Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları

Sekiz Ay

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sekiz Ay



Sekiz Ay Yazısı - Aşk Hikaye Örneği - Hikayeler - Yalnızlık Hikayesi - Hayat Hikayeleri

Mektup I


rey'an yüksel

Bilmiyordu kanatlarımı sekiz ay önce koparmıştım ben Uçmayı öğretenime geri vermek için bana öğrettiğini O zamanlar bilmiyordum bilinmeyen şeylerin özlenmeyeceğini ve bilmiyordum bildiklerini yok ettiğinde daha çok özleneceğini





Kurban olduğum,




Bu mektubu sana göndermeyeceğim, bir tane daha gönderilmemiş mektubu alamayacaksın benden ama yazmayı sürdüreceğim bir gün sen olmayıncaya dek yazdıklarımda


Kızacaksın bana ama sana benziyor diye yeni tanıştığım bir adamı seviyorum Aslında bu benim dağı, taşı, ormanı sevmem gibi Aşkla değil sevgim; ama onun gülüşü, bakışı, sessiz sakin konuşması, rahatlığı, alaycılığı, nüktedanlığı, sakalı o kadar sen gibi ki yanında otururken başımı omzuna yaslayasım geliyor Tek farkı, saçları seninkilerden koyu ve uzun ama arkadan bağlı olduğu için fark belli olmuyor Sana benziyor diye, saatlerce yanında durabilir ve saatlerce dinleyebilir ya da gözlemleyebilirim onu


Şirketin merkez binasında çalışan bilgisayar programcısı, her hafta perşembe günleri geliyor iki saat kalıyor ve bilgisayarlardaki güvenlikle ilgili işlemleri yapıyor Sırf o sana benzeyen adamı görmek için her hafta aynı günü iple çekiyorum, perşembeleri daha özenli giyiniyorum, bana bakmasını, benimle ilgilenmesini sağlamaya çalışıyorum Bir sürü saçma soru soruyorum bir şekilde odamdaki bilgisayarla ilgilenmesi için sorun çıkarıyorum, bilmiyor ya da anlamıyor gibi davranıyorum Gerçekten garip aslında, aşkın insana neler yaptıracağını anlattıklarında hep güler geçerken ya da “yok canım daha neler” derken benzer hatta daha kötülerinin başıma gelebileceğini nasıl bilebilirdim? Seninle yaşadıktan sonra bir sürü şeyi şimdi benzerini görünce bile karmakarışık olabiliyorum


Sekiz ay oldu görüşmeyeli ne beter, ne kötü sekiz aydır bu, geçmiyor sayıyorum yine sekiz ay, bir daha sayıyorum yine sekiz ay


Geçenlerde işyerinden biriyle öğle yemeğine çıkmıştık, uzun zamandır bana ilgisi olduğunu hissediyordum ama anlamazlıktan geliyordum Çünkü ben iki yıldan fazladır ne senden başkasını görmüş, ne de senden başkasını duymuştum Konuşmanın bir yerinde kesti konuşmasını ve daldı, merak ettim:


“Anlatsana ne düşündün” dedim


“Anlatılmaz ki” dedi


“Kuşlara nasıl uçtuğunu sorsana Onlar ancak uçarlar ama nasıl uçulur anlatamazlar ki” Sonra da bilgece bir edayla ekledi:


“Uçmayı ancak uçarsan anlarsın”


Aslında orada bana ilgisini belli etmeye çalışıyordu ama ne demeliydim


Kanatlarımı “hep seninleyim, sensiz nefes alamam ve hatta uçmam” bile diyerek, uçmayı öğretenime yani sana vermek için sekiz ay önce koparmıştım O zamanlar bilmiyordum bilinmeyen şeylerin özlenmeyeceğini ve bilmiyordum bildiklerini yok ettiğinde daha çok özleneceğini


Senden önce bu kadar sevebileceğimi de bilmezdim, sonrasında bu kadar acı çekileceğini de




”Seni ne kadar özlediğimi anlatsam anlamazsın” demiştim anlamayacaksın da almayacaksın çünkü bu mektubu yazdığım onca mektubu almadığın gibi, aslında alsan ne değişir ki, “geberiyorum özleminden” dediğim halde sen o müthiş iradi gücünle “karardan dönenin kaşığı kırılsın” der gibisin Belki de ben büyütüyorum seni, her gün biraz daha


Göndermediğim mektupları yazmasam artık belki de bir yerlerde unuturum seni O sana benzeyen adamı sana benzetmesem mesela Yalnız bazen seni hatırlamıyorum biliyor musun? O anların ne zaman olduğunu tam hatırlamıyorum zaman duruyor gibi, beynim uyuşuyor, sonra hayalle gerçek arası bir yerlerde buluyorum kendimi, sonra odaya birileri girip çıkıyor o zaman sen gidiyorsun kafamdan, yalnız seninle birlikte herkes gidiyor


Garip tarif edilemez bir şey


Sayıyorum sekiz ay yine, biraz önce de saydım biliyorum ama belki değişmiştir diye yine sayıyorum Değişince ne olacak diye soracaksın sorma bence, ya da sor istersen Niye biliyor musun, belki bir müjde gibi gelirsin diye



Sana seni ne kadar özlediğimi söyledim değil mi? Her kelimenin bir anlamı var bazen anlamlarından çok fazla şeyler yükleriz kelimelere ama bazı kelimeler vardır ki taşıdıkları anlamlar çok fazla olduğu halde gereken önemi vermeyiz ne duyduğumuzda, ne söylediğimizde “Seni özledim” de öyle işte Seni nasıl özlediğimi anlatmam için şöyle dersem belki daha iyi anlatabilirim özlemimi:


Seni öyle özledim ki hani idama götürülen bir mahkumun kurtarılma arzusu kadar özledim seni Günlerce çöl ortasında, susuz kalmışların isteyeceği bir yudum su kadar özledim seni Boğazına kaçan bir parça ekmeği çıkarmak için neredeyse ölmek üzere olan birinin hava özlemi kadar özledim seni Evinden çok uzakta askerliğini yapan birinin on sekiz ayının son sabahını özlediği kadar özledim seni “Kurban olduğum” derdim sana ya, kurban edilecek hayvanın bir an önce acı çekmeden toprak olmak için duyduğu istek kadar özledim seni


Anlatabildim mi özlemimi? Duydun mu ki beni? Çağrımı işittin mi? Özlemimi hissettin mi? Başımın ağrılarını dindirebilecek misin gelip, ya da bu uyuşukluğu, bazen zamanı bile hatırlayamadığım bu gel-git anlarını hani neredeyse gece mi şimdi yoksa gündüz mü diye ayırt edemediğim çok karanlık ve bulanık anları? Senden sonra bana garip bir şeyler oluyor, annem pek acıyarak bakıyor bana, neden anlamıyorum Acaba seni biliyor muydu? Ondan gizlemiştim seni Öğrenir de senin aleyhinde bir şey konuşur diye mi korktum bilmiyorum Gerçi konuşmazdı O, babam öldüğünden beri hep beni düşündü, benim için yaşadı Babam öldüğünde de böyle baş ağrısı çekerdim sık sık ve seninle geçmişti biliyor musun?


Sekiz ay oldu, tam sekiz ay ben saydım ağustos 27 idi günlerden sekiz ay sen de say tam sekiz ay Ağustos 27 2002 günlerden Salı, saat 12:38 234 gün oldu Sekiz ay işte Ben gün sayıyorum günler artıyor ama azalan vuslat günü yok Sanırım en çok o üzüyor beni, en çok o yaralıyor


Sana benzeyen o adam yine geldi, koşup boynuna sarılsam senmişsin gibi, özlemimi dindirir mi az da olsa acaba? Bugün Perşembe değil ki ama? Ne işi var burada ne güzel bir gün bugün Sekiz ay oldu ama sana benzeyen adam Perşembe olmadan geldi, hem de benim odama ben çağırmadan geldi


Sekiz dedim değil mi?


“Dedin” dedi, “yirmi bir gündür diyorsun zaten”


Oysa ben yüksek sesle konuştuğumu sanmıyordum


“Bugün nasılız bakalım” dedi, “İyiyim” dedim, elinde bir bardak su vardı, çok hoşuma gitti, benim çok su içtiğimi biliyordu demek, sana benzediği için olsa gerek çok anlayışlıydı ve beni anlıyordu “Hadi iç bakalım şunu” dedi Elinde haplar vardı, başımın ağrıdığını da anlamıştı demek ne kadar güzel “Sekiz” dedim, “Hayır” dedi “İki tane”, “Yok” dedim “ondan daha fazla oldu, keşke iki ay olsaydı ama sekiz ay oldu, tam sekiz ay, ben saydım tam sekiz ay, sen de say istersen ağustos yirmi yediden bu yana sekiz ay”


“Biliyorum, sekiz ay oldu şimdi sen bunları iç her şey daha güzel olacak inan bana”, sana benzeyen adam yalan söylemezdi, sen hiç söylememiştin çünkü bana, “Peki” dedim İçtim ben de Sonra yavaş yavaş sanki sana o kadar benzemediğini fark ettim


Birden seni unuttum sanki bir yerlerde yine, bir sürü insan girip çıkmaya başladı odaya Bunlar da kimdi yine aynı rüya gibi, karanlık ve bulanıktı, her yerim uyuşuyordu, hayal sesler duyuyordum yine




“Nasıl hastamız doktor”, bu ses annemin sesiydi, annemin benim işimde ne işi vardı, sonra sana benzeyen adama neden doktor diyordu bilmiyordum “İyi olacak merak etmeyin, çok ağır bir ruhsal çöküntüde, ilaç tedavisini sürdürüyoruz, her şey iyi olacak, yalnız biraz zaman verin hem kızınıza hem hastanemize”


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.