Ölünün Odası |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölünün OdasıÖlünün Odası Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş; Yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş Sütbeyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi; Artık ne bir çıtırtı, ne de bir ayak sesi Yatıyor yatağında, dimdik, upuzun, ölü; Üstü, boynuna kadar bir çarsafla örtülü Bezin üstünde, ayak parmaklarının izi; Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana; Gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var; Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir ân kadar Sarkık dudaklarında asılı titrek bir ân; Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm; Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm… |
|