Diri-Diri Gömmek Veya Gömülmek

Diri-Diri Gömmek veya Gömülmek
DİRİ-DİRİ GÖMMEK veya GÖMÜLMEK

Adamın birinde sık-sık bayılma hastalığı varmış Her bayılışında, geçici tedbirler alarak iyileşmesi sağlanırmış Bir gün yine bayılmış Her ne yapsalar adam bir türlü ayılmamış Derken adamın öldüğüne kanaat getirmişler Cenaze hazırlıkları tamamlanmış Namazı kılınmış Tabuta konmuş mezarlığa götürüyorlarken, adam yolda ayılmış Tabutun kapağını yavaşça açıp bakmış, bizim hoca tabutun hemen başucunda” Hocam-hocam ben ölmedim, yaşıyorum Bayılmıştım, şimdi uyandım Cemaate söyler misin beni gömmesinler” deyince hoca, şöyle bir cemaate bakmış Ortalık baya kalabalık Herkes bu adamı gömmeye gidiyor “ Yat aşağı Allah rahmet etsin Nasıl olsa öleceksin Bu saatten sonra ben bu millete laf anlatamam Bir şey söylemeye kalksam da kimse beni dinlemez…!” demiş
Fıkrayı en az altmış yetmiş kişilik seçkin bir toplukta anlatmıştım Herkes güldü ama, kimse tepki vermedi Gülenler de sistemin “esaretini benimsettiğini”, yapılacak bir şeyin olmayacağını kabul eder görüntüsündeydiler Ya da öyle görünmek işlerine daha iyi geliyordu
Şöyle etrafımıza dönüp bir bakalım Sosyal, ekonomik, kültürel hatta siyasi hayatımızda nicelerinin diri-diri gömüldüğünü görüyoruz Eğer biz, bazı imkân ve imtiyazlara sahipsek, pek çoklarını diri-diri gömmeye çalışmıyor muyuz? Gömmeye çalıştıklarımız, seslerini duyurmak istedikleri zaman, onları dinleme, onları anlama nezaketini, hakkaniyetini ve en önemlisi adaletini, gösteriyor muyuz?
Peki, bizi diri-diri gömmeye çalışanlara, bağırta-bağırta gömmeye çalışanlara, kurallar içinde edep, adap, hitap dairesinde; yazılı veya sözlü hangi tepkileri veriyoruz? Kural dışı tepki verip hak aramaya çalışmak, kimin haddine…!
Örneğin, her gün evimizi ahlaksızlık erozyonuyla bombaya tutan medyaya veya medya organlarına, şu-şu-şu TV lerden memnun olmadığımızı RTÜK’ü arayarak, söyleyebiliyor muyuz? Ben kendi adıma son bir ay içinde iki defa arayıp söylenmesi gerekeni söyledim Yeter mi? Hayır
Şimdi size desem ki; dün, bir hafta önce, bir aydır yemek yiyorsunuz Artık bundan böyle yemek yemeye ihtiyacınız yok Yemek yemekten vazgeçebilir misiniz?
Öyleyse insan olarak hepimizin, iyi bir şey yapıyorsak, takdir ve taltif edilerek; şayet kötü bir şey yapıyorsak da ikaz edilerek, uyarılmaya ihtiyacımız var Unutmayalım ki neye layık isek o şekilde yönetilir veya idare ediliriz Hak aramanın dünü bugünü yarını olmaz o hep aranır
Toplumumuzda gelenek, görenekler yüzünden, diri-diri gömdüğümüz nice kız çocuklarımız, resmi prosedürler yüzünden diri-diri gömdüğümüz nice ilim adamlarımız, halkın sevgilisi olduğu halde sisteme karşı kabul edilen, nice siyasilerimiz diri-diri gömülmüşlerdir, gömülmekteler, gömüleceklerdir de…
Ne zamana kadar? Kendini diri-diri gömdürmeme bilinç ve şuuruna ulaşmış bir insan olana kadar… Bazı açık ya da gizli mihraklar bu şuura ulaşılmaması için, bizleri malayani, içi dışı boş değerlerle ( futbol-eğlence-dedikodu gibi) oyalıyorlar İspanya Kralı Franko’nun dediği gibi “ Ben İspanya’ otuz yıl 3- F ile yönettim Futbol-femini-fiesta / futbol-kadın-eğlence” dönüp bakın, bizi ne ile eğlendiriyorlar…!
Soru sormasını, sorgulamasını ve öz eleştiri yapmasını bilen bir insan olabilmek, sanırım bütün mesele bunu yapabilmekte…!
Bu şuuru taşımayı bilen insanlardan olmak dilek ve dualarımla…
Mahir EYÜBOĞLU
3Aralık 2007