Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dair, fethine, görülen, han, mısırın, rüya, selim, sultan, yavuz

Yavuz Sultan Selim Han Ve Mısır'ın Fethine Dair Görülen Rüya

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yavuz Sultan Selim Han Ve Mısır'ın Fethine Dair Görülen Rüya



Selimname'den:
Allah'ü Teala beni ecdadımın ocağına padişah edicek, ortağı ve eşi olmayan Allah'a şöyle dua ve niyaz eyledim;
"Ey yerin ve göğün Halikı! İns-ü cinnin rezzakı Allah'ım! Yeryüzünde harem-i hasen olan Mekke ile Hazreti Peygamber Efendimiz'in (sav) ravzasının bulunduğu Medine-i Münevvere'nin bana süpürgeciliğini nasip eyle"

Meşhur tarihçi ve şeyhülislam Hoca Sadüddın Efendi, babası Hasan Can 'ın şöyle anlattığını naklediyor:

"Sultan Selım Han'ın adetleri idi ki çoğu geceleri kitap okumakla meşgulolup erken uyumazlardı Zaman zaman bana okuturlar ve kendileri de dinlerlerdi Bazen de dünya düzeni ile alakalı hususlardan söz ederlerdi Bir gece uyku bastırmış, sağlığım da bozuk olunca yatağıma varıp uykuya dalmışım Sabaha kadar uyumuşum Birkaç gecedir uykusuz olduğum için gaflet basmış; güneş henüz doğmak üzere iken uyanarak acele ile kalkıp namazımı kılıp, hemen padişah hazretlerinin hizmetine koştum Padişah:

"Bu gece görünmedin ne yapıyordun?" diye sordular Birkaç gecedir uyumadığım için bu gece gaflet basıp hizmetten uzak kaldım, diye cevap vererek özür diledim Buyurdular ki:
"Peki şimdi anlat bakalım ne rüya gördün?" diye sordular Anlatacak bir rüya görmediğimi söyledim Sultan hazretleri biraz kızgın bir sesle: "Bu nasıl sözdür? Nasıl olur da bir geceyi tamamıyla uyku ile geçirirsin ve de bir rüya görmemiş olursun! Herhalde görmüşsündür de anlatmıyorsun Söyle gizleme" dedi Ben yine utanarak bir şey görmediğimi söyleyince mübarek başlarını eğip: "Tuhaf" buyurdular

Bana çok garip geldi, acaba tekrar tekrar bu soruyu niçin soruyordu? Hayretim giderek artıyordu Huzurdan çıkıp telaşlı telaşiı giderken hazinedar ağaya rast geldim Hazinedarbaşı Mehmed Ağa ki onunla aramızda kardeşlik bağı vardı Kapıağası Hasan Ağa ile oturup konuşuyorlardı Benim telaşımın sebebini öğrenmişti Hasan Ağa gayet takva sahibi birisi idi Namazında dikkatli ve ibadetine düşkündü Fakat onu ağlarken gördüm, hemen kendisine yaklaşıp:

"Niçin böyle ağlarsın, bu halin nedir?" diye sordum O da bana: "Bir şey yoktur" dedi fakat hazinedar ağa söze karışıp" Hasan kardeş bu gece bir rüya görmüş" dedi Hemen o anda aklım başıma geldi ki padişah bana, bir rüya gördün mü diye ısrarla sordu, herhalde padişahın bu kadar ısrar etmelerinin sebebi boşuna değil Hasan Ağa'ya:

"Hemen anlatın!" dedim Ağayı zorladık ki anlatsın Ağa ise anlatmaktan çekinip utandı ve: "Benim gibi yüzü kara bir günahkarın ne rüyası ola ki padişah katında söylensin Kerem edip, ne olur bu teklifi bana yapmayın" dedi

Biz ise mutlaka anlatmasını istiyorduk Ağa da sürekli kaçıyor ve anlatmak istemiyordu Sonunda Mehmed Ağa: "Niçin söylemezsin ki bize, anlattığın zaman sana bir zarar mı gelecek, gizlenmesi mi icap ediyor, yoksa gizlenmesi senin için iyi mi olur?" deyince Hasan Ağa gözlerini açıp, çaresiz anlatmaya başladı:

"Bu gece gördüm ki bu eşiğinde oturduğumuz kapıyı hızlı hızlı çaldılar Ne haber var acaba diyerek kapıya vardım Gördüm ki kapı biraz aralanmış, o kadar ki dışarısı görülebiliyor Ama insan sığmaz idi Baktım gördüm ki kapının dışı nur yüzlü, uzunca, Arap simasında dört nur yüzlü kimse gördüm Ellerinde birer sancak vardı Kapıyı çalanın elinde padişahımızın ak sancağı vardı Bana dedi ki, [b]bilir misin biz niye geldik?Ben de buyurun dedim Dedi ki, bu gördüğün kişiler Resulullah'ın ashabıdır Allah'ın selamı ve duaları onun üzerine olsun, bizi Resullullah Hazretleri gönderdi Selim Han'a selam etti ve buyurdu ki:

Kalkıp gelsin, Haremeyn hizmeti ona ve onun nesline verildi, kalkıp gelsin Bu gördüğün dört zat ki, bu Sıddık-ı A'zam, bu Ömerü'I-Faruk, bu Osman-ı Zinnureyn'dir Ben de Ali Bin Ebı Talib'im Var Selim Han'a söyle" dedi

Sonra gözümün önünden kayboldular Bende çok büyük bir harikuladelik hasıl oldu, kan ve ter basıp sabaha kadar öyle baygın yatıp kalmışım Daha sonra kalktığımda bu rüyanın tesirinden kurtulamadım Ağa bunları hem anlatıp hem de ağlıyordu

Ben bundan sonra işimi bitirip padişahın huzuruna gittim Padişah tekrar dedi ki: "Senin bu gece sabaha kadar uyuyup da bir şey görmeyişin var ya, çok acayiptir Söyle bakalım gerçekten sadece yatıp uyudun mu?" deyince dedim ki:

"Padişahım, o rüyayı bu Hasan kulunuz görmedi ise bir başka Hasan kulunuz görmüş, emriniz olursa arz edeyim" Dediler ki: "Söyle bakalım, acele anlat" Ben de eksiksiz anlattım Anlattıkça mübarek yüzü kızarmaya başladı, ben devam ettikçe mübarek gözlerine yaşlar doldu

Rüyayı anlatma işini tamamlayınca buyurdular ki:
"Biz sana demez miyiz ki, biz bir yere memur olmadan hareket etmeyiz Baba ve atalarım veli kullar idiler Hepsinin kerametleri vardır Biz onlar gibi olamadık diye bizi hafife alırsın" diyerek kendi nefislerini bastırdı Bundan sonra Yavuz Sultan Selım Han: "Hasan kulum da dıvanda bulunsun, tiz Mısır seferi hazırlıklarına başlansın" emrini verdi

Yavuz Sultan Selım Han'ın ve bütün Osmanlı padişahlarının İslam dinine olan bağlılıkları ve Peygamber Efendimiz (sav)'e olan hürmetleri dikkate şayandır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.