Tarık Buğra |
08-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarık Buğra? TARIK BUĞRA ? ::HAYATI:: (Doğumu Akşehir 1918- 26 Şubat 1994), günümüz yazarlarından İlk ve orta tahsilini Akşehirde tamamladı Konya Lisesini bitirdi (1936) Çeşitli aralıklarla İstanbul Üniversitesinin Tip, Hukuk ve Edebiyat fakültelerinde ikişer üçer yıl okuyup vazgeçti Akşehirde çıkardığı Nasrettin Hoca gazetesi ile gazeteciliğe başladı İstanbula gelince Milliyet, Yeni İstanbul, Haber ve Tercüman gazetelerinde fıkralar yazdı, sanat sayfalari düzenledi Haftalik Yol dergisini çikardi Tarik Bugra, gazetecilikle olan ilgisini 1983 yili sonuna kadar devam ettirdi Onun gazete yazilarinin da degisik ve kendine has özellikleri vardir Hiçbir zaman basmakalip düsünce ve ideolojilerin takipçisi olmamistir Zaman zaman dil, edebiyat ve sana konularma da yer verdigi bu yazilarinda hür, bagimsiz ve meseleler karsisinda tarafsiz bir yazar olma vasfini kaybetmemistir Tarik Bugra, edebiyat dünyasina küçük hikâyelerle girdi Cumhuriyet gazetesinin açtigi bir yarismada "Oglumuz" adli hikâyesi ile ikinci olmasi, onun için bir dönüm noktasi olmustur denilebilir Daha sonra Çinaralti ve Istanbul dergilerinde hikâyeler yazmaya devam etti Bu hikâyeler kronolojik bir sira ile incelendiginde ilk dikkati çeken seyin, yazarin bir acemilik/çiraklik dönemi olmayisidir Hemen her yazarda takibedilen zaman içinde ustalasma, Tarik Bugrada görülmüyor O, daha ilk hikâyesinde usta bir yazar oldugunu ortaya koymustur Hikâyelerinde daha çok yakin çevre, aile hayati, sevda iliskileri, küçük kasaba intibalari gibi ferdî ve dar çerçeveli konular göze çarpar Tarik Bugra olay degil, atmosfer hikâyecisidir Hikâyelerinden, onun "hüzn"ü bilen bir yazar oldugu anlasilmaktadir Onun hikâye ve romanlarinda çocuklugun, ilk askin, vefasizliklarin, kirilmisliklarin ve yarida kalmis seylerin hüznü vardir Denilebilir ki onur eserlerinin atmosferini hep bir hüzün bulutu idare eder |
|