İlk Genetik Deneyi, Mendel Ve Klasik Genetik |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İlk Genetik Deneyi, Mendel Ve Klasik GenetikMendel ve Klasik Genetik [1] Modern genetik biliminin kökü, Avusturyalı (Alman-çek) bir Augustinci[2] keşiş ve bir botanikçi olan Gregor Johann Mendelin gözlemlerine dayanır Günümüzün bu popüler biliminin babası olarak kabul edilen Mendel, bitkilerde kalıtım özellikleri üzerine ayrıntılı çalışmalar yapmıştır Mendel 1856 yılından itibaren çeşitli bezelye (Pisum sativum) varyetelerine ait tohumları toplamaya ve onları manastır bahçesinde yetiştirerek aralarındaki farkları incelemeye başladı 10 yıl süren gözlem ve deneylerinin ardından, bu çalışmasının önemli bulgularını Versuche über Pflanzenhybriden (Bitki melezleri üzerinde denemeler) adlı ünlü inceleme yazısıyla yayımladı ve bu yazıyı 1865de Brunn Doğa Tarihi Kurumuna (Brunn Natural History Society) sundu Mendel bezelye bitkilerindeki bazı özelliklerin kalıtımsal tekrarını izlemiş ve bunların matematiksel olarak tanımlanabileceklerini göstermiştir[3] Mendel'in çalışması kalıtımın edinilmiş değil, tanecikli olduğunu, ve pekçok özelliğin kalıtımının basit kural ve orantılar ile açıklanabileceğini öne sürmüştür O tarihlerde DNA, kromozom, mayoz bölünme gibi kavramların henüz ortaya konmamış olduğu ve bilinmediği göz önüne alınırsa, Mendelin sadece fenotipik (gözlenebilen) karakter ayrılıklarına göre yapmış olduğu değerlendirmelerin son derece başarılı oldukları söylenebilir Mendel'in ölümünden sonra gelen 1890'lara kadar, onun çalışmasının önemi geniş çaplı olarak anlaşılamadı O dönemde benzer problemler üzerinde çalışan başka bilimciler onun çalışmalarını tekrar keşfettiler ölümünden 16 yıl sonra Hollandada Hugo De Vries, Almanyada Correns ve Avusturyada E Von Tschermak adlı üç biyolog, çeşitli bitki türlerinde, birbirlerinden habersiz yaptıkları araştırmalarda, Mendel yasalarının geçerliliğini gösterdiler ve tüm sonuçları Mendel yasaları adı altında toparladılar Mendelin çalışması aynı zamanda, kalıtım çalışmalarında istatistik yönteminin kullanımını önermekteydi[4] Genetik terimi 1905de Mendelin çalışmasının önemli savunucularından William Bateson tarafından Adam Sedgwicke gönderilen bir mektupta ortaya atılmıştır[5] Bateson 1906da Londrada yapılan üçüncü Uluslararası Bitki Melezleri Konferansında yaptığı açılış konuşmasında kalıtım çalışmasını tanımlarken genetik terimini kullanarak, bu terimin yaygınlaşmasını sağlamıştır[6] (bir sıfat olarak genetik, Yunanca genesis - γένεσ&i ota;ς (kaynak)'tan türemiştir, o da genno - γεννώ (doğurmak) 'tan; biyolojik anlamıyla bu sıfat, isim haliyle 'genetik'ten daha önce, ilk defa 1860'da kullanılmıştır)) Mendelin çalışmasının yeniden keşfinin ve popüler hale gelişinin ardından, DNA moleküler temelini gün ışığına çıkarmaya yönelik birçok deney yapılmıştır Mutasyon geçirmiş beyaz gözlü Drosophila (meyve sineği) üzerindeki gözlemlerinden yola çıkan Thomas Hunt Morgan 1910da genlerin kromozomlarda yer aldığını ileri sürmüş ve 1911de mutasyonların varlığını ortaya koymuştur Morgan'ın öğrencisi Alfred Sturtevant ise genetik bağlantı fenomenini kullanmış ve 1913de genlerin kromozom boyunca birbirini izleyen dizilişi ve düzenini gösteren, ilk genetik haritayı yayımlamıştır Kaynakça: [1] http://trwikipediaorg [2] Blending inheritance [3] Lamarck, J-B (2008) In Encyclopedia Britannica Retrieved from Encyclopedia Britannica Online on 2008-03-16 [4] genetics (2008) In Encyclopedia Britannica Retrieved May 30, 2008, from Encyclopedia Britannica Online: http://wwwbritannicacom/eb/article-9110582 [5] genetics (2008) In Encyclopedia Britannica Retrieved May 30, 2008, from Encyclopedia Britannica Online: http://wwwbritannicacom/eb/article-9110582 [6] Histoire de la notion d'heredite |
|