'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar''' |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar'''Haberiniz olsun ki, muhakkak ALLAH Teâlâ'nın velîleri için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır {Yunus Suresi/62Ayet-i Kerîme} ABAPÛŞ-İ VELÎ Anadolu evliyâsından İsmi Bâli Mehmed Çelebi olup, Bâlî Sultan olarak da bilinir Germiyan şehzâdelerinden Hızır Paşanın oğludur Dedesi Süleymân Şah, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin oğlu Sultan Veled'in kızı Mutahhara Sultan ile evli olduğundan, soyu Mevlânâ hazretlerine ulaşır Babası ona, saltanat elbisesi yerine tarîkat abası giydiği için "Abapûş-i Velî" lakabını vermiştir Abapûş-i Velî, küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı Kısa zamanda ilim tahsîlini tamamladı Ahlâk ve edeb nümûnesi idi Küçük yaşta Mevleviyye tarîkatı büyüklerinin mânevî bakışlarına kavuştu İnsanlara doğru yolu göstermek üzere icâzet, diploma aldı Devrinin büyük âlimleri ve devlet ileri gelenlerinin çoğu onun sohbetlerini tâkib ederlerdi Tîmûr Han Afyon taraflarına geldiğinde, onun bölgesine girmedi ve bâzı ihsânlarda bulunmak isteyince; "Bizim abamız, elbisemizi terk ve ihtiyaçsızlık elbisesidir" deyip kabûl etmedi Tîmûr Han Abapûşî hakkında; "Böyle zatlar boş değildir Allahü teâlâdan başkasından ne korkarlar, ne bir şey beklerler Şahların gönüllerinde onların heybeti, korkusu yer etmiştir" dedi Abapûş-i Velî ömrünün sonlarını babasından kalan dergâhında yalnız geçirdi Devamlı ibâdetle meşgûl olurdu Talebeleri ve sevenleri huzuruna gidip ders ve sohbetlerini dinler, ondan istifâde ederlerdi Çeşitli zamanlarda insanlar arasına çıkıp, onlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatır, herkesi iyiliğe teşvik ederdi Vefâtından önce kendi evine geçen Abapûş-i Velî, üç gün sonra 1485 (H890) senesinde vefât etti Afyonkarahisar Mevlevî Dergâhının bahçesine defnedildi Definden sonra bâzı hâller görüldü Talebeleri bunları hocalarının kerâmeti olarak kabûl ettiler Bu sırada sâdece görünüşe bakarak konuşanlardan birisi bu hâllerin, talebeler tarafından uydurulduğunu, bunların aslının olmayacağı gibi sözler söyledi Ayrıca kabre inkâr gözü ile baktığı anda, Allahü teâlânın gazâbına uğrayarak gözleri görmez oldu, dili tutuldu Baştan ayağa kadar bütün vücûdu titremeye başladı Bu hâle yakalandığının üçüncü günü kötü bir vaziyette öldü Allahü teâlânın evliyâsı hakkında uygunsuz konuşmanın, onu inkâr etmenin cezâsını hemen gördü 1) Sefîne-i Nefîse-i Mevleviyye; (Sâkıb Dede; Mısır 1283) c1, s4 |
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar''' |
08-02-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar'''ABBÂDÎ Meşhûr tasavvuf âlimlerinden İsmi Muzaffer bin Erdeşir bin Ebî Mensur el-Mervezî'dir Merv şehrinin bir köyüne nisbetle Abbâdî diye meşhur olmuştur Künyesi Ebû Mansur, lakabı Kutbüddîn'dir 1098 (H491)'de Merv şehrinde doğdu 1152 (H 547) senesinde Huzistan'da, Asker Mükrem denilen yerde vefât ettiSonradan Bağdâd'a nakledildi Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin kabrinin bulunduğu Şunîziyye kabristanına defn edildi İlim öğrenmeye Merv'de başladı Nasrullah ibni Ahmed bin Erdeşir, Nasrullah ibni Ahmed el-Huşamî, İsmâil bin Abdulgafûr el-Fârisî, Abdulgaffâr eş-Şirevî, Zâhir bin Tâhir, Abdülmünîm bin el-Kuşeyrî gibi zamânının meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi, hadîs-i şerîf dinleyip rivâyet etti Kendisinden ise Ebû Muhammed el-Akdân hadîs-i şerîf işitti Güvenilir bir hadîs râvisidir Vâz ve nasîhatlarıyla şöhret bulmuştur Hitâbeti çok düzgün, tesirli ve anlatım gücü kuvvetli idi Halk onun vâzlarından çok istifâde edip, şevkle dinlerdi Ona, "Sultan-ı Suhan", "Hâce-i Mânâ" ve zamânının allâmesi, en büyük âlimi mânâsında "Allâme-i Rüzgâr" gibi medhedici ünvânlar verilmiştir Bu derece tanınıp sevildikten sonra Selçuklu hükümdârı Sultan Sencer onu Abbâsî halîfesi Muktefî Liemrillâh'a elçi olarak gönderdi Abbâdî'nin tasavvuf ilminde, tasavvufun pekçok konularını açıklayan Sûfînâme adlı eseri vardır Bundan başka Menâkıb-us-Sûfiyye, hazret-i Ali ve Ehl-i beytin fazîleti hakkında Merâsîmü'd-Dîn fî Mevâsim-ül-Yakîn adlı eseri bulunmaktadır Mî'râcnâme ve Vesîle ilâ Fazîlet-il-Fazîle diğer eserleridir İbâhat-ül-Hamr adlı bir eserinden bahsedilmiş ise de Semnânî ve İbn-i Hacer gibi âlimler böyle bir eserinin bulunmadığını bildirmişlerdir Buyurdu ki: "Kabre yılanlar dışardan gelir sanmayınız Sizin kötü amelleriniz kabirde sizin için engerek yılanıdır Dünyâda iken yediğiniz haramlar da kabre yılan olarak gelir" 1) Vefeyât-ül-A'yân; c5, s212 2) Tabakât-üş-Şâfiiyye; c7, s299 3) El-Bidâye ven-Nihâye; c12, s230 4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c12, s297 5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c7, s144 |
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar''' |
08-02-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar'''ABBÂS BİN HAMZA EN-NİŞÂBÛRÎ Hadîs âlimi, hatîb ve velî Künyesi Ebü'l-Fadl'dır Evliyâdan Ebû Bekr Hafîd'in torunudur 900 (H 288) senesinde vefât etti Zünnûn-i Mısrî ve Bâyezîd-i Bistâmî ile sohbet etmiştir Hadîs-i şerîf öğrenmek için memleketleri gezerdi Evliyânın meşhûrlarından ve Şam'ın güzel kokulu çiçeği diye meşhur Ahmed bin Ebi'l-Havârî hazretlerinden hadîs-i şerîf okudu Gündüzleri oruç tutar, geceleri namaz kılardı İnsanlara doğru yolu gösterir, İslâmiyetin emirlerine sıkı sarılmaları için çok gayret sarfederdi Vâz ve nasîhatlar ederdi Bu sebeple "El-Vâiz" lakabıyla meşhûr oldu Hasan bin Muhammed Nişâbûrî annesinden şöyle nakletti: Annem vefât etmeden önce bana; "Sana hâmile iken babandan izin alıp Abbâs bin Hamza'nın sohbet ettiği yere gittim Münâsib bir yere durup, onu dinledim Sohbetini bitirince; "Ayağa kalkınız" dediHerkes kalktı ve hep birlikte ellerini açıp duâ etmeye başladılar Ben de el açıp; "Yâ Rabbî! Bana ilim sâhibi sâlih oğul ihsân et" diye duâ ettim Sonra eve döndüm Gece bir rüyâ gördüm, bir zât bana; "Müjde Allahü teâlâ senin duânı kabul buyurdu Sana bir erkek evlâd verecek Oâlim ve uzun ömürlü olacak" dedi Hasan bin Muhammed bunu anlattıktan dört gün sonra vefât etti Annesinin rüyâsında müjdelendiği gibi âlim ve uzun ömürlü bir zât idi Abbâs bin Hamza hazretleri, hocasıZünnûn-i Mısrî'nin şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İnsanlar neyi istediklerini bilselerdi, arzu ettikleri şey için verdikleri onlara zor gelmezdi" "Ey Allahım! Ben nasıl senin rızân için çalışmayayım, çünkü sen beni yoktan vâr ettin ve İslâmiyetle şereflenmemi nasîb ettin" Abbâs bin Hamza (raleyh) buyurdu ki: "Hocam Ahmed bin Ebi'l-Havârî, hocası Ebû Süleymân Dârânî'den nakletti: "Bir vaktin insanlarının bozulduğuna alâmet, o insanların korkudan çok ümid içinde olmalarıdır" "Ârif olana, devamlı olarak Rabbinin emirlerine itâattan başka bir hâl yakışmaz" Yine hocası Ahmed bin Ebi'l-Havârî'den nakleder: "Dünyâyı tanıyan ondan vazgeçer, âhireti tanıyan ona sarılır, Allahü teâlâyı tanıyan da O'nun rızâsına kavuşmak için çalışır" 1) Tabakât-üs-Sûfiyye; s 25,26,139 2) Tabakât-üş-Şâfiiyye; c3, s 26 3) Nefehât-ül-Üns Tercümesi; s 121 4) Tabakât-üs-Sûfiyye (Ensârî); s 119 5) Hazînet-ül-Meârif; c2, s165 6) Nesâyim-ül-Mehabbe; s43 7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c3, s54 |
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar''' |
08-02-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
'''A Harfi İle Başlayan Evliyalar'''ABBAS MEHDİ Erzurum'un Mehdî Abbas Mahallesine ismini veren bu mübârek zâtın Saltukoğulları devrinde yaşadığı tahmin edilmektedir Türbenin yakınında Abbas Mehdî'nin yaptırdığı bir de mescid bulunmakta olup son yıllarda tamir görmüştür Türbedeki dört kabirden yalnız birinin kitâbesi vardır Bu mezarda Kağızmani medresesini yaptıran Hacı Mehmed'in torunu ve aynı zamanda medresenin ikinci vâkıfı Ahmed Ağa yatmaktadır Vefâtı 1845 (H1262)'dir Medrese ise günümüze ulaşmamıştır |
|