Tiroit Kanserlerinin Tedavisi |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tiroit Kanserlerinin TedavisiTİROİT KANSERLERİNİN TEDAVİSİ Genel olarak tanısı konmuş tüm tiroit kanserlerinde ilk basamak tedavi cerrahi tedavidir Önerilen yöntem ise total tiroidektomi dediğimiz, tiroidin tamamının çıkarılmasıdır Bu yöntem, gözle görülebilir tüm tiroit dokusunun çıkarılması olarak da tanımlanabilir İyi seyirli kanserlerde de ( papiller ve foliküler ) bu yöntem kullanılır mı? Prensip olarak tüm kanserlerde tiroidin tamamının çıkarılması kabul edilir Bu prensip doğal olarak iyi seyirli kanserler için de geçerlidir Çünkü iyi seyirli kanserlerin oldukça önemli bir kısmında tümör tiroit içinde birkaç noktada birden gelişmiş olabilir Geride tiroit dokusu bırakılırsa bu doku da çok küçük de olsa tümör kalmış olabilir Bu tip tümörler çok az oranda da olsa ileride kötü seyirli anaplastik kansere dönebilmektedir Yine bazı iyi seyirli kanserler yüksek riskli alt gruba girmiş olabilir ( Tablo-3 ) ve bu hastalarda tedavinin tam başarılı olabilmesi için ameliyattan sonra radyoaktif iyotla radyasyon tedavisi gerekebilir Bunun da etkili olabilmesi için geride hiç tiroit dokusu kalmamış olması tercih edilir Diğer yandan ameliyat olan hastaların takibinde kan tiroglobulin seviyesinin izlenmesi önem kazanır Eğer tiroidin tamamı çıkarılmamışsa bu testin değeri oldukça düşmektedir Tiroidinin tamamı çıkarılmış olan hastalarda tiroglobulin değeri yüksek olarak ölçülürse hastada tümörün tekrarladığı veya başka yerlere yayıldığı ( metastaz ) anlamı çıkabilir ve gerekli tetkiklerin yapılması ve başka tedavi yöntemlerinin gündeme gelmesine olanak sağlar Dolayısıyla tanısı belli olan iyi seyirli kanserlerde ideal tedavi tiroidin tamamının çıkarılmasıdır Bu durumun istisnaları var mıdır? Bunu bir örnekle açıklamakta yarar vardır Tiroidin de var olan nodül veya nodüller nedeniyle ameliyatına karar verilmiş olan genç bir hastayı ele alalım Ameliyat öncesi yapılan araştırmalarda kanser için herhangi bir ip ucu bulunmamışsa; birçok cerrah tiroidin tamamını çıkarmaktan kaçınır ve bu hastaya da tiroidin tamamının çıkarılmadığı yöntemlerden birini uygular Çıkarılan parçanın kesin incelenmesi sonucunda hastada iyi seyirli papiller veya foliküler kanser olduğu saptanmış olsun Bu durumda ne yapılmalıdır sorusunun yanıtı halen tartışılmaktadır Tablo-3de görüldüğü gibi hasta düşük yada yüksek risk grubunda olabilir Düşük risk grubunda olan hastaların izlenmesi bir ölçüde kabul edilebilir Ancak yüksek risk grubunda olan bir hastanın yeniden ameliyat edilerek geride kalan tiroit dokularının olabildiğince çıkarılması gereklidir Çünkü bu hastaların büyük olasılıkla radyoaktif iyot tedavisine gereksinimleri olacaktır Daha önce de değinildiği gibi etkin bir radyasyon tedavisi için geride doku kalmamış ya da çok az kalmış olması tercih edilmektedir İyi seyirli kanserlerin hepsinde radyoaktif iyot vermek gerekir mi? Biraz önce de değinildiği gibi düşük riskli hasta gruplarında tiroidin tamamı çıkarılmışsa veya kanser çapı 1-15 cmden küçükse çoğunlukla bu tedaviye gereksinim olmadığı söylenebilir Ancak yüksek riskli hastalara bu tedavinin verilmesi uygun olabilir Hangi hastaya ne zaman ve ne dozda radyoaktif iyot verileceği, esas olarak ameliyattan 4-6 hafta sonra yapılacak tetkiklerle belirlenmesi daha uygun bir yol gibi görülmektedir [/b] |
Tiroit Kanserlerinin Tedavisi |
07-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tiroit Kanserlerinin TedavisiTİROİT KANSERLERİNİN TEDAVİSİ Genel olarak tanısı konmuş tüm tiroit kanserlerinde ilk basamak tedavi cerrahi tedavidir Önerilen yöntem ise total tiroidektomi dediğimiz, tiroidin tamamının çıkarılmasıdır Bu yöntem, gözle görülebilir tüm tiroit dokusunun çıkarılması olarak da tanımlanabilir İyi seyirli kanserlerde de ( papiller ve foliküler ) bu yöntem kullanılır mı? Prensip olarak tüm kanserlerde tiroidin tamamının çıkarılması kabul edilir Bu prensip doğal olarak iyi seyirli kanserler için de geçerlidir Çünkü iyi seyirli kanserlerin oldukça önemli bir kısmında tümör tiroit içinde birkaç noktada birden gelişmiş olabilir Geride tiroit dokusu bırakılırsa bu doku da çok küçük de olsa tümör kalmış olabilir Bu tip tümörler çok az oranda da olsa ileride kötü seyirli anaplastik kansere dönebilmektedir Yine bazı iyi seyirli kanserler yüksek riskli alt gruba girmiş olabilir ( Tablo-3 ) ve bu hastalarda tedavinin tam başarılı olabilmesi için ameliyattan sonra radyoaktif iyotla radyasyon tedavisi gerekebilir Bunun da etkili olabilmesi için geride hiç tiroit dokusu kalmamış olması tercih edilir Diğer yandan ameliyat olan hastaların takibinde kan tiroglobulin seviyesinin izlenmesi önem kazanır Eğer tiroidin tamamı çıkarılmamışsa bu testin değeri oldukça düşmektedir Tiroidinin tamamı çıkarılmış olan hastalarda tiroglobulin değeri yüksek olarak ölçülürse hastada tümörün tekrarladığı veya başka yerlere yayıldığı ( metastaz ) anlamı çıkabilir ve gerekli tetkiklerin yapılması ve başka tedavi yöntemlerinin gündeme gelmesine olanak sağlar Dolayısıyla tanısı belli olan iyi seyirli kanserlerde ideal tedavi tiroidin tamamının çıkarılmasıdır Bu durumun istisnaları var mıdır? Bunu bir örnekle açıklamakta yarar vardır Tiroidin de var olan nodül veya nodüller nedeniyle ameliyatına karar verilmiş olan genç bir hastayı ele alalım Ameliyat öncesi yapılan araştırmalarda kanser için herhangi bir ip ucu bulunmamışsa; birçok cerrah tiroidin tamamını çıkarmaktan kaçınır ve bu hastaya da tiroidin tamamının çıkarılmadığı yöntemlerden birini uygular Çıkarılan parçanın kesin incelenmesi sonucunda hastada iyi seyirli papiller veya foliküler kanser olduğu saptanmış olsun Bu durumda ne yapılmalıdır sorusunun yanıtı halen tartışılmaktadır Tablo-3de görüldüğü gibi hasta düşük yada yüksek risk grubunda olabilir Düşük risk grubunda olan hastaların izlenmesi bir ölçüde kabul edilebilir Ancak yüksek risk grubunda olan bir hastanın yeniden ameliyat edilerek geride kalan tiroit dokularının olabildiğince çıkarılması gereklidir Çünkü bu hastaların büyük olasılıkla radyoaktif iyot tedavisine gereksinimleri olacaktır Daha önce de değinildiği gibi etkin bir radyasyon tedavisi için geride doku kalmamış ya da çok az kalmış olması tercih edilmektedir İyi seyirli kanserlerin hepsinde radyoaktif iyot vermek gerekir mi? Biraz önce de değinildiği gibi düşük riskli hasta gruplarında tiroidin tamamı çıkarılmışsa veya kanser çapı 1-15 cmden küçükse çoğunlukla bu tedaviye gereksinim olmadığı söylenebilir Ancak yüksek riskli hastalara bu tedavinin verilmesi uygun olabilir Hangi hastaya ne zaman ve ne dozda radyoaktif iyot verileceği, esas olarak ameliyattan 4-6 hafta sonra yapılacak tetkiklerle belirlenmesi daha uygun bir yol gibi görülmektedir [/b] |
Tiroit Kanserlerinin Tedavisi |
07-23-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tiroit Kanserlerinin TedavisiTİROİT KANSERLERİNİN TEDAVİSİ Genel olarak tanısı konmuş tüm tiroit kanserlerinde ilk basamak tedavi cerrahi tedavidir Önerilen yöntem ise total tiroidektomi dediğimiz, tiroidin tamamının çıkarılmasıdır Bu yöntem, gözle görülebilir tüm tiroit dokusunun çıkarılması olarak da tanımlanabilir İyi seyirli kanserlerde de ( papiller ve foliküler ) bu yöntem kullanılır mı? Prensip olarak tüm kanserlerde tiroidin tamamının çıkarılması kabul edilir Bu prensip doğal olarak iyi seyirli kanserler için de geçerlidir Çünkü iyi seyirli kanserlerin oldukça önemli bir kısmında tümör tiroit içinde birkaç noktada birden gelişmiş olabilir Geride tiroit dokusu bırakılırsa bu doku da çok küçük de olsa tümör kalmış olabilir Bu tip tümörler çok az oranda da olsa ileride kötü seyirli anaplastik kansere dönebilmektedir Yine bazı iyi seyirli kanserler yüksek riskli alt gruba girmiş olabilir ( Tablo-3 ) ve bu hastalarda tedavinin tam başarılı olabilmesi için ameliyattan sonra radyoaktif iyotla radyasyon tedavisi gerekebilir Bunun da etkili olabilmesi için geride hiç tiroit dokusu kalmamış olması tercih edilir Diğer yandan ameliyat olan hastaların takibinde kan tiroglobulin seviyesinin izlenmesi önem kazanır Eğer tiroidin tamamı çıkarılmamışsa bu testin değeri oldukça düşmektedir Tiroidinin tamamı çıkarılmış olan hastalarda tiroglobulin değeri yüksek olarak ölçülürse hastada tümörün tekrarladığı veya başka yerlere yayıldığı ( metastaz ) anlamı çıkabilir ve gerekli tetkiklerin yapılması ve başka tedavi yöntemlerinin gündeme gelmesine olanak sağlar Dolayısıyla tanısı belli olan iyi seyirli kanserlerde ideal tedavi tiroidin tamamının çıkarılmasıdır Bu durumun istisnaları var mıdır? Bunu bir örnekle açıklamakta yarar vardır Tiroidin de var olan nodül veya nodüller nedeniyle ameliyatına karar verilmiş olan genç bir hastayı ele alalım Ameliyat öncesi yapılan araştırmalarda kanser için herhangi bir ip ucu bulunmamışsa; birçok cerrah tiroidin tamamını çıkarmaktan kaçınır ve bu hastaya da tiroidin tamamının çıkarılmadığı yöntemlerden birini uygular Çıkarılan parçanın kesin incelenmesi sonucunda hastada iyi seyirli papiller veya foliküler kanser olduğu saptanmış olsun Bu durumda ne yapılmalıdır sorusunun yanıtı halen tartışılmaktadır Tablo-3de görüldüğü gibi hasta düşük yada yüksek risk grubunda olabilir Düşük risk grubunda olan hastaların izlenmesi bir ölçüde kabul edilebilir Ancak yüksek risk grubunda olan bir hastanın yeniden ameliyat edilerek geride kalan tiroit dokularının olabildiğince çıkarılması gereklidir Çünkü bu hastaların büyük olasılıkla radyoaktif iyot tedavisine gereksinimleri olacaktır Daha önce de değinildiği gibi etkin bir radyasyon tedavisi için geride doku kalmamış ya da çok az kalmış olması tercih edilmektedir İyi seyirli kanserlerin hepsinde radyoaktif iyot vermek gerekir mi? Biraz önce de değinildiği gibi düşük riskli hasta gruplarında tiroidin tamamı çıkarılmışsa veya kanser çapı 1-15 cmden küçükse çoğunlukla bu tedaviye gereksinim olmadığı söylenebilir Ancak yüksek riskli hastalara bu tedavinin verilmesi uygun olabilir Hangi hastaya ne zaman ve ne dozda radyoaktif iyot verileceği, esas olarak ameliyattan 4-6 hafta sonra yapılacak tetkiklerle belirlenmesi daha uygun bir yol gibi görülmektedir [/b] |
|