Çamurdan Bebekler |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çamurdan BebeklerÇamurdan Bebekler hikayesi - Şule Meryem Canpolat yazıları Bahçenin aşağısında çocuk sesleriDerenin kenarına halka kurmuşlarGüneş, toprakla karışınca, derenin suyu eşlik etmiş bu oyunaÇocuklar çok sevinçli şimdiKırmızı topraktan hamurlarla, en güzel bebeği yapmak tüm telaşları Sadece bebek olsaÇanaklar, çömlekler, çamurdan ocak taşları ve daha nelerGeleceğin mesleklerini seçmiş gibiler şimdidenKimisi anne, kimisi sanatta usta olacak belki deBirisi var ki, en kenarda filozof edasıyla arkadaşlarına bakmakta Önce çamurdan minik bir topSonra gövdeVe içine ince çubuklar yerleştirilmiş iki adet çamurdan bacakTabi tüm vücut ayakta dursun diye kafaya ve gövdeye de çubuk yerleştiriliyorOrtaya bir oyuncak bebek çıkıyor kırmızı hamurdanGözleri kömürden, ağzı minicik taşlardanBurnuna da ince bir çubuk yetişiyorVe düşünemese de, yürüyemese de çamurdan bebek, herşeye rağmen gülümsüyor(: Bir ara bir patırtı kopuyor çocukların arasındanKimse şaşırmıyor bu patırtıyaBağıran, amca kızı FerideÇamur deryası içinde, çamurlarının alınmasından şikayetçiKimse almadı hamurlarını diyor, diğer çocuklar ısrarlaLakin laf mı yetişir Feride'ye? Kimse yaklaşmasın diyor mıntıkamaBir çubukla çiziyor çamurdan sınırlarınıAmaaann, kimin umurundaNazife ocağını kurmuşYerlere dökülmüş ince dalları toplamaktaBir de tencere ayarladı mı tamamDeğmeyin keyfineAnnesinden daha mutlu şimdi NazifeArkadaşları onun ocağından bakıyor, şimdi dünyayaDerenin şırıltısı olmasa, ateşin kıvılcımlarını duyabilirsiniz siz deFeride'nin mızıkçılıkları olmasa, masal dünyası sanırsınız bahçede olanları Bahçenin yukarısından babaanne bağırıyor şimdi deYanında sürekli onu takip eden çiftiliğin sevimli köpeği floryanÇok sevimli oluşuna aldanmayın sakınElinizi ısırması an meselesiYine de sessiz ve saf köpek gücükten daha çok seviliyor bu çiftlikteBunu çocuklar da izah edemiyor birbirineHerkesin derdi onu bir kez okşamaktaIsırılmadan atlatılmışsa bu sevme eylemi, en şanslı çocuktur o elin sahibi Babaanne, önünde önlüğüyle, telaşlı telaşlı çocuklara seslenmekteBu sesleniş aslında yemeğin hazır olduğunun habercisiÇocuklar yemeden doymuş gibi oysaOyunun güzelliğinden, dışardaki dünyaya isteyerek küsmüş gibiler şimdiBir kaçını kaçırmayı başarıyor büyüklerHayallerinde çamurdan bebekleriyle, sofraya diziliyor bir bir minikler Büyük hala bir hamle yapıyor Ve yemeğe gelmemekte ısrar eden minikler onun sesiyle yerlerinden fırlıyorArtık dere kenarı sessizŞırıltılardan başka herşey mola vermiş gibi, bu derinlikteÇocuklara bakalım o halde biz deKaşıklar yarışıyor evin önüne kurulmuş sofradaBiri inerken diğeri kalkıyor, çocuklar oyun için acele ederkenKimler çekip almış, çocukları bu mutluluktan?Bir yolu yok mu kurtulmanın, adına öğün denilen bu zorunluluktan? İlk kalkan Feride oluyor yineFeride bu Kaptırır mı mıntıkasını kimseye?Erkek kardeşine bulaşmadan edemiyor lakinTerliği fırlatmasıyla, yalın ayak dereye koşması bir oluyor işte yine Çocukların yaramazlıklarına kavga denmez aslındaErkek kardeş de az sonra oyunun içinde "Büyüdüğümüzde, bizi saran kederlerimiz hiç olmadı küçüklüğümüzdeBu kadar uzun dalmadık hayallerimizeGelecek, gelmeden sarmadı bizi kaygılarıylaVe kimse bizi çekip almayı başaramadı çocuksu mutluluklarımızdan" Nazife ocağını dünyanın bir ucuna kurdu ve anne oldu şimdilerdeFeride artık mıntıka çizemiyorÇünkü o da ayrı artık delice oyunlar oynadığı arkadaşlarındanİsimleri bilinmese de diğer çocuklar da kendi derdinde şimdilerdeDere, sessiz sessiz akıyor halaÇocuk sesleri gizlenmiş, o ahenkli şırıltıyaKuş sesleri süslüyor artık çocuklardan kalan boşluğuKavga sesleri duyulmuyor bu bahçedeOysa nasıl da neşeyle koşardı çocuklar bir baştan bir başaAlıcısını bekleyen çanaklar, çömlekler dizilirdi yanyanaFloryan yaşamıyor artıkGücük zaten hastaydı uzun zamandırBabaanne ve kuzular çoktan rahmetli olmuşAnlayacağınız çamurdan bebekler de tarihin gizli sayfalarına hapsolmuş "Ne kadar tasvir edilse mazi, tutmaz ilk yaşandığı haliGeriye gelmez istemekle geçmiş zamanBelki şimdilerde, geleceğin tatlı mazisiDüşünerek yaşamak gerek bu yüzdenSatır atlamadan yürümek bu yolda" Taraması kolay olsun diye kısaltılmış saçlarımızın tepesine koyduğumuz papatya taçları özlüyoruz şimdiGelincik tarlalarında, rengarenk yosunlu kayalarda ellerimize yaktığımız kınalarıMasalsı dünya değildi o anılarDünyanın çocuklara sunulmuş güzel yanlarıŞimdi yeniden istiyoruz çocukluğumuzdaki baharıÇamurdan bebekler kadar, mutlu olmayıOnlar ki ruh olmadan gülümsüyorlar hayataRuhları olan bizler, neyi kaybettik bunca zaman sonra? Çamurdan bebekler, kemikten bedenlerAslolan gülümsemekİşte şimdi Şule Meryem Canpolat |
|