Ölüm İçin Hazırlık Yapın |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölüm İçin Hazırlık YapınVukuu muhakkak olan ölüm için elde fırsat dilde ruhsat varken hep hazırlıklı bulunmaya çalışmalıyız Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki: "Ölümün eline düşmezden evvel (tevbe ve istiğfar ve haksız muamelelerini düzeltmek gibi ön hazırlıklar ile) ölüme hazırlan" (Câmius'sağîr) Orada eyvah demememiz için dünyaya niçin geldiğimizi, nereye gideceğimizi, niçin yaratıldığımızı ve ne yapmamızın gerektiğini şimdiden düşünmeliyiz Kazanabilirsek ebedî bir hayat kazanılmış olacak Kabir için hazırlanmak lâzımdır Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır: "Üç şey ölünün ardından kabre kadar gider Ehl-ü ıyâli, malı ve ameli İkisi geri döner, birisi kalır Dönenler ehl-ü ıyâli ve malı, kalan da amelidir" (Buhârî) Ebu Bekir Sıddık -radiyallahu anh- Hazretlerimiz daha hayatta iken kabrini kazan bir zâta: "Kabir kazmak marifet değil, kabir için hazırlanmak marifet" buyurmuşlardır Dünyaya niçin geldiğimizi bilerek tedarikimizi ona göre yapmalıyız Ölmemek elimizde değil, fakat hazırlanmak elimizde Bizi gönderen sahibimiz gönderirken bize sormadığı gibi, alacağı zaman da soracak değil Farz-ı muhal ki denize bir ağ atılmış, balıkların hepsi tutulmuş, fakat onlar tutulduğunu bilmiyorlar, sağa sola saldırıyorlar Sahibi ağı yavaş yavaş çekiyor, hiçbirinin umurunda bile değil Halbuki biraz sonra karaya çıkacaklar, çok çırpınacaklar, bu çırpınmanın hiç de faydası olmayacak Hepsi ölüme mahkûm İşte insanların durumları da böyledir Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun Herkes yarına ne hazırladığına baksın Allah'tan korkun, çünkü Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır" (Haşr: 18) Çanta elimizde bulunsun, "İrcıîy!" dâvetinin ne zaman geleceği belli değil, amma gelecek Her nefes bizi kabre çekiyor, ömür tükeniyor Ölüm ve kabir için hazırlıklı olan bir kimse, ölümden irkilmez Davet geldiği zaman hemen göçer O zaten teslim olmuştu, emir bekliyordu, emir de geldi Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir cenazede bulunuyorlardı Kabir kenarına oturdular Toprağı ıslatacak kadar ağladıktan sonra buyurdular ki: "Ey kardeşlerim! Şurası için hazırlanınız!" (İbn-i Mâce) Kalanla giden arasında bir gün fark var İşte geldik işte gidiyoruz Bugün üstteyiz yarın alttayız Bu gün yataktayız yarın topraktayız Bu akşam burada, yarın akşam oradayız Vaktimiz gelince hep gideceğiz de sıra bekliyoruz Burası çalışma yeridir Sermayenin en kıymetlisi de ömürdür Burada yatarsak ahireti nerede kazanacağız? Bir Hadis-i şerif'lerinde Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "İki mühim nimet vardır ki, insanlardan çoğu onda aldanıyorlar: Sıhhat ve boş vakit" (Buhârî Tecrîd-i sarîh: 2019) Cenâb-ı Hakk'a muhabbetin alâmeti yedidir, birincisi ölümü sevmektir Çünkü ölüm mahlûku Hâlik'ine kavuşturan en güzel bir vasıtadır Eğer ölüm sevilmezse dünya muhabbeti var demektir Hadis-i şerif'te: "Ölüm müminin hediyesidir" buyurulmuştur (Taberânî) Şimdi nefsimizi bir yoklayalım Ölmek mi istiyoruz, kalmak mı istiyoruz? Bu teraziye kendimizi koyalım Neredeyiz ve nasıl yaşamamız gerekiyor? Bize Allah gerek Yarın kabirdeyiz, hiç kimseden fayda gelmeyecek Bir daha da geri gelmeyeceğiz "Benimle arkadaş olur musun?" diyen bir zâta Sehl-i Tüsterî -kuddise sırruh- Hazretleri şöyle buyurmuştur: "Birimiz ölünce ona ahirete kadar arkadaşlık edecek olan yalnız Allah-u Teâlâ olduğuna göre, şimdiden O'na arkadaş olmaya bak!" Allah'ımız şiddetli kıştan evvel odun ve kömür almanın lüzumunu hisseden dünya aklını vermiş olduğu gibi; kabrin karanlığını görmeden önce onu nurlandırmanın lüzumunu anlayıp kavrayabilecek bir ahiret aklını da cümlemize ihsan buyursun |
|