Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
yağmur, yağıyordu

Yağmur Yağıyordu

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yağmur Yağıyordu



İnceden inceye bir yağmur yağıyor Hani şu ahmak ıslatan cinsinden Şemsiyem yok, yani ismine yakışır bir şekilde beni ıslatıyor Karşılıksız bir aşk için bu kadar acı çekene "Ahmak" denmez de ne denir?
"Kaldır başını aslanım, dik yürü
Gül bakayım, nedir bu halin
Bir ağlamadığın kaldı

Bir gün bakacaksın ki
Onu düşünmeden bir saatin geçmiş
Şaşıracaksın Başka bir gün
Birisi adını anacak yanında
“-Hiç yabancı gelmiyor, kimdi o? “
diyeceksin, sonra hatırlayacaksın
O'nu ve bu günleri
Kimse sebebini sormasın diye
Gizlice güleceksin "
Acı çekiyorum, gün gelir unuturum Mantığım unutacağımı söylüyor ama yüreğim ezim ezim eziliyor, sanki dünyanın sonu geldi Böyle üzülüp duracağıma bir güzel ağlayım, belki rahatlarım diyorum Yağmurda ağladığım da fark edilmez Üstelik sokakta kimse yok
Ağlayamıyorum gururum engel oluyor, Neymiş efendim "erkekler ağlamaz" Oyalanacak bir şeyler düşünüyorum, elime anahtarlığımı aldım; tespih gibi çeviriyorum Dudağımda bir ıslık, ıslığıma hüzünlü bir şarkı dolandı Neşeli bir melodi bulayım dedim, sonra vazgeçtim Çünkü üzülüp boşalmak, ferahlamak istiyorum, unutmak istiyorum
Vakit akşam, yağmurun sesiyle ayak seslerim birbirine karışıyor Ankara caddeleri çamurlu, sokaklar boş Yalnız bir kaç saniye önce geçen araba hariç Zaten o araba da üstüme su sıçratmaktan başka işe yaramadı Çamur sıçratmasına aldırmadım bile Boş sokaklarda ıslanarak bir süre daha yürüdüm Artık yeterince ıslandım, yeterince ferahladım, evime bekâr evime dönmeliyim Ana caddelere doğru yöneldim
O'nu hiç tanımadım, o bana hiç acı çektirmedi, hatırladıklarım bir filmden aklımda kalanlar Evet, evet, unutmalıyım onu
Otobüs durağına vardım, yolda insanlar koşuşturuyordu ama durakta sadece bir genç kız vardı Islak giysilerimden utandım, ondan olabildiğince uzak bir köşede durdum İçimden söylediğim şarkılar, yavaş yavaş neşeli olmaya başlıyordu ki, kızın ağladığını fark ettim, üzüldüm ama güldüm Nasıl tarif etsem, hani "buruk gülüş" derler ya işte öyle Kendi kendime "Al başına, bir gariban âşık daha "dedim Aldırmayım dedim ama olmuyor, yanına yanaştım Güzeldi, yaşı da benden birkaç yaş küçük görünüyordu Yanına yanaştığımı fark edince ağlamsını gizlemeye çalıştı
-Merhaba
Nasıl biri olduğumu anlamak için yüzüme baktı, tereddütle konuştu;
-Merhaba
Gülümseyerek konuştum;
-Siz şanslıymışsınız
-Niçin?
-Baksanıza yağmur benim her tarafımı ıslattı, sizin sadece gözlerinizi ıslatmış
Gözlerini kurularken gülümsemeye çalıştı;
-Gerçekten fena ıslanmışsınız
-Biraz yürüdüm yağmurda
-Çok mu seviyorsunuz yağmurda yürümeyi?
-Severim ama bu kadar ıslanacak kadar değil
-Öyleyse niye?
-Bir gönül yarası aldım da
Kendisine yakın biri, derdine bir ortak bulduğuna sevindiği belli oluyordu
-Ya sizin gözlerinizdeki yağmur niye?
-Bende de bir gönül yarası var
-Karanlıklar, güneş çıkana kadar hüküm sürer
-Benim karanlığım geçici değil, güneşsiz Çünkü; ayrıldık
-Anlatmak ister misin? İyi bir dinleyiciyimdir
Bir an durdu, sonra;
-İsterim ama sen de anlatacaksan
-Önce sen anlat, şu anda senin daha çok ihtiyacın var konuşmaya
O anlatmaya başladığı sırada otobüs geldi, binmeyeceğimizi anlayınca geçip gitti Yağmur kesilmişti Cadde boyunca beraber yürümeye başladık

Alıntı Yaparak Cevapla

Yağmur Yağıyordu

Eski 07-30-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yağmur Yağıyordu



O anlatmaya başladığı sırada otobüs geldi, binmeyeceğimizi anlayınca geçip gitti Yağmur kesilmişti Cadde boyunca beraber yürümeye başladık
-Geçen yıl beni takip etmeye başladı Efendi davranıyordu, yanıma gelip rahatsız etmiyordu Sanki sadece dikkatimi çekmek istiyordu Bunu da başardı, yakışıklıydı Neyse bir gün yanıma geldi, mahcup bir ifadeyle tanışmak istediğini söyledi Ayaküstü biraz konuştuk Beni beğendiğini, bir süredir takip ettiğini söyledi İyi birine benzediğine kara verip az bir nazlanmadan sonra arkadaşlık teklifini kabul ettim Birkaç gün sonra pastanede buluşup konuştuk Bir süre bu tür buluşmalar, konuşmalar devam etti, sonunda ilan-ı aşk ve evlilik teklifi Tabi evliliği hemen istemiyordu, bitirmesi gereken işleri varmış onları halledince ailelerimize konuyu açacakmış Normal karşıladım, kabul ettim ama yine de daima ölçülü davrandım, bazı işadamlarının bu tür vaatlerle genç kızları kandırdığını bildiğimden İş adamı olduğunu söylemiş miydim? Üç arkadaşıyla küçük bir ticari ortaklıkları vardı Neyse ilişkimizde daima ölçülü davranınca bana karşı gittikçe soğuk davranmaya başladı Evlilikten söz edince de hep acele etmememi, sabırlı olmamı öğütlüyordu
Sonunda bir gün onu başka bir kızla gördüm Bu günkü buluşmamızda gördüğümü söyledim, önce inkâr etti, ben üstüne gidince itiraf etti; ”Tamam tamam, bir kız var, seni istemiyorum artık Bıktım senin nazlarından "dedi Ağlayarak kaçtım Çok üzülmüştüm ama yine de şükrediyorum onun gerçek yüzünü evlenmeden gördüğüme
Teselli edici bir şeyler söylemek istedim O'da bunu bekliyordu ama aklıma bir şey gelmiyor Dostça elini tuttum;
-Fakat bu olay sayesinde birer arkadaş, dost bulmuş olduk
Elimi samimiyetle sıktı;
-Haklısın Şey
-Ümit
-Mehtap
Vakit epey geç olmuş, hava da serinlemişti Hafifçe titrediğini fark ettim, anlaşılan üşümüş
-Üşümemen için ceketimi vereceğim ama ıslak
-Düşündüğün için sağol
Gizlemeye çalışıyorum ama ıslak elbiselerle ondan daha fazla üşüyorum Titremeye başladım
-Vakit çok geç oldu, seni evine bırakayım
-Senin hikayeni dinlemedim
-Bu günlük bu kadar yeter, bende başka zaman anlatırım
-Sen titriyorsun
-Hayır, dans ediyorum
-Ne dansı?
-Zatürree dansı
-Gidelim hasta olacaksın Şey Evime bırakmana gerek yok Bir daha görüşecek miyiz?
-Tabi arkadaş değil miyiz?
-Arkadaşız Hımm adreslerimizi, telefonlarımızı birbirimize verelim
-İyi olur Bende telefon yok ama seninkini alayım Ailenle mi kalıyorsun?
-Evet, ya sen?
-Tek başımayım
-Ooo bu kötü haber, evin şimdi buz gibidir, iyice hastalanırsın Bize gelsene
-Sanırım ailen uygun karşılamaz
-Merak etme ben bir şeyler söylerim
-Ne gibi?
-Ne bileyim "Beni bir arabanın altında kalmaktan kurtarırken çamura düştü "derim
-Vay be ben neymişim!
Durağa doğru yürümeye başladık
-Ailen kalabalık mı?
-Annem, babam, büyükbabam, bir erkek kardeşim ve bir kız kardeşim
Kulağına eğildim;
-Erkek kardeşin iri yarı mı?
-Yoook canııım, iki metre doksan santim filan
Şöyle bir doğruldum, olduğumdan uzun görünmek için ayakuçlarımda yükseldim;
-Hani nerdeyse benim kadar varmış
Tatlı bir sohbet içinde yürürken tekrar yağmur başladı Otobüs durağına da gelmiştik Şansımızdan çok geçmeden otobüs geldi Şoförün şaşkın bakışları altında, ıslak elbiselerimle otobüse bindim Sessiz bir otobüs yoğculuğundan sonra mahallerinde indik
Evlerine doğru yürürken hala ailesinin beni nasıl karşılayacağını düşünüp endişeleniyordum Geldiğime çoktan pişman oldum Mehtap benim huzursuzluğumu fark etti;
-Yolda söylediğim şaka değildi, gerçekten aileme beni arabanın altında kalmaktan kurtardığını söyleyeceğim, seni iyi karşılarlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Yağmur Yağıyordu

Eski 07-30-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yağmur Yağıyordu



ev durağa oldukça yakındı mehtap ışıkları gösterdi işaret ettiği yerde yolun alt tarafında kalmış bir ev görünüyordu tek katlı bir iki merdivenle evin kapısına indik kapı açıldığında karşımda kırmızı yanaklı kara kocaman gözlü bir hanım duruyordu mehtap tanıştırdı annem buda kahraman ümit gerçi annesinin onu duyacak hali yoktu beni baştan aşağıya acıyan gözlerle izliyordu demekki o kadar kötü durumdaydım içeri girdik holün daha doğrusu küçük ufak salonun sağındaki aralıktansızan ışığa başımı çevirdiğimde mutfak olduğu anlaşılan yer duruyordu biz karşımızdaki iki kapıdan birini açarak kuzineyle ısıtılan odaya girdik burda büyükanne dev kardeş sekiz yaşlarında sanırım ve küçücük bir bebek duruyordu bana bir havlu verdiler ve lavaboyu tarif ettiler biraz önce giriş yaptığımız yerin solunda bulunan camlar dışarı bakmıyormuş tuvalete bu camlardan atlayarak yani pencereden geçerek gidiliyormuş evet öğrenciydim ama ilk defa bir gecekonduya giriyordum ve ilk defa böyle sıcak böyle içten bir hava soluyordum çünkü evin büyükannesi bile hergün ben oradaymışım torunuymuşum gibi yavrum ekmek almasaydınız ben size en sevdiğiniz hamurdan yaptım yufka ekmekleri oysaki zaten almamıştıkki yemekten kısa süre sonra bir ağırlık çöktü bana yanda ki odayı verdiler ve khepsi birarada yemekte yediğimiz odada uyudular yatağım yere serilmiş döşek ve bembeyaz dantel işli çarşaflarla örtülüydü uykuya çabukmu daldım bilmiyorum ama keyifli daldığımdan emindim
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.