Puro Tipi Ufo / Ana Gemi |
07-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Puro Tipi Ufo / Ana GemiPuro Tipi UFO / ANA GEMİ Adamski nin ziyaret ettiği ana gemiye ait farklı bir açıdan çekilmiş resim: Müşahade edilen silindir biçimli, 300 mboyundaki hava gemileri uçan daire taşıyıcısı olamazlar mı? Birçok müşahitler bunların içinden uçan dairelerin çıktıklarını görmüşlerdirBütün bunlarda belirli bir ölçüde mantık vardırBiz tekrar MHD uçan dairemizi ele alalımAkım, helozonik hale getirmek için, en az 50000 Gauss’luk bir manyetik alan gereklidirAyrıca cihazın etrafında plazmayı meydana getirmek için en azından bir milyon voltluk bir akım jenaratörü lazımdırEğer gerilim çok zayıfsa akım geçmez ‘B’ alanı çok zayıfsa: akım hatları yeteri kadar helozonik olmaz UFO Gözlem raporlarından yola çıkılarak yapılan temsili UFO resimleri: Bu tipten 10 tane uçan daire alalımOnları üst üste koyalım( Resim 29)Manyetik alanlar birbirine eklenirlerÖte yandan, her elektronik jenaratörü seri bağlanmış bir volta pilinin elemanları gibi hareket ederlerSonuç olarak: çok ekonomik bir gurup uçuşu mümkün olabilirBurada motoru rölantide çalışan her motor manyetik ve elektrik alanların kritik değerlerinin ancak onda birini sağlar Bu görüş açısından, silindirler uçan dairenin plaka gurupları olacaktırDüz kesim, arka yüz, pilin primerine karşılıktır Bir UFO ya da üst uzay aracı elektromanyetik bir sistemdirBizler elektron akımının kapalı devre iletken teller içerisindeki hareketi sonucunda açığa çıkan elektriksel akım alanları teknolojisi ile bir şeyler yapamaya çalışıyoruzBizler bugün için elektron hareketine dayalı bir ELEKTRONİK sistemden söz ettiğimiz gibi gelecekteki torunlarımız yüksek sezgisel bir olasılıkla ışık fotonlarının hareket dinamiğine bağlı FOTONİK bir teknolojiyi kullanacaktırlarAynen elektronların madensel teller boyunca iletildikleri gibi ışık fotonları da ‘cam elyafından’ yapılma iletkenler boyunca iletilebilirler Bu aşamada, UFOların kristalden oluşmuş bir yapıya sahip olabileceklerini, yani bizim elektronları kullanbildiğimiz gibi fotonları ve madensel teller yerine de kristal telden telleri kullanabilen kristalden yapılma uzay araçlarını düşleyebilirizGeleceğin bilimi ve teknolojisi ‘fotonik bilimi’ ve foton teknolojisi olarak özetlenebilir İçinden elektrik akımı geçen bir telin çevresinde nasıl elektromanyetik alanlar oluşuyorsa, haddeden çekilmiş kristalden bir lif çevresinde de öylesine bir alan oluşturulabilirDüşüncemizi daha da ötelere zorlayarak, tüm kristal elyafından yapılma motorlar, dinamolar ve devreler bile imgeleyebilirizGeleceğin uzay araçları ışıktan yakıtlar kullanarak gökyüzüne doğru yükselecektirlerBu sevk sistemleri ‘foton roketleri’ nden ziyade elektrogravitasyonel uzay araçları şeklinde yapılar olacaktırFotonik tepkimel itim sistemleri, klasik tepkimel itim teknolojisinin devamı niteliğinde olan dar görüşlü bir düşünüşün ürünü olarak ortaya konmaktadırlarAsıl yıldız gemisi teknolojisi elektrogravitasyonel bir sevk sistemini esas alan bir teknolojidirBu temelde elektromanyetik bir sevk sistemidir Gerçek Puro biçimli UFO Resimleri: Altta sağda Adamski' nin çektiği Puro biçimli bir UFO resmi görülmektedirDiğer resim Rus hava sahasında çekilmiş bir UFO resmi! ANA GEMİ UFO- GENEL YAPILARI Dünyanın bir çok bölgesinden bir çok insan tarafından uzaylılarla temas sonucunda alınan bilgiler UFO araştırmacıları arasında dergiler, kitaplar ve söylentiler aracılığıyla dolaşmaktadırTüm bunları bu web sitemizde yazmaya kalkarsak buna ne web sayfaları yeter ne de bu spekülatif konumdaki bilgileri toplayıp yazmaya zaman yeter! Ama genelde bu temaslar sonucunda ifade edilen teknik ya da tekniğe yakın ifadeleri özetlemek adına bu uzaylılara ait olduğu iddia edilen bilgileri şöyle özetleyebiliriz Deniyor ki bu araçlar yeryüzündeki şehirlerimizden daha büyüktürBu araçların içinde tarlalar (ekim alanları), göller ve içinde yaşayan balıklar gibi gereken ölçüde her türlü doğal ortamın bir kopyası bulunmaktadırUzaylılara ait ana gemilerin aynen yolcu uçaklarımızda olduğu gibi yakıt ikmaline benzeyen enerji şarjına ihtiyacı olduğu söylenmektedirDiyorlar ki biz bunu, dünyanızın çevresindeki barometrik ve kozmik tabakalar sayesinde yapıyoruzBizler gemilerimizi şarj ettikten sonra burdan tekrar ayrılacağızBu işlem iki ve üç hafta kadar sürmektedirKafanızdan geçen hemen hemen her şeyi yapabilirizGörülebilir ve görünmez hale geçebiliriz () Bu ana gemilerin içinde yine benzer bir sevk prensibiyle çalışan ve yakın seyahatlerde kullanılmak üzere tasarımlanmış birkaç kişilik mürettebat taşıyabilen daha küçük uzay gemileri varBu küçük gemilerin sayısı ihtiyaca göre yüzlerce ve binlerce olabilir Bu daha küçük yakın mesafe gemiler bizim dünyamızdaki uçak gemilerinin üstünde bulunan Jet savaş uçaklarına benzetilebilirBu uzaylılara ait ana gemiler dünyamızın yaklaşık 1450 kmyukarısında yer almaktadırAksi taktirde bu ana gemilerin yeryüzüne çok daha fazla yaklaşmaları durumunda ana gemiden yayılan yüksek güçteki elektromanyetizmal radyasyon alanının zararlı yan etkilerinden dolayı tehlikeli bulunmaktadırBu ana gemileri ziyaret edenler kapı giriş ve çıkışlarının gemi duvarlarındaki kesim izinin asla fark edilemediğini ifade etmişlerdirGerçekten bu bence geminin yapı materyalinin özelliklerine dair küçükte olsa bir ip ucu vermektedir George Adamki’nın iddialarına göre uzaylılar’la ikinci karşılaşması 18 şubat 1953 yılında Los Angeles’da olmuşturBu buluşmada, uzaylılar Adamski’yi küçük çaplı bir uçan daire’ye bindirmişler ve 13500 m İrtifada bulunan Ana Gemi’ye götürmüşlerdirKi bu ifadeleri daha detaylı okuduğumda kendilerini başka gezegenlerden gelen uzaylılar olarak gösteren bu ziyaretçilerin tıpa tıp insana benzemeleri ve ingilizceyi olduğundan biraz daha faklı bir diksiyonla güzel konuşmaları, Adamski’ye olan yaklaşımlarından dolayı bu görüşmelerin bir okur olarak sezinlediğim atmosferi bende bu varlıkların bizim geleceğimizden gelen zaman yolcuları olduğu yönünde çok kuvvetli bir kanı uyandırmıştırHatta bir ara bu varlıkların dünyanın geçmişine ait gelişmeler hakkında çok rahat biçimde detaylı örnekler vermeleri Adamski' yi şaşırtmıştır Bilemiyorum fakat ilginç olan şey şu biz kendi medyumlarımızla uzay/zaman engeli olmadan Adamski nin bu resmini çektiği gemilerin içindeki canlıları zihinsel olarak taradığımızda bunların insana benzemeyen yaratıklar olduğunu gördük Şimdi bu ne anlama geliyor? Ya Adamski’in çektiği resimler görüştüğü uzaylılara ait değil ya da bizim medyum yalan söylüyor? Ya da gelen uzaylılar sadece bir tek planetten gelen uzaylı gruplar değil!Bu gemiler içinde ortak araştırma yapan bir çok dünya dışı grup olmalıPeki Adamski bu yabancı gruplarla neden tanıştırılmadı? Acaba gelecekteki torunlarımızla iş birliği yapan uzaylı grupların ortak planı gereği Adamski’nin aklını karıştırmamak ve onu ürkütmemek içinmi sadece insanlarla görüştürüldü? Kesin olan bir şey varki Adamski’nin çektiği resimlerin sahte olmadığı bizim medyumlarımızcada doğrulandıAma gemin içindeki canlılar Adamski’nin görüştüğü insansı formdaki canlılara benzemiyorduBen açıkcası tarafsız bir araştırmacı olarak diyebilirimki ne klasik UFO araştırmacılarının ne de yakın temaslar sonucu bilgi aldıklarını iddia edenlerin dedikleri gibi bir gerçek varOrtada bence hem temascıların hemde biz araştırmacıların tam olarak bilemediği ve bizlere söylenmeyen daha büyük bir plan sözkonusuBizler bu gerçeğin sadece küçük bir kısmını biliyoruzUFO lar konusundaki araştırmalarım derinleştikçe mesele beni de aşan bir şekilde daha da karmaşık bir hal almakta! Fakat sonuç olarak dünya çapında olan bu UFO olaylarının büyük bir kısmı zaman yolculuğu gerçeğini teyit eden bilgiler içermektedirBen doğrudan UFO fenomeniyle ilgilenmiyorumBen öncelikle zaman yolculuğu teknolojisiyle ilgileniyorumFakat bu temas ve UFO larla yakın karşılaşma iddiaları içinde sunulan bazı ifadeler benim bu konudaki kafamın bir kenarında gizlice şekillenen zaman yolculuğuna dair olan teknolojik ön görülerimle uyuşmakta ve henüz boş bıraktığım eksik yerlere adeta bir ‘yap-boz logonun’ parçaları gibi oturmaktadırBu da UFO fenomenine olan ilgimi her geçen gün biraz daha arttırmaktadırİşin ilginç yanı farklı kaynaklardan gelen temas iddiaları içinde sunulan UFO teknolojisine dair bilgilerde kendi arasında bir uyumluluk göstermektedirBu kadar şeyden sonra resmi bilim düzeyinde UFO fenomenini onaylamasak bile bu fenomene karşı kayıtsız kalmakta bence biraz olsun geniş düşünen aklı başında insanlar için mümkün değil! Evet uzaylıların verdiği bilgileri genel bir çerçevede toparlamaya devam edelim Adamski uzaylılar tarafından ana gemiye götürülüşünü şöyle anlatıyor: Bindiğimiz geminin (UFO pilotu) pilotu ana gemiye yaklaşmak üzere olduğumuzu söylediAdamski’nin yanındaki uzaylı şöyle dedi; ‘‘ Bu, geçen sene sizinle çölde buluştuğumuzda sizi ve beraberinizdekileri heyecanlandıran büyük Ana Gemi’dirBurada, Dünya’dan yaklaşık 13500myüksekte bizi bekliyorduBakın bu küçük gemilerin (UFO’ların) onun üzerine nasıl indiğini ve içeriye giriş ile nasıl taşındıklarını göreceksiniz’’ Adamski' nin Ziyaret ettiği ana gemilere ait çektiği resimler: Adamski: Yuvarlak pencerede gördüklerim beni hayran bıraktıAltımızda muazzam bir büyüklükte kara bir gölge hareketsiz uzanıyorduYakınına geldiğimizde bunun azametli gövdesi görüş alanımızı aşıyorduŞimdi sadece onun dışarı ve aşağıya doğru yuvarlak dış yanını görebiliyordumOna yavaş yavaş yaklaştık ve hemen bu koca gemi’nin tam üstüne geldikUzaylıların söylediğine göre Gemi’nin çapı 51 m, boyu da 600 m’den fazla idiPuro şeklindeki bu azametli Gemi’nin orada stratosferde hareketsiz duruşunun manzarası hatıralarımdan asla silinmeyecektir Bizim küçük aracımız bir uçak gemisinin güvertesine inen uçaklar gibi Ana Gemi’nin üzerine doğru süzüldüBu sırada karşımızda balina ağzı gibi üstü yuvarlak büyük bir kapağın açık olarak durduğunu gördümBu gemilerin fotoğraflarında küt burunlarının aşağıya doğru eğimli olduğunu göreceksinizKapak, Gemi’nin silindirik gövdesinin uç kısmına doğru hissolunur derecede yassılaştığı yere yakındı İçinde bulunduğumuz uçan daire, Ana gemi’nin yüzeyine dokunur dokunmaz, ileriye, kapağın içine doğru hareket etti ve aşağıya doğru meyillenen bir yoldan bu kudretli -devasa Gemi’nin içine doğru kaymaya başladıİşte o sırada ilk defa midemde bir düşme hissinin tesirini duydumBundan şöyle bir sonuca vardım ki, uçan daire içinde pek hissedemediğimiz bir yer çekimi, bu devasa boyutlardak Gemi'de kendisini gösteriyorduPek dik olamayan bir açıyla ve uçan dairenin dış kaplamasının (Flanş) iki yanında uzanan iki ray arasından, flanş'ın friksiyon ve manyetik kuvvetinin kontrolü altında yumuşak bir şekilde aşağıya doğru kayıp gidiyordukSadece bir kere yerime geçerken şöyle bir duraklaması sırasında dengemi kaybeder gibi olsam da uzaylı Orthon'un yardımı ile tekrar düzeldimSonra, Ana Gemi'nin tahminime göre altı ile üstü arasında ortalama bir yerine varıncaya kadar bu yumuşak ve yavaş kayma devam ettiBuraya gelince araç durdu ve kapı yana kayarak hemen açıldıAçılan kapıdan, 4,5 x 1,80 metre boyutundaki bir platformun üzerinde ayakta duran bir adam göründüElinde, ucunda madeni mengeneye benzer bir başlığı olan bir kablo tutmakta idi Boyu 1,70 kadardıÜzerinde Orthon'un üzerinde gördüğüm açık kahve renkli aynı biçim ve renklerde bir uçuş elbisesi vardı 12 basamakla Gemi'nin güvertelerinden birisine inilmekte idi Merdivenlerden inerken, aracımızın geldiğimiz istikamet ile aşağı doğru giden rayların kesiştiği bir makas başında durmuş olduğunu farkettim Bir çift ray bükülerek aşağı doğru Ana Gemi'nin iç kısımlarına uzayıp gidiyorduAradaki karanlık bir kısım bu alt kısmı gözden saklıyordu Diğer bir çift ray ise geriye doğru düz bir hat halinde uzadıktan sonra geldiğimiz istikamet ile bir makasta kesişerek içinde aynı tipten bir çok uçan daireler'in bulunduğu büyük bir depo yahut hangara gidiyordu << O sırada uzaylı Firkon Adamski'nin yanına gelerek; '' orası planetler arası seyahatler esnasında uçan daireler'in depolandığı hangardır,'' diye izahat verdi ve devam etti, 'diğer bir planete giderken uçan dairemiz platformda ancak bizim inmemiz için gerekli olan zaman kadar kalır, sonra makası geçerek hangarda yerine çekilirFakat biz tekrar Dünya'ya döneceğimizden araç platformda yeniden şarj edilmektedir'Bu gemiler Ana Gemi'lerde şarj edilmek suretiyle ve kısa mesafeler içinde kullanılan küçük gemilerdirGerekli olan güçleri kendileri üretmezlerAna Gemi tarafından şarj edilmeleri lazımdır Daha ziyade temasta bulunulan ve gözlemlenen yer arasında devamlı geliş gidişlerde kullanılırlar'' dedi>> Firkon uzay gemileri hakkında Adamski'ye şöyle bir bilgi veriyor: << Gemi sizin de tanıdığınız ve elektromanyetik dediğiniz tabiat kuvvetinden faydalanmaktadırBu kuvvet daima fazlasıyla mevcutturFazla olan bu kuvvet Gemi'nin dış yüzeylerinden uzaya belli bir mesafeye kadar bazen kısa, bazen de kilometrelerce öteye kadar etkili bir alan olarak taşar ve her türlü parçacıklara ve sizlerin dünya teriminiz ile ''uzay döküntüsü'' dediğiniz cisimlere karşı sürekli kuvvet radyasyonu nedeniyle onları uzaklaştırarak adeta bir perde vazifesini görürürUzayda, elektromanyetik denizinde hareket eden herşey etrafındaki alanı ile negatiftirDolayısıyla, negatif radyasyon da bu negatif parçacıkları itmek ve kendinden uzaklaştırmak suretiyle Gemi'yi hem onların çarpmasından, hem de sürtünme dolayısıyla oluşacak ısıdan korurBu elektromanyetik alan gücü ayrıca uzayda Gemi'lerimizi yürüten aynı kuvvettirGemilerimiz uzayda bir nehir akıntısı boyunca sanki kayar gibi yol alırlar Tabiatta mevcut kuvvetleri doğru olarak kullanmasını öğrendiğiniz gün, yapacağınız gemi ile denizin üstünde olduğu kadar atmosferde ve uzay da istediğiniz gibi gezebileceksinizBizler gemilerimizi içine alan bu elektromanyetik alan gücünün vibrasyonlarını yükselterek göze görünmez hale gelebilirizUzay gemimizin bir meteorite karşı sürtünme arzedecek sertlik ve yoğunluk fazından çıkmasıyla uzay gemisi bir meteoritin içinden hayalet gibi ona dokunmadan onunla sürtüşmeden geçip gidebilirBu işlem geminin maddesine ait vibrasyonların ayarlanması ile mümkündür>> Adamski: Tüm bu anlatılanlardan sonra içimde, bizimde insanlık olarak bir gün uzayda böyle dolaşabileceğimiz ümidi doğduUzay seyahatleri için ilk halledilmesi gereken sorunun yerçekiminin yenilmesi olduğu bütün açıklığı ile bir kez daha ortaya çıkıyordu Ana Gemi'ye bizi getiren küçük uçan daire, ziyaretimiz sırasında şarj edilmiş ve şimdi bizi tekrar dünyaya götürmek üzere hazır duruyordu Kapı açıktıUzaylı Ramu, Firkon ve ben içeri girdik, Ramu kontrol kısmına geçti Kavrama ve kablo, biz merdivenleri çıkarken alınmıştıHepimizin içeri girmesiyle kapı kendiliğinden ve sessizce kapandıEğimli raylardan aşağıya sessizce ve yavaş yavaş kaymaya başladıkİki hava kapağını geçtikten sonra Gemi'nin alt kısmından tekrar uzaya çıktıkEğimli raylardan kayarken yine miğdemde hafif bir çekilme hissi duydumFakat bu, Gemi'ye girerken duyduğum kadar kuvvetli değildiAynı zamanda daha kısa süreli olmuştu Kapakların arkamızdan kapanmasından inanılmayacak kadar kısa bir süre sonra uçan daire'nin kapısı tekrar açıldıFirkon, 'evet, işte dünyadayız' dedi Bu sefer uçan daire tamamen yere inmemiştiYerden tahminen 15 cm kadar yüksekte havada asılı duruyordu Uzay aracından indik ve vedalaşmadan sonra araç gökyüzüne doğru kayar gibi yükselerek çok kısa sürede gözden kaybolduGemi dünyaya geri dönerken bunu hissedecek ne bir sarsıntı ne bir hareket belirtisi nede bir herhangi bir ses duydum! Sadece kapı açıldı ve dünyaya gelmiş olduğumuzu söylediklerinde Gemi'nin durduğunu farkettim |
|