Dna Ahlâkı |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dna AhlâkıDünya bilim adına müthiş ilerlemeler kaydetmektedir Bilim adamlarına 'Ulaşabileceğimiz son noktaya ulaştık' dedirten bu son günlerde henüz başlangıç noktasında bulunan bir bilim var: 'Genetik Mühendisliği' Mendel'den günümüze genetik sahasındaki çalışmalar elbette çok büyük gelişmeler kaydetmiştir Fakat asıl mesele bu elde edilen gelişmelerin mühendislik alanında kullanılmaya başlamasıyla ortaya çıkan problemler, yani Biyo-etik (Biyoloji Ahlâkı) problemlerinin nasıl çözüleceğidir Biyo-etik konusunda verilebilecek en güzel örnek geçtiğimiz yıllarda çevrilmiş filmlerden birisi 'Gattaca' Film çok da uzak olmayan bir gelecekte geçmekte Filmin genetik yapı itibariyle zayıf olan baş kahramanının hayali, astronot olup feza yolculuğuna çıkmak Fakat şartlar buna elvermemekte Astronot olabilmesi için seçilen okul; öğrencilerini tamamen DNA yapısına göre seçmekte ve kahramanımızın hiç şansı yok Daha doğduğunda genetik olarak zayıf olduğu anlaşılan Vincent, hayatı boyunca ne kadar gayret gösterirse göstersin, genleri tamamen biyoteknoloji lâboratuarlarında hazırlanmış 'ısmarlama bebek' olan erkek kardeşine üstün gelemiyor Kendisini zorlasa da hiç bir gelişme elde edemediği gibi, gen yapısının tamamen farkında olan ailesi de onu her zaman vazgeçmeye zorlamakta Vincent'in tek suçu anne ve babasının, onun doğumu hakkında; 'Çocuğumuzun doğumunu tamamen kadere bırakalım Gen dizilişi ne olursa olsun, bu daha fıtrî' kararını vererek onun dünyaya gelmesine vesile olmaları Bu karar bütün hayatını değiştiriyor Hiç de sağlam genleri olmayan Vincent iş için başvurduğu her şirketten hayır cevabı almakta Şirkete giriş için ne bir mülâkat, ne imtihan hiç birşey yok Tek yapması gereken kan veya idrar örneği vermesi ve daha sonra DNA testini beklemesi Üstün bir gene sahip olmak bütün kapıları açmakta Filmin senaryo yazarı geleceğin dünyasının en büyük problemlerini nasıl da günümüze taşımış İngiltere'deki sigorta şirketlerinin mânâsız davranışlarına bakarsak bunu çok iyi anlayabiliriz Gen yapısı itibariyle çeşitli hastalıklara yakalanma tehlikesi yüksek insanların sigorta ücretleri ya daha yüksek oluyor ya da imkânsızlaşıyor Bunu bir mânâda 'genetik ayrımcılık' olarak algılayabiliriz İnsanî açıdan çok büyük bir yanlış olan bu ayrımcılık, yavaş yavaş, toplumların düşünce dünyalarında yer etmeye başlamış durumdadır Karşısına çıkan her türlü ahlâkî problemi akıl yoluyla çözmeye calışan toplumlarda gen bilimi çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir Küreselleşen dünyamızda, çok hızlı tedbirler alınarak milletlerarası platformda geçerli olacak Bio-etik kanunları derhal oluşturulmalıdır Aksi takdirde geometrik hızla ilerleyen bu bilim, çok acı sonuçlar doğurabilir Son zamanlarda gündemde oldukça yer alan konulardan biri de clonning yani kopyalama Klonlama için tek ihtiyacınız olan şey, kopyalamak istediğiniz canlının DNA'sı ki, bunu elde etmek için canlının saçı, kılı, kemik hücresi veya benzeri bir parçası yeterli olmaktadır Kopyalama yoluyla istediğiniz her canlının 'genetik yapı olarak' aynısını teorik olarak üretmeniz mümkün Tabiî ki hedef insan olunca işin içine 'ruh' kavramı giriyor İnsan klonlamak belki şu anda teknik olarak mümkün olmasa da (mümkün olma ihtimali de çok yüksek), insanı kopyaladığımızı düşünürsek, ikiz kardeş üretme işlemine benzer bir uygulama yapmış oluruz Ancak klonlanan insan, morfolojik, anatomik ve genetik olarak aynı olsa da, ruh tamamen farklı oluyor Tabiî ki yetişme ortamı, beslenme vs şartların tesiriyle fizikî olarak da, zamanla benzememesi kuvvetle muhtemel Klonlama her ne kadar ikiz kardeş üretmeye benzese de, bilim adamları çoğunlukla, toplumda oluşturacağı yaraların oldukça büyük olacağı düşüncesindeler Bilhassa belli bir zaman yaşayıp ölmüş bir insanı kopyalamanın toplum psikolojisine vereceği zararları tahmin etmek çok güç Belki de ''Tekâsur'' suresinde belirtildiği gibi, 'çoklukla böbürlenen' insan toplulukları mezarlara koşarak ölmüşlerini tekrar hayata getirme sevdasına düşecekler Bu da toplumda derin yaralar açacak ve ekolojik olarak da gen havuzundaki çeşitlilik prensibine büyük zararlar verecek Çok güçlü bir geni çoğaltarak güçlü ordular kurmak, aynı fizikî yapıdaki insanları kullanarak casusluk uygulamalarına başlamak, geçmişte büyük işler başarmış tarihe adını yazdırmış insanları kopyalayarak bundan fayda gözetmeye çalışmak dahi mümkün gibi görünüyor Bunlar her ne kadar fantastik hikâyeler gibi gözükse de, insanlığı bekleyen iki ağzı da keskin kılıç gibi Genetik biliminin suiistimalinin doğuracağı acı neticelere Kur'ân-ı Kerim'in bazı yerlerinde dikkat çekiliyor gibi Meselâ 'Nisa' suresinin 119 âyetinde, "Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, şüphesiz onlara emredecegim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler", "Kim Allah'ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür" buyrulmaktadir İnek ve domuzlar genetik mühendisliği teknikleriyle kopyalanırken kulaklarından kesilip alınan parçalarla kopyalanması, bize Kur'ân-ı Kerim'de bu hakikate dikkat çekilmiş kanaatini veriyor Yine de bunu Allah bilir Bio-etik ve dinî ölçüler üzerine çok acil araştırmalara başlayıp gelecekte yaşanılması muhtemel Frankenstein benzeri hilkat garibeleri ve korkunç özelliklere sahip özel mikropların şimdiden alınacak tedbirlerle önüne geçebiliriz Yazımızın başında bahsettiğimiz filmde senaryo yazarı başka bir tehlikeye daha dikkat çekmekte Sahip olduğu genetik diziliş ile astronot okuluna girip eğitim görmesi imkânsız olan Vincent, olağanüstü bir genetik yapıya sahip eski bir sporcu ve olimpiyat şampiyonunun DNA'sı sayesinde okula kabul ediliyor Nasıl mı? Şu şekilde: Jerome eskiden başarıdan başarıya koşan bir sporcu Fakat talihsiz bir kaza sonucu bacaklarını kullanamaz hale geliyor Elbetteki genetik yapısında bir bozulma yok Bu arada zayıf kahramanımız Vincent, okula girme yolları ararken biriyle karşılaşıyor Bu insan ona okula girebileceği ümidini veriyor Vincent okula giriş için yapılacak olan DNA testi için Jerome'un idrar ve kan örneklerini kullanıyor Tabiî ki okula kabul ediliyor Okula girdikten sonra da değişik taktiklerle kendisinin Jerome olduğuna herkesi inandırmayı başarıyor Burada, "genlerimiz acaba güvende mi?" sorusuyla karşı karşıyayız Kötü niyetli bir insan, şifrelenmesinde sizin hiçbir dahlinizin olmadığı masum DNA'nızı kötü emellerine alet edebilir Meselâ suç olaylarının çözümünde DNA incelemelerinden sıkça faydalanılan günümüzde, suç mahalline konulacak size ait bir deri parçası, saç teli veya kan damlası sizi zor duruma sokabilir Ya da şu sıralar üzerinde çalışılan DNA'nın nüfus cüzdanı mahiyetinde kullanılmasını hedefleyen sistem eğer gerçekleşecek olursa, filmden de hatırlayacağımız gibi, başkasının DNA'sını kullanarak bundan faydalanmak veya kötüye kullanmak mümkün gibi görünüyor Bunun için, böyle sistemler kurulacaksa, buna uygun güvenlik sistemleri de mutlaka hazırlanmalıdır Fakat tam bir güvenlik sistemi olmadan uygulamaya geçmek çok tehlikeli olacağa benziyor İnternette bildiğiniz gibi, hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği vakalar ve tehlikelerle karşı karşıya kalındı Bunun tek sebebi yeterli ve sağlam bir güvenlik sistemi oluşturulmadan kullanıma geçilmiş olmasıydı Genetik mühendisliği, insanın hayal gücüyle sınırlıdır Yani masallarda karşımıza çıkan egzantrik yaratıkları ortaya çıkarabilir, hadis-i şeriflerde geçen dev meyveleri üretebilirsiniz Tehlikeli virüsler, bakteriler elde edebilirsiniz ki; AIDS virüsünün böyle bir lâboratuardan çıkmış olabileceğini hepimiz düsünmüşüzdür Bu sebeple, hızla gelişen dünyamızda bizi bekleyen en büyük tehlikelerden biri gibi görünen DNA teknolojisi, bir an önce kesin kanunlarla kontrol altına alınmalıdır Fakat pek çok kişinin gözünden kaçan ve yukarıda zikrettiğimiz felâketlerin en korkuncu olan bir başka tehlikeye dikkat çekmek gerekir Bu tehlike de, inanan insanların bakışlarının bulanarak, imanlarından şüphe duyarak inkâra yaklaşmasıdır Allah'ın yarattığı hücre, kromozom ve genlere yapılacak sınırlı bir müdahale ile, bir imtihan vesilesi olan bazı biyolojik yapıların farklı gelişme yollarına çekilmesi, taklidî imana sahip bazı insanların inanç dünyalarını karartabilir Genlerle oynayarak üretilen mikroplar, insanın sadece dünya hayatını söndürmekle kalmaz, âhiretini de tehlikeye atabilir Genetik bilimindeki gelişmelere karşı inanan bilim adamlarımız, hâdisenin gerçek boyutunu müsbet yorumlarıyla ortaya koymalı ve bu olayın bir "yaratma" olmayıp, sadece yaratılmışlar üzerinde kısmî bir tasarruf olduğunu vurgulamalıdırlar Serdar GÜRSOY |
|