Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanakkale, efsaneleri, savaşı

Çanakkale Efsaneleri - Çanakkale Savaşı Efsaneleri ...

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale Efsaneleri - Çanakkale Savaşı Efsaneleri ...



SAKA HÜSEYİN
"İkinci Anafartalar taarruzundan sonra, Türk birlikleri Anafarta Ovası'na ve tepelere yerleşmişti 35 Piyade Alayı 2Bölük erlerinden Hayrabolu'lu Hüseyin alayın su ihtiyacını gidermekle görevli idi sabahın alaca karanlığında katırı ile yola çıktıBigalı Köyüne gidip, kuyulardan tahta, damacanalara su doldurup geriye dönüşünü akşamın karanlığına denk getirmeye çalışırdı
Katır önde, bizim Saka Hüseyin arkada ama, yola çıkmadan evvel katırının kulağına eğilir, her defasında söylediği sözleri tekrarlardı: "Haydi, Büyük Anafarta Köyünün üstünden 35 Piyade alayının bulunduğu siperlere" katır gide-gele bu yollara alışmıştır
Fakat yolda, Hüseyi'nin çenesi durur mu? Savaş var imiş! Yığınla yaralı taşırlar imiş, umurunda mı? O bir türkü tutturmuş gidiyordu:
"Pınar baştan bulanır
İner dağı dolanır
Al başımdan sevdayı
Buna can mı dayanır

Rinna, rinna yarim
Rinna, rinna"
Saka Hüseyin damacanlarına suyu doldurarak "deh" deyip akşam karanlığında yola koyulurSiperlerde 2 Bölük su bekliyorYaralılar daha da çok su bekliyorlarBirden bire, yanı başında iki karaltı beliriyorGavurca haykırıyorlar!
"Dur! kımıldama!"
Hayrabolulu Hüseyin'in yapacak hiç birşeyi yok akıl almaz, gene de eşi görülmemiş büyük bir zeka kıvraklığı ile; düşman erlerine gevrek gevrek gülümsemeye başlar ve eliyle, koluyla katırının sırtında sallanan su damacanalarını gösterir, "Kumandan, kumandan?" diye geveleniyor ve büyük bir saygı ile anzak kumandanını selamlayarak "Emret gavur kumandan!" derDerhal bir tercüman bulunur Saka Hüseyin anlatmaya devam eder
"Bu su damacanalarını kendi kumandanım gönderdi Sizin yaralılarınıza hediyemizdirDüşmanımız susamıştır, susuz kalmasınlar dedi Mülazım Efendi!" ve arkasından ilave ettiBu sudan verinde bir bardak ben içeyim der!"
Anzak Teğmeni kıpkırmızı kesilir Gözleri dolarİlk iş Hüseyin'i kucaklayıp iki yanağından öpmekİkinci iş, Hüseyin'i tartaklayan devriyeleri bir güzel fırçalamak, üçüncü iş, Hüseyin'i siperin dibine oturtup soluklandırmak, o " comed bell" kutularından, Oxo et suyu özündeni sarma tütünden, cigara kağıtlarından, Topler çikolata paketlerinden bol bol yağdırmakBu aldıkları hediyeleri katırın sırtına vurur, kurnaz bir tilki gibi, siperden sipere zıplayıp kapağı ikinci bölük hattına atınca, bu sefer gözleri fal taşı gibi açılma sırası Mehmetçik' tedir"

Baki Vandemir Paşa
Çanakkale Savaşları Komutanlarından


KORE SAVAŞINDA TÜRKLER
" 6 Temmuz 1951, Ramazan Bayramı'nın birinci günü idi Bu Ramazan'ın çoğunu cephede geçirmiştik Erat ve subaylarımızdan bir çoğunu muharebenin çok zor ve tahammülsüz şartlar, altında dahi oruçlarını tutmuş, buldukları her fırsatta namazlarını kılmış ve Kur'an'larını okumuşlardı Bu bayram namazını ihtiyat bölgesinin ortasında ve etrafı yüksek kavak ağaçları ile çevrili zümrüt gibi yemyeşil büyük çayırlıkta bütün tugayca toplu olarak kılmayı kararlaştırdıktan sonra içimde bir ürperti hissetmiştim Beş bin kişi namazda iken maazallah düşmanın bir uçak filosunun taaruzuna uğradığımız takdirde ne büyük bir felakete uğrayacağımızı gözümün önüne getiriyor ve bir türlü gönlüm razı olmuyordu General Yazıcı'ya taburların kendi bölgelerinde ve ayrı ayrı namazlarını teklif ettimse de imam adedinin azlığı yüzünden imkan görülmemişti
Akşamdan verilen emir gereğince namaz kılınacak yerin dört tarafı uzaklardan ve yakınlardan erkence emniyete alınmış ve birlikler henüz ortalık ağarmadan abdestlerini alarak kendi bölgelerinden çayırlığa doğru gelmeye başlamışlardı
Hava çok açık ve berraktı Havada en küçük bir parça bulut dahi yoktu Birlikler çayırlık bölgeye gelirken onlarla birlikte bir sis tabakası da çayırlık üzerine çökmeye başlamıştı Cemaat çoğaltıkça bu sis tabakası da kesafet peyda etmiş ve 10 metre ilerisi görünmez bir hal almıştı Bir hikmeti ilahi bu sis tabakası yalnız bu kavaklık bölgeye inhisar etmiş ve bu bölgenin dışında kalan sahada sisten hiçbir emare görülmemişti Cenabı Hakk'ın Türk birliğini koruduğunun en büyük nişanesi olan bu sis tabakası içinde namazımızı kıldıktan, duasını yaptıktan ve bunu müteakip birbirimizle sarmaş dolaş bayramlaştıktan sonra birlikler kendi bölgelerine giderlerken sis de birdenbire ortadan kaybolmuştu Allah bizi yalnız burada değil her yerde koruyordu"
Albay C DORA

Çanakkale türküsünün Efsanesi

Çanakkale, I Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti'nin savaştığı cephelerden sadece bir tanesiydi Ancak Çanakkale Savaşı'nın taşıdığı önem bunun çok ötesindedir
Çanakkale Savaşı, tarihi bir dönüm noktası, Dünya tarihini etkileyen önemli gelişmelerden birisidir Bütün olumsuz şartlara rağmen burada kazanılan zafer, bir savunma savaşının kapsamını aşan, sadece savunulan bölge ve ülke itibariyle değil, dünya dengelerini sarsan ve değiştiren bir çerçeveye ulaşmıştır

Çanakkale zaferi, bundan tam 88 yıl önce 18 Mart 1915'te, Gelibolu Yarımadası üzerinde kazanıldı İngiltere ve Fransa, Gelibolu Yarımadasını ele geçirerek Çanakkale Boğazı'nı açmak ve devamında da İstanbul'u işgal etmek niyeti ile bu harekâta başladılar Böylece Türkler'in Avrupa ile olan bağlantılarını da tamamen kesmiş olacaklardı

Dönemin İngiliz Deniz Bakanı Winston Churchill Çanakkale Harekâtı'nın kendileri açısından çok farklı anlam taşıdığını ifade etmektedir O'na göre Çanakkale Harekâtı ile dünya tarihi değiştirilecek, Türk imparatorluğu ikiye bölünecek, başkenti felce uğratılacak, düşmanlarına karşı Balkan devletleri birleştirilecek, Sırbistan kurtarılacak, Rusya'ya savaşta yardım edilecek ve savaşın süresi kısaltılarak sonsuz insan hayatı kurtarılacaktı

Bu beklentilerle 1915 Şubatından itibaren harekâta başlayan İtilaf Kuvvetlerinin donanması, 18 Mart 1915'te denizden gerçekleştirdiği büyük saldırıda başarısız olup geri çekildi Daha sonra kara harekâtı ile Boğaz kıyısındaki mevzileri düşürüp İstanbul'a ulaşmak istediler ve yine başarısız oldular Nihayet 1915 yılı sonunda tamamen çekilmek zorunda kaldılar
Gelibolu Yarımadası'nın bilindiği üzere Türk tarihinde ayrıcalıklı bir yeri vardır Türkler'in Avrupa'ya geçiş yaptığı ilk bölgedir Avrupa kıtasında sahip olunan ilk topraktır Avrupa'ya atılan ilk adımdır

Bu zaferin belkide bizim için en önemli yanı, Milli Mücadele ruhunun ilk meşalelerinin burada yakılmış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk temel taşlarını atan Türk Milleti'ne Mustafa Kemal Atatürk'ü kazandırmış olmasıdır

Çanakkale'de kazanılan bu Türk zaferi ile; Baltık'ta ve Avrupa'dan Almanlar tarafından ablukaya alınan Rus Çarlığı, Boğazlar ve Karadeniz'den de Türkler tarafından kuşatılınca yıkılmıştır

Çanakkale zaferi, emperyalist güçlerin mağlup edilebileceğinin işaretini daha o zaman vermişti Çanakkale Destanı, Milli Kurtuluş savaşımızın verildiği 1919-1922 yılları arasında Türk Milleti'ne yol göstermiş, büyük moral kaynağı olmuştur

Bunun yanı sıra Çanakkale zaferi, hastalanmış, hatta ölmüş gözü ile bakılan Türk Milleti'ne şan, şeref ve güven kazandırmış, özbenliğini yeniden kazanmasına yardımcı olmuştur Ayrıca, Türk Milleti'nin askerlik kabiliyetini, fedakârlık ruhunu, vatan ve millet sevgisini, manevi gücünü bir defa daha dünyaya göstermiştir

Bu türkü de Çanakkale savaşlarında şehit olan askerlerimiz için yakılmıştır

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.