeki Poliklinik sayısı;1865, Sevk; 286,defin ruhsatı; 2, Adli rapor sayısı; 0, Klasik otopsi sayısı; 0, Şüpheli ısırık sayısı; 13, Aşılanan kişi sayısı:13, 15-49 yaş kadın sayısı;511 dır Bebek sayısı 43,Çocuk sayısı 149 Gebe sayısı;6 Kızamık: 32, Tetanoz 1;29, Tetanoz 2; 29, tetanoz 3 6 olup, diğer aşılarda 303 kişi aşılanmıştır Klor ölçümü;198, Esnaf denetimleri belirli aralıklarla yapılmaktadır Esnafların yılda 2 defa portör muayeneleri ve akciğer grafisi muayeneleri yaptırılmaktadır Göynükler Köyü, Elmaçukuru Köyü, Denizbükü Köylerinde Sağlık evi bulunmakta olup, personeli yoktur ULAŞTIRMA İlçemizin İle uzaklığı 100 kmdir Ulaşım Abana-Bozkurt-Devrekani, Kastamonu Devlet karayolundan yapılmaktadır Coğrafi yapı nedeniyle yollar inişli ve yokuşlu olmakla birlikte büyük bölümü sert virajlardan ibarettir Yaralıgöz mevkisinin yüksek rakımı sebebiyle kışın kar ve buzlanma meydana gelmektedir İlçemizden her gün, günün belirli saatlerinde İl ve komşu İlçelere karşılıklı minibüs seferleri sayesinde ulaşım sağlanmaktadır Ayrıca İstanbul’a her gün sefer yapmakta olan üç otobüs firması mevcuttur Bunun yanında Ankara’ya, ulaşım İl’den yapılmaktadır Deniz yolu ile ulaşım imkânları gelişmemiştir Köylerimizden bir kaçı Abana-Çatalzeytin karayolu üzerinde bulunduğundan, ulaşımda büyük kolaylık sağlamaktadır Grup yolumuz olan, Hacıveli-Akçam-Arpalıkbaşı ve Denizbükü-Altıkulaç-Yemeni-Akçam(Ziraatler) yolları 2001 yılı içinde KHGBirliğince asfalt yapılarak bitirilmiştir PTT Merkez Müdürlüğü binası 1988 yılında hizmete açılmıştır Köylerimizin telefon ihtiyacı karşılanmıştır Otomatik görüşme yapılmaktadır Ayrıca televizyon kanallarının çoğu seyredilmektedir Çanak anten yaygınlaşmıştır İlçemiz Konakören Mahallesi tepesinde Telsim-Turkcell-Aycell olmak üzere 3 adet yansıtıcı ile Televizyon yansıtıcısı bulunmaktadır KÜLTÜR VE TURİZM İlçenin Karadeniz’e olan toplam sahil şeridi 11 Km olup, olup, yüzölçümü 33 Km2 dir İlçenin en yüksek yeri 300 mt Rakımlıdır Yüzölçümünün büyük bir ölümü, orman(kestane, çam, meşe)fundalık, çalılık, kayalık meskûn saha şeklindedir Batısında Ezine ve İlişi, doğusunda Hacıveli ve Kuğu çayları dik yamaçları ve kanyonları geçerek Abana çevresinde denizle buluşurlar Piknik ve geziler için ideal yerlerdir Harmasun Mahallesinde yaşlı çınarlar görülmeye değerdir İlçenin güneyindeki Iğrava ve yukarısındaki Karabalçık mağarası, doğusunda bir zamanlar korsanlara barınaklık yapan Hacıveli koy’u ve Siyelik Kayaları ender doğa güzelliklerindendir İlçede Turizm’e büyük önem verilmektedir Temmuz ayı sonunda düzenlenmekte olan,3 gün süren Deniz şenlikleri çerçevesinde düzenlenen halk konserleri sayesinde çevre il ve ilçelerden halkı İlçemize toplamaktadır Yazlık pek çok pansiyon mevcuttur İlçemizde yazlık olarak faaliyet gösteren müzikli çay bahçesi ve cafe açılmaktadır Konaklama tesisi olara Tatil köyü, Günbatımı, Kuzey yıldızı tatil bungalov tipi tatil evleri, Belediyenin işletmeciliğini yaptığı motel ile Saraçoğlu Motel bulunmaktadır Hacıveli Konağı yemek ve dinlenme yeri ve manzarası açısından ender yerlerdendir GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER Hacıveli ve Kuğu çayları dik yamaçları ve kanyonları Piknik ve geziler için ideal yerlerdir Harmasun da bulunan tarihi çınar altı, Şehir içinden Hastaneye dik olarak çıkan yürüyüş yolu, Hacıveli Konağı dinlenme yeri ve manzarası açısından ender yerlerdendir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıÇATALZEYTİN TARİHİ Çatalzeytin 01061954 tarihinde ilçe olmuşturTarihsel süreç içersinde,Osmanlı dönemine kadarÇatalzeytin adlı bir yerleşim yerine rastlamak mümkün değildirAncak Çatalzeytin yöresinin tarihi,sınırları kuzeyde (kıyı kesiminden) Filyos/ Hisarönü’nden başlayarak Bafra’ya;Güneyde (iç kesimlerde)Gerede’den başlayarak Çankırı’ya denk uzanan ve İlkçağ Anadolusunda adına”Paphlagonia”denilen bölgenin içinde ,MÖ 6 YY’a dek uzanmaktadırPaphlagonia tarihine yönelik araştırmalarda yöredeki tarihi kalıntılar,Ginolu limanının,kıyı paphlagonia’sında yer alan bir kentçik olduğunu kanıtlamaktadırAhmet GÖKOĞLU,Paphlagonia(Kastamonu 1952)adlı eserinde Ginolu’yu GİNEOĞLU olarak adlandırmakta ve bugün sadece ufak bir su parçası ayakta duran kale için “Osmanlı eseri” demektedirGinolu kalesi, sürtüven burnu denen sarp ve dik kayaların üzerinde kurulmuşturKuzeyi sarp ve dik kayalar halinde denize inerDiğer yönleri zayıf olduğundan yapay sue ve burçlarla desteklenmiştirKalan sur artıkları güney-batı kısmalarındadırKalenin ortasında moloz taşından yapılmış su mahseni bulunmaktadırBunun doğusun dada bina enkazı bulunmaktadırMÖ 340’da yaşayan Yunan yazar Skylaks,burayı Kronis diye adlandırmıştırBilge UMAR ise Paphlagonia(Birinci basımİstanbul:Ak yayınları,1988)adlı eserinde Kinolis olarak adlandırmıştırÇatalzeytin’de ilk yerleşimlerin gerek yazılı gerek görsel bulgulardan Ginolu’da gerçekleştiği anlaşılmaktadır Şimdi ilçe merkezinin bulunduğu yerde,yerleşimlerin ne zaman ve hangi nedenle başladığı konusunda kesin bilgiler bulunmamaktadırHalk arasında Ginolu Çatalzeytin’in ilk yerleşim yeri olarak bilinmektedir Yörede Osmanlı egemenliği kurulmadan önce ve Osmanlı dönemi içinde,Çatalzeytin’e bağlı kavakören köyünün bulunduğu yerde,eski adıyla Zakro(Akçay)boyunda Mavro(Mamlay) adıyla büyük bir yerleşim yeri vardı ve kıyıda Gournıu (Ginolu) liman bulunmaktadır Çatalzeytin tarihinde Ginolu’dan sonra ikinci büyük yerleşim yeri olan Mamlay,günümüzün koşulları dikkate alındığın da bile önemli ekonomik etkinliklere sahne olduğu bir gerçektirYörede Osmanlı egemenliği kurulmadan önce ve Osmanlı döneminde Mavro-Mamlay çevresinde 14 su değirmeni,1 tane su hisarı,1 tane beziryağı üretim merkezi ile 2 adet değirmenci dükkanı bulunduğu söylenmektedir İLÇENİN COĞRAFİ YAPISI Çatalzeytin ilçesi Batı Karadeniz bölgesinde yer almakta olup,kuzeyi, Karadeniz, güneyi Taşköprü ve Devrekani,doğusu;Sinop ili Türkeli ilçesi batısı,Abana ve Bozkurt ilçeleri ile çevrilidirİlçenin güneyi çeşitli ormanlarla kaplıdırDenize paralel dağlarla dik yamaçtan oluşur İlçe yüzölçümü 318 kilometrekaredirİlçemizin sahil kesimi deniz seviyesinden yüksekliği 1 metredirKadı dağı 850 metre-Tomruk dağı 1028 metre-Kokarca dağı 918 metre,sakarya tepesi 524 metre,-Kavaklı tepesi 689 metre-Çorak metre-Alfat tepesi 239 metre-Güney tepesi 202 metre-Uluvay tepesi 689 metre-Çorak tepesi 489 metre Güney Kuzey yönünden akarak Karadeniz’e dökülen akçay, farya, karaçay, değirmendere, hardi çayı ve bunlardan başka irili ufaklı pek çok dere Çatalzeytin’in akarsularını meydana getirir ÜST FLORA Kayın,meşe,karaçam,sarı çam, kavak, gürgen, kestane, göknar, ıhlamur, kiraz,kızılcık,ceviz,ahlat,alı ç,dut gibi ağaç türleri ALT FLORA Orman gülü,ayı üzümü,çoban püskülü,yabani fındık,orman,eğrelti otları, gremineler ile çok çeşitli otlardan meydana gelir İlçe Batı Karadeniz iklim bölgesine girmektedirİklim özellikleri bakımından yazları serin ve yağışlı,kışları soğuk ve karlı geçmektedirYağışlar genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında fazlalık göstermektedir İDARİ YAPISI Belediye 1954 yılında kurulmuşturMerkeze bağlı 2 mahalle(Merkez ve Çelebiler) vardırİlçemizde 41 köy ve 149 köy altı yerleşim birimi bulunmaktadır Arazinin dağınık ve engebeli olması köylerin dağınık olmasında en büyük etkendir NÜFUSU 22 Ekim 2000 nüfus tespitine göre ilçe merkez nüfusu 3410,köylerin nüfusu 5098 olmak üzere toplam nüfus 8508’dirİlçe nüfusu göçler sebebiyle sürekli azalmaktadır EĞİTİM İlçemiz merkez ve 41 köyünde halen 5 köy ilk okulu, 3 İlköğretim Okulu ve Çok Programlı Lise ile eğitime devam edilmektedir İlköğretim okullarında taşımalı sistem uygulanmakta olup çevre ve köylerdeki öğrenciler bu okullara taşınmaktadır Merkez Yunus Emre İlköğretim Okulunda 509,Paşalı İlköğretim Okulunda 246,Kirazlı İlköğretim Okulunda 90 ve 5 köy İlköğretim Okullarında 66, Çatalzeytin Çok Programlı Lisesinde 74 öğrenci eğitim yapmaktadır KÜLTÜR İlçemizde emekliler çoğunluktadırkültürlü,katılım cı,sosyal ve kültürel etkinliklere eğilimli halk kitlesine sahiptirGöç nedeni ile genç nüfus çok azdır1977-1984 yılları arasında Turizm Bakanlığı önemli günler kataloğunda yer alan etkin festivaller düzenlenmiştirTuristik tesislerin tamamlanması ile benzer çalışmaları yapmak mümkün olacaktırİlçede iş olanakları olmadığından emekli nüfus çoğunluktadırÇatalzeytin halkı katılımcı,sosyal ve kültürel etkinliklere eğilimlidirİçenin ilk yerel gazetesi “Bizim Çatalzeytin” adıyla 1969-1974 yılları arasında çıkmıştırDaha sonra 1982 yılında yayına giren “Çatalzeytin Mektubu” gazetesi aylık olarak düzenli çıkmaktadır1977-1984 yılları arsında yapılan festivaller döneminde sosyal ve kültürel çalışmaları belgeleyen Festival 1-2-3-4 dergileri çıkarılmıştır TARIM İlçemizin arazi yapısının dağlık oluşu ve denizden itibaren devamlı olarak yükselmesi, tarım ve hayvancılığın geniş çaplı yapılmasını engellemektedirİlçemizin 21580 hektar olan toplam yüzölçümünün 5483 hektarı tarıma elverişlidirBuralar 3-4 ncü sınıf tarım arazisi olup, susuz tarım alanlarıdırİlçemizde tarım ve hayvancılık dededen görme usullerle yapılmaktadırTarımda kimi bölgelerde öküzlerle toprak aktarma terk edilmekte ve küçük el traktörleri yaygınlaşmaya devam etmektedir İlçemiz fındık,kestane,ceviz ve zeytin yetiştiriciliğine uygundurFındık üretimi komşu ilçelere göre çok geridedirTarımda çeşitliliği ve kaliteyi artırmak amacıyla Özel İdare ve SYDVtarafından çeşitli projeler gerçekleştirilmektedirÖrtü altı sebze yetiştiriciliğini geliştirmek amacıyla Özel İdare destekli 13-SYDVtarafından 16 olmak üzere 29 adet sera dağıtılmıştırBu seralarda genellikle salatalık,domates,fasulye,maru l ve ıspanak yetiştirilmektedir Ceviz üretimini geliştirmek ve kaliteli ceviz üretmek amacıyla Özel İdare Müdürlüğü tarafından 1996 yılından itibaren1500-SYDVakfınca 1999 yılında 2000 adet olmak üzere 3500 adet aşılı ceviz fidanı vatandaşa dağıtılmıştır 1999 yılı içinde İlçemiz Kaymakamlığı tarafından Bandırmadan 800 adet ücretsiz kaliteli sofralık zeytin fidanı getittirilmiş ve halkımıza dağıtılmıştırAdını zeytin ağacından alan ilçemizde zeytinciliğin geliştirilmesine çalışılmıştırÖzel İdare tarafından kivi fidanları getirilmiş ve dağıtılmıştırKiviler meyve vermeye başlamıştır İlçemiz ve köylerinde 7 adet tarımsal kalkınma kooperatifi bulunmakta olup,bunların uğraş alanları genellikle orman emvalleridir HAYVANCILIK İlçemizde 4500 civarında büyükbaş hayvan bulunmakta olup,bunların büyük kısmı dağlık yörelerimizdedirBunlar yerlik ırk veya melezdirlerİlçemizde yaygın bir göç olması,köylerde genellikle yaşlı ve emeklilerin bulunması nedeniyle her evin ihtiyacını karşılayacak ve bakabilecekleri ortalama 1 ile 3 hayvanı bulunmaktadırDağlı köylerde hayvan sayısı artmaktadır4-5 köyümüzde kurbanlık hayvan besisi yapılmakta,her yıl ortalama 10 kamyon hayvan büyük şehirlere götürülmektedirDağ köylerimizde hayvanlar Haziran ayından itibaren besi için yaylalara çıkarılmaktadırİlçemiz SYDVakfınca 1998 yılı içinde 22 adet Büyükbaş hayvan 22 vatandaşımıza teşvik amacı ile verilmiştir Ayrıca 1999 yılı içinde İlçemiz SYDVakfınca 34 büyük baş hayvan alınmış olup 34 aileye dağıtımı yapılmıştır Ayrıca yine İlçemiz SYDVakfınca 190 küçükbaş hayvan alınmış 19 aileye dağıtımı yapılmıştırİlçemizde hayvancılığın gelişmesi amacı ile bu tür çalışmaların devam edilmesi gerekmektedirHayvan ırkının islahı amacıyla 1996 yılında başlatılan suni tohumlama çalışmaları artarak devam etmektedir2000 yılında 10102000 tarihi itibari ile 296 adet tohumlama yapılmıştır BALIKÇILIK Ginolu balıkçı barınağı faaliyete geçtiği andan itibaren Karadeniz’li balıkçıların uğrak yeri olmuşturİlçemiz balıkçılarının olduğu gibi komşu il ve ilçelerdeki balıkçılarda Çatalzeytin balıkçı barınağına gelmektedirler İlçemizde yirminin üzerinde irili ufaklı tekne mevcutturBunlar genel olarak voli kayığı niteliğinde fazla büyük olmayan teknelerdirUzatma ve çevirme ağlarıyla kıyı balıkçılığı yapmaktadırlarÖzellikle palamut sezonu olan Eylül,Ekim ve Kasım ayları arası yoğun faaliyet görülmektedir İlçemiz sahillerinin trol avcılığına uygun olması ve 3 mil dışında avlanmaları serbest olduğu için Karadeniz’li trol gemileri avlanmak için ilçemizde uzun süre durmaktadırİlçemize gelen trol gemileri genel olarak mezgit,barbunya,tekir,kalkan avlanmakta bunlar toplayıcılar aracılığıyla Samsun, Ankara, İstanbul’a gönderilmektedirBalıkçı gemileri avladıkları balıkları karaya çıkarmak ve naklini sağlamak için Ginolu balıkçı barınağına girmektedirlerÇatalzeytin Ginolu Balıkçı Barınağı geniş gemi yanaşma ve balık yükleme alanına sahip olması ve ana yollara yakınlığı nedeniyle bölgedeki en önemli ve hareketli barınaklardan biri olma özelliği taşımaktadırÖzellikle hamsi sezonunda,hamsi sürülerini takip eden büyük gırgır filolatı ilçemize gelmektedirBir günde 300-500 ton arası hamsi avlanmakta bunlar nakil için ilçemiz ve çevre ilçelerin araçlarından da faydalanılmaktadır SANAYİ İlçemiz İsmail köyünde kaşar peyniri tesisleri mevcut olup kaşar peyniri üretimi yapılmaktadırPazar problemi bulunmamaktadırTesis, süt bulmakta zorluk çekmekte bunu da Devrekani ilçesinden temin etmek zorunda kalmaktadır İlçemizde önemli bir sanayi kuruluşu yoktur Çağlar köyünde kurulan 5000 m3 kapasiteli kereste fabrikası vardır İlçemiz merkez mahallesinde küçük çapta bir tekstil açılmış olup üretime maddi imkansızlıklar sebebiyle üretimi durdurulmuştur İlçemiz merkez mahallesinde Özel sektör tarafından kum çakıl üretim tesisi açılmış olup üretimi devam etmektedirCivar ilçelere büyük hizmet vermektedir TURİZM Çatalzeytin ilçesi Karadeniz sahilinde yeşil ile mavinin kaynaştığı tüm doğa güzelliklerini bünyesinde barındıran bir yerleşim yeridirAlt yapı ve turistik tesislerin kurulması büyük sermaye gerektirdiğinden otel ve pansiyon eksikliği vardırHalk,ev pansiyonculuğu yapmaya teşvik edilmektedir İlçemizde 1993 yılında İl Özel İdare Müdürlüğünce 10 adet bungolow evleri yaptırılmış olup müstecir tarafından işletilmektedir İlçemizde özel sektöre ait bir otel mevcut olup halkımıza ve gelen misafirlere hizmet vermektedir Ayrıca İl Özel İdare Müdürlüğü ve Belediye İşbirliği ile gazino binası yapılmış olup müstecir tarafından işletilmektedir1977-1984 yılları arasında Turizm Bakanlığı önemli günler kataloğunda yer alan” Çatalzeytin Ginolu Gümüş Balık Festivali”10 yıl kesintisiz düzenlenmiştirFestivaller Batı Karadeniz Bölgesinde büyük etkinlik yaratmış,ilçenin tanıtılmasında büyük rol oynamıştırİlçede faaliyet gösteren SSTurizm geliştirme kooperatifinin Kaşlıca köyü sahil bandında 5 dönüm arazisi vardırKooperatif turistik tesisler yapmayı amaçlamaktadırİlçemiz Ginolu mevkiinde Çatalzeytin kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliğince 1999 yılı içinde sosyal tesisler yapılmış olup halkın hizmetine açılmıştırÖzellikle Kastamonu ili ve çevre ilçelerden büyük ilgi görmüştürTesislerimizde büfe,duş,soyunma kabini,büfe, çaybahçesi,çocuk parkı,voleybol sahası,mini futbol sahası ile hizmet vermektedir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıŞENPAZAR Ormanın, suyun ve bulutların dağları bir kuşak gibi sardığı , arıların her derde deva balı topladığı, kestanenin, çamın, ardıçın, meşenin, gürgenin, köknarın, kısacası doğanın ürettiği birçok bitkinin koyun koyuna kardeşçe yaşadığı, işte Şenpazar'ımız TARİHİ : Şenpazar’ın yerleşim yeri olarak ne zamandan beri kullanıldığına dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte, halk arasında söylenegelen değişik rivayetler bulunmaktadır İşte bu rivayetlerin bir kısmından ve çevrede bulunan kerpiç yapı ve mezarlık kalıntılarından hareketle Şenpazar’ın Bizans dönemine uzandığı fikri ağır basmaktadır Buradan yola çıkarak tarihi süreç içerisinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından yurt edinilen Şenpazar ile ilgili önemli bir tarihi kalıntı ele geçirilememiştir Fakat değişmeyen ve halk arasında şüphe edilmeyen bir şey var ki o da ilk yerleşim alanının bu gün ilçeye bağlı olan “Kuztekke” olarak bilinen mahallenin olduğu yer olmasıdır İlk olarak Şehribani, daha sonra ise halk arasında Şarabani ve Şarbana biçiminde söylenen ilçe adı 1968 yılında Şenpazar olarak resmileşmiştir 1954 yılında nahiye olmuş, 1974 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş olup, 1987 yılının Mayıs ayında ise ilçe olmasına karar verilmiştir Kastamonu il merkezine 97 km mesafede olan ilçemiz Karadeniz’e 38 km mesafede olup deniz seviyesinden yüksekliği 335 metredir Yeryüzü şekilleri genellikle engebeli bir arazi yapısına sahip olup yemyeşil ormanlarla kaplıdır İlçemiz ormanlarında çok zengin ağaç türleri mevcuttur Ormanlarımızda yaban hayatın en güzel örnekleri yaşam sürmektedirİlçemizde tipik Karadeniz iklimi hakim olmaktadır İlkbahar ve sonbaharda bol yağmurlar yağdığından buna bağlı olarak tabiat yeşillere bezenmektedir İlçe merkezinden geçen Şenpazar Çayı bu ormanlara düşen yağışın bir kısmını Karadeniz’e taşımakta, ancak zaman zaman ilçe merkezini tehdit edebilmektedir Bu akarsu üzerinde bulunan ve ilk kez 1997 senesinin Mayıs ayında ATLAS ekibince geçilebilen Şehriban Kanyonu hala daha gizemini korumakta, dik yamaçlarının bazı yerlerde birbirine bir metre kadar yaklaştığı söylenmektedir İlçemize bağlı 23 köy muhtarlığı ve 7 mahalle muhtarlığı vardır İlçemizde iş sahaları ve sanayi kuruluşları olmadığından, arazi de tarım için işlemesi zor bir yapıya sahip olduğundan ilçemizden sürekli dışarıya göç olmaktadır Halen ilçemizde çoğunlukla yaşlı nüfus bulunmakta, emekliler gelip yerleşmektedir 2000 Nüfus sayımına göre ilçe merkezinin nüfusu 2682, köylerin nüfusu 3812 , toplam 6494 olarak tespit edilmiştir Halbuki Şenpazar nüfusuna kayıtlı 25500 civarında kişi bulunmaktadır Görüldüğü gibi 20000 civarında dışarı nüfusumuz bulunmaktadır Kanyonu geçmeyi deneyen Atlas ekibi zorlu bir çalışmadan sonra bu kanyonu ilk geçenler ünvanını almıştır Bir daha da deneyen olmamıştırŞenpazar çayının içinde bulunan ve Dağlı ile Dereköy Köyü sınırlarından başlayıp Cide Kumköy sınırlarına ulaşan Şehriban kanyonu geçilmezliğini koruyor İlçemizin her yeri doğal bir park görünümündedir Zaten bir kısım ormanlarımız Küre Dağları Milli Parkı sınırları içinde kalmaktadır İlçemizin içme suyunun da temin edildiği ve Gürleyik Çayının kaynağını oluşturan Değirmenbaşı Suyu ilçeden 6 km uzakta doğal kaynaktır Suyun kaynağı ve çevresi doğal yapısıyla görülmeye değer yerlerdir Bir diğer doğal su kaynağı olan Fabrika Deresi Suyu ise yine ilçemizin doğal kaynaklarından biridir Bu su üzerinde Alabalık Tesisleri kurulu olup bu tesislerden ilçemiz faydalandığı gibi asıl pazarlama İstanbul’a yapılmaktadır Kış mevsiminde ilçe sakinleri hayvanlarıyla meşgul olmakta, bazı köylerimizde ise boş zamanlarını yerel el sanatı olan kaşık yapımı ve sepet örmeyle geçirirler Dağlı Kuylucu adıyla anılan çok geniş bir çukur alan Dağcılık ve Mağara turizmi için görülmeye ve gizemini çözmeye değer yerlerdir 400 metre derinliğinde , normal olarak inilmesi mümkün olmayan duvarları kaya ve taş aralarında ağaçların bulunduğu Kuylucu’nun dibinden su kaynağı bulunduğu ve buradan çıkan suyun yine aynı çukurun dibinden yerin altına doğru süzüldüğü söylenmektedir İlçemizin ormanlarında buna benzer doğal mağaralar mevcut olup daha incelenmediğinden kayıtlarda gözükmemektedir Baragöz Yaylası ilçenin 5 km doğusunda ilçeyi kuş bakışı gören Hasantepesi üzerinde doğal mesire yeridir Kızılcasu, Atalanı, Isırganlı, Karacakaya ormanları içerisinde değişik türde ağaç ve yabani hayvanların bulunduğu tabii park olarak gezilip görülmeye değer yerlerdir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıPINARBAŞI TARİH Pınarbaşı Azdavay’a bağlı bir köy durumunda iken, 04071987 tarih ve 19507 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 3392 Sayılı Kanunla İlçe haline gelmiş olup, 26081988 tarihinde faaliyete geçmiştir Pınarbaşı ve çevresinde sırayla Gasgaslar, Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Helenler, Pontuslar, Romalılar, Bizanslılar ve Çobarlar hakim olmuş, 1460 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır Değişik yazılı kaynaklardın alınan bilgilere ve rivayetlere göre şimdiki adı Çamkışla, önceki adı Erkemle olan köy Roma ve Bizanslılar döneminde kalabalık bir yerleşim yeri olduğu aynı zamanda Çalkaya Köyününde Roma ve Bizanslılar döneminde önemli yerleşim merkezi olduğu belirtilmektedir Tarihi kalıntılar bakımında zengin sayılan Pınarbaşı ilçesinde Sümenler Köyü sınırlarında bulunan Ilgarini Mağarası, yine aynı köyün Kayadibi mahallesinde Hacet Kayası, Çalkaya köyünün batısında bulunan Kurtgirmez tepesinde büyük bir mağara, aynı köyün güneyinde Kedikayası, Ilıca köyünde Bizanslılardan kalma hamam, Çamkışla köyü Benle mahallesindeki Kızkayası bunlara örnektir COĞRAFYA Pınarbaşı'nın Doğusunda Azdavay ilçesi, Batısında Bartın-Ulus ilçesi, kuzeyinde Cide, Kuzeydoğusunda Şenpazar, Güneyinde Daday ve Eflani ilçeleri ile çevrilidir Pınarbaşı; zümrüt yeşili ormanları, eşi bulunmaz kanyonları ve mağaraları, ahşap evleri, şirin köyleri ve geleneksel yaşam tarzı ile Anadolu’nun Kuzeyinde Küre Dağlarının güney kesiminde yer alır (33° 07’E, 41˚36’N) Yüzölçümü 571 km2, rakımı 650mdirİlçe dağlık engebeli bir araziye sahiptir Dağlar arasında kalan vadiler küçük plato düzlükleri ile Zarıçayı’nın vadi tabanı ekonomik faaliyet ve yerleşim alanıdırBaşlıca dağları; Kurtgirmez Dağı 1338m, Büyük Dağı 1151m, Gavurharman Dağı 1136m Yüksekliğe sahiptir Önemli akarsuyu Zarıçayıdır Çavuş köyü hudutları içinden doğan bu çay güneyden kuzeye akarak Ilıca köyünde Devrekani Çayı ile birleşir İklim Karadeniz iklimi ile kara iklimi arasında geçiş iklimidir Kışlar uzun ve soğuk geçer yazlar kısa ve sıcaktır İlçe orman bakımından oldukça zengin olup, yörenin %63’ü ormanla kaplıdır Yükseklerde iğne yapraklı ağaçlar yaygın olup, alçak kesimlerde çayır ve makiye benzer bitki örtüsü hakimdir NÜFUS: 22 Ekim 2000 yılında yapılan Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ilçe merkezi nüfusu 2270 kişi, köylerin nüfusu 3708 kişi olup, toplam nüfus 5978’dir Nüfus varlığının gelişememesinin nedeni dışarıya göçtür Ekonomik zorluklar halkı özellikle İstanbul ve diğer büyük şehirlere itmiştir Köy nüfusunun %85’i 50 yaş ve üzerindeki insanlardan oluşmakta-dır Öğrenim çağı dışına çıkan gençler askerlik öncesinde İstanbul’a göçmekte, askerlik dönüşünde de İstanbul’a yerleşmektedir İDARİ DURUM İlçede 1 Belediye, 3 Mahalle, 30 köy ve 179 yerleşim yeri mevcuttur Köylerimiz dağınık olup, her köyde en az 4 veya 5 yerleşim yeri vardır SOSYAL DURUM İlçemizde her yıl Temmuz ayının son haftası Suğla Yayla Şenliği ve Doğa turları düzenlenmektedir İlçemizde Pınarbaşı Spor Kulübümüz mevcut olup, 2 amatör kümede oynamaktadır Kaymakamlığımız Hizmet Birliği tarafından yaptırılan Futbol sahamız ve Hali Sahamız mevcuttur SAĞLIK HİZMETLERİ İlçe merkezi ve Demirtaş köyünde birer Sağlık ocağı, Kapancı ve Savaş köyünde ise Sağlık evi mevcuttur İlçemizdeki bu sağlık birimlerinde Merkez Sağlık Ocağımızda 2 doktor, 2 Sağlık memuru, 1 çevre sağlık teknisyeni, 1 şoför ve 2 hizmetli görev yapmaktadır Merkez Sağlık Ocağında 2 ambulans bulunmaktadır Sözleşmeli 2 Hemşire, 1 kadrolu 2 sözleşmeli ebe, Ayrıca Kapancı Köyü Sağlık Evinde 1 ebe bulunmaktadır İlçeye 25 yataklı Sağlık Merkezi binasının %80’lik kısmı tamamlanmış olup, hizmete açılması gerekmektedir ULAŞTIRMA Yurt içinde Ankara, İstanbul gibi büyük merkezlerden Pınarbaşı’na gelmek için iki yol izleyebilirsiniz 1- Kastamonu üzerinden (Kastamonu-Azdavay-Pınarbaşı): 98km 1,5 saat 2- Karabük Safranbolu üzerinden (Safranbolu-Eflani-Pınarbaşı) 63km, 1 saat İstanbul’da İlçemize çalışan 2 otobüs firması mevcuttur Yine Kastamonu Pınarbaşı ve Karabük Safranbolu-Pınarbaşı arası günlük minibüsler çalışmaktadır GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER VALLA KANYONU Pınarbaşı İlçesi Muratbaşı Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır Kanyonun ilçeye uzaklığı 26’km’dir Muratbaşı Valla Mahallesine kadar stabilize yoldur Kanyona kadar olan 15Km’lik kısmı ise orman içi patika yoldur Pınarbaşı ilçesine bağlı Muratbaşı köyündeki Valla Kanyonu Devrekani Çayı ile Kanlıçay’ın birleştiği bölgeden başlamakta olup, Cide ilçesi istikametinde 12 km uzunluğunda yan duvar kayaların yüksekliği yer yer 800-1300 metreye ulaşan ve girişi son derece zor olan ve Muratbaşı Köyü Valla Mahallesinin altından orman içi 15km’lik yolculuktan sonra bu iki çayın birleştiği yerden seyredilebilmektedir Bu kanyonda sarp kayalıklar ve bu kayalıklarda kartal, akbaba, atmaca, doğan ve diğer tüm yabani av hayvanlarını bünyesinde barındırmaktadır Valla Kanyonu 1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen 4 öğrencinin burada kaybolup, 14 gün sonra Cide ilçesinden çıkmaları ve burasını Vahşi Cennet olarak tanımlamaları ile basında yer alıp, doğa severlerin ziyaret yeri haline gelmiştir Kanyonun techizatsız geçilmesi mümkün değildir ILGARİNİ MAĞARASI İlçe merkezine uzaklığı 36 km olup, Sümenler Köyü Kazla mahallesi Top Meydana mevkiine kadar vasıta ile ulaşmak mümkündür Sorkun Yaylasından itibaren dik ve kayalık orman içi patika yoldan yaya olarak 2 saat yürüyerek mağaraya ulaşmak mümkündür Mağaranın tabii kemerli bir girişi vardır İçeri girildiğinde iki kola ayrıldığı görülür Girişte Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir köy yıkıntısı mevcuttur Sağdaki düz yoldan gidildiğinde Su sarnıcı bulunmaktadır Bu sarnıç zaman içinde tahribata uğramıştır Bu bölümde odalar ve sarkıtlar bulunduğundan Avizeli salon denilmektedir Mağarasın sola ayrılan diğer yolundan gidildiğinde ağızdan itibaren –250m derinliğe kadar inilmekte ve MÖ2000 yılına ait insan yaşantısı izlerine rastlanılmaktadırBu değerleri ile dünyanın 4 mağarası olduğu bilinmektedir Yolun başlangıcından aşağıya inildiğinde küçük bir düzlüğe ulaşılmaktadır Buraya kadar inerken 40 kadar dönüşlü taştan örülmüş ve viraj şeklinde yoldan inilmektedir Bu düzlükte kilise kalıntısı ve mezarlar vardır Bu kısımda 7 adet mezar mevcuttur Mezarlar zaman içinde gerek araştırmacılar gerekse başka amaçlarda tahrip edilmiştir Kafa, kol ve bacak kemiklerine rastlanılmaktadır Buradan sonrada yola devam edebilmek için teknik malzeme gerekmektedir Böylece ulaşılabilen yere kadar mağaranın uzunluğu 858 m’dir ILICA ŞELALESİ Pınarbaşı Ilıca Köyü sınarları içersinde bulunup, 12 km uzaklıktadır Ilıca Köyünden itibaren patika yoldan yaya yırım saat sürmektedir Su yaklaşık 10 metre yüksekten dökülmekte ve bu suyun döküldüğü yerde doğal olarak bir havuz oluşmuştur Bu şelalenin en önemli özelliği de oluşan bu havuzun etrafının çok sayıda ağaç ve bitki örtüsü ile çevrili olmasıdır Yine Şelalenin üst kısmından gidildiğinde yıllardır akan su ile kayaların aşınması sonucu kayalarda oluşan çukurluklar ve oymalara ayrı güzellik katmaktadır Yine aynı köy içerisinde Bizanslılardan kalma bir hamam mevcuttur Hamam yontma taştan yapılmış kubbe şeklinde 2 metre genişliğinde 35metre uzunluğunda 180 metre yüksekliğinde'dir Hamamın yaz ve kış su ısısı 23 C’dir Yine hamamın yan duvarlarında insanların yıkanmaları için sabunluklar ve oymalar mevcuttur HORMA KANYONU(Anbar Gölü) Zarı çayı üzerinde olup, suyun taştaki kireçleri aşındırması ile oluşan derin kazanlar şeklinde çukurlar mevcuttur Eski dönemlerde yaşayan insanların kayaları oyarak su kanalı açıp, bu kanaldan un su ile çalışan un değirmenine su akıtmaları yine ayrı bir dikkat çekmektedir PAŞA KONAĞI Adeta terkedilmişliğin kaderine dayanamayan tarihi Paşa Konağı; Kastamonu Valiliği, Pınarbaşı Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği ile Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından restore edilen Paşa Konağı Turizm açısından büyük önem arz eden Ilgarini Mağarası, Valla Kanyonu, Ilıca Şelalesi’nin bulunduğu bu alanların 7 Temmuz 2000 tarihinde Milli Park ilan edilmesiyle birlikte Söz konusu konak Eko-turizm merkezi olarak restore edilmek üzere bu proje başlatılmış olup, 30 kişiye hizmet verecek kapasitedir BUZLUK MAĞARASI VE YÖRESEL TARİHİ ANBAR İlçemiz Karafasıl köyü sınırları içerisinde bulunan ve yaya olarak yarım saatlik bir süre ile ulaşılabilen buzluk mağarası da dikit ve sarkıtları ile günü birlik gezilip görmeye değer yerlerimizdendir Yine Örnek teşkil etmesi ve mağaraya gelenlerin ziyaret edebileceği ve barınabileceği ahşap yöresel ambarda turizm açısından ve yine Sonbaharda karşı dağlarda güz güllerini, doğanın tüm renk tonlarını bu ambardan seyretmeniz mümkün ALABALIK TESİSİ VE TAHTA KÖPRÜ Yerel imkanlarla yapılan 3 havuzlu nostaljik yapıya sahip alabalık tesisi ve tahta köprüde tarihi Paşa Konağı ile bir bütün olarak faaliyet vermek üzere yapılmış olup, kendi kaynağından çıkan tarihi Zarı Pınarı ayağında gezilip görmeye değer yerlerdendir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıAZDAVAY TARİH VE COĞRAFYA Azdavay İlçesi 12021945 tarih ve 4869 sayılı Kanun ile ilçe statüsü kazanmış, 1 Nisan 1946 tarihinden itibaren bu fonksiyonunu yürütmeye başlamıştır Bu tarihten önce Daday İlçesine bağlı bir bucak iken, mesafe uzaklığı ve ekonomik bağlılığın az oluşu nedeni ile ilçe olmuştur İlçe tarihi hakkında yapılan arkeolojik kazılara göre; değişik zaman dilimlerinde Paflagonyalılar, Etiler, Lidyalılar, Helenler, Romalılar ve Bizanslar’ın istilasına uğramıştır Candaroğulları zamanında Kastamonu Sancağına bağlı 36 kadılık’tan biri olarak idare edilmiş, 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Kastamonu’yu Osmanlı topraklarına katması ile Azdavay da Osmanlı ülkesine dahil edilmiştir Azdavay Osmanlılar zamanında Daday’a bağlı kadılık olarak görülmektedir Daday 1868 yılında Kastamonu’ya bağlı ilçe haline geldiğinde Azdavay Daday İlçesine bağlı bir nahiye haline gelmiştir Azdavay İlçesi Batı Karadeniz Bölgesi’nde Kastamonu İlinin Kuzey Batısında 840 Km2’lik bir yüzölçüme sahip engebeli ve ormanlık bir arazi ile kaplıdır İlçe merkezinin rakımı 830 metre olup iklimi serttir Kış ayları uzun sürer ve kar yağışı yoğundur Kış mevsimi boyunca özellikle geceleri ısının –20’lere kadar düştüğü gözlemlenmektedir İlkbahar ve sonbahar ayları serin ve yağışlı olup yaz mevsiminde ısı ortalama olarak 25 derece civarındadır İlçemiz Kuzeyde Doğanyurt, Kuzey Batıda Şenpazar, Batıda Pınarbaşı, Güneyde Daday, Doğuda Ağlı ve Kuzeydoğuda Küre ilçeleri ile komşudur İlçenin belli başlı akarsuyu Devrekani Çayı’dır Bu akarsu ilçenin doğusundan batısına doğru akar, Hacet Kayası’ndan kuzeye kıvrılarak Cide ilçesi sınırlarına girer ve Karadeniz’e dökülür Kocaçay ve Valay Çayı da ilçenin diğer önemli akarsularıdır NÜFUS 1868 yılında Daday Kastamonu’ya bağlı bir ilçe durumuna getirildiğinde 20 evde 233 kişinin yaşadığı Azdavay’ında Daday’a bağlı bir bucak olduğunu görüyoruz Aynı yönetim Cumhuriyetin kuruluşundan sonrada yürütülmüştür 4869 sayılı yasa ile 01141946 tarihinde ilçe olmuştur Daha sonra Pınarbaşı’nın ve Ağlı’nın ilçe olmasından dolayı bazı köylerde meydana gelen idari bağlılık değişikliği ile bağlı köy sayısı 49’a düştüğünden nüfus sayısı azalmıştır 2000 Genel Nüfus Sayımına göre İlçe Merkezinin 3502 köyde ise 5517 kişi olarak toplam 9019 nüfusu bulunmaktadır Hızlı bir göçün olduğu ilçemizde nüfusun daha da azalacağı görülmektedir İlçemiz nüfus kayıtlarında; Kadın : 19644 Erkek : 19374 Toplam : 39018 kişi mevcuttur İDARİ DURUM Kastamonu İli’ne bağlı olan İlçemiz 49 köy ve 4 mahalle olmak üzere toplam 53 idari birimden oluşmaktadır Merkez dışında kasaba belediyesi bulunmamaktadır İlçe merkezinde 4 mahalle muhtarlığı, köylerde 49 köy muhtarlığı olmak üzere toplam 53 muhtarlık mevcuttur Köylerimize bağlı 310 adet yerleşim birimi (mahalle) bulunmaktadır İlçede genel idari teşkilatın yanında Orman İşletme Müdürlüğü, PTT Müdürlüğü, TEDAŞ, TC Ziraat Bankası Şubesi ve şantiye/bakımevi niteliğinde Köy Hizmetleri ve Karayolları teşkilatları bulunmaktadır Karadeniz bölgesinin karakteristik özelliğini gösteren ilçemiz dağınık yerleşim birimlerinden meydana gelmiştir Köylerin küçük mahalleler şeklinde çok dağınık bir yapısının olması, idari zorluklara neden olmaktadır İlçe merkezinin İl merkezine uzaklığı 76 kmdir Devlet-Vatandaş ilişkileri olumlu olup, Devlete karşı saygı, Kanun ve nizamlara itaat anlayışı genel olarak yerleşmiştir SOSYAL DURUM Azdavay İlçe merkezi dışında konutların genel özelliği iki katlı ve ahşap yapım olmalarıdır Bu yapılar eski özgün görünümlerini devam ettirmektedir 1965’li yıllarda başlayan betonarme bina yapımı son yıllarda hız kazanmıştır Ahşap yapıların temelleri taş duvar, dolguları ise tuğla ve keresteden oluşur Köylerdeki evlerin alt kısımları genellikle ahır olarak kullanılır Çatı örtüsü malzemesi olarak kiremit ve sac kullanılmaktadır İlçe merkezinde konut ihtiyacını karşılamak için önceki yıllarda kooperatif yoluyla konut yapılmıştır Bunun haricinde halk kendi imkânlarına dayanarak konut inşa etmektedir Konut kiraları 50–200 milyon TL civarındadır İlçe merkezinde sanayi tesislerinin olmaması bu hareketliliği kısıtlamaktadır Halkın büyük kentlere göçen yakınları fazla olduğundan konuşma dili ve davranışları düzenlidir Bunun yanında özellikle halk dili Kastamonu yöresinin genel özelliklerini taşır Köylerde göçebe yaşantısı görülmez İlçede geniş çapta işçi çalıştıran sanayi kuruluşu yoktur Emek arzının büyük çoğunluğu başka illere yönelmiştir Köylerde tarım, hayvancılık ve orman işleriyle uğraşılır Özellikle köylerde kadınlar geleneksel giysilerini giymeye devam etmektedir Bu giysiler renkli bir özellik taşırlar ve bunu Çarşamba günleri kurulan ilçe merkezindeki pazarda görmek mümkündür Özgün nitelik taşıyan bu giysiler Kastamonu halk oyunları için ideal giysi olarak kabul edilmiştir SAĞLIK İlçe Merkezinde daha önce Sağlık Merkezi iken Devlet Hastanesi’ne dönüştürülmüş 25 yataklı Devlet Hastanesi ile Merkez Sağlık Ocağı, Sıra Köyümüzde Sağlık Ocağı ve Derelitekke, Sada, Samancı, Kırmacı, Kolca Köylerindeki Sağlık Evleri ile sağlık hizmeti görülmektedir Karşıyaka Mahallesi Takazlar mevkiine yapılmakta olan 50 yataklı Devlet Hastanesinin inşaatı aktarılan ödenekler ölçüsünde tamamlanmaya çalışılmaktadır İlçede aşılama ve halkın sağlık bakımından bilgilendirilmesi önemli ölçüde başarıya ulaşmıştır Doğumda bebek ölüm oranı % 0’ dır Genel olarak yaşlılığa bağlı hastalıklar ve tipik olarak guatr hastalığı görülmektedir İlçe halkı sağlık hizmetlerinden sosyal güvence ve Yeşil Kart uygulaması kapsamında faydalanmaktadır ULAŞTIRMA İlçe Kastamonu’ya Daday üzerinden 74 km uzaklıktadır Bu yolun Daday-Azdavay arası bozuktur Genellikle ulaşımın sağlandığı Azdavay-Ağlı-Seydiler-Kastamonu yolu asfalt olup, 76 km’dir Azdavay-İstanbul arasında sürekli bir ulaşım olmaktadır Pınarbaşı-Eflani-Karabük hattı üzerinden sağlanan bu ulaşım yolu da asfalttır Azdavay-Pınarbaşı arası asfalt olup 22 km dir İlçe ile Şenpazar arası da asfalttır İlçemizle Cide arasındaki yol ise artık çok az kullanılmaktadır Köyler ise ilçeye stablize ( kumlu ) ve toprak yollarla bağlıdır Yağışlı havalarda ulaşım zorlaşmakta, kışın ise yollar ulaşıma kapanmakta, köylüler köylerde her yönden mahsur kalmaktadır İlçeden her gün Kastamonu’ya Azdavay Ulaş tarafından minibüslerle seferler yapılmaktadır İlçeden köylere ulaşım köy minibüsleri ve köyde bulunan diğer araçlarla sağlanmaktadır Çarşamba günü ilçede Pazar kurulması nedeniyle köylerle ulaşım o gün için daha kolaydır Ayrıca, belediyeye ait servis aracı ile yakın mesafelere yolcu taşımacılığı yapılmaktadır KÜLTÜR VE TURİZM Yöremizde erkek giyiminde yöreye özgünlük yoktur Kadın giyiminde ise yöresel özgünlük vardır Kızların ve kadınların giydikleri takke farklı şekilde süslenir Takke boncuklu imik bağı ile çeneye tutturulmuştur Beyaz renkte boncuk oyalı tülbent başa sarılır Delme adı verilen işlemeli kısa yelek giyilir Bele yörede dokunan kuşak sarılır Öne de yine yörede dokunan önlük takılır Etekleri fırfırlı, önü değişik süslerle süslenmiş elbise giyilir Yörede ekmek olarak sac üzerinde günlük olarak serme adı verilen ekmek çeşidi yapılır Sac üzerinde yapılan ekmeğin tek tek olarak pişirilenine bişi denilir Bişi olarak yapılan ekmekten börek çeşitleri yapılmaktadır Aynı ekmekten deli oğlan sarığı denilen baklava çeşidi yapılır Bu ekmekten yapılan ıslama denilen yemek çeşidinde yufkaların arasına tavuk eti, mantar, ceviz içi de katılır Özellikle mısır unundan su ile pişirilerek hazırlanan hamurdan kaşıkla yuvarlak şekiller verilerek yapılan üzerine ayran, pekmez veya bal şurubu dökülerek hazırlanan Malak diğer adıyla köle hamuru da yöreye özgü yemek çeşididir Ormandan toplanan kabalak otu, kabak çiçeği ve pırasan sarılarak yapılan dolmalarda yöreye özgüdür Kır bitkileri olan kızılcık, kızamık ve kuşburnundan çeşitli marmelât ve ekşi yapılmaktadır Kuşburnu yoğurdu vitamin açısından çok zengindir Yine ormanlardan toplanan ıspıt otundan yapılan yumurtalı kavurma çok lezzetlidir · Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Azdavay, büyük şehirlerin gürültüsünden kaçmak isteyenlerin sığınabilecekleri bir huzur bölgesi, oksijen deposu yemyeşil ormanlarıyla bir tabiat harikası olup, her gelen yabancının dikkatini çekmektedir Konaklama tesisi olarak, belediyeye ait 12 oda, 24 yataklı tesis Temmuz 2005 ayı itibariyle hizmete açılmıştır İlçe dağ, yayla, mağara ve kış turizmi açısından çok uygundur GEZİLİP GÖRÜLEBİLECEK YERLER Azdavay denilince ilk akla gelen mekanlardan birisi “AŞIKLAR KÖPRÜSÜ” dür İstanbul’da bulunan boğaz köprülerinin küçük bir minyatürü şeklinde Devrekani çayı üzerine, Merkez Mahallesinden Karşıyaka Mahallesine geçiş için inşa edilen bu köprü, şehre gelenler için ilgi odağı haline gelmiştir Çatak Kanyonu; Bir doğa harikası olan Azdavay “Çatak Kanyonu”, ilçe merkezine 6 km uzaklıkta olup, yer yüksekliği yaklaşık 1000 m, geçilebilir uzunluğu 7 kmdir Medil Mağarası; Azdavay İlçe merkezine 8 km olup, 7 kmsi araçla, 1 kmsi orman içi patika yoldan yaya yürüyüşü ile ulaşılmaktadır Pamukkale’nin gün görmemiş yüzü olarak adlandırabileceğimiz Medil mağarası, MÖ dönemlerde bir sığınak veya ibadethane olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir Mesire yerleri olarak, Akcasu (Vali Tevfik SIRRIGÜR Çeşmesi), Suğla Yaylası, Mercimeklik Kayası, Kız Kayası, Tabaklı Kayası vb doğal güzelliği ve turizm açısından doğa harikasıdır GELENEK ve GÖREN EKLERİMİZ Azdavay’da yaşanan göç ve son yüzyılın getirdiği teknolojik ve kültürel gelişmelerin sonucu olarak gelenek ve göreneklerimizden bazıları unutulmuştur Günümüzde yapılanlar şunlardır: —Köylerimizde Hıdrellez günü tarlada öküz koşulmaz —Tarlada tırmık çekme, harmanda buğday kalburlama, bahçede çapa yapma, ekmek pişirme, inek sağma, tarlada tezek kırma, buğday yıkama, çamaşır yıkama, çocuğa bakma işleri kadın işleri sayılır Bu işleri yapan erkeklerle alay edilir —Dinsel bayramlarda namazdan sonra halkın uzun kuyruklar oluşturup birbirleriyle bayramlaşması güzel geleneğimizdir —Nişan töreninde şerbet sunulur —Köy düğünleri üç gündür Birinci gün kız tarafı erkekleri damat tarafına konuk olur Kuzular kesilir, içkiler içilir Bu törene sandak düğünü denilir İkinci gün erkek tarafı kız tarafına giderler Bu günde yemekler yenilir Eğlence yapılır Akşamüzeri gelin alınarak erkek evine gelinir Buna hak düğünü denir İkinci gün kız tarafının kadınları damat evine giderler Burada da verilir, eğlenceler yapılır Bu törene semet ya da duvak denilir Düğünden üç gün sonra gelin ile damat kız evini ziyaret ederek büyüklerin elini öperler, bu ziyarete de üç günlük adı verilir HALK OYUNLARI Düğünlerde Kastamonu yöresi oyunları oynanmakla birlikte, kız gelin çıkarma sırasında oynanan Azdavay Çiftetellisi erkeklerin oynadığı, düğünün üçüncü günü kadınların oynadığı Semet Karşılanması oyunları yöreye özgüdür |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıAĞLI TARİHİ VE COGRAFİ YAPISI İlçenin Tarihi: Elimizde kesin deliller olmamakla beraber, Ağlının tarihi İlk Çağın derinliklerine kadar inmektedir Bu devirlere ait buluntular çeşitli uygarlıkların bu topraklar üzerinde gelip geçtiğini göstermektedir Özellikle MÖ 1100- 700 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde Paflagonyalıların Egemenlik kurdukları bilinmektedir Paflagonyalılar Firiklerin bir kolu olup, bu bölgeye kendi adlarını vermişlerdir İlçe halkının anlattığı efsaneye göre Ağlı ismi ilçenin doğusunda bulunan uğurlu tepede Türkler, kalede Bizanslılar yaşıyormuş, heri ikisi arasında 3 km mesafe vardır Türkler içme suyu ihtiyacını ilçe merkezinden akan bir sudan karşılıyorlarmış Bizanslılar Türkleri yenmek için İçme sularını zehirlemeye karar vermişler Bizanslıların içinde bulunan genç bir kız Türk subayına aşık olduğundan Bizanslıların suya zehir kattıklarını haber vermiş Bunun üzerine Türkler topluca su içmeye gitmişler ve orada ölü taklidi yaparak Bizanslıların onları görebileceği şekilde yere yatmışlar, Türklerin öldüğünü zanneden Bizanslılar ganimet için Türk kasabasına savunmasız bir şekilde gelirler Mesafe yakınlaştığında yerde yatan Türkler ayağa kalkarak hücuma geçerler ve Bizanslıları bugünkü Azdavay’a kadar kovalarlar Bizanslıların Türkler için azdı- vay diye bağrışmalarından Azdavay ismi, suyun zehirlenmesinden dolayı Ağu- Ağulu =Ağlı ismi kaldığı söylenmektedir Kastamonu tarihi, Ağlı ve çevresinde Bizanslılar, Danişmentler, Çobanlar ve Candaroğulları gibi kavimlerin hüküm sürdüğünü göstermektedir Ağlı uzun süre Bizans egemenliği altında kalmıştır O devirden bu güne kadar gelen önemli eser Ağlı Kalesidir Bölge 1106 yılında Danişmendlerin eline geçmiştir 1292 Yılına kadar süren bu durum İsmail Beyin Fatih'e direnmeyip, kardeşkanı dökülmesini önlemek amacıyla egemenlik haklarından vazgeçmesi üzerine değişmiş, Kastamonu ve çevresi de Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır Ağlı kuruluşundan bu güne kadar büyük bir gelişme göstermemiştir İlk defa Kale yakınlarında eski pazar denilen yerde kurulmuştur Şimdiki yeri olan İlçe merkezine 1905 yılında yerleştirilmiştir 1918 Yılında da belediye teşkilatı kurulmuştur 09 MAYIS 1990 kabul edilen ve 20 MAYIS 1990 tarihinde yürürlüğe giren, 3644 Sayılı Kanun gereğince ilçe olmuştur 29 TEMMUZ 1991 tarihinde İlçenin İlk kaymakamının göreve başlaması ile fiilen faaliyete geçmiştir Coğrafi Yapısı Ağlı Türkiye'nin batı Karadeniz Bölgesi'nde Kastamonu ili sınırları içindedir Karayolu ile Başkent Ankara'ya uzaklığı 300 Km, İl merkezine uzaklığı 50 km dir Ağlı İlçesi ormanlık bölgededir Dağlar arasında bulunan dar bir vadide kurulmuştur Etrafı yüksek tepelerle çevrilidir İlçe genelinde engebeli bir arazi yapısı mevcuttur Deniz seviyesinden yüksekliği 1100 mdir Ağlı; Azdavay, Pınarbaşı, Şenpazar ve Cide ilçeleri yol güzergâhı üzerindedir İlçenin doğusunda Seydiler, batısında Azdavay, kuzeyinde Küre ve güneyinde Daday ilçeleri bulunmaktadır İlçenin önemli tepeleri şunlardır; Uğralı Tepe, Gök Tepe Hıdırlık ve Alınca Tepeleridir Çevrenin en yüksek tepesi olan Gök Tepe 1250 M yüksekliğindedir Diğer bir tepe Ağlı Kalesi'nin üzerinde bulunduğu tepedir Ağlıda belli başlı ova yoktur Su kaynakları bol değildir Akarsuları yok denecek kadar azdır Kar ve yağmur sularının akması ile yaşayan küçük derecikler bulunur Bu derecikler düzensiz olduğundan yararlanma imkânı yoktur Sulama döneminde bu derelerden akan sular zaten kesilmektedir Ağlı ve çevresinde bir yılda üç mevsim yaşanır Genelde kış mevsimi kasım ayında başlar, nisan ayı sonuna kadar devam eder Kar erken yağar, geç kalkar Yörede ilkbahar mevsimi hiç yaşanmaz Yazlar ılık, yağmurlu; kışlar sert ve kar yağışlıdır Çevrenin ormanlık ve dağlık oluşu soğukları önler kış aylarında ısı -15 dereceden aşağı düşmez, yaz aylarında +25 dereceden yukarı çıkmaz Doğal bitki örtüsünü daha ziyade ormanlar oluşturmaktadır Ormanlarda çam, köknar, meşe, kavak ve söğüt gibi ağaçlar vardır Dağların ve ormanların etekleri fundalıklarla kaplıdır Tahıllardan buğday, arpa ve nadiren de fiğ ekilir Meyvecilik gelişmemiştir NÜFUS DURUMU: İlçenin genel olarak nüfusu hızla azalmaktadır Bunun sebebi büyük şehirlere olan göç olup, Kastamonu ili genelinde en fazla göç veren ikinci ilçe durumundadır Şöyle- ki, 1990–2000 yılları arasında Ağlının nüfusu köylerde % 49,39 oranında azalmıştır İlçe Merkezinde ise % 1556 artış olmuştur İlçe geneli % 6,28 oranında azalmıştır İlçeden çoğunlukla İstanbul'a göç olmaktadır 1997 –2000 yılları arasındaki nüfus hararetlerini incelediğimizde köy nüfusu %18 oranında azalırken şehir merkezinin %14 oranında arttığı ilçe genelinde ise %3 oranında nüfus artışı olduğu görülmüştür Yaklaşık olarak nüfusun % 35'ı köylerde, % 65'ı ise İlçe merkezinde yaşamaktadır Ancak, İlçe Belediyesine bağlı olan 9 adet mahalle ilçe merkezine 2 ile 12 Km mesafede bulunmaktadır Merkez Mahalle hariç diğer dokuz mahalle fiilen köy özelliğindedir İlçenin merkez ve köylerinde yaşayan nüfus toplam 106 yerleşim birimine dağılmıştır Bu durum, İlçenin ne kadar dağınık bir yerleşim yapısına sahip olduğunu göstermektedir Ekim 2000 yılında yapılan Nüfus sayımı verilerine göre, Ağlının toplam nüfusu 4193’dır İlçe merkezinin nüfusu 3074, köylerin nüfusu ise toplam 1119'dır İDARİ DURUM: Ağlı İlçesi merkez Belediyeye bağlı 10 mahalle ve l3 köyden oluşmaktadır Bu Mahalle ve köylerimizde genelde birden çok yerleşim birimine sahiptir Genel olarak mahalle yerleşim birimleri birkaç haneden oluşmaktadır Köylerimizin dağınık ve engebeli alana yerleşmiş olması nüfus yoğunluğunun olmaması medeni hizmetlerin vatandaşlarımıza sunumunu engellemektedir Ağlı İlçesi, engebeli ve ormanlık coğrafi bir yapıya sahip olmasının sonucu olarak, Karadeniz Bölgesi'ne hakim, dağınık yerleşim dokusunun en tipik örneklerinden birini oluşturmaktadır Gerçekten de yerleşim yerleri ortalama olarak 8–9 haneden müteşekkil olup, köy ve mahallelere bağlı toplam 106 yerleşim birimi mevcuttur Bu durum yol, su vs altyapı hizmetlerinin halka ulaştırılmasında zorluklar doğurmaktadır SOSYAL DURUMU Gerek Ağlı, gerekse köylerinin coğrafi yapı itibariyle çok engebeli bir arazide bulunması nedeniyle, şehircilik anlayışının gerektirdiği yapılaşma oluşmamıştır Bu nedenle, modern yapılar yok denecek kadar azdır Planlı yapılaşmaya sahip olunamamıştır Ağlının İlçe oluşundan sonra inşaat sektöründe bir hareketlenme gözlenmekte ise de bunun yeterli olduğu söylenemez Köylerindeki konutların büyük çoğunluğu ahşap, eski tip konutlardır Bunların önemli bir bölümü sağlık koşulları bakımından elverişli değildir Fakat son zamanlarda sağlığa uygun betonarme binalar yapılmaktadır Ağlı İlçesi ve köylerinde sosyal hayatın önemli bir özelliği olduğu söylenemez Erkekler ailede egemen durumdadır Kırsal kesimde kadınlar da çalışmaktadırlar Kadınların da ekonomik olarak tarım ve orman işlerinde sosyal hayatta yer aldıkları görülmektedir Bazı yerleşim yerlerindeki erkeklerin büyük şehirlere mevsimlik olarak çalışmaya gittiklerinde tüm işlerin yine kadınlar tarafından görüldüğü izlenmektedir İlçede, üretime dönük iş alanlarının son derece kısıtlı olması dolayısıyla halkın hemen tümünün geçim kaynağı hayvancılık, tarım ve orman işleridir İlçenin köy yollarının yetersizliği, kış mevsiminin uzun süreli, sert ve yağışlı olması nedeniyle ulaşım güçlükle sağlanmaktadır Yerleşim yerlerinin dağınık ve orman içinde bulunması sosyal gelişmeyi önlemektedir İlçemiz sosyal acıdan, dışarıdan göç almaması nedeniyle kapalı toplum özelliği göstermektedir Vatandaşlarımız gelenek ve göreneklerine bağlıdır ULAŞTIRMA DURUMU: İlçenin komşu ilçelerle olan ulaşımı karayolları yol ağı içinde yer alan asfalt yollarla sağlanmaktadır Karayolu dışında deniz, hava ve demiryolu ulaşımı bulunmamaktadır İlçemizin İl Merkeziyle ulaşımında her hangi bir sıkıntı yoktur İl Merkezinden İlçemize yolcu taşımacılığı Azdavay İlçesine ait Ulaş firması tarafından, ayrıca Ağlı Birlik ve İlçemizden geçen şen pazar, Cide, Pınarbaşı ilçelerine ait yolcu minibüslerince sağlanmaktadır Dolayısıyla mutat araç bulmakta sıkıntı yoktur Köy Yollarımız genel olarak stabilizedir Ve köylerimize Salı günleri hariç mutat vasıta yoktur Vatandaşlarımız özel araçlarıyla İlçe Merkezine gelmektedir İlçe Merkezinde Posta Merkezi Müdürlüğü vardır İlçeye her gün posta gelmektedir İlçemiz posta merkezinde APS hizmetleri de verilmektedir 2004 yılı içerisinde Posta Merkezimiz otomasyona geçmesiyle Cep telefonları faturaları ve Kredi kartları tahsilâtına başlanılmıştır İlçemizde yayın yapan radyo ve Televizyon bulunmamaktadır TRT’nin bütün radyoları ile Kastamonu da yayın yapan CSRT FM radyosu yayınları ilçemizden dinlenebilmektedir Televizyon olarak TRT 1, TRT 2, TRT 3 ve TRT 4 kanalları normal antenle izlenebilmekte diğer ulusal Televizyon kanalları ise uydu anteniyle izlenebilmektedir Cep telefonlarından Telsim ve Turkcell hatları görüşme yapabilmektedir KÜLTÜR VE TURİZM: Ağlı İlçesi folklor bakımından Kastamonu'nun etkisi altındadır Yerel özellik taşıyan halk oyunları yoktur İlçemiz Kültürü de Kastamonu Kültürünün etkisindedir İlçe dışından göç almadığı için insanlar birbirlerinin yekinen tanırlar Geleneklerine ve göreneklerine bağlıdır İlçemizde Ağustos ayının sonu ya da Eylül ayının ilk haftasında uzun yıllardır Ağlı Panayırı düzenlenmektedir Yine Temmuz ayının ikinci haftasında Ağlı Kale Şenlikleri düzenlenmektedir İlçemizde okuma yazma oranı %95’dir Okuma bilmeyenler de genelde 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımızdır İlçemiz yemek Kültürü olarak Kastamonu Mutfağının etkisi altında kalmasına rağmen Ağlı” ya özgü Düğün Böreği bulunmaktadır İlçemizde bu güne kadar turizm gelişmemiştir Genellikle yaz aylarında İstanbul’da yaşayan Ağlı’lı Vatandaşlarımızın İlçelerine gelmeleriyle bir hareketlilik yaşanmaktadır Ağlı Panayırı ve Ağlı Kale Şenlikleri de kısmen İlçemize İlçe dışından vatandaşlarımızın gelmesini sağlamaktadır GEZİP GÖRÜLECEK YERLERİ: İlçemizin en başta gezilip görülecek yeri tarihi Ağlı Kalesidir Ağlı Kalesi İlçenin Batısında bulunan tabi bir dağ üzerine kurulmuştur Kalenin etrafı yer yer bıçakla kesilmiş gibi kaya sıralarıyla çevrilmiş ve etekleri ormanlarla örtülmüştür Üzerine kuzeyinde kepez denilen tabii bir kaya ile aralarındaki boyun noktasından çıkılmaktadır Zaten zayıf tarafı da burası olduğu için suni duvarlar bu kısma yapılmıştır Moloz taşından harçla yapılan duvarların kalınlıkları bir metre bu günkü yükseklikleri de üç metredir Kalenin tepesinde büyük bir düzlük vardır İlçeye bakan kısmında mağaralar vardır Güneyinde kaleden 10 metre aşağıda bir tabii mağara daha vardır Bunun içinde dolambaçlı yollar ve mezar odaları bulunmaktadır Batı yüzünde bir mağara daha vardır bu mağaranın ortasından yan yana iki tane su mahzeni bulunmaktadır Kalenin üzerindeki düzlükte üç tane su sarnıcı bulunmakta bunlardan iki tanesi halen ayakta durmakta bir tanesi ise yıkılmış durumdadır Bunun dışında İlçemizin ormanları tamamen yayla durumundadır Yaz Döneminde yayla Turizmi olarak kış döneminde ise kış ve av turizmi olarak değerlendirilebilir Gölcüğez çayı kenarında bulunan geçen deresi görülmeye değer İlçemiz dışında özellikle yaz aylarında insanlar sıcaktan bunalırken terlemeden piknik tadı çıkarılabilecek birçok alan bulunmaktadır |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıKÜRE TARİHİ VE COĞRAFYASI : Küre'nin tarihi ilk çağın derinliklerine kadar uzanmaktadır çeşitlli devirlere ait buluntular Küre'de Gotlar, Etiler, Dorlar, Paflagonyalılar Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Kapadokyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Danişmendliler, Çobanlılar, Pervaneliler, Candaroğulları gibi çeşitli kavimlerin İlçemizde medeniyet kurduklarını göstermektedir Küre en canlı ve mamur devrini tarihte l300 ile 1500 yılları arasında yaşamıştır Bu devirlerde ilçedeki bakır madeninin faal bir şekilde işletildiği, bu arada ilçeye kültür yönünden birçok eser yaptırıldığı bu gün o devirlere ait gerek ayakta kalabilen gerekse yıkıntıları bulunan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır Bunların başında camiler, Medreseler ve Hamamlar gelmektedir Küre Kastamonu sınırları içerisinde İç Anadolu‘yu Karadeniz kıyı şeridine bağlayan yol güzergâhında, 41 derece 42 dakika kuzey enlem 33 derece 42 dakika doğu boylam daireleri arasındadır İlçe mülki arazisi dağlık ve sarp bir yapıya sahiptir İlçe merkezi Kastamonu‘ya 63 km, İnebolu’ya 30 km, Ankara’ya 300 km, İstanbul'a 465 km karayolu ile bağlıdır Deniz seviyesinden 960 metre yüksekliktedir NÜFUSU: 3 Kasım 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre Merkez nüfusu 3880dir Köylerin Nüfusu ise 6343dür Toplam nüfusu ise 10223dür Küre’den devamlı bir şekilde dışarıya göç olduğundan nüfus artışı azdır Nüfus kayıtlarına göre İlçenin toplam nüfusu 66610’dur İDARİ DURUMU: Merkez İlçede 1 Belediye,4 Mahalle Muhtarlığı ve 34 Köy Muhtarlığına bağlı 114 yerleşim birimi bulunmaktadır SOSYAL DURUMU: İlçemizin insanı genelde ücretlidir az sayıda esnaf bulunmaktadır Aile yapısı genelde çekirdek aile yapısı özelliklerini taşır Tüm siyasi partilerin ilçe teşkilatı bulunmaktadır İki tarım kredi kooperatifi, şoförler derneği ve esnaf odası bulunmaktadır SAĞLIK: İlçe merkezinde 15 yatak kapasiteli 1 Sağlık Ocağı, bulunmaktadırAyrıca Çaybükü Köyünde Sağlık Ocağı olup, bu ocağa bağlı 1 adet de Sağlık Evi vardır İlçe Merkezinde 2 adet Eczane bulunmaktadır ULAŞIM: İlçenin ulaşımı Karayolu ile yapılmaktadır İlçenin Kastamonu, Ankara, İstanbul ile komşu ilçeleri arasında her gün muntazam şekilde otobüs ve minibüs seferleri 4 firma tarafından gerçekleştirilmektedir İlçemiz Köylerinin yedisinde asfalt yol mevcut olup, diğer Köylerde ise stabilize yolu bulunmaktadır KÜLTÜR ve TURİZM: Küre yeşilin içinde yeşilin her tonuna hakim muhteşem doğa görünümü ile şanlı tarihi ile görünmeye değer; lezzetli mahalli yemekleriyle, balı, kestanesi, böğürtleni ve Ersizlerdere mevkiinde Emin’nin yeri isimli mesire yerinde İlçemize ait çeşitli yöresel yemekler bulunmaktadır Ayrıca İlçemizde kış aylarında Belören Köyünde yöresel Kızak Yarışları düzenlenmektedir GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER: İlçede arkeolojik olarak Atatürk Caddesi üzerinde harabe halinde Hamam kalıntıları, Karadonu köyü Geriş mahallesinde hangi tarihlerde yapıldığı bilinmeyen Doğanlar Kalesi kalıntıları, Bagi Baba Türbesi, Akşemsettin Camii, gezilip görülmeye değer yerlerdir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıSEYDİLER TARİH ve COĞRAFYA Seydiler, İnebolu-Kastamonu karayolu üzerinde çok eski tarihlere dayanan bir yerleşim yeridir Kurtuluş Savaşı'nda eli silah tutanların cephede olduğu sıralarda İnebolu'ya çıkarılan silah ve cephanelerin Kastamonu üzerinden Ankara'ya ulaştırılmasında yaşlı erkeklerle kadınlarımızın da insanüstü çalışmaları olmuş, tarihe geçmişlerdir Bu tarihe geçen kadınlarımızdan biri de Seydilerli Şehit Şerife Bacı’dır Şerife Bacı 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü Aralık ayında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan Kastamonu'ya cephane taşırken, Kastamonu Kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur Cumhuriyet öncesi İnebolu ilçesine bağlı olan Seydiler, 1926 yılında Küre’nin İlçe oluşu ile buraya bağlanmış, 04081944 tarih ve 4642 sayılı kanunla ilçe olan Devrekani’ye bağlanarak uzun süre Bucak statüsünde idare edilmiştir 1967 yılında belediye teşkilatı kurulan Seydiler, 20051990 gün ve 3644 sayılı kanunla ilçe olmuş, 08051991 tarihinde ilçe kaymakamının fiilen göreve başlaması ile Kastamonu ilinin 19 ilçesi olarak faaliyete geçmiştir Seydiler: Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu İli sınırları içinde olup, doğusunda Devrekani, güney batısında Daday, kuzey batısında Ağlı, kuzeyinde Küre ve güneyinde Merkez ilçe ile çevrilidir Arazi yapısı olarak ilçe merkezi düzlük olup, köylerimizden Çerçiler, Ericek ve Karaçavuş köyleri ormanlık, diğer köylerimiz genelde düz ve tarımsal arazi ile çevrilidir Toplam arazi miktarı 24100 hektar olup; 5300 hektarı ormanlık alan, 12100 hektarı ekilebilir tarımsal alan, 2950 hektarı tarım dışı alan ve 3750 hektarı çayır-mera alanı olarak kullanılmaktadır İklim yapısı itibariyle, karasal iklim ve Karadeniz iklimi birlikte hakimdir Yaz aylarında +5 ile +33 dereceye, kış aylarında -27 ile -6 dereceye varan çok büyük ısı farkları mevcuttur NÜFUS DURUMU: Seydiler ilçesinin genel olarak nüfusu azalmaktadır Bunun sebebi büyük şehirlere olan göç olayıdır 1985 Genel nüfus sayımına göre Seydiler ilçesinin nüfusu 6783, 1990 Genel nüfus sayımına göre 5846dır En son 30 Kasım 1997 tarihinde 5113 dür 22 Ekim 2000 tarihinde yapılan nüfus sayımına göre ilçemizin genel nüfusu 5269 dur 1985 genel nüfus sayımına göre % 24 azalma vardır 22 Ekim 2000 tarihine göre; İlçe Merkezimizin nüfusu : 3254 Köylerimizin nüfusu : 2015 Toplam nüfus : 5269’dır Nüfusun çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır İlçe merkezinde halkın büyük kısmı ticaret ve zanaatla uğraşmaktadır İDARİ DURUM: Cumhuriyet öncesi İnebolu ilçesine bağlı olan Seydiler 1926 yılında Küre’nin İlçe oluşu ile buraya bağlanmış daha sonra 04081944 tarih ve 4642 sayılı kanun ile ilçe olan Devrekani ye bağlanarak uzun süre bucak statüsünde idare edilmiş 1967 yılında belediye teşkilatı kurulmuş İlçemiz, Devrekani İlçesine bağlı iken 20051990 gün ve 3644 sayılı kanun ile 10 mahallesi, Devrekani ilçesinden çözülen 10 ve Küre İlçesinden çözülen 5 köyü ve mahallelere bağlı toplam 112 adet mezrası ile 264 Km2’lik bir alan üzerinde ilçe olmuştur İlçe, Kastamonu-İnebolu Karayolu üzerinde, İl merkezine 33 Km mesafede bulunmaktadır Her köyün İlçe Merkezine yol bağlantısı vardır Köy yollarının bağlantısı asfalt, stabilize ve ham yoldur SOSYAL DURUM: İlçe halkı genel olarak gelenek ve göreneklerine bağlıdır Bu bağlılık içinde sosyal alandaki yeniliklere kendisini adapte edebilmiştir İlçe merkezindeki ahşap yapılar yerini karkas ve betonarme binalara terk etmektedir Köylerdeki binalar genellikle ahşap olmasına rağmen yenilendikçe yerlerine karkas ve betonarme binalar yapılmaktadır İlçede son yıllarda yapılan konut inşaatları ile yaşanan konut sıkıntısı bir ölçüde giderilmiştir Genel olarak örf ve adetlerin ve geleneklere bağlılığın sürdürüldüğü ilçemizde dini bayramlar, milli bayramlar ve düğünler gibi belli gün ve törenlerin dışında sosyal yaşantı hareketsizdir Evlenmeler genellikle görücü usulünde olup, kız kaçırma ve kaçma olayları çok az görülür Başlık parası olayı tamamen kalkmıştır Evlenmelerde ihtiyaçların giderilmesi konusunda yapılan harcamaların çoğunluğu damat evi tarafından yapılır Kadının mirası genel olarak verilir Bölgede, erkekler ailede egemen durumdadır Köylerde kadınlarda ekonomik amaçla genellikle tarım işlerinde çalışarak aile bütçelerine katkıda bulundukları görülmektedir İlçe Merkezinde 216 işyeri, merkez ve köylerinde toplam 1455 konut mevcuttur İlçemiz Köylerine Hizmet Götürme Birliği Başkanlığınca 1 Halı Saha,1 Basket Sahası ve Teniskort, 1 Ad et Futbol Sahası yapılarak ilçe halkının hizmetine sunulmuştur İlçemiz Belediye Başkanlığınca 1 adet üç yıldızlı Turistik Otel yaptırılmış işletilmek üzere kiraya verilecektir SAĞLIK: İlçe merkezinde 1 Sağlık Ocağı, Şalgam, Mancılık, Çiğilerik ve İncesu köylerinde sağlık evi mevcuttur Sağlık Ocağında, 3 doktor,1 Diş Hekimi, 5 Hemşire, 2 sağlık memuru, 1 Şoför, 1 Hizmetli ile sağlık hizmetleri sürdürülmektedir Şalgam, Mancılık, Çiğilerik, İncesu, Çırdak ve Ercek köyleri gurup köyler olarak tespit edilmiştir Sağlık Ocağına tahsis edilen bir adet 1994 model Kartal marka hizmet aracı ve Ford Transit 2 Adet Ambulansı mevcuttur ULAŞTIRMA İlçede PTT merkezine bağlı şube yoktur Tüm telefon talepleri karşılanmış, ilçemiz merkez ve köylerinde hizmet veren 3 adet santral bulunup toplam 1483 aboneye hizmet vermektedir Bu hizmetler 1 Teknisyen,1 Teknisyen yardımcısı ve 1 işçi ile sürdürülmektedir İlçeye TRT VE TV kanallarının yayınları ulaşmakla birlikte vericilerin güçlü olmaması nedeniyle TRT 1 dışındaki kanallar net bir şekilde izlenememektedir İlçemizde PTT müdürlüğünce bankaların kredi kartı ödemeleri tahsili cep telefonları faturaları tahsili ve elektrik faturaları tahsili yapılmakta olup, bu hizmetler 1 müdür 1 güvenlik görevlisi 2 yaya dağıtıcı 1 köy dağıtıcısı olmak üzere toplam 6 personelle yürütülmektedir İlçede yayın yapan mahalli radyo istasyonu yoktur İlçemizin komşu ilçelere olan ulaşımı karayolu asfaltı ile sağlanmaktadır Köylerin ilçe merkezine olan bağlantıları asfalt, stablize ve ham yoldur İlçede yaşanan olumsuz kış şartları nedeniyle bozulan yolların sık sık İl özel idaresince bakım ve onarımına ihtiyaç vardır KÜLTÜR TURİZM İlçe Merkezinde Ortaöğretim Genel Müdürlüğüne bağlı Seydiler Lisesi, Şehit Ersin Yenel İlköğretim Okulu ve Seydiler Yatılı İlköğretim Bölge Okulu bulunmakta, 2 adet mahalle ve 2 adette köylerde olmak üzere 4 Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu olmak üzere, toplam 06 okul ve 47 öğretmen ile eğitim ve öğretim verilmektedir İlçemizde okur-yazarlık durumu oldukça iyi seviyededir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 2000 yılında yapmış olduğu istatistikti araştırma sonucu ilçe genelinde okur-yazar oranının % 96,2 Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün 1995 yılında yapmış olduğu çalışma sonunda 14–44 yaş arası okur-yazar oranı % 997 olduğu tespit edilmiştir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 1 İlçe Müdürü, 1 Şube müdürü,1 Şef,1 Memur ve 1 Hizmetli ve müdürlüğe bağlı İlköğretim okulları, Lise ve Halk Eğitim Müdürlüğünde görevli toplam 55 öğretmen,1 memur ve 8 yardımcı personelle çalışmalarını yürütmektedir Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğümüz Seydiler’in İlçe oluşundan 3 yıl sonra 05081993 tarih ve 28559 sayılı Valilik Olur ‘ları ile kurulmuş olup, 09091993 tarihinde faaliyete geçmiştir Kuruluşundan bu güne kadar geçen süre içerisinde; Yüzde olarak % 6787 si kadın % 3213 ü erkektirİlçemiz Seydiler’de 1981 yılında Belediye Başkanlığı öncülüğünde İl Kültür Müdürlüğü tarafından Şehit Şerife Bacı Halk Kütüphanesi açılmış olup, Belediyeye ait binada hizmet vermektedirMevcut kitap sayısı 4812’dir 1 Memur ve 1 Hizmetli Kadrosu olup, halen boşturKütüphanemize kayıtlı okuyucu sayısı 408’dir EKONOMİK DURUM : a) Tarım : Seydiler’in toplam yüzölçümü 24100 hektardır Bunun 5300 hektarı ormanlık alan, 12100 hektarı ekilebilir alan, 3751 hektarı çayır-mera ve 2950 hektarı tarım dışı alan olarak dağılmaktadır Ekilebilir alanın 1500-2000 hektarı sulanabilir alandır Sulanabilir alan Beyler Barajından yapılan kanal bağlantıları ile her yıl sürekli artmaktadır Ekilebilir alanların yaklaşık 8570 hektarı tahıllar (buğday, arpa ), 300 hektarı şeker pancarı, 15 hektarı baklagil ve sebzeler, kalan alanı ise yem bitkileri oluşturmaktadır Özellikle son yıllarda yem bitkileri üretiminde önemli artışlar olduğu görülmektedir İlçenin rakımının yüksek olması ve kışın soğuk geçmesi sebzeciliğin gelişmesini engellemektedir b) Hayvancılık: 2001 yılı istatistiki çalışmalarında ilçenin büyükbaş hayvan sayısının 8000 olduğu tespit edilmiştir Bu sayının önemli bir kısmını kültür ırkı ve kültür melezi sığırlar oluşturmaktadır Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere ilçenin asıl geçim kaynağını hayvancılık oluşturmaktadır Eskiden beri sığır besiciliği önemli bir sektör olmuş, her yıl yaklaşık 3000 besi hayvanı ilçe dışına pazarlanmaktadır Besiciliğin yanında son yıllarda süt fiyatlarındaki artışlar süt inekçiliğinin önem kazanmasına neden olmuştur |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıDEVREKANİ İLÇENİN TARİHÇESİ Eski bir yerleşim yeri olan Devrekani höyük ve harabeleri,han ve hamamları, çeşme ve camileri ile arkeolojik yönden zengin bir yerleşim yeridir Coğrafi durum itibariyle dağlık bir Bölge olan KASTAMONU ve çevresi prehistorik çağlardan zamanımıza kadar pek çok kavim ve devletin istila sahası olmuştur FATİH’İN ANNE VE BABASININ DÜĞÜNÜ : İsfendiyar Bey’in mektup ve hediyelerinden memnun kalan İkinci Murat kırgınlıkları unutarak Candaroğulları topraklarına dokunmadı Çaşnigir başı Elvan Bey başkanlığında bir heyeti birçok hediye ve mihr ile birlikte 1423 yılında Kastamonu’ya gönderdi Devrekani’ye geçen heyet Çayırcık Köyüne geldi Sultan Murat ile Hatice Alime Hüma Hatun’un düğünü Çayırcık köyünde yapıldı Devrekani’deki düğün töreninden sonra gelin yükte hafif pahada ağır pek çok hediye ile Bursa’ya gönderildi Bursa’da ise İkinci Murat’ın kız kardeşlerinden biri İbrahim Bey’in oğlu İsmail Bey ‘e ,birisi Anadolu Beylerbeyi Karaca Paşa’ ya ,üçüncüsü de Candarlızade Halil Paşa’nın oğlu Mahmut Çelebi’ye verildi Düğünlerin hepsi 1424 yılında aynı anda yapıldı İkinci Murat ile evlenen Hüma Hatundan 1431 yılında Sultan Mehmed Han (Fatih) dünyaya geldi Bu olayın anısına her yıl Mayıs ayının son haftasında Çayırcık Mahallesinde fetih şölenleri düzenlenmektedir Bundan sonra Osmanlılarla Candaroğulları arasında sıkı akrabalık bağları gelişti Daha sonra Fatih’in kız kardeşi de Candaroğulları Bey’ i İsmail Bey’le evlendi Birtakım huzursuzluklar ve kardeş kavgalarından sonra Candaoğulları Beyliğine son vermek isteyen Fatih, Mahmut Paşa komutasındaki orduyu Kastamonu ve Sinop’ u almak üzere gönderdi Kardeş kanı dökülmesini istemeyen İsmail Bey teslim olarak Fatih’in huzuruna çıkarıldı Saygı ile karşılandı Fatih’ten büyük hürmet gördü Candaroğulları Beyliğine getirilen Kızıl Ahmed Bey Bir süre Osmanlı Valisi gibi görev yaptı ve 1461 yılında Beylik fiilen sona erdi OSMANLI DEVLETİ İDARESİNDE KASTAMONU : (1460-1923) : 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Candaroğulları devletine son verilmiş ve Kastamonu’da Osmanlı Devletine bağlı sancak haline getirilmiştir Bu süre de Kastamonu istilaya maruz kalmamıştır Pek çok imar faaliyetlerinde bulunulmuştur Bir daha istila görmeyen Kastamonu ve İlçemiz Devrekani bu dönemde Kastamonu’ya bağlı bir köy olarak kaldı Bu durum Tanzimat' a kadar devam etti ve 1906 yılında çevre köylerin kendisine bağlandığı nahiye haline getirildi DEVREKANİ’DE TARİHİ ESERLER İSMAİL BEY CAMİSİ: Cami Devrekani merkezinde ve İsmailbey mahallesindedir İsmailbey tarafından yaptırıldığı Kastamonu Şerire sicillerinde (No86,T1231 sah50) de gösterilmektedir Kitabesi yoktur Bina moloz taşından harçla yapılmıştır Çatısı ahşap üzeri kiremitlidir Döşeme,tavan ve minber tahtadır Mihrap alçı,fakat basittir Minaresi tuğladandır (İkinci minare yeniden yapılmıştır) Namaz salonunun yüz ölçüsü (185 x115 m) dir Son yıllarda eklenen bir bölümün sağında abdest alma yeri , solunda ise bir oda bulunmaktadır Vakıfların malı olan caminin mimari kıymeti yoktur İsmail Bey’ in eseri olduğu cihetle tarihi kıymeti vardır Bir imam hatip ve bir müezzin kadrosuyla cami ibadete açıktır ÇAYIRCIK HAMAMI: Hamam Devrekani’nin yirmi dakika batısındaki çayırcık köyünde (mahalle) moloz taşından harçla yapılmıştır (9x8 m büyük) olan soyunma yeri ahşaptır Hamamın (2,5 m) olan bir giriş aralığı ile aynı büyüklükte birbiri içinden geçilen bir hizada üç tane halveti vardır Halvetlerin üzeri kubbelidir Hamam Çayırcık köyünden Ahmet ve Mehmet Güney’in tasarrufunda olup, haremeyn vakfından olduğu söylenmektedir Günümüzde harap vaziyetteki hamam asırlardan beri halk tarafından “Gelin Hamamı” olarak anılmaktadır Bu ismin kaynağı burada yapılmış olan meşhur düğündür DEVREKANİ TUMULÜSLERİ: Devrekani merkez ve çevre köylerinde birçok tumulüs olduğu görülmektedir Bunlardan bazıları: İlçe merkezinin güneyindeki Mantarlık ve Bayram tepeleri, Laçin köyü Celi deresinde üç tumulüs, Habeşli köyünde Pınaz ve Oyalık tepeleri, Bozkocatepe köyü Terzi ve Hamallar Mahallesindeki tepeler, Mütevelli mahallesindeki yığma tepeler,Bıngıldayık , Ulamış ve Kurt köylerinde bulunan tumulüslerin hepsi de maalesef kontrolsüz olarak kazılmışlardır KURTULUŞ SAVAŞINDA DEVREKANİ: Osmanlı İmparatorluğu 500 yıl üç kıtada egemen olduktan sonra duraklama, gerileme ve dağılma sürecine girmişti Yurdumuz (Bu günkü Anadolu toprakları) da bir fiil işgal edilmiş ve Türk Milletini topyekün ortadan kaldırma ve tarihten silme planları yapılmaktaydı Kastamonu’luların kurtuluş savaşına fiilen katılış tarihi ,İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinin ertesi günü yani 16 Mayıs 1919 tarihidir Bu tarihte Kastamonu ve çevresinde işgali protesto mitingleri başlamıştır19 Eylül 1919 tarihinde Müdafa-i Hukuk cemiyetine giren Kastamon’lu lar resmen Kurtuluş Savaşına başlamış oldular Kuvay-i Milliye ile birleştikten sonra da büyük bir Yurtseverlik örneği göstererek İnebolu-Ankara arasında çoluk- çocuk, genç-ihtiyar kağnı arabaları ile cephane taşıdılar İşte Devrekani Müdafa-i Hukuk Cemiyeti: Başkan: Mühtüoğlu Mehmet Bey İkinci Başkan: Kulaksızoğlu Hacı Osman Bey Üyeler : Vefaoğlu İzzet Bey, Çalcalı Numan Bey’lerden oluşmuştur Kurtuluş savaşında milli mücadeleyi en çok destekleyen ve bu uğurda en çok şehit veren bölge Kastamonu ve çevresi olmuştur Bunlardan bir tanesi de Şehit Şerife Bacıdır Kastamonu ve Seydiler ilçesine yapılan anıtlarla ebedileştirilmişlerdir Devrekani’li Necibe Hanım: Baltacak köyünden olan 1323 doğumlu Necibe İşitir Gençlik yıllarında Şehit Şerife Bacılarımız gibi bizzat İnebolu-Kastamonu arasında kağnı ara baları ve katırlarla cephane ve mermi taşımıştır16031996 yılında vefat eden Necibe Hanım ilçe merkezinde Necibe Nine adı verilen şehitliğe gömülmüştür Cefakar Türk anasını saygı ve rahmetle anıyoruz ATATÜRK KASTAMONU’DA: Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Türk İnkılaplarını yapmaya devam ederken Şapka inkılabı için Kastamonu’yu seçti ve 23 Ağustos 1925 günü İlimize geldi 25 Ağustos 1925 tarihinde İnebolu’ya geçti 28 Ağustos1925 İnebolu’dan dönüş ve Devrekani ATATÜRK DEVREKANİ’DE: Şapka inkılabını gerçekleştiren Atatürk İnebolu dönüşünde Kastamonu Milletvekili Mehmet Fuat Bey tarafından çiftliğine davet edilmişti Devrekani o yıllarda Kastamonu Merkez ilçeye bağlı bir bucak idi Gazi’miz Devrekani Bucak merkezinden geçerken otomobili biraz durdu Bucak halkı, köylerden gelenlerle birlikte ve başlarında Bucak Müdürleri olduğu halde toplanmış, Gazi’yi alkışlıyorlardı Sevgili Gazi’miz halkın sevgi ve saygı alkışlarına ,Panama şapkası ile selamlayarak karşılık verdi ve teşekkürde bulundu Vali Fatin Bey’in işareti üzerine Bucak Müdürü Avni Bey, Gazi’mizin otomobilinin çamurluğuna alındı Çiftliğe doğru hafif tempo ile hareket edildi Otomobil yavaş gittiğinden Bucak Müdürüne sevgili Gazi’miz şöyle bir soru sordu: -Buraya Devrekani adı neden verilmiştir, biliyor musunuz? Bucak Müdürünün cevabı şu oldu: -Kastamonu, Fatih Sultan Mehmet’ten önce İsfendiyar Beyliğinin merkezi iken Beylerin çoğu, özellikle sonuncusu İsmail Bey, yaz aylarını bu ovanın ,şimdi Devrekani dediğimiz Bucak merkezinin dolaylarında geçirirmiş Çayırcık köyünde saraylarının, hamamlarının ve hatta ahırlarının yıkıntılarına rastlanmaktadır İsfendiyar Beylerinin yaz aylarında buraya göç etmesi nedeni ile yanlarında çalışanlar, “Bu ova,artık devletliler mekanı oldu” Derlermiş Halkın dilinde bu söz zamanla değişerek Devrekani olmuştur; demişti Bu fikir ve görüşe karşı Gazi’miz karşılık vermemiş,sessizce dinlemişti Artık çiftliğe de yaklaşılmıştı Bucak Müdürü fikrini doğrulamak için; -Çiftlik sahibi Milletvekili Mehmet Bey’e Müftüoğlu derler Bu iki kelime halk lehçesinde bir kelime halinde birleşerek Müfto’nun Mehmet Bey olmuş dedi Otomobiller de bu sırada çiftliğe geldi Mehmet Bey’in güler yüzü, babacan tavır ve hali, Gazi’mizin çiftliğine teşrif etmesi yüzünden duyduğu sevinç,neşe içinde, hoşgeldiniz diyerek Büyük Misafiri karşıladığı sırada Ata: -Köylüler hep Müftonun Mehmet Bey derlermiş,öyle mi? Diye sorunca, o da; -Evet Paşam öyle derler diye onayladı Aslında konuksever bir insan olan Milletvekili Mehmet Bey, çiftliğinde cidden çok itinalı bir sofra hazırlamış,büyük otellerin lokantasında bulunan nefis yemeklerle çiftliğin ürünü olan sütlü yiyecekleri, çiftlik hayvanlarının etlerinden çeşitli yemekleri,tatlıları ve çeşitli sebze ve meyvaları hazır bulundurmuştu Açık havada neşeli konuşmalar ve sohbetler yapılırken Mehmet Bey, Büyük Misafirini ve beraberindekileri ağırlıyordu Gazi Mustafa Kemal çiftliğin korusunda bir müddet dinlenir ümidiyle Mehmet Bey, yere halılar serdirmiş,yataklar,şilte ve yastıklar hazırlatmıştı Koruluk,imrenilecek bir hal almıştıMehmet Bey’in düşündüğü gibi oldu Yemekten sonra korulukta, çamlar altında Gazi bir saat kadar dinlendiler Saat 1800’ da Kastamonu’ya hareket ettiler(Atatürk’ün Kastamonu Gezisi Ve Şapka Devrimi Valilik Yayınları) Atatürk’ün Devrekani’ye gelişi yıldönümü olan 28 Ağustos günü ilçemiz Bozkocatepe Kurukavak mahallesinde bulunan ve halen Müftüoğullarına ait olan bu çiftlikte törenlerle coşkulu kutlamalar yapılmaktadır TURİZM: İlçe ;temiz havası ve bozulmamış tabiatı ile özellikle yaz mevsiminde dinlendirici bir özelliğe sahiptir Ancak konumu itibariyle doğal güzellikler,tarihi ve turistik yerlerin azlığı sebebiyle turizm canlılığı çok azdır Yaz aylarında serinliği ve büyük şehirlerin gürültüsünden kurtulmak isteyen gurbetçilerimiz köylerine ve evlerine geri dönerek bir müddet burada dinlenmektedirler İlçe pazarının Pazar günü olması nedeniyle çevre il ve ilçelerden gelenlerin çok olması ilçe de Pazar günlerinin hareketli geçmesine sebep olmaktadır Yazılı kaynaklarda ilçenin Osmanlılar zamanında da dinlenme yeri olarak seçildiği görülmektedir İlçe 5000 yıl öncesinin uygar bir yerleşim yeri olarak tarih hazineleri ile doludur Özellikle Kınık harabeleri başta olmak üzere höyükler ve ören yerleri bakımından zengin bir yapıya sahiptir Mesire ve dinlenme yeri olarak da Alaman Çamlığı, Yaralıgöz dinlenme tesisleri,İlçedeki Baraj ve Göletler önemli yer tutmaktadır Ayrıca gerek ormanların gerek barınma yerlerinin çok olması sebebiyle ilçemiz av turizmi bakımından da zengindir Mevsimine ve kanunlara uyulduğu takdirde Balık,Karaca,Tavşan,Tilki,Kurt ,Yaban Domuzu,Ördek vb gibi av hayvanları ilçemizde bol miktarlarda bulunmaktadır İlçede eskiden panayır adı altında bir hafta süre ile yapılan ticari ve sosyal içerikli programlar kaldırılmış olup yerine sadece Pazar günleri yapılan ticari canlılık kalmıştır Fatih Sultan Mehmet Han” ın İstanbul”u fetih yıldönümlerinde ise Annesinin gelin olduğu Çayırcık mahallesinde bir günlük “Fetih ŞÖLENİ” düzenlenmektedir Kastamonu Kamu Çalışanları Vakfının organize ettiği bu şölen 12 yıldan beri devam etmekte ve çevre il ve ilçelerden gelenlerle ilçeye günü birlikte olsa bir canlılık kazandırmaktadır Yaralıgöz İsmi: Her yerin isminin bir efsanesi olduğu gibi Yaralıgözün de ismi hakkında çeşitli rivayetler vardır Bunlardan birine göre bu kayanın üzerinde bulunan yerleşim yerinde gözleri yaralı veya ama (Kör) birinin yaşadığı ve isminin oradan geldiği; Başka bir söylentiye göre ise kayanın çok yüksek olması ve sürekli kaya üzerinde şiddetli rüzgarın esmesi şeklinden esinlenerek Yel, Çok yüksek oluşu sebebiyle etrafı gözlemek veya gözetmekten ise Göz kelimeleri bir araya getirilerek halk arasında söylenen “Yelligöz” sözcüğü zamanla Yaralıgöz olduğu tahmin edilmektedir |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıDADAY Daday İlçesi Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu İline bağlı İl Merkezine 35 Km mesafede olan bir ilçedir İlçe Tarihi ev ve konakları, Atlı Turizmi, etli ekmeği, Ballıdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesi, ormanlık yapısı ve yazın serin kışın soğuk geçen iklimi ile tanınır DADAY'IN TARİHİ Daday'ın bilinen tarihi MÖ 5000 yılına kadar gitmektedir Bu nedenle çevre, tarih öncesi ve tarih sonrası hakimiyet kuran uygarlıkların izlerini taşımaktadır Miladi 1869 yılında yayınlanan Kastamonu Salnamesine göre Kastamonu Sancağının ilçesi olduğu bilinen yörenin Osmanlı Hakimiyetine geçişi Fatih Sultan Mehmet (1460) zamanına rastlar Fatih Sultan Mehmet 1460 yılında, 1292'den beri süre gelen Candaroğulları hakimiyetine son vererek Osmanlı topraklarına katmıştır 460 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan yöre istilaya maruz kalmadığı gibi herhangi bir harbe de sahne olmamıştır Tarih öncesi çağlar dahil, Kaşka Türkleri, Etiler, Paflagonyalılar, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Yunanlılar, Rumlar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Danişmentler, Selçuklular, Candaroğulları ve Osmanlı dönemlerinin bazen gözde bazen gözden uzak bir yerleşim yeri olan Daday, binlerce yıllık bir maziye sahiptir Daday adının Türk- İslam çağından önce Dadybra olduğunu, MS 6 yüzyılda yaşayan Harekles'in ( Synekdemos ) adlı eserinden öğreniyoruz Dadybra kelimesinin orman yetişmesine elverişli toprak anlamına geldiği de söylenmektedir Dadybra diye hangi tarihten beri söylendiği tam olarak tesbit edilebilmiş değildir Daday’ın merkezi ve çevresindeki Sorkun, Küten, Honsalar, Siyahlar ve Çayırlı köyleri Roma ve Bizans çağından daha önceleri meskûn yerlerdir Arkeolog ve tarihçiler Daday'ın bir yerleşim yeri olarak seçilmesinin Kastamonu ile aynı anda birbirine çok yakın zamanlarda olduğu görüşündedirler Verimli toprakları, işlenebilir kayalıkları, bol ormanları, gür su kaynakları ve çayları göz önünde bulundurulduğunda, bu görüşe hak vermemek ve başka türlü düşünebilmek de mümkün değildir Osmanlı İdaresi Fatih Sultan Mehmet 1460 yılında Candaroğulları Beyliğine son vererek Kastamonu ve çevresini Osmanlı Devletine bağlı bir sancak haline getirmiştir Daday, Osmanlı Döneminde Candaroğulları çağındaki önemini bir hayli yitirmiştir Daday, 1284 Hicri yılına kadar Kastamonu'ya bağlı bir kadılık halinde idare edilmiş, bu tarihten sonra ilçe olmuştur Bir ara Sorkun ve Azdavay kadılıklarına da ayrılan Daday'a bir ara Eflani'nin de kadılık olarak bağlı olduğuna bazı kayıtlarda rastlanmaktadır COĞRAFİ YAPISI Daday Batı Karadeniz Bölgesinde yer alıp Doğusunda Kastamonu, Kuzey Doğusunda Küre, Batısında Zonguldak, Eflani İlçesi, Kuzeyinde Azdavay, Güneyinde Araç İlçesi ile çevrilidir İlçenin yüz ölçümü 973 km2 dir Daday'da Kuzey Anadolu iklimi hakimdir İsfendiyar Dağları Karadeniz ile irtibatını kestiğinden Daday deniz iklimi tesiri altında değildir Ilgaz dağı da İç Anadolu ile ilçe arasında bir engel oluşturduğundan tam anlamıyla bir kara iklimi de hakim sayılmaz İki iklim arası gidip gelmeler bazı yıllar istikrarsız mevsimler yaşanmasına sebep olur Fakat kar genellikle çok yağar, kış uzun sürer İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zengindir Batı, Kuzey ve Güney kesimlerinde ormanlık alanlar ve yükseklerde yaylalar vardır Ormanlık sahaların etek kısımlarında yapraklı ve maki türleri, yükseklere doğru yapraklı ve ibreli türler, en yükseklerde ise ibreli ağaçlar hakimdir Köknar, Meşe, Kayın, Çam, ekseriyeti teşkil eder Söğüt, Kavak, Ceviz gibi sanayide kullanılan ağaçların yanısıra Elma, Armut, Ahlat, Erik, Ayva, Fındık ve diğer türler de çoktur Orman olarak 9630 hektar baltalık, 4781 hektar korulu baltalık, 3 hektar bozuk koru baltalık, 14844 hektar bozuk orman, 8122 hektar açık saha vardır Açık saha ile birlikte toplam orman sahası 210770 hektardır Tarıma elverişlidir En yüksek tepeleri, Ballıdağ, Bakır Tepe, Sarıçam, Keklik Tepesi ile çevrili coğrafi yapısı son derece dağınık bir yapıya sahiptir NÜFUS DURUMU İlçemize bağlı 60 köy ile Belediye sınırları içersinde 4 mahalle mevcut olup, bunlara ait 80 adet aile kütüğü vardır 22 Ekim 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre İlçe merkezi nüfusu toplamı 4625 köyler toplamı 6556 olmak üzere ilçenin toplam nüfusu 11181’ dir Buna göre nüfusun köylere göre, Çeşitli Mesleklere, Eğitim durumlarına ve cinsiye göre dağılımı şöyledir İDARİ DURUM 1946 yılında Azdavay’ın ayrılması ile bu günkü durumuna gelen İlçemize bağlı 4 Mahalle ve 60 köy bulunmaktadır Coğrafi yapıya bağlı olarak son derece dağınık bir yerleşim arz eden İlçede oba ve mezra şeklinde olmak üzere toplam 264 yerleşim yeri mevcuttur Belediye: İlçemiz Belediyesi 1873 yılında kurulmuştur 4625 nüfusa hizmet veren belediyede 2004 yılı sonu itibariyle 15 adet kadrolu 20 adet de geçici personel görev yapmaktadır Şehir içi ve mahalle sokakları ihtiyaca cevap verecek şekilde açılmış olup,% 70 oranında asfalt ve parke taşı ile döşetilmiştir Köyler: İlçemize bağlı 60 köy bulunmaktadır Elektriksiz köy yoktur Hemen hemen bütün köylere Köy Hizmetlerince içme suyu getirilmiş olmakla beraber bazı köylerin içme suları yetersiz kalmaktadır İlçede halen faaliyetine devam eden Daday İlçesi Köylerine Hizmet Götürme Birliği köylerin altyapı ve diğer hizmetleri için çalışmalarını sürdürmektedir Birlik 1 Halı saha tesisine sahip olmakla birlikte hizmetlerinde kullanılmak üzere 1 adet Toyota Çift Kabin pikap ve sağlık taramalarında kullanılan 1 adet Ambulansı vardır İş makinesi olarak Kamyon ve Katoya ihtiyaç bulunmaktadır SOSYAL DURUM Tabii güzellik yönünden ender bir yapıya sahip olan ilçede sessiz ve sade bir hayat görülmektedir Nüfus yoğunluğunu arttıran fabrika, yüksekokul, askeriye gibi birimler bulunmamaktadır İlçe halkı gelenek ve göreneklerine bağlı olup, misafirperverdir Milli bayramlarda bütün halkın ilgisi ve katılımı yüksek seviyededir Dini bayram ve günlerde ise dini vecibeler, örf adetler yerine getirilmektedir Cumartesi günü kurulan pazarda İlçe halkı ve köylüler ihtiyaçlarını karşılamaktadır 1-Sağlık Durumu Sağlık hizmetleri 25 Yataklı Devlet Hastanesi ve 250 Yataklı Ballıdağ Gögüs Hastalıkları Hastanesi ile biri merkezde diğeri Selalmaz köyünde olmak üzere 2 Sağlık Ocağı tarafından yürütülmektedir 6 köyde Sağlık Evi mevcut olup, bunların hiç birinde ebe bulunmamaktadır Ballıdağ Gögüs Hastalıkları Hastanesi Türkiye’nin önde gelen sağlık tesislerindendir İlçeye ekonomik ve sosyal yönden pek çok faydalar sağlamaktadır 2- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı 1986 yılında faaliyete geçen Daday Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının fakir ve yoksul vatandaşların sağlık ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rolü vardır 2004 Yılında 453 kişiye Gıda, 2940 kişiye Sağlık, 313 kişiye nakit, 80 kişiye yakacak, 764 kişiye eğitim- öğretim yardımı, 2 kişiye barınma yardımı, yapılmıştır 2004 yılında 34 aileye Yem bitkileri (korunga) Ekim Alanlarını Geliştirme Projesi gerçekleştirilmiş olup, 34 aileye korunga dağıtımı yapılmıştır EĞİTİM VE KÜLTÜR VE TURİZM DURUMU: İlçede halen 1 Genel Lise, 1 İmam-Hatip Lisesi, 2 İlköğretim Okulu, 1 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, köylerde 11 ilköğretim okulu ve Selalmaz köyünde Pansiyonlu İlköğretim okulu ile eğitim-öğretime devam edilmektedir Halen köylerimizde 11 İlköğretim Okulu mevcuttur 19 köyümüzü kapsayan taşımalı sistemle merkezdeki iki ilköğretim okulumuza öğrenci taşınmaktadır Taşınan öğrenci sayısı 179’dur Köy İlköğretim okullarında 135 öğrenci, İlçe merkezindeki İlköğretim okullarında 623,öğrenci mevcuttur Lise’de 161, İmam-Hatip Lisesinde ise 45, Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda 236’sı yataklı,20’i gündüzlü olmak üzere 256, Pansiyonlu İlköğretim Yatılı Okulda 108’i yataklı, 18’i gündüzlü olmak üzere 126,öğrenci eğitim-öğretimlerini sürdürmektedir Bu durumda ilçemizde temel eğitime devam eden öğrenci sayısı 1374’dır 4 İlköğretim Okulumuzun folklor ekibi mevcut olup, İlimiz ve çeşitli yörelere ait oyunlar sergilenmektedir İlçemiz Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce açılan kurs faaliyetlerine katılan kursiyer sayısı 217 olup, halen 8 kurs faaliyetini sürdürmektedir İlçenin okur-yazar nüfusu toplam nüfusun % 956 dır Okumaya yazma bilmeyenlerin tamamına yakını 60 yaş üzeri nüfus içindedir 1 adet Amatör spor kulübünün bulunduğu ilçede 300 seyirci kapasiteli futbol sahası vardır İlçede 1 Halk Kütüphanesi mevcut olup, Bu kütüphaneden öğrenciler ve ilçe halkı yararlanmaktadır İlçede El Dokuması Atölyeleri mevcuttur Özellikle Hafta sonları yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği tarihi konaklar ve Atlı Turizm Merkezi ile dokuma atölyeleri ilgi ile gezilmektedir ULAŞIM VE ALT YAPI DURUMU: İlçemiz Kastamonu İline 29 Km mesafede olup, ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır Köy yolları ise genelde stabilize olup, köy yollarının önemli bir kısmı da asfaltlanmıştır İklimin sert oluşu zaman zaman kış mevsiminde yolların kapanmasına ve ilçe ile köylerin ulaşımının kesilmesine neden olmaktadır İlçeden posta sevkıyatı haftada 5 gün (Cumartesi - Pazar hariç) Kastamonu PTT merkezi ile günlük posta alışverişi yapılmaktadır PTT Müdürlüğü mektup, telgraf, havale, koli, faks, on-line havale, kredi kartı, elektrik fatura, cep ve sabit telefon fatura tahsilâtı yapılmaktadır İlçemizde halen TRT’nin 1, 2 ,3, ve 4 Kanal yayınları izlenebilmekte olup Ayrıca özel TV kanallarından STAR, TGRT, STV ve SHOW, ATV, CNN TÜRK, STAR , NTV ve KANAL D kanalları da izlenebilmektedir GEZİLİP GÖRÜLEBİLECEK YERLERİ DADAY HÜKÜMET KONAĞI Tarihi Hükümet Konağı binası İlçe merkezinde Ağustos 1891 Yılında zamanın Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa'nın temelini atmış ve 25 Kasım 1891 tarihinde Vali Vekili Muharrem Bey tarafından hizmete açılmıştır 1893 Yılında Zamanın Daday Kaymakamı Şair Eşref tarafından makamın duvar ve tavan süslemeleri yaptırılmıştır Halen Kaymakamlık, Malmüdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü ve Adliye bu binada hizmet vermektedir SEYİBEYOĞLU (KÖPEKÇİOĞLU) KONAĞI: 03 Nisan 1330 (M1912) tarihinde yapılmış olan Köpekçioğlu Konağı 3 katlı olup en önemli tarihi yapılarımızdandır Tavan Süslemeleri, kapı ve pencere işlemeleri tarihe önemli derecede tanıklık eder 30 Ağustos 1925 tarihinde Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Daday’ı ziyaretlerinde ziyaret ettiği ve konakladığı konağın Restorasyon çalışmalarına başlanmış, ancak tamamlanamamıştır Konağın turizm alanında değerlendirilmesi ve İlçe ve Ülke tanıtımına katkı sağlanması düşünülmektedir ÇÖLMEKÇİLER KÖYÜ ATLI TURİZM MERKEZİ VE AT ÇİFTLİĞİ Türkiye’nin ilk atlı spor turizm merkezidir Dünyanın 22 ülkesinden gelen yabancı turistleri ve ülkemizin üst düzey yerli ziyaretçilerini ağırlamaktadır BALLIDAĞ GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ: Daday ilçemizin en güzel ormanlık alanına sahip Ballıdağ'da ilçenin kuzeyinde çam ormanlığı olan bir bölgede adeta turistik bir oteli andıran güzel bir yapı vardır Burası Sağlık Bakanlığı - Ballıdağ Göğüs Hastalıkları hastanesidir İlçeye 6,5 km uzaklıktadır HONSALAR TEPESİ TÜMÜLÜSÜ : Alipaşa köyünün hemen girişinde yer almaktadır MÖ6 Yüzyılda Lidyalılar zamanından kalmadır MEYRE MABEDİ: Daday'a 40 km uzaklıktaki Aktaştekke Köyüne bağlı MEYRE mahallesindedir Mabet'in kitabesi Gökgöz köyündeki bir evin avlu duvarındadır Kitabede şunlar yazmaktadır: "Hayırlı olsun Atalarının taptığı Zeus Benitemus'a müdür, atadan kalma kabile reisliğini alan, mukaddes yerleri kurmuş, hususi has ve birinci memur olan ve mabetin temelini atan ve Arimios diye isimlendirilen Gios'un oğlu markos Aurellios Alexandros ki o kabile reisi has kurucu, besleyici, Pontus eyaletinin başrahibi olup pek itibarlı, Amastris şehrinin en büyük memuriyetini icra etti Bitinya ve Pontus eyaletinin başrahibi idi Mukaddes Antnios tarafından (İmparator Caracalla) şöhret gördü Devletin bütün hürmetli memuriyetlerine itibar kazandı Nihayet Aurellios Alekxandros 279 yılında hevesle mabeti yaptı ve techiz etti" CINGARA MAĞARAS: Gökören Köyünde Göktepe denilen dağın eteğindedir KAYA MEZERLARI: Daday'a 6 km uzaklıktaki İnciğez Köyündedir TAŞLI BAYIR SARKIT MAĞARALARI: Akılçalman Köyüne bağlı Olucak mahallesi yakınlarındadır Doğal yeraltı mağarasıdır İçerisinde 0,5 metreden 4 metreye kadar uzanan SARKITLAR vardır 8 odalıdır AKILÇALMAN DA BİR MABET: Daday'a 12 km uzaklıktaki Akılçalman Köyünün Buzağıveren mahallesindedir ALİPAŞA CAMİ: Honsalar Köyündedir Yapım tarihi H810-M1407 dir HONSALAR HAMAMI: Honsalar Köyündedir 1666 tarihlidir BİZANSLILARDAN KALMA BİR KİLİSE: 12 km uzaklıktaki Hasanağa Köyü sınrları içindeki Karabo ve Kiraz arasında, ırmak kenarındadır ASAR KALESİ: Sorkuncuk Köyü yakınlarında SAREN KALESİ VE AKKAYA'DA ÜÇ ODA: Bezirkan Köyü yakınlarındadır |
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve Tanıtımları |
08-10-2012 | #15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu İlçeleri Bilgileri Ve TanıtımlarıARAÇ TARİHİ Anadolu'daki en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Araç’ın, tarihi kaynaklarda adı ilk defa MÖ1132 yılında "timanidis" olarak geçmekte bu duruma göre de yaklaşık 3000 yıllık bir yerleşim geçmişine sahip bulunmaktadır Buna 1866 yılında belediye örgütünün kuruluşunu, 1868 yılında da bucak örgütünün ilçeye dönüşünü eklersek, ARAÇ’IN ülkemizin en eski belediyelerinden ve yine en eski ilçelerinden biri olduğunu görürüz Karadeniz ile iç bölgeler arasındaki ticari ve beşeri bağları kuran kervanların işlediği önemli bir yol güzergâhında, aynı zamanda bir durak ve uğrak yeri olması, ilçe’ye "ARAÇ" adının verilmesine neden olmuştur Araç'lı, devletine, ülkesine ve yasalara bağlı, düzene saygılı, inkılâplara uyumu süratli, sosyal düşünce düzeyi yüksek bir vatandaştır Bu bağlılığın en yakın örneği Kurtuluş Savaşı'nda Araç'ın nüfus bazında en çok şehit veren ilçe olmasıdır Kastamonu kurtuluş savaşında 1948 şehitle Ankara ve Konya'dan sonra en çok şehit veren il konumundaydı Verilen şehitlerin ilçelere göre dağılımı şöyledir: Çağın kılık-kıyafetini, moda ve yaşam biçimini, teknolojik düzeyini günlük olarak izleyen ve benimseyen çağdaş bir yapıdadır Araç'lı Araç ekonomisinin esas omurgasını ormanlar oluşturur Fakat ormanlar gitgide azalmaktadır Bununla birlikte tarım ve hayvancılık da gerilemektedir Bu gerilemenin en önemli sebeplerinden biri "büyük şehirlere göç" nedeniyle oluşan köy boşalmaları, nüfus azalmasıdır Toprak yetersizliği, ormanların giderek azalması bunun nedenlerindendir COĞRAFİ KONUM Araç, Karadeniz bölgesinin batı Karadeniz bölümünde Kastamonu iline bağlı bir ilçe merkezidir İlçe, Kastamonu-Karabük yolu üzerinde ve Ilgaz dağlarından kaynağını alan Araç çayının kuzey kıyısında kurulmuştur Deniz seviyesinden yüksekliği 641 metredir İlçenin yüzölçümü 1880 km2, kasaba yüzölçümü ise 35 km2’dir İKLİM İklimin Genel Karakteri: İlçenin batı yönü genellikle açık olup bölge, Karadeniz ardı iklim bölgesine daha doğrusu geçiş iklim bölgesine girmektedir Genel olarak karasal iklim hüküm sürer Yazları sıcak, kışları karlı ve donludur Yağış genellikle ilkbahar ve sonbaharda yağar Bu yağış kışın kar şeklindedir Kar, Kasım sonları ve Aralık aylarında yağmaya başlar Bazı yerlerde 1,1–5 metreyi bulur Genel olarak ilkbahar serin geçer Serinlik bilhassa yüksek kısımlarda kendini daha iyi gösterir Yılın sıcak günleri Temmuz ayı başında başlayıp, Ağustos ayı ortalarına kadar devam eder BİTKİ ÖRTÜSÜ İlçe topraklarını kaplayan hakim bitki örtüsü orman ağaçlarıdır İlçenin sınırları içinde tarım alanları hariç tutulursa diğer bütün dağlar ve dağ yamaları sık ormanlarla kaplıdır Bu ormanları iğne yapraklı ve yayvan yapraklı ağaçlar meydana getirmiş olup, yayvan yapraklılar daha çok ilçenin kuzeyindeki Karkalmaz sırtlarını kaplamaktadır Orman ağaç türleri olarak köknar, kayın, meşe ve çam başta gelmekte ve işletmeye çok elverişli bulunmaktadır NÜFUS DURUMU 1868 yılında ilçe olan Araç’ın 119 Köy ve 6 Mahalle olmak üzere 125 idari birimi bulunmaktadır Bölgenin dağlık olması ve coğrafi şartlar nedeniyle, dağınık bir görünüm arz etmekte olup, köy yerleşimi olarak 364 birimi bulunmaktadır 1990–1997 ve 2000 yılında yapılan nüfus genel sayımına göre İlçe Merkezi ve Köylere göre nüfus dağılımı şöyledir: YILI : İLÇE MERKEZİ : KÖYLER: GENEL TOPLAM: 1990 5760 26912 32672 1997 5146 20388 25534 2000 5696 18484 24180 İDARİ DURUM Coğrafi şartlar nedeni ile dağınık bir yerleşim gösteren 119 köye bağlı 245 yerleşim birimi bulunmaktadır Bu yerleşim birimlerinin merkeze ve birbirlerine olan uzaklıkları ise hizmet aksamalarına da neden olmaktadır İlçemiz Merkez, Boyalı ve İğdir Köyü olmak üzere üç önemli yerleşim yerine sahiptir İlçe merkezi 6 mahalleden oluşmaktadır SOSYAL DURUM İlçe merkezinin Kastamonu - Karabük karayolu üzerinde olması nedeni ile sosyal yaşantı hareketlilik arz eder Her iki il merkezine çalışma hayatı ve ekonomik bakımdan bağımlı ticari bir yapı vardır Genel nüfusun % 15’i esnaf ve kamu çalışanlarından meydana gelmektedir Kırsaldan merkeze olan göç nedeniyle, son yıllarda kooperatifleşme artmış bu da betonarme konut yapımını hızlandırmıştır İlçe yerleşim sahasında toplu konut yapımı sürmekte olup, konutların büyük çoğunluğu tamamlanmıştır Merkez Çay ve İnönü Mahallelerinde kargır yapı yoğunluk göstermektedir SAĞLIK DURUMU İlçe Merkezinde 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi ve Merkez Sağlık Ocağı, Köylerde ise İğdir, Boyalı, Terke, Kayaboğazı ve Yeşilova Köyünde 1’er Sağlık Ocağı olmak üzere ilçemizde toplam 1 Devlet Hastanesi ve 6 Sağlık Ocağı bulunmaktadır Yine ilçemize bağlı 26 köyde Sağlık Evi bulunmaktadır Devlet Hastanesinde genel poliklinik dışında küçük cerrahi müdahaleler, acil ilk müdahaleler yapılmakta ayrıca yatarak tedavi gerektiren hastalar tedavi edilmektedir Uzmanlık gerektiren durumlarda hastalar genellikle Kastamonu ve Karabük İllerine sevk edilmektedir ULAŞTIRMA Araç İlçesi Kastamonu –Karabük karayolu üzerinde olup, Kastamonu’ya 45 km Karabük’e ise 65 km mesafe uzaklıktadır İlçemiz İstanbul İline 450 km Ankara’ya ise 260 kmdir İlçemize bağlı bulunan bütün köylere ulaşım karayolu ile rahatlıkla sağlanmaktadır Köy yollarının toplam 1200 km yol ağı bulunmaktadır TELEFON DURUMU İlçemizde 15 santral mevcut olup, İlçe Merkezinde 2322 abone olmak üzere toplam 6695 abone mevcuttur Bunlardan Boyalıda KTS’ ye geçmiş 400 aboneye hizmet vermektedir Telefon faturalarının bilgisayar sistemi ile çalıştırılmasına başlanılmıştır İlçemizde telefon hizmetlerinde sıkıntı bulunmamaktadır KÜLTÜR VE TURİZM Kaleler: Araç Kalesi, Asar Kalesi, AşağıKarabüzey Kalesi, Eğriceova Kalesi Kaya Mezarları: Aslantaş Kaya mezarı, Merdivenli Kaya Mezarı, Gavurevi Kaya Mezarı, Kadınca Köyü Kaya Mezarları, Sofçular köyü Mezarı, Pınarbaşı Kaya Mezarı, İnkaya Kaya Mezarı, Kızılören Köyü Kaya Mezarı, Gemi Köyü Mezar Odası Tümülüsler: Çukurpelit Köyünün Tellal Tepesinde, Kayaboğazı Köyünde tümülüs (Kurgan-Tumba) bulunmaktadır Türbeler: İlçe Merkezinde Abdal Paşa Türbesi, Melik Gazi Türbesi, Ede Sultan Türbesi, Camiler: İlçe Merkezinde Kötürüm Bayezıt Camii, Veznadar Camii, Tatlıca Köyünde Süzey Camii Hamamlar: İlçe Merkezinde Araç Hamamı GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER Araç İlçesinden kuzeye ve güneye giderken birçok yayla bulunmaktadır Günümüzde insanların dinlenmek amacıyla, hasretle yeşili ve temiz havayı aradığı 21Yüzyılda Araç yaylalarında tatil yapılacak yerlerdir Yayla turizmi için yapılacak hazırlık ve tanıtım sonucunda turist akınına uğraması içten bile değildir Bu yaylalar: Susuz Yaylası :İlçe Merkezine 20 km Mınay Yaylası :İlçe Merkezine 17 km Sıragömü Yaylası :İlçe Merkezine 14 km Doruk Yayla :İlçe Merkezine 40 km Gürne Yaylası :İlçe Merkezine 33 km Soguca Yaylası :İlçe Merkezine 35 km Geley Yaylası :İlçe Merkezine 30 km İlçe Merkezinde 4 katlı 50 yatak kapasiteli Elik Otel mevcuttur |
|