Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
askeri, istiklal, küçük, savaşımızın

İstiklal Savaşımızın En Küçük Askeri ...

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstiklal Savaşımızın En Küçük Askeri ...



Cumhuriyet tarihinin ilk İstiklal Madalyası bir çocuğa verilmişti Dokuz yaşında savaşan Nezahet Onbaşı, o madalyayı hiçbir zaman alamadı İşte onun kahramanlık öyküsü Nene Hatun, Halide Edip, Erzurumlu Kara Fatma, Adile Onbaşı, Kara Ayşe ve daha nicesi Onlar İstiklal Harbi'nin sembol kadınlarıydı O listede adı çok anılmayan; ama daha küçük bir kız çocuğu iken cephelerde at süren, çarpışan bir de Nezahet Onbaşı vardı Babasıyla Geyve Savaşı, Konya İsyanı, I ve II İnönü Savaşları ile Sakarya ve Gediz muharebelerinde gösterdiği kahramanlıklarla anılacaktı Yaşı küçük olduğu için Cumhuriyetin kadın kahramanlarının listesine bile çok sonraları girecekti Çünkü o, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin İstiklal Madalyası ile ödüllendirmeye karar verdiği ilk çocuktu

Nezahet Onbaşı'nın hikâyesi aslında Çanakkale Savaşı günlerine kadar uzanıyor Savaş yıllarında annesi Hadiye Hanım daha 24 yaşındayken ince hastalığın (verem) kurbanı olur O günlerde İstanbul işgal altındadır, küçük kızın babası Albay Hafız Halit Bey ise cepheden cepheye koşmaktadır Hafız Halit Bey bir müddet sonra komutasındaki 70 Alay ile Anadolu'daki Milli Mücadele saflarına katılma kararı alır Tabii kızını da yanında götürmek zorunda kalır Böylece kader Küçük Nezahet'i daha 9 yaşındayken cephelerle tanıştırır

At sırtında geçen ilk günün gecesinde donma tehlikesi atlatır El bebek gül bebek büyüyeceği bir dönemde öksüz kalmıştır çünkü Hafız Halit Bey küçük kızını kimseye emanet edemeyeceğini düşünerek adeta cephelerde büyütür Küçük Nezahet, askerlerden at binmeyi, silah tutmayı öğrenir Tam üç sene cephelerde bilfiil babasının katıldığı her muharebeye katılır 70 Alay'ın simgesi olur adeta Cephede Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet İnönü'nün de dikkatini çeker

BEN BABAMLA ÖLMEYE GİDİYORUM, SİZ NEREYE GİDİYORSUNUZ?

İstiklal Savaşı başladığında Alay Komutanı Albay Halit'e, Yunan askerleriyle en çetin çarpışmaların yaşandığı Gediz hattını müdafaa görevi verilir Minik Nezahet, yanı başında süngü süngüye çarpışan Mehmetçik'in şehit oluşunu görecek kadar savaşın içindedir artık Gediz Cephesi Yunanlılara karşı ilk yenilginin alındığı cephelerden biridir Ancak Türk askeri düşmanın lojistiğini kesmek için verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdürür Zor anlar yaşanır Tarihe kaybedilen muharebe olarak geçen Gediz Cephesi'nde sadece bir alay başarılı olmuştur O da Hafız Halit Bey'in kumandasındaki 70 Alay'dır Küçük Nezahet'i onbaşı yapacak, daha sonra onu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsülerindeki tartışmalara taşıyacak en önemli olaylardan biri de bu sırada vuku bulur

Türk askeri Yunan saldırıları karşısında zor anlar yaşamaktadır O sırada cepheden kaçmayı düşünenler bile olur Yaklaşık 600 kişilik alayı ile en zor sınavı veren Hafız Halit, umutların tükendiği noktada atıyla askerlerin önünü kesen küçük kızı Nezahet'i bulur Minik, ama vatan sevgisiyle dolu yürek cephe gerisine kaçmaya çalışan askerlerin karşısına duvar gibi dikilir ve ağzından şu sözler dökülür: "Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?"

Babasına destek olmak isteyen bir çocuğun çırpınışlarının ötesindedir gayreti Atın üstündeki küçük kız, askerlerin yüzüne tokat gibi bir gerçeği, 'vatan sevgisini ve şehadeti' haykırınca hepsi geri döner Çoğu cephede şehit düşer, ancak Gediz muharebesi kaybedilse de Yunan askerinin Anadolu'nun içlerine kolay sızması geciktirilir Küçük Nezahet, sınavı kazanmıştır Artık o elinde oyuncaklarıyla askerin arasında gezen bir kız çocuğu değil, 70 Alay'ın Nezahet Onbaşısı'dır

İLK İSTİKLAL MADALYASI’NI BU ÇOCUĞA VERELİM

Bu kahramanlık hikâyesi Cumhuriyet'in ilânından hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin en hararetli tart ışmalarından birine konu olur Tarih 30 Ocak 1921'dir Bir milletvekili Meclis Riyaseti Celilesi'ne (başkanlık) Nezahet Onbaşı'ya ilk İstiklal Madalyası’nın verilmesini önerir: "Bursa Mebusu Operatör Emin Beyin, muhtelif harp cephelerinde bilfiil müsademata iştirak eden (çatışmalara katılan) 12 yaşlarındaki Nezahet Hanımın İstiklal madalyasıyla taltif edilmesine dair takriri Muhtelif harp cephelerinde bilhassa son Gediz ve İnönü meydan muharebelerinde bilfiil müsademata iştirak ve her an efrat ve hatta zabitanı teşci eden (cesaretlendiren) yetmişinci alay Kumandanı Hafız Halid Beyin kerimesi on iki yaşlarında Nezahet Hanıma ilk İstiklal madalyasının itasını teklif ve teklifi vakım Heyeti Umumiye'nin tasdikine arz edilmesini rica ederim (30 Kanunusani 1337 - Bursa Mebusu Operatör Emin Bey)"

Erzurum Mebusu Celaleddin Arif Bey izahat verilmesini ister Operatör Emin Bey söz ister ve Nezahet Onbaşı'nın cephelerdeki kahramanlıklarını bir bir anlatır Babasını ve askerleri nasıl cesaretlendirdiğini söyler: "Bu çocuk mutlaka muhtac-ı taltiftir İlk İstiklal madalyasını bu çocuğa verirsek büyük bir kadirşinaslık gösteririz Ha onu arzedeyim, bütün askerlerimiz buna (Türk Jandark'ı) namını vermişlerdir" İzmit Vekili Hamdi Namık Bey itiraz eder, İstiklal madalyalarının Yunan madalyalarına benzetilmemesi için 12 yaşında bir çocuğa verilemeyeceğini, sadece hediye ile taltifini önerir

Bolu Mebusu Tunalı Hilmi Bey araya girer, İstiklal Madalyası’nın da ötesinde küçük Nezahet'in asker yapılmasını, mirimiran (tuğgeneral) rütbesiyle ödüllendirilip, paşa hanım olmasını teklif eder Meclis başkanı hem hararetli hem latifelerle dolu konuşmaların sonunda Emin Bey’in teklifi gereği ilk İstiklal Madalyası'nın minik kıza verilmesi gerektiğini söyler Meclis zabıtlarına bu aynen geçirilir Tartışmalar sürer, ordu kumandanlığına sorulması bile gündeme gelir Meclis'teki bu tartışmalar aslında küçük Nezahet'in ömrü boyunca peşini bırakmayacak iç burkan bir hikâyenin temelini oluşturur

Hem Kurtuluş Savaşı gazisi babası Albay Hafız Halit Uzel Bey hem kendisi defalarca başvurmasına rağmen İstiklal Madalyası'nı bir türlü alamaz Nezahet Onbaşı bir çeyizlik hediye ile de taltif olunur Çeyiz de tıpkı İstiklal Madalyası kararı gibi zabıtlara geçmesine rağmen gerçeğe dönüşmez

Aradan yıllar geçer Tam 65 yıl sonra bir gazetecinin köşe yazısında konuyu gündeme getirmesiyle dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Necmettin Karaduman tarafından bir takdir beratı verilir Nezahet Onbaşı, 6 Temmuz 1986'da Dolmabahçe Sarayı'nda sessiz sedasız bir törenle şükran plaketini aldığında 78 yaşındadır Aradan 6 yıl geçer ve madalyasını göremeden 84 yaşında hayata gözlerini yumar

Nezahet Onbaşı şimdi Anadolu yakasındaki Karacaahmet Mezarlığı'nda İstiklal Madalyası sahibi kocası emekli Albay Rıfat Baysel ile yan yana yatıyor İstiklal Mücadelesi'nin çocuk kahramanı Nezahet Onbaşı'dan geriye iki kızı İnci ve Oya hanımlar, torunu Şebnem ile onun kızları Didem ve Gizem kaldı Bir de İstiklal Madalyası ile taltifini onaylayan TBMM tutanakları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.