Hz Hızır Kıssası |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz Hızır Kıssasırahman ve rahim olan allah,ın adıyla kehf suresi 60 Bir vakit Mûsâ, genç yardımcısına: “Durup dinlenmeyeceğim demişti, ta ki iki denizin birleştiği yere varacağım Varamazsam senelerce yürümeye devam edeceğim”61 Onlar iki denizin birleştiği yere vardıklarında balıklarını unutmuş bulundular Balık sıyrılıp denizde bir yol tutmuştu bile 62 Buluşma yerini farkına varmaksızın geçip gidince Mûsâ yardımcısına: “Getir artık kahvaltımızı” dedi, “Gerçekten bu seyahatimizde epey yorgun düştük” 63 “Gördün mü? ”! dedi, “O kayanın yanında mola verdiğimizde, ben balığı unutmuşum! Muhakkak ki onu sana söylememi unutturan da şeytandan başkası değildir Doğrusu balık, çok acayip bir şekilde canlanıp sıyrıldı ve denizde yolunu tutup gittiydi” 64 “İşte gözleyip durduğumuz da bu idi ya! ” dedi Derhal izlerini takip ederek gerisin geri dönüp kayanın yanına vardılar 65 Orada bizim seçkin kullarımızdan öyle bir has kulumuzu buldular ki Biz ona lütfedip, nezdimizden rabbanî bir ilim öğretmiştik 66 “Üstadım” dedi Mûsâ, “Sana öğretilen bu ilimden bana da bir şeyler öğretmen için sana tâbi olabilir miyim, beni talebeliğe kabul eder misin? ” 67 68 “Doğrusu” dedi, “sen benimle beraberliğe sabredemezsin Bütün yönleriyle kavrayamadığın meseleler karşısında nasıl kendini tutabilirsin ki? ” 69 “İnşaallah” dediMûsâ, “beni sabırlı bulacaksın ve senin hiç bir emrine karşı koymayacağım” 70 “O halde” dedi, “bana tâbi olduğuna göre, hangi konuda olursa olsun, ben onun hakkında sana söz açmadıkça, asla bana soru sormayacaksın tamam mı? ” 71 Bunun üzerine kalkıp gittiler Nihayet bir gemiye rastlayıp ona bindiler ve o zat gemiyi deldi Mûsâ duramayıp: “Ne yaptın öyle? ” dedi “İçindeki yolcuları denizde boğmak için mi yaptın bunu? Vallahi çok müthiş bir iş yaptın! ” 72 Hızır: “Sen benimle beraberliğe katlanamazsın dememiş miydim? İşte sen de gördün! ” dedi 73 “Ne olur” dedi Mûsâ, “lütfen unutarak söylediğim bu sözden ötürü beni azarlama, bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma! ” 74 Yine yola koyuldular Nihayet bir oğlan çocuğuna rastladılar ve Hızır onu öldürdü Mûsâ atılıp: “Ne yaptın? ” dedi, “masum ve günahsız bir canı, kısas hükmü ile bir can karşılığında olmaksızın mı öldürdün? Doğrusu görülmemiş derecede fena bir iş yaptın! ” 75 “Sen benimle arkadaşlık etmeye katlanamazsın dememiş miydim? ” dedi 76 Mûsâ: “Eğer” dedi, “sana bir daha soracak olursam, bundan böyle benimle hiç arkadaşlık etme! Artık özür dileyemeyecek hale geldim” 77 Tekrar yola devam ettiler nihayet bir şehre varıp o şehir halkından yiyecek istediler, ama ahali bunları misafir etmemekte diretti Bu sırada Hızır orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar görür görmez onu düzeltiverdi Mûsâ: “İsteseydin” dedi, “elbette buna karşı iyi bir ücret alabilirdin” 78 Hızır: “İşte” dedi, “seninle ayrılmamızın vakti geldi Şimdi sana hakkında sabırsızlık gösterdiğin o meselelerin içyüzlerini tek tek bildireyim: 79 Evvela, o gemi, denizde çalışan birtakım fakirlere ait idi Ben onu kasden bir miktar zedeledim Zira öte yanda, sağlam olan bütün gemileri gasbeden zalim bir hükümdar vardı 80 Oğlan çocuğuna gelince: Onun ebeveyni mümin insanlar idi Bu çocuğun onları ileride azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk 81 Onların Rabbinin, kendilerine, onun yerine daha temiz, daha hayırlı, merhamette ondan daha hisli bir çocuk ihsan etmesini diledik 82 Gelelim duvara: O duvar şehirdeki iki yetim çocuğa aitti Duvarın altında onlara ait bir define gömülü idi Babaları, salih, iyi bir insandı Rabbin onların reşit olacakları çağa gelip, definelerini o zaman çıkarmalarını irade buyurdu Bütün bunlar Rabbinden birer lütuf ve rahmet olup, ben hiçbirini kendi görüşümle yapmış değilim İşte hakkında sabırsızlık gösterdiğin meselelerin içyüzü bunlardan ibarettir” |
|